1
https://gss.gs/E5a.png
başarı mı istiyoruz, ticarethane mi? ilk önce buna karar vermek gerekiyor. artık bu genç oyuncu rüyasından uyanmışızdır diye umuyordum. biz bunu "3 yıllık planlama" anlamında deneyip büyük sınıfta kalmıştık. harcadığımız para o zamanın parasıyla sadece bir boey'in satışı kadardı. sonrasında baştan takım kuruldu ve başarı geldi. şimdi bu başarıda o 3 yıllık planlamadan kalan kimler vardı? boey, nelsson, barış. başka iz bırakan yoktu. peki sonuç ne? boey 30+ milyon avroya gitti, nelsson çıban oldu, barış'ın ne yaptığı belli değil.
yani çok egzotik hülyalara dalmamak lazım. trabzon için bir risk oluşturmayabilir hatta çok da akıllıca durabilir. ancak bizim için bu gençleşme operasyonu ya da yetenek avcılığı üzüntülere yol açabilir.
bizim yapmamız gereken yıldızlarla dolu dar kadromuza 2 potansiyelli genç katıp ara ara ateşi alttan vermektir. biri tutarsa allah bereket versin. misal kaleci transferi için böyle fırsatımız vardı, kullanmadık.
şimdi de misal bir forvet transferi düşünülebilir bu konuda.
trabzona gelecek olursak bence başlarındaki fatih tekke'nin geliştiricilikle hiçbir alakası yok. bir ekol oturtmaları lazım. fransız ekolü bence bunlar için çok uygun. bir teknik direktör, papaz bir futbol direktörü falan olsa başka şeyler konuşulur. kendi alt yapı potansilyelleri de çok fazla. ancak arap hülyaları daha çok hoşlarına gidiyor.
ben çok isterim trabzon'un bir proje takımı gibi olmasını. çünkü bize rakip lazım. ne kadar rakip o kadar bizi ittirmek demektir. sadece fener ile geçiştirilmemesi lazım bu durumun. dişli rakipler olursa dışarıda da kendi kimliğimizi bulacağız.
trabzon halkı çok tutucu olduğundan düşünülenlerin hiçbiri olmayacaktır.
başarı mı istiyoruz, ticarethane mi? ilk önce buna karar vermek gerekiyor. artık bu genç oyuncu rüyasından uyanmışızdır diye umuyordum. biz bunu "3 yıllık planlama" anlamında deneyip büyük sınıfta kalmıştık. harcadığımız para o zamanın parasıyla sadece bir boey'in satışı kadardı. sonrasında baştan takım kuruldu ve başarı geldi. şimdi bu başarıda o 3 yıllık planlamadan kalan kimler vardı? boey, nelsson, barış. başka iz bırakan yoktu. peki sonuç ne? boey 30+ milyon avroya gitti, nelsson çıban oldu, barış'ın ne yaptığı belli değil.
yani çok egzotik hülyalara dalmamak lazım. trabzon için bir risk oluşturmayabilir hatta çok da akıllıca durabilir. ancak bizim için bu gençleşme operasyonu ya da yetenek avcılığı üzüntülere yol açabilir.
bizim yapmamız gereken yıldızlarla dolu dar kadromuza 2 potansiyelli genç katıp ara ara ateşi alttan vermektir. biri tutarsa allah bereket versin. misal kaleci transferi için böyle fırsatımız vardı, kullanmadık.
şimdi de misal bir forvet transferi düşünülebilir bu konuda.
trabzona gelecek olursak bence başlarındaki fatih tekke'nin geliştiricilikle hiçbir alakası yok. bir ekol oturtmaları lazım. fransız ekolü bence bunlar için çok uygun. bir teknik direktör, papaz bir futbol direktörü falan olsa başka şeyler konuşulur. kendi alt yapı potansilyelleri de çok fazla. ancak arap hülyaları daha çok hoşlarına gidiyor.
ben çok isterim trabzon'un bir proje takımı gibi olmasını. çünkü bize rakip lazım. ne kadar rakip o kadar bizi ittirmek demektir. sadece fener ile geçiştirilmemesi lazım bu durumun. dişli rakipler olursa dışarıda da kendi kimliğimizi bulacağız.
trabzon halkı çok tutucu olduğundan düşünülenlerin hiçbiri olmayacaktır.
