• 1
    bu entry epey uzun olacak çünkü galatasaray'ımızın şampiyonluk yolunda kalan 11 haftada bana göre neler yapması gerektiği ve artık kafa karışıklığını ortadan kalkması için belirli bir plan ve sisteme geçilmesi üzerine olacak. bu değerlendirmede ayrıca alanyaspor maç analizinede değineceğim. öte yandan bu yazı okan hoca'ya mektuplar tadında olacaktır.

    öncelikle toplu oyun dizilişimiz 4-3-3'te nasıl olmalı onunla başlayalım: https://gss.gs/vne.png

    görüldüğü üzere geride 3 savunmacı 3 hücumcu ile eşleşip sayısal olarak eşitliği sağlarken orta sahada 4v3 üstünlük kuruyoruz. bunun yanı sıra geçiş savunması için 5v4 avantajı şu şekilde sağlıyoruz: https://gss.gs/HDm.png

    geçiş savunmasında lemina'nın belirttiğim pozisyonda kalacağını düşünüyorum fakat torreira'nın bu konuda uyarılarak artık geçiş savunmasında belirtilen pozisyonda yer alması ve öne doğru çıkışlarının engellenmesi gerek. çünkü eğer torreira önde olduğumuz anlarda bile rakip orta sahaya öne çıkarsa bu sefer sayısal üstünlük değil sayısal eşitlik yaşanacak. neden önde olduğumuz maçlarda gol yiyoruz'un cevabı budur. çünkü sen sayısal üstünlüğü savunma tarafına vermiyorsun. sürekli gol atma derdi. çünkü skoru tutmayı değil arttırarak kazanmayı hedefliyorsun. bunu da yapamadığımız için sürekli geri dönüşler yaşıyoruz.

    aslında lemina-torreira'nın yerinde inverted fullback rolünde oynaması gereken isim kaan ayhan gibi isimler fakat kaan'ın formsuzluğu yüzünden torreira'dan formayı alabileceğini düşünmüyorum. eğer kaan formda olsa stoperlerin arasına lemina girerek 3'lü daha net sağlanabilirdi ve defansif açıdan bu en sağlam seçenek olurdu. kaan'ın oynayamayacak olmasından dolayı bu rolde lemina'nın oynaması daha doğru olacaktır ki lemina bizde oynamaya başladığından beri sürekli bek dublörü gibi kullanılıyor.

    defansif değerlendirme:

    kanatla eşleşecek oyuncuların eren ve davinson olması gerekli. zaten eren kanatla eşleşen ve sıkı markaj uygulayabilen bir oyuncu. sanchezide sağ stoper gibi kullandığımızda kanatla eşleşmesini sağlayamalıyız. hatırlasanız iç sahada tottenham maçında son'un adını bile duymamıştık fakat sanchez merkez stoper olduğunda performansı bana göre geriye gittiği için bu rolde kullanılması daha doğru geliyor. ayrıca bu oyuncular apokerim'e göre çok daha hızlı ve kanat oyuncularına yetişebilecek fiziksel kapasiteye sahip. bunun yanı sıra abdülkerim'i merkez stoperleştirmek takıma en büyük faydalardan birini sağlayacaktır çünkü apokerim sol stoper olduğunda sürekli iç koridorda driplingyapıp topu kaybetmeye meyilli bir oyuncu. sadece rol değişimleriyle bile 2 tane defansif avantaj yazdık neredeyse ayrıca oyuncuların defansif zaaflarını kapatmaya yönelik müdahaleler bunlar.

    yunus'un takıma dönüşü ve geçmişi hatırlama:

    okan hoca bu sene mükemmel bir olay buldu. o da yunusun sol iç koridoru kullanmasıydı fakat ne olduysa bu plan çöpe atıldı. ben geçmiş yunus rolünden devam edilerek 4-3-3'ün sol iç koridorunda yunus'un tekrar kullanılması gerektiğini düşünüyorum. böylece hücumda 2 tane 10 kullanabilir ve kreatifliği arttırabiliriz. ayrıca yunus iç koridordan yapacağı al-verler, erken ortalarla osimhen'in verimli kullanılmasını arttıracaktır. bunun yanı sıra topla dripling yapıp adam geçebilmesi sayesinde topu 2. bölgeden 3. bölgeye daha rahat taşıyacağımızı düşünüyorum.

    yunus'un partneri, sağ iç oyuncusu ise sara-mertens ikilisinden biri olabilir. hatta geçen seneki formunda olsa demirbay bile olabilir. yusuf demir olabilir. bizim orta saha bölgesinde en az 2 kreatif oyuncu kullanmamız şart çünkü üretim konusunda sıkıntılarımız olduğu aşikar.

    2024 model barış alper:

    geçen seneki şampiyonluğun nasıl geldiğini tam bu aylarda neler yaşandığını çabuk unutmuşuz. ben tekrar hatırlatayım... geçen sene bu zamanlar geri dönerek kazandığımız kasımpaşa deplasmanında kerem sol kanatta ilk 11 başlamış haftalardır kötü giden formu o maçtada devam edince yerini sonraki haftalar barış alper'e bırakmıştı. çoğu kişi sezonun oyuncularından biri olarak barış alper'i değerlendirdi. barış'ın tekrar sol kanat forvet oynaması gerekiyor. çünkü en verimli kullandığımız bölgelerden biri orası. ayrıca içe koşuatması, çizgide oynamasından daha iyi olacak. çünkü takımda kanat forvet olarak gole yakın 2 oyuncun var biri barış diğeri kutucu. biri formsuzsa diğerini oynat sol içte ama lütfensallai'yi sol kanat veya sağ kanat olarak değerlendirme artık. barış'a ekstra olarak franky'e değindiğimde tekrar geleceğim...

    franky'nin yeni rolü:

    franky takımın en iyi hücumcu beki olduğu için onu toplu oyunda sağ kanat gibi kullanmamız ve hücum bölgesine daha yakın yerlerde topla buluşmasını sağlamalıyız. yahu franky’nin sağ kanatta ne işi var demeyin çünkü kariyerinde en çok maça çıktığı pozisyon sağ kanat. 128 maça çıkıp 21 gol 17 asist yapmış yani hiç oynamadığı ve alışık olmadığı bir bölge değil. öte yandan elinde dünyanın en iyi havacı forvetlerinden biri osimhen varken franky gibi birinin ortalarından faydalanmak doğru olacaktır. bu yüzden eğer galatasaray'ın kanattaki kreatif oyuncusu ve oyunu hücumda yıkması gereken bölge franky'nin kanadı. birbirinden çok farklı iki oyuncu biliyorum ama bunu oyuncu kullanımı üzerinden söyleyecek olursam sofiane feghouli tarzı kullanmalıyız. elinde bu rolü uygulayabilecek bir oyuncu olmadığı için sallai'de bu role franky'den uzak olduğu için bana göre en yakın aday o. bunu yunusla'da yapabilirsin franky yerine fakat bu sefer iç koridorda mertens + sara'yı kullanmak zorunda kalabilirsin. ayrıca franky'nin ileride konumlanması defansif açıklarını kapatmasına olanak sağlar. bunun yanı sıra sağdan franky ile geliştireceğin ataklarda sol iç forvetten içeri koşu atacak barışta hava toplarında
    üstünlük sağlayabilir. hatırlarsanız geçen sene istanbulspor deplasmanında böyle bir golü vardı yanlış hatırlamıyorsam. ki son maçtada franky ortalamış, sallai indirmiş fakat sara bu pozisyondan yararlanamamıştı.

    peki biz kasımpaşaspor deplasmanında 4-3-3'te nasıl konumlandık: https://gss.gs/2kY.png

    görüldüğü üzere oyunculardan bazıları üst üste binmiş. sara-torreira, frank- barış üst üste binmiş. half-space kullanımı yok. eren-apo- sanchez bahsettiğim gibi 3'lü'yü oluşturmuş fakat torreira'nın öne çıkışları sayısal üstünlüğü, sayısal eşitliğe çevirmiş geçiş savunmasında. ayrıca 2 tane orta saha kullanımı iç koridorda yok. franky ise inverted full-back rolünde değil. yani neden maçı kaybediyoruz nasıl geri dönüş yiyoruzun anahtarı aslında oyuncuların rollerinde ve pozisyonlanmasında gizli.

    diyelim ki rakip bizimle birebir eşleşerek sayısal üstünlüğü ortadan kaldırmak istedi. o zaman nasıl üstünlük sağlayacağız?

    birebir eşleşmelerde sayısal üstünlüğü tekrar elde etme: https://gss.gs/5O9.png

    rakip diyelimki birebir eşleşme yakalamak adına orta sahasını bizim sayısal üstünlüğümüz olan torreira-lemina ikilisinden birine gönderdi. bu durumda osimhen, görselde görüldüğü gibi topu almak için geriye gelip 5v4 üstünlüğü tekrar elde etmemizi sağlayabilir. ayrıca duvar olup topu orta sahalara aktardıktan sonra kanat forvet barış'ın içe doğru koşusunu ara pasıyla veya uzun topla buluşturabiliriz. ya ben bir şey anlamadım kafam çorba oldu diyorsanız. osimhen üstünlüğü sağlamak için,fenerbahçe'yi kadıköyde 1-3 yendiğimiz ve serinin kırıldığı maçta falcao'nunoynadığı rolde oynayarak sayısal üstünlüğümüz sağlayabilir. orta sahalarda sol iç forvet barış'a, onyekuru'nun attığı koşular gibi koşuları atmasını sağlayabilir.

    yahu çok geriye gittin dersen, az alkmaar bize bunu yaptı. gittik birebir eşleştik brobbey ile sanchez orta sahaya kadar çıktı, sayısal eşitlik yakalayalım diye. fakat orta sahalar sürekli ernest poku'yu kaçırdı. bu sayede adamlar zaten tonla gol pozisyonuna girdi. bizde bunu barış ve osimhen üzerinden yapabiliriz. tabii rakibin birebir eşleşmeye çalıştığı senaryolar için geçerli bu. burda önemli konu, barış'ı kaçıracak orta saha kim olmalı? çünkü torreira'nın ara pasları ve uzun topları iyi değil. o zamanlar belhanda, seri bu pasları atıp topu onyekuru ile buluşturabiliyordu. işte bu yüzden orta sahadaki torreira'nın yerine başka bi oyuncu seçilmesi düşünülebilir.

    birebir eşleşme bağımlılığı/pres şeması:

    -https://gss.gs/y2w.jpeg

    -https://gss.gs/4kO.jpeg

    diyelim ki okan hoca, birebir eşleşerek savunma bağımlısı ve diyorki 4-3-3 oynasam bile illa ki birebir eşleşeceğim. ya da geridedir ve topu hızlı geri kazanmak istiyordur. o zaman işte şu şekilde 4-3-3 oynayarakta birebir eşleşme sağlayabiliriz:

    yunus'u rakip stoperlerden birine gönderip, torreira'yı rakip orta sahaya çıkardığımız zaman tekrar birebir eşleşmeyi sağlayabiliyoruz. fakat bu skor olarak geride olmadığımız takdirde bence artık yapmamız veya maçın belli bölümünde uygulamamız gereken bir yöntem. çünkü oyuncular fiziksel olarak ne buna katlanabilecek güçte ne de daha önce bahsettiğim gibi üstünlük sağlama konusunda bize fayda sağlamıyor. gördüğünüz gibi bu şemada geçişi savunabilecek 4 oyuncumuz var(lemina+3 savunmacı).

    yönlendirmeli pres: https://gss.gs/Y3U.jpeg

    bu 4-3-3'te sıkça kullanılan, rakibin topla buluşmasını istediğiniz oyuncu hariç diğer oyuncularla birebir eşleştiğiniz veya pozisyon aldığınız sistem. bence artık 4-3-3'e geçişle birlikte hem geçiş yememek adına hemde üstünlüğü korumak adına yapılması gereken pres budur. yusuf'u görselde boş görüyorsunuz fakat bu makouta veya stoperlerden biride olabilir ama en öncelikli tercih bana kalırsa beklerden biri olmalı.

    özetleyecek olursak, artık galatasaray belli bir oyun şablonu üzerinden ilerlemelidir. 4-3-3'te 2 kreatif orta saha(yunus,sara), sol iç forvet barış(ahmed) kullanmalıdır. tek planımız sallai, barış kanatlarına top şişir, sara-torreira toplasın düşüncesinden çıkılmalıdır. oyuncuların eskiden kullanıldığı doğru rollerde(yunus sol iç), barış(sol kanat forvet) tekrar dönülmelidir. ayrıca, franky'e yeni bir rol verilmelidir. bunun yanı sıra bence bahsettiğim ve oyuncuları konumlandırdığım şekilde sahaya çıkarsak birçok oyuncunun dezavantajlı olduğu konuyu avantaja çevireceğiz. örneğin, franky'nin defansif zaafı yerine ofansif yönünden daha çok faydalanmak, apo'nun dripling yapmasını engellemek gibi. bunun yanı sıra, galatasaray artık birebir eşleşme'yi ana savunma planı yapmaktan çıkarmalıdır. bu gol önde olsak bile gol yememizin sebebidir. geçişi 5 kişiyle savunmak elzem hale geldi. galatasaray, saha içinde sayısal olarak daha üstün, kreatif, hareketli olmak zorunda artık kalan haftalarda. oyuncuların dezavantajlı olduğu konuların avantaja çevirilmesi analizi doğru yapılmalıdır.

    ben eğer bunlar yapılırsa rakip kim olursa olsun kalan 11 haftada şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimize eminim. o yüzden şu kalan 5 gün içerisinde doğru analizleri yapıp ani uygulamaya geçilmeli.

    şunu da belirteyim 4-4-2'ye dönersek ben bundan yara alacağımızı düşünüyorum. çünkü tekrar birebir eşleşeceğiz, sayısal olarak üstünlük sağlayamayacağız ve muhtemelen osimhen-morata'ya uzun vuracağız. ben 4-4-2'yi alanya maçında görürsem şampiyonluğa olan inancım daha da kırılır. bu belki biziz şampiyonluğa bile yanaştırabilir fakat uzun vadede benim için doğru tespit yapılamadığı gerçeğini değiştirmeyecek ve tottenham maçında olduğu gibi bir yanılsama yaratacaktır.

    dipnot: eğer buraya kadar okuduysanız teşekkürler :).
  • 2
    5 gün kalan maç.

    https://gss.gs/0y5.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    evet beyleer...

    ağlamalarımız, sızlanmalarımız, öfke nöbetlerimiz bittiyse hepinizi buraya bekliyorum. çünkü kazanılacak bir şampiyonluk var.

    hepinizden son haftayı hatta son 1 ayı unutmanızı ve düşünmenizi rica ediyorum.

    eylül 2024'teyiz ve bize diyorlar ki 4 mart 2025'e seni gönderiyoruz, fener'le ikili averaj sende, 11 hafta kala 4 puan öndesin.

    açıkçası ben aramızda bunu kabul etmeyecek biri olduğunu düşünmüyorum. oyuncular da, hoca da bunu kabul ederdi.

    şimdi yok fark 8'den geldi, yok şöyleydi böyleydi devri bitmiştir. geçmişle yaşamıyoruz, önümüze bakıyoruz.

    ve önümüzdeki ilk maç da bu, zaten kaldı 11 maç 9 galibiyet 2 beraberlik hakkımız var fener'in tulum çıkardığı senaryoda.

    bu işler belli olmaz, avrupa hedefi olan var, küme düşme potasında olan var, yarın herkes beklenmedik puan kaybı yaşayabilir.

    maç maç gideceğiz.

    fener bu haftayı bay geçiyor, biz alanya deplasmanında istediğimizi alırsak, önümüzdeki hafta cuma günü evimizde 50 bin kişi ile antalya'yı da yendiğimizde fenerbahçe'yle 10 puanlık far yapmış oluruz.(2 maç eksiğiyle)

    samsun maçına çıkarken 10 puanlık fark ne olursa olsun insanı gerer. kaldı ki fener'in glasgow'dan nasıl döneceği de muamma.

    en kötü senaryoda fener'in kazandığını düşünsek bile dert değil, ne demiştik önce kendi maçlarımıza bakıyoruz.

    2/2 yapıp kendimizi milli araya atarsak dönüşte beşiktaş derbisi bizim için sezonun kalanına dair senaryoyu çizer. zaten oraya geldiğimizde kalıyor 9 maç. 1 beraberlik hakkımızı da gerekirse bjk deplasmanında kullanırız. hiç sorun değil.

    ama şu anda bu maç bizim nefes alma maçı. bu maçı aldığımız anda mart ayının sonuna kadar(arada antalya'yı da yenerek) bir şeyleri yoluna sokmak için gerekli süreyi kazanmış olacağız.

    bize düşen de şu 5 günde takımımıza, hocamıza destek olmaktır.

    galatasaray taraftarının direkt etkisinin olmadığı şampiyonluk hatırlayan var mı? ben hatırlamıyorum.(belki 12-13'te nispeten daha azdır)

    bu şampiyonluğu da söküp alacağız, inanmayan entry girmesin!

    seni sevmeyen ölsün!

    konsantrasyon!
  • 3
    üçlü savunmaya dönüp ileride mümkünse mertens, morata ve osimhen'i beraber kullanmak gerekiyor. kanatlardaki tercihim yunus ve mecburen sallai olur. franky'i orta sahanın ortasında torreira'nın yanında oyun kurucu olarak kullanabilir miyiz? fantaziye mi kaçmak olur? pres desen var, ayaklar iyi, uzun pasları iyi, oyun görüşü iyi en azından sara'dan çok daha etkili olur diye düşünüyorum. şöyle bir on bir denenebilir. https://galatasaray11.com/e/ry0erq5n tabi bunların hepsi bir varsayım. her şeyden önce yüksek motivasyon ve istek gerekiyor.
  • 5
    3 gün kalan maç.

    https://gss.gs/jQO.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    şu üstteki kareyi hatırlarsınız çünkü neredeyse her maçta felipe melo'nun bu hırsla oynadığını bilirsiniz.

    işte ben bu maçta ve kalan 11 maçta da her oyuncumuzda bu hırsı görmek istiyorum. hocamda bu hırsı ve doğru oyun planlarını görmek istiyorum.

    rakip takımın hocası avrupa kupası maçı öncesinde yine kazanmak için götünü yırttığı türkiye ligi'ne sallamış.

    buradan bunlara verilecek bir şampiyonluk yok. bu saatten sonra ben şampiyonluk kutlaması yapan binlerce yavşak görmek istemiyorum sağda solda. kanal kanal gezip her yerde konuşan "yapıyı yıktık, başkanımız ve biz çok çalıştık, yabancı hakemler geldi bu sayede kollanmaları bitirdik ve bu savaşı kazandık, fenerbahçe yüzyılı başladı " tarzı açıklamalar duymak istemiyorum.

    buradan verilecek şampiyonluk hocayı da, yönetimi de götürür zaten.

    5. yıldız, 25. şampiyonluk için gereğini yapacağız.

    ilk ve en önemli maçımız bu maç.

    herkes silkelensin ve kendine gelsin.

    konsantrasyon!
  • 8
    bugün günlerden galatasaray

    https://gss.gs/SAZ.jpeg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    yine geldik son düzlüğe ve biz buraları severiz.

    galatasaray sözlük son 15 yılda birçok şampiyonluğun gizli mimarıdır.

    bugün entrylerimiz milyonlarca görüntülenme alıyorsa galatasaray taraftarının sosyal medya ayağı burada demektir.

    kızgınlıklar, küskünlükler bir 24 saatliğine rafa kaldırılsın. son 2 yılın şampiyonu, 3.'sü için 4 puan önde olan lider galatasaray'a güvenilsin.

    bu kulüp taraftarı ile büyük. tribünde belki 1000 kişi olacak bugün ama binlerce kişinin sinerjisi o formanın altında olacak.

    okan buruk ve oyuncularımız tecrübeli, kaliteli isimler.

    galatasaray haftada bir maç yaparak kalan 11 maçta 9 galibiyet 2 beraberlik alacak güce sahiptir ve dahası galatasaray gerektiği yerde istediğini alacak güce sahiptir.

    bugün galibiyeti çok istiyoruz.

    bu galibiyet bize nefes aldıracak, haftaya da antalya'dan alacağımız 3 puanla milli arada morali yüksek ve çok iyi çalışacağız.

    buradan şampiyonluk verecek takım değiliz, allah'ın izniyle de hak yiyip gak diyenlere bırakmayacağız meydanı.

    galatasaray bir his takımıdır.

    hissedin.

    konsantrasyon!
  • 9
    büyük gün geldi. açıkçası üç günde bir maçlara öyle alışmışım ki bu sefer ara uzun sürdü ve maç başlasın artık diye sabırsızlıkla bekliyorum. özlüyor insan. futbolcular da benzer duygulardadır umarım.

    okan buruk'un bu maç öncesi katıldığı bir programda söylediklerinden sonra beklenti yükseldi yine. okan buruk'a göre bu maçla birlikte bu saatten sonra galatasaray'ı kimse tutamaz. yine kötü bir futbol ve üzerine puan kaybı gelirse okan buruk bu söz yerine şu şarkının sözlerini söylemeye başlar: bu akşam ölürüm, beni kimse tutamaz. sen beni tutamazsın. yıldızlar tutamaz...

    https://youtu.be/bMcrfshl61o?si=gwpyp7SmxHPaDP4j
  • 11
    daralan hatlar arasına sokmamız gereken oyuncular; frankowski, mertens, yunus akgün, biraz morata, belki belki yusuf demir… yusuf demir’i rotasyona dahil edemediğimiz için eleyebiliriz. morata sakatlıktan çıktı. yunus da öyle. mertens ancak yorulmuş rakibe etkili olabiliyor. elimizde kalan tek opsiyon frankowski’yi de sağ beke haps ediyoruz.

    tüm bunlar yerine osimhen’i hatlar arasında(u: geriden koşu atması ve stoperleri maniple edebilmesi için 2.forvet ile sürekli yer değiştiren bir görevde), kutucu’yu en uçta, mertens’i onları besleyen rolde ve frankowski’yi de sağda kullanacağımız bir 3’lüye ihtiyacımız var. 3’lü stoperin sağında lemina oynayabilir. böylelikle torreira ve lemina’nın da üst üste binmesini engellemiş olabiliriz. aynı zamanda davinson gibi topla çıkabilen bir opsiyon daha yaratmış oluruz.

    bununla beraber sara’nın sakatlık sonrası fiziksel bir düşüş yaşadığı ortada fakat onu olduğundan da kötü gösteren bir diğer durum boşlukların sıkışık olduğu bir bölgede oynaması gibi geliyor bana. verilen görevi yerine getirmek için yeterli oyun bilgisi ve top tekniği olsada kısa mesafede çabukluk da gerektiriyor, savunmayı dengesiz yakalamak ve hırçın ön liberolardan kurtulmak çeviklik işi…

    sara’yı torreira’nın yanında mertens’i, yunus’u ya da bunlara top aldırmamak için maniple olmuş savunma oyuncularının arasına sızmış barış, osimhen ya da 2.forvet olarak osimhen’in çektiği stoperlerin arasına koşu atabilecek kutucu’nun sızmalarını ödüllendirebilir bir pozisyonda kullanmak onu daha önemli bir tehdit haline getirebilir. fiziksel düşüşünü de sola yakın oynatıp yanına barış ya da sallai gibi mücadele gücü yüksek bir oyuncuyla defolarını ve yükünü azaltabiliriz.

    abdülkerim’in ağırlığı savunmada en büyük zaafımız gibi görünüyor. savunmayı orta sahaya çektiğimizde orta sahadan o bölgeye manipülatif bir orta saha oyuncusu sokuyor rakipler, arkasını işleyip duruyorlar. bunun yerine 3’lün ortasında karşılama görevi onu daha rahat ettirebilir. sertliğiyle santrafoları ortadan yıpratabilir. bence yine defo yaratır ancak 4’lü ya da 3’lü farketmeksizin sola yakın oynadığında sürekli oradan deliniyoruz, takımın üzerinde tedirginlik yaratıyor ve rakibe umut veriyoruz. bizim de baskı şiddetimizi olumsuz etkiliyor. orada jakops olduğunda bu defolar aşırı görünmüyor ancak şu anda yok.

    üstün körü bir analizle rakip sahaya şöyle yerleşmemiz gereken bir maçtır, sezonun geri kalanına referans olacak bir maç olmalıdır ancak beklentim düşük:
    https://galatasaray11.com/e/1n8gm7zv

    galatasaray maçları çok uzun zamandır 90 dakika sinir stres ile izleyerek sonunda mutsuz olduğumuz bir aktiviteye dönüştü. beceriksiz yönetimimiz dolayısıyla tüm takımı sürekli saha dışı faktörlerle karşı karşıya bıraktık. umarım ama umarım bugün uzun bir süre sonra futbol oynarız…
  • 13
    toplu oyunda şöyle bir yerleşim bekliyorum: https://gss.gs/SRI.png

    4-4-2’den ziyade 4-3-3 yine beklentim. morata’nın sol içte derine gelmesini bekliyorum. bu işlemezse yerini ikinci yarı yunus’a bırakabilir. sara’nın 4-4-2’nin sağ kanadı olabileceğini düşünmüyorum özellikle şu haliyle. 433’ün iki 10’undan biri olup sağ içi kullanması daha doğru kullanımı olabilir. franky sağ koridoru aktif kullanırsa içeride morata,osimhen ve barış gibi silahları aktif kullanabiliriz.

    bu yüzden atak kurulumu galatasaray’ın hücum bölgesi genellikle sağ kanat olacaktır. atakları bitirme noktasında da sol iç+osimhen’den yararlanacağız. morata yerine mertens, yunus daha iyi olabilirdi fakat morata’nın da aşırı kötü olduğunu düşünmemekle beraber umarım 4-4-2 oynamayız diyorum.
  • 16
    2011-12 play-off sezonu da dahil galatasaray'ın başta fenerbahçe olmak üzere futbol federasyonu da dahil herkese karşı olduğu başka bir sezon yaşandığına şahitliğim olmadı...
    her hafta "bu da olmaz" denilen bir olayla galatasaray karşı karşıya kalıp, ligi zirvede bitirme yarışı içinde...

    geçen hafta kasımpaşa deplasmanında 2 puan kaybedince "karşı" taraf 4 puan geride olmasına rağmen ana akım medya ve sosyal medyadaki algılarla beraber "galatasaray bitti" havası yaratarak okan buruk ve takımına bir darbe de saha dışında vurmaya çalıştı...

    buna karşı da yönetim ve okan buruk takımı alanya'ya erken "kaçırıp", maça normalden daha fazla kamp yaparak hazırlama imkanı sundu...

    son haftaların aksine daha arzulu bir galatasaray beklerken alanya karşısında, yine ilk yarıyı "çöpe" atan bir takım vardı. üstelik de soyunma odasına geride giriyordu. ev sahibi ilk atakta golü bulmuştu vilhena ile. uzun zamandır takip ettiğim ve galatasaray'da faydalı olacağını düşündüğüm yusuf özdemir ile de pozisyonları vardı alanya ekibinin...

    okan buruk ise mertens'i unutup, kasımpaşa maçının benzer kadrosuyla sahadaydı, sadece sallai yerine moratta sahadaydı. osimhen'in partneri ispanyol golcü olacaktı, okan hocanın aklında hala tottenham maçında ıcardi-osimhen uyumu vardı... ama maalesef o maçın havası yakalanamıyordu uzun zamandır zira en kritik eleman sara'nın formsuzluğu devam ediyordu... elde lemina varken, ki o da son maçlarda beklenileni veremiyor, sara yerine mertens'le başlamak orta sahada torreira-lemina denenebilirdi...
    altıncı dakikada moratta'nın pasında frankowski'nin şutu gol olsa galatasaray adına bambaşka bir ilk devre olabilirdi de, ertuğrul bu sert şutta başarılıydı.

    maçtan sonra pek beğenilen hakem yasin kol da memleket futbol havasından etkilenmiş olacak ki, galatasaraylılara "patır patır" sarı kart verirken ev sahibi 2 sarı kartla bitiriyordu oyunu. sadece kartlar değil, ilk yarı biterken moratta'nın kapalı koluna çarpan topa düdük çalıp, gol pozisyonunu engellerken, bir kaç dakika sonra da ev sahibi savunma oyuncusunun topu elle "kepçelemesine" de var'la birlikte seyirici kalıyordu...

    bitiyor muydu hakemin "marifetleri", soyunma odasına giderken yedek kaleci günay'a da kırmızı kart çıkartıyor, ev sahibi yöneticiler bile günay'ın bir hatası yok diye isyan ediyordu... kaptan muslera'ya gösterdiği sarı kart, yunus'un ayağına müdahaleye "devam" kararı gibi sadece galatasaray aleyhine verilecek kararlar da yasin kol'un diğer yaptıklarıydı...
    ikinci kırkbeş dakikaya lemina yerine yunus oyuna girince, galatasaray biraz daha hareketlendi, ev sahibi ise tamamen savunmaya gömüldü. ve geçen yıl yine burada iki gol atan barış alper o geceyi hatırlatıp, uzaktan vurduğu top kaleciden sekip savunmaya çarpınca maça eşitlik geliyordu.

    on dakika sonra da yine barış ortalıyor, "özcimbomlu" osimhen kafayla takımını öne geçiriyordu. galatasaray biraz "silkelenince" bu ligin çok üstünde olduğunu gösteriyor, 67de osimhen'in fişi çekecek topunu ertuğrul yine başarılı bir refleksle çıkarıyordu. ve bitime 5 dakika kala yine osimhen kaleciyi de geçip boş kale yerine topu dışarı atınca fark ikiye çıkmıyordu...

    girizgahta da belirttiğim gibi "apacayip" bir sezonda galatasaray'ın şampiyon olması için geriye 10 maçı kalıyor ve bu süreçte dün gece fatih terim'in trt spor'a verdiği röportajda belirttiği gibi "şampiyonluk, galatasaray'ın hakkı. beşinci yıldız, galatasaray'ın hakkı. galatasaray'ın camia olarak, sezonun böyle bir anında buradan geri adım atmayacak tecrübesi var. gönlüm, galatasaray'ın şampiyonluğundan yana. bunun için de bir arada olmaya ihtiyacımız var."

    iyi oyun, kötü oyun demeden "herkese" karşı savaşan bu takımı sonuna kadar desteklemek için bir arada olmalıyız...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r1-2galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın