1
futbol izleyicisinin en büyük sıkıntısı olan yasak.
diyelim bir futbolcu var. bu adam bir sezon on numara top oynayıp şampiyonluğa büyük bir katkı sağlıyor. ertesi sezon bu on numara oyunundan uzak kalıyor ama yine de ortalama üstü bir oyun çıkartarak yine şampiyonluğa katkı sağlıyor. daha sonraki yıllarda ise bir anda düşüşe geçip 2. yıldaki halini bile aratır oluyor.
işte bu yukarıdaki durumda futbolcu takımdan gönderilse bile eleştirilemiyor. adam yıllarca "bayrak adam" "kupanın asıl sahibi" gibi laflarla anılıyor. teknik direktörler için de geçerli bu durum.
"dün seviyordunuz gol atamayınca mı değersiz oldu????!1!!1!1!!" diye savunuluyor mesela formsuz forvetler.
iyi de forvetin işi demir kaynatmak değil gol atmak. gol atamayınca da eleştirilir. adam 2 ay gol atamayınca 2 ay önce attığı gol hatrında "ahh canım bir gol atsa açılacak yhaaa" mı diyeceğiz?
edit: iş eleştiriception'a kadar gitti :(( benim karşı çıktığım "eleştirim, eleştirilmesin" değil. eleştiri yaptığım zaman "eleştiremezsin" denmesi. ben de zamanında selçuk'u çok savundum. ama hiçbir zaman eleştiremezsiniz demedim. bazen aşırıya kaçan yorumlarım, tepkilerim olmuştu. şimdi o zaman eleştiren arkadaşların ne kadar haklı olduğunu görüyorum. o yüzden sneijder, podolski veya bir başkası formu üzerinden eleştirildiğinde hoşuma gitmese bile susuyorum. gerçi sneijder'in kafasında bizi sildiğini o yüzden verimli olmadığını düşünüyorum. ama sneijder'ın verimli olduğu dönemlere laf söylenince o dönem ki işlerini yine savunuyorum. podolski konusunda da aynı tavırdayım. 2-3 haftadır vasat kalıyor. ancak olay sosyal medya kullanımına gelince yine savunuyorum. umarım açıklayıcı olmuştur.
edit2: bir şeye sinirlendiğim de yok ayrıca. sadece sözlük özelinde değil genel olarak takınılan tavırdan bahsettim. açın televizyonları bakın. selçuk'a 2 yıldır "düzelir sonuçta şu sezon şöyle iyiydi" denirken aynı sabır genç veya yeni gelen futbolculara gösterilmiyor.
diyelim bir futbolcu var. bu adam bir sezon on numara top oynayıp şampiyonluğa büyük bir katkı sağlıyor. ertesi sezon bu on numara oyunundan uzak kalıyor ama yine de ortalama üstü bir oyun çıkartarak yine şampiyonluğa katkı sağlıyor. daha sonraki yıllarda ise bir anda düşüşe geçip 2. yıldaki halini bile aratır oluyor.
işte bu yukarıdaki durumda futbolcu takımdan gönderilse bile eleştirilemiyor. adam yıllarca "bayrak adam" "kupanın asıl sahibi" gibi laflarla anılıyor. teknik direktörler için de geçerli bu durum.
"dün seviyordunuz gol atamayınca mı değersiz oldu????!1!!1!1!!" diye savunuluyor mesela formsuz forvetler.
iyi de forvetin işi demir kaynatmak değil gol atmak. gol atamayınca da eleştirilir. adam 2 ay gol atamayınca 2 ay önce attığı gol hatrında "ahh canım bir gol atsa açılacak yhaaa" mı diyeceğiz?
edit: iş eleştiriception'a kadar gitti :(( benim karşı çıktığım "eleştirim, eleştirilmesin" değil. eleştiri yaptığım zaman "eleştiremezsin" denmesi. ben de zamanında selçuk'u çok savundum. ama hiçbir zaman eleştiremezsiniz demedim. bazen aşırıya kaçan yorumlarım, tepkilerim olmuştu. şimdi o zaman eleştiren arkadaşların ne kadar haklı olduğunu görüyorum. o yüzden sneijder, podolski veya bir başkası formu üzerinden eleştirildiğinde hoşuma gitmese bile susuyorum. gerçi sneijder'in kafasında bizi sildiğini o yüzden verimli olmadığını düşünüyorum. ama sneijder'ın verimli olduğu dönemlere laf söylenince o dönem ki işlerini yine savunuyorum. podolski konusunda da aynı tavırdayım. 2-3 haftadır vasat kalıyor. ancak olay sosyal medya kullanımına gelince yine savunuyorum. umarım açıklayıcı olmuştur.
edit2: bir şeye sinirlendiğim de yok ayrıca. sadece sözlük özelinde değil genel olarak takınılan tavırdan bahsettim. açın televizyonları bakın. selçuk'a 2 yıldır "düzelir sonuçta şu sezon şöyle iyiydi" denirken aynı sabır genç veya yeni gelen futbolculara gösterilmiyor.