okul takımı

• 1

  ülkemizde futbola başlamanın ilk adımı sayılabilir. *
• 2

  daha önce futbola başlayanlar için:
  (bkz: mahalle takımı)
• 3

  futbolcu olma hayali ile yanıp tutuşan gençlerle dolu takım.
• 4

  final sonrasında ya altın ya da koç kazanan takımdır. fiyakalıdır bunlar. hemen hemen hepsinin bir kız arkadaşı vardır. piyasa da yaparlar maç yaparken. desteği hissedip yürekleri ile oynarlar. ''hadi aşkım'' diye size bağırılsa, koskoca adamlar, sizler de çırpınırısınız efendim.
• 5

  bir pelesenk olarak:
  (bkz: kolej takımı)
• 6

  eğitim hayatim hep inek gibi calismak ile geçti. sadece ders çalışan asosyal bir hayatim oldu. keşke diyorum okul takımlarının başta futbol olmak üzere diğer branşlarında seçilmek için şansımı deneseydim. bazen diyorum secilseydim ikisini bir arada görülebilir miydim? götürebilecek oz güven olmadığı için belki de hiç düşünmedim bunu. şimdi ise saha kenarından destek veriyoruz okul takimimiza. umarım mayıs ayında şampiyonluk müjdesi veririm kiz futbol takımımızın burdan.
• 7

  dersleri sınavsız geçme reçetesidir.
• 8

  biraz takımda önemli bir konumdaysanız çok işe yarayan takım. azıcık lisede iyi basket oynardım klüp vs kariyerimde var herneyse. takım kaptanıydım takımı seçiyordum taktik bende koç sadece gelip gidiyor işte ne bekliyorsun okul takımı. artık öyle bir düzeye gelmişti ki hazırlık maçları için tarihleri ben veriyordum. koça yani beden hocasına gidip hocam perşembe maç yapalım antreman olsun dediğimde maç ayarlanıyordu. ne hikmetse perşembe full kimya dersleri olurdu ve yırtardım. canımın istemediği ders olduğunda bu yolu çok kullandım mükemmel sistem. tabi bunun dışında sınavlarda maç vardı çalışamadım okul için gittik goygoyu ile sözlülerde hayvan gibi 100-90 almışlığımda vardır. sonuç olarak çok güzeldir çok.
• 9

  üniversitede yök derslerinin arasında beden eğitimi vardı.
  ne salakça.
  spor kıyafeti getirin dedi hocası.
  amk 9 eylül üniversitesi'nin kampüsünde işim gücüm yok hoca nezaretinde spor yapacam lisedeki gibi. yok ya?
  okul takımının seçmeleri vardı. takıma seçilen de beden eğitiminden muaftı. katıldım seçmelere. okul takımına girdim. beden dersinden muaf oldum. iki antremana gittim. sonra bi daha da uğramadım. hocası 2-3 kez telefon etti. baktı gelmiyorum vazgeçti. bedenci yoluna, futbol antrönörü yoluna, ben yoluma.
  
  bana faydası bu olmuştur.
• 10

  ortaokul zamanında, bir nevi açık seçme niteliğindeki sınıflararası maçlardan birinde koşamıyorum diye file bekçiliği(!) yaparken aşık olduğum kıza bakacam diye atılan uzun topa zamanlama hatasıyla çıkıp yarı boyumdaki elemandan hakan şükür'ün belçika'ya attığı golün aynısını yiyerek kariyerimi sonlandırdığım takım.
  
  o takım tek bir maça çıktı. skorda bizimkiler kazandı, sahada onlar tribünde biz dayak yedik. kız evlendi, o çamurlu sahanın yerine de halı saha yaptı okul idaresi.
  
  biz de işte böyle...