• 701
    bu maç bir kez daha gösterdi ki galatasaray'ın temel 3 planı var;

    1- ön alanda baskı yapayım rakip topu kaptırırsa pozisyona girerim
    2- barış alper'e uzun atalım koşup rakiple boğuşsun pozisyona girelim
    3- osimhen'e uzun atalım depar atıp rakibi geçsin.

    şu plan için boşu boşuna antrenör ekibi kurmaya gerek yok, bir kondisyoner yeter. oyuncuları serbest bıraksan onlarda üç aşağı beş yukarı bu kadar oynar.
  • 703
    hiç öyle şöyle pozisyona girdik böyle pozisyona girdik ajax’ı ezdik bitirdik kafasına girmeyelim. cidden biz organize hangi atakla pozisyona girdik ? osimhen kendi ekmeğini taştan çıkardı ama bitiremedi. barış sola geçince oyun at barış’a yardırsın olarak oynandı ama onun da tekniği oyun zekası müthiş fiziğine nazaran çok ama çok düşük. hızı fiziği kuvveti mükemmel ama bitiremeyince bir anlamı kalmıyor. yani biz oyun olarak organize bir atak yapıp da pozisyona girmedik. çok kötü bir maçtı.
  • 704
    osimhen'e ve barış alper'e uzun oynamak, yunus'un giderek formu düşen dikine oyunu (ama kaptırırsa terse pozisyon olan) ve ön alanda tek hamleli pres. bu presin arkasında bütün maç takımda koşan iki kişi olan tor ve sara. bütün bu oyun planını geçen rakipler, uhud savaşındaki halid bin velid gibi oluyor her atakta. tam kazanır gibi olurken ve oyuna belli oranda hükmederken ani bir s.çış öyküsü.

    ah ulan totthenam nerden çıktın karşımıza. çıkmaz olaydın da kazanmaz olaydık aaah aah! icardi'li çift forvet oyunumuz oturmuşken olacak iş değildi, zira ezberimizi kolay terk edemiyoruz.
  • 705
    edit: çok bozuk bir türkçeyle, sıfır editle paylaştım. paylaşmak istedim fakat düzeltecek zaman bulamıyorum. sonuna kadar sabredenlerden özür diliyorum şimdiden. hakkınızı helal edin.

    dünkü maçtaki tek eksik gibi görünen jakops maçın x faktörüydü zira savunmamızı önde kurarken kolay gol yememek adına atletik oyunculara ihtiyacımız var. dün bunu da ön görerek kalecinin ağzına kadar basmadık ancak bu kez de alışmadık götte don durmadı. zaten geçen sezon sonunda da bu sezonun başında da jakops’un olmadığı 4’lü formasyonlarda adana demirspor bile kalemize çok rahat gelebilmişti. maç belki 5-1 bitti ama maçı 90 dakika izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır.

    sorun kısa vadede 3’lü 4’lü değil rakibe geçiş imkanları vermek, rakibi kalemize gelebileceğini hissettirmek, kaleye yaklaşırsa gol atabileceğini hissettirmek.

    jakops varken bir kanatta birazcık daha rahat olduğun için profil olarak senden düşük takımlar bitiremediği için maçları kazanıyorsun. ancak yokken illa ki atletik olarak 2 kanattan da eziliyor, apo’dan da o katkıyı alamıyorsun, dolayısıyla atletizm ile kalene kadar yığılıyor rakip kalitesiz bile olsa.

    uzun uzun anlatmak belki baymıştır, özet geçelim, savunma hattında atlet yoksa savunmayı orta sahada kuramazsın, savunmanın ortasında nelsson gibi konsantrasyonu yüksek bir oyuncu yoksa kalene yakın kuramazsın. son olarak sezon başından beri rakibin ağzına basmayı çalışırken bir anda dengeli oynayamazsın…

    bugün kaybetmiyorsun, paranı dengeli kullanmazken kaybediyorsun. almanya orta sıra takımından 500 bin € bile kazanmayan futbolcuyu 2.5 m € maaş, 6 m € bonservisle transfer edip avrupaya kaydedemediğinde kaybediyorsun. bir de bunu taksitlere bölerek 4 seneye yayıp galatasaray’ımın geleceğinden yiyorsun.

    düşüşe geçen 31 yaşındaki yedek forvete 3 yıllık 3 m € bağlayınca kaybediyorsun.

    takımın kaptanlarından birinin kaptanlığını sessiz sedasız bir biçimde elinden alıp, transferin son günlerinde takımdan gönderince kaybediyorsun.

    kalecinin formu düştüğünde yedeğe çekebilecek formülü yaratamadığın için kaybediyorsun.

    nelsson’un oyun sistemine uymadığı 2 senedir bağrıyorken, sen de bundan vazgeçmemişken elini çabuk tutup revizyonu geciktirdiğin için kaybediyorsun.

    yönetimsizlikten kaybediyorsun. sadece seçilen yönetimin değil, futbolun yönetilmemesinden, her sene başka bir yol haritasıyla hareket etmesinden kaybediyorsun.

    yoksa bu takımın potansiyeli bırakın avrupa ligi şampiyonluğunu her sene şampiyonlar liginden en az ilk 8 olmalı. 2 senede bir seçilecek başkan yapması gerekeni yapıp günü kurtarıyor. biz de taraftarlar olarak 6 ayda bir yapılacak transferlerden medet umuyoruz. bu düzende türk kulüpleri ancak sürekli şampiyon oldukları takdirde avrupada başarılı olurlar zira ancak o zaman futbol aklı tek bir yerden yönetilir. yoksa bugün okan buruk gitse başka bir hoca gelse hatta 5 tane de gökten zembille star futbolcu gelse, uefa da bize özel izin çıkarıp onları avrupa kupalarında oynatabilmemiz için kayıt imkanı verse ve hatta bu şekilde uefa şampiyonu olsak ne yazar. başa sararız. yine yeniden bir kaç sene içerisinde futbolcu alacaklarını ödeyemeyen bir kulübe döneriz. sonrası malum.

    öneri;

    kulüp başkandan önce bir futbol aklı seçmeli, bu futbol aklı transferleri yapmalı, tıpkı başkan seçer gibi bu futbol aklı ibra edilmeli ya da edilmemeli, edilmez ise yenisi gelmeli. futbol aklı dediğim kişi modern bilinen sportif direktör değil. taraftarın ne istediğini bilen, kulübün ne istediğini bilen, sadece başarılı değil, akil, yönetici vasıflı, transfer konusunda yetkileri olan kişi. başkanlar diğer branşlara, beton işlerine, ödemelere, vergilere baksın…

    yoksa bu maçı alsak ne almasak ne… başa döner döner dururuz.
  • 706
    olumsuz yazılacak çok şey var maç hakkında, bu entry’de o olumsuzluklardan bahsetmeyeceğim. yoksa onlarca şey yazılır. fakat:

    2000 sonrası benim tanıdığım avrupada vasat galatasaray normalde perşembe günkü maç 2-0 olduktan sonra dağılır maç farka giderdi.

    boş bir takım değiliz, takımı geliştirmeye devam edip yükselişe geçeceğiz.

    21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı
    5-1'lik maç, bulgaristan, macaristan kulüpleri kadar kötüydük.

    1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı
    rakip kaleye bile gitmekte zorlanırdık.

    o dönem takım bütçesi bu kadar yüksek değildi fakat nihayetinde bu maçlardan sonra yaşam belirtisi yoktu takımda.

    ajax maçında ölmedik sadece bayıldık.
  • 707
    belki de ajax kulüp tarihinin en kötü kadrosu ve hocası varken bu maçı alamamış olmamızı kabullenemiyorum. grup aşamasında yaptığımız hataları ve lakaytlıkları bu maçta telafi etme şansı vardı takımın. fakat karşılığında gördüğümüz 2 basit ve saçma sapan gol. 2. gol zaten berkan'ın artık klasikleşen ıskalamasından kaynaklı yedirdiği bir gol (aynısını sanırım sivas deplasmanında yedirmişti).

    bir diğer sorunumuz da takımda bariz olarak bitiricilik sorunu baş gösterdi. 20 tane pozisyona bile girsek ittirerek zar zor 1 tane ancak atabilir hale geldik. bu maçta da osimhen maalesef gol kaçırma yarışına girmiş gibiydi. belki skora bir katkısı olmadı ama en çok sevindiren de barış alper'in gayreti ve mücadelesi oldu. takımda ve sahada ondan başka sorumluluk alan bir adam yoktu özetle.
  • 709
    sezon başındaki müthiş kadro planlaması ve akabinde kesilen türlü çeşit pastalar sonucunda bu sezon avrupa maceramızın en kritik maçlarından birine sağ bekte kaan, sol bekte berkan ile çıkmıştık. bu maçta gördükleri kartlar nedeniyle victor osimhen, lucas torreira ile davinson sanchez bir sonraki alkmaar maçı'nda cezalı duruma düşmüştür. sonrası da malum. ara ara hatırlatmakta fayda vardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın