• 151
    benim yaptığım eylem.

    sempati falan değil, bildiğin takım tutuyorum. amerikan futbolunda dallas cowboys ile nba’de dallas mavericks benim tuttuğum takımlardır ve yıllardır nasıl burada yazıyorsam o takımların ilgili forumlarında yazıyor, her sabah uyandığımda yazılanlara bakıyor, yorum yazıyorum, başlık açıyorum, tartışıyorum. hatta şöyle bir detay da verebilirim. hayatımda bu bahsettiğim iki takımın stadyumda/salonda canlı maçını stadyumda izlediğim gs maçından önce izledim. takımımız bu liglerde oynadı da mı tutmadık? :(

    bunlar dışında gelelim sempati duydukarıma. snooker’da judd trump‘a sempatim var ki bu sempati başarılı olduğu zaman değil, emo saçlarla kariyerine başladığı dönemden gelme ve 10 yıldan fazladır yakın takibe bağlı. rugby liginde north queensland cowboys sempati beslediğim ve takip ettiğim takımdır. mart-ekim arası her hafta sonu maçlarını izlerim.

    kış sporlarında genel olarak norveçli sporculara sempatim vardır ama benim için sporların güzelliği ve mücadele ruhu daha ön plandadır. ama biatlon sporu bambaşkadır, bir sporun her disiplini bu kadar mı güzel olur, ya rabbi. kayakla atlama’yı yıllardır neredeyse hiç kaçırmadan izlerim. bisiklet sporunu da yıllardır saatlerce izlerim ama orada görsel şölenle sohbet daha güzel. kimin kazandığı hiç önemli değil ama orada da marc hirschi‘yi severim.

    tenis’te juan martin del potro favorim olan, sevgi ve sempati duyduğum oyuncudur. formula 1 çocukluğum olan 90’ların başından izlediğim ve schumacher’e beslediğim sempatiyle aşık olduğum spordur. şimdi yerine charles leclerc kısmen geçti.
  • 152
    1996 yılından itibaren sıkı bir barcelona hayranı ve takipçisiyim. babamın real madrid benim barça hayranlığım tatlı bir rekabete neden olur her sene. dünya kupası versiyonu ayrıca güzeldir. herkes bir takım tutar. arjantin hayranı olarak o golü kaçıran higuain'e tekrar sövüyorum. keyifli bir eylemdir. takım tutmaktan ziyade sempati duymak, maçlarını takip etmek şeklinde de özetlenebilen eylemdir. nitekim kalpteki tek aşk tek takım bellidir.
  • 155
    sempati beslemek ile karistirilan eylem. ozellikle, genc nesil uzaktan avrupa futboluna sempati besleyip favori takimlari oluyor. bu durum, abd ve uzak dogu ulkelerinde de goruluyor.

    iki takimi ayni anda tutmak da gayet mumkun. ornegin, alt yapisinda yetisip oynadigim küçük kaymaklı türk spor kulübü taraftari ve futbolcusu olarak buyudum. oynamadigimda bile tribunde tezahuratlarla icerde veya deplasmanda gidebildigim her maca gittim. isin daha da ilginci, bu kulubun lefkosa derbisindeki rakibi çetinkaya sari-kirmizi renklere sahip ve tum ailem de çetinkaya taraftariydi. fakat, aidiyet duygusundan dolayi olsa gerek, ben çetinkaya'yi tutamadim ve sevmedim. sonucta küçük kaymaklı türk spor kulübü stadyumunun dibinde buyudum. en buyuk etken buydu benim farklilasmamda.

    bir diger yandan, galatasaray hastaligi var. galatasaray bir kibrisli icin yabanci takim midir, degil midir tartisilir.

    kimlik ve aidiyet uzerinden anlasilmasi kolay gibi gorunen ama zor konular bunlar.

    beni herhalde en iyi daniel tozser anlar.
  • 156
    avrupa’nın bel büyük liginde de sempati beslediğim kulüpler var. galatasaray’dan sonra en çok desteklediğim kulüp arsenal. arsenal’e biraz tutkuyla bağlıyım. yenildiğinde sinirlenirim. bunun dışında arsenal kadar olmasa da barcelona, inter, marsilya ve nürnberg de sempati beslediğim diğer kulüpler. futbolu ve rekabeti seviyorum. bu yüzden yabancı takım desteklemeyi anlayabiliyorum. işin içine rekabet ve heyecan katıyor.
  • 158
    sempatiden öteye gidiyorsa vasat liglerin ülkelerinde görülen durum.

    tüm uzak doğu, abd, iskandinav, orta doğu ve afrika ülkelerinde futbol severlerin batı avrupa takımı tuttuğu, hatta o takımların yerel taraftarlarından daha fanatik hale geldiğini görürsünüz. bunun sebebi, özenme ve eziklik psikolojisidir. oyun güzelliği ve yıldız oyunculara olan sevgi de etkilidir tabii.

    türkiye'de yaşanan liverpool, sporting, arsenal ve real madrid çılgınlığı da bundandır.

    fakat, eninde sonunda o yabancı takım ile yaşar, aklındaki ile ölürsün.

    (bkz: hayatının merkezini galatasaray yapan insan)
  • 159
    konu hakkındaki düşüncelerimi kimseyi eleştirmek ya da kırmak amacıyla söylemediğimi baştan belirtme ihtiyacı hissediyorum ki zaten haddime de değil. ancak bana oldukça çocuksu gelen bir durumdur.

    takım tutmak bir his paylaşımıdır. aynı dili konuşmadığın, aynı ortamda benzer sıkıntıları çekmediğin, aynı esprilere gülmediğin, aynı manzarada aynı şeyleri söylemediğin, aynı suyun içinde aynı bulanıklıkta yüzmediğin, bir renge baktığında aynı anıları hatırlayamadığın insanlarla nasıl aynı takımı tutabilirsin? o takım sana nasıl böyle duygular yaşatabilir? sevelim ya da sevmeyelim ama türkiye'de bazı hisler yoğun yaşanır. bazı duygular can yakar, bazıları gülümsetir. takım tutmak hüzünlü bir aktivitedir. lügatında hüzün diye bir kelime olmayan ülkelerin takımını tutmak da nedir?
  • 161
    çok mümkündür ve olağandır. melankolik açıklamalar yazarken size konuyu kalbinden kavrıyormuş gibi gözükse de burada da cevabı melankoli değil, sosyoloji vermektedir.

    türkiye'de kent kulüpleri örneğin ingiltere'deki, almanya'daki gibi gelişmemiştir çünkü fenerbahçe ve galatasaray kuruluşlarını takiben işgal kuvvetlerinin takımlarıyla oynayarak ülke çapında ilgiyi, alakayı cezbetmiş ve ülkece sahiplenmişlerdir. sahaya çıktıklarında sahaya çıkanlar fenerbahçe ve galatasaray olmanın ötesinde "türkler" olmuştur. beşiktaş bile uzunca süre iyi bir semt takımı olarak anılmıştır çünkü bu milli mücadele ve öncesi dönemde yabancılarla maçları ağırlıkla galatasaray ve fenerbahçe yapmıştır. memleketin her bir yanında devletin varlığının hissedilmesi için de milli lig tertiplenmiştir ve galatasaray, fenerbahçe bol bol ülkede gezdirilmiştir. 70'lerin ikinci yarısında bu trabzon ile kırılmıştır ve birkaç örnek bunu takip etmiştir ancak ülkenin yüzde doksanı hala üç büyüklerin taraftarıdır. nedeni melankolik açıklamalarda değil, tarihsel ve sosyolojik gerçeklikte yatmaktadır.

    dönelim yabancı takım tutmaya. günümüzde büyük starları izlemek için büyük kupalara ihtiyaç yok. rahatlıkla ulaşılabilen tek maç da yerel veya ülkenin büyük takımının maçları değil. büyük starları tanımak için maç izleyen sayısı da azaldı gerçi, fifa ultimate team diye bir koşturmaca simülatörü var. neyse, günümüzde karabüklü bir genç için fenerbahçe taraftarı olmakla real madrid taraftarı olmak arasında çok da bir fark yok. bir gence 90 dakika bir şey izletmek zaten artık zor. maç izletmek zor. hele hele temposuz, dandik bir maçı izletmek çok daha zor. ki takımlar da artık aşkla tutulmuyor. zaten eskiden de tutulmuyordu, aidiyet hissinin özal dönemi ile başlayan kullanımı başka bir girdinin konusu olsun.

    bağ kurmayı saf aşk, duygular üzerinden okursanız garip gelecektir. bir de "ultimate team'de şunlar çok güçlüymüş" üzerinden okumayı deneyin.
  • 162
    futbol aşığı biri için olağan olan durum.
    o yüzden benim için olağan değil. ben futbol aşığı değilim. say desen inter'den milan'dan 4'er oyuncu sayamam mesela.
    cimbom başı dik yürür'ü bilirim ama. arsenal'i tutsam fi tarihindeki marşını bilmem, bilemem yada fi tarihindeki maçını bilmem. bir bağ kuramam kısacası.
    galatasaray modern futbol oynamış, tiki taka oynamış umrumda olmaz. topu üç direğin içine soksun yeter bana. ama arsenal iki maç düzgün top oynamasın üçüncü maç izlemem. united'i yense kimle taştaş geçicem mesela :(
  • 163
    çocukluktan gelen bağ olmadıkça yapması çok zor olan şey. gençliğimde yıllarca liverpool'u takip ettim, italya'da yaşadığım kısa dönemde inter ile ilgilendim, maçlarına gittim. hala bu takımların maçları denk geldiğinde izlerim. ancak hiçbiri galatasaray ile kurduğum bağın onda birini bile veremedi. ilkokulda uğruna arkadaşlarınla kavga ettiğin, tezahüratlarını ezberlediğin takımın yeri hep ayrı.
  • 164
    galatasaray harici bütün takımlar rakibimdir. kalkıp da asla real madrid forması almam, tv'de premier lig paketine para vermem. zaten ekonomik ve imaj olarak galatasaray'ın önünde büyük engeller var bu yangına bir odun da ben atamam.

    ha avrupa liglerinde leichester city olsun, napoli olsun daha mütevazı takımların birisi şampiyonluk kovalar. ona anlık sempati duyarız o kadar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın