*

  • 1
    36 takımdan oluşan lig. maçların sonunda ilk 8'e giren ekipler doğrudan son 16'ya; 8-24'e arasına giren ekipler ise son 16'ya kalabilmek için eleme oynayacaklar. türkiye'nin tek temsilcisi olan galatasaray:
    a torbasından: liverpool ( ev ) ve m.city ( dep. )
    b torbasından: a. madrid ( ev ) ve e. frankfurt ( dep. )
    c torbasından: bodo glimt ( ev ) ve ajax ( dep. )
    d torbasından: u.s. gilloise ( ev ) ve monaco ( dep. )
    ile eşleşti.
    açıkçası beklediğimizden zor bir kura çektik. herkeste biraz bunun tedirginliği ve olumsuz deneyimlerimizin yarattığı bir karamsar hava hâkim. evvela burası şampiyonlar ligi ve en zayıf denilen pafos ve karabağ'ı bile rakipten çok mücadele etmeden, rakipten çok koşmadan yenemezsiniz. bunu geçen sene rigas ve dinamo kyiv maçlarında gördük. benim adım osimhen, ben icardi, bendeniz sane deyip sahada mücadeleden kaçarsak bu takımların hepsi bizi yener. maalesef bu 8 takımın hiçbiri karşısında favori değiliz. eminim bu takımların hepsi bizimle eşleşmek istiyorlardı. çünkü avrupa'nın saygısını kaybedeli çok uzun zaman oldu. dün nagelsmann'ın sane hakkında söyledikleri de bunu en acı ifadesiydi. bu durum bir bakıma aslında avantajımıza. favori gösterilmemek baskıyı azaltır.

    evvela iç sahada jilet gibi olmalıyız. geçen sezon avrupa ligi'nde iç sahada yaptığımız " tottenham deneyi " bize çok şey hakkında ipucu veriyor aslında. tıpkı geçen sene avrupa ligi'nde olduğu gibi sahamızda bize yan gözle bile bakılmaması lazım. içerdeki maçlarda en az 8 puan toplamalı ve deplasmanda kaybetmemek üzerine bir oyun kurgulamalıyız. evet frankfurt, monaco ve ajax köklü ekipler ve evlerinde tabiki bize karşı favori olacaklar. ancak akıllı ve mücadeleci bir oyunla onlardan puan alabiliriz. onları yenemesek de genel tablo da herkes birbirine rakip olduğundan yenilmezsek de fena olmayacaktır.

    bizim de kadro yapılanmamızda bazı sorunlar var her zaman olduğu gibi. uefa listesinin son gününe bir kaç gün kala henüz üst düzey bir kalecimiz yok. stoperde eksik var. orta alan rotasyonu sadece 3 oyuncu üzerine kurulu, buraya "adam yiyen", takımın enerjisini yukarı çekecek 1 oyuncu ve oyun aklı yüksek, pas bağlantısında usta 1 oyuncu almalıyız. ayrıca zaniolo, cuesta ve jelert'in nitelik olarak şu anki kadronun gerisinde oyuncular olduğunu ve bunlardan çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. ancak asıl sorunumuz, belki de en çok ihtiyacımız olan oyuncu barış alper yılmaz. barış alper'in mücadele gücüne, inatçılığına, fiziksel üstünlüğüne çok ihtiyacımız var. barış hata da yapsa hemen "vazgeçilebilecek" bir oyuncu değil. taraftar olarak bizim de biraz avrupaî düşünmemiz lazım. evet futbolcu yüksek maaş ve diğer başka faktörlerden dolayı kafa karışıklığı yaşayabilir. ancak her futbolcunun bir fiyatı vardır. resmi mukaveleli olduğu kulübü çıkarlarını gözeterek kendisini satmak istemeyebilir. futbolcu da profesyonellik gereği çıkar topunu oynar. örnek hakan çalhanoğlu - galatasaray olası transferi. inter ne dedi? " tabi alabilirsiniz ama 40 milyon euro'ya ". bitti gitti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın