265
ligde tek maç yapıp kovulan td. gören de avrupa'yı çok umursayan bir kulüp zanneder bunları. elendikleri için göbek atıyorlardır içeride.
kovmak istiyorlardı, bahane buldular.
266
geldiği andan olmayacağı bu kadar belli olan ve olmayan teknik direktörlerden biri daha. halefi van bronckhorst'un da performans olarak gerisinde kaldı. van bronckhorst en azından ilk etapta belli bir şekil, şemal oturtmuş ve bazı oyunculardan iyi performans olabiliyordu. takımı zorlanmadan avrupa ön elemelerinden atlatıp avrupa ligine sokmuştu mesela. sonradan dar ve handikaplı kadro, yoğun fikstür, kırılgan bir camia ve mental eşiği düşük bir takım, kendinin de orta seviye bir antrenör olmasıyla dağılmışlardı. solskjaer'de bunlar bile olmadı. manchester united dönemini bilenler için şaşırtıcı bir şey olmadı.
manchester united'ta şansı van gaal - mourinho gibi eski tip antrenörlerden sonra pozitif bir insan olarak oyunculara iyi gelmişti, zaten kulüp efsanesi, tribünler seviyor, medya seviyor bu pozitif atmosferle devam etme şansı oldu uzunca bir süre. bir diğer şansı da manchester united'ın başaltı takımı haline geldiği evrede bu tarz oyunlar, süpriz sonuçlarla, ara ara aldığı iyi performanslarla, rakiplerin durumuyla işi uzattı. şakasız manu'daki premier league ikinciliğini bile böyle aldı. diğer hedef takımların kötü olduğu sezona denk gelmişti. hedef takım oyunu ve devamlılığı konusunda hep sorunluydu ki burda da ortaya çıktı. ee united'daki şartları ile beşiktaş'ta denk geldiği şartlar da aynı olmayınca o pozitif etkisini de yaratamadı. yani solskjaer sezonu tamamlayacağını düşünen biri var mıydı acaba özellikle shaktar maçlarından sonra boşuna uzatıp konferans liginden de oldular.