*

  • 27
    hep söyledim. tek bir projedir: futbol aş'yi yabancı yatırımcıya devretmek. rus, katar, arap ne olursa olsun. fark etmez. amatör branşları yöneten başkanı lise seçecek. alsınlar kumda oynasınlar. artık sponsor mu bulurlar ne bulurlarsa bulsunlar. sporsa spor. beden eğitimiyse al sana alası. pilav milav ne versa takılsın dedeler.

    futbolu ise yabancı yatırımcı yönetecek. para getirecek. yatırım yapacak. yönetim kademesini kuracak. profesyonel çalışanlar getirecek. işler bir sistem üzerinde ilerleyecek. yapısı ve işleyişi tamamen liseden bağımsız olacak. asla müdahale edilemeyecek.

    başka kurtuluş yok arkadaşlar. son kurşun olan riva ve florya satıldı. sonuç? hiç bir şey. o yüzden artık başka seçenek kalmamıştır.
  • 32
    kulübümüze üyelik yolunu taraftara açıp yönetime adaylık konusunda belirli nitelikler ve yaptırımlar getirilmelidir. bundan kastım kulübe verilen zarar bedelini mevcut yönetimin ödeyeceğine dair imzalanacak belgedir. böylelikle bir kuruşu dahi çöpe atmayan kendi cebine komisyon peşinden koşmayan ciddi anlamda kulübü bir yerlere taşıyacak isimler bizi ileriye taşıyacaktır.
  • 58
    galatasaray elinde olan riva ve florya'nın satılmasından sonra elinde geleceğine dair kalan bir varlık olmadığı için taraftarlar olarak kulümüze sahip çıkmamız gerekmektedir. bunun olması için herhangi bir varlık sahibi olmak kulübümüz için şuan mümkün değildir. malum kulübümüzün borçları sebebi yüzünden. riva gibi araziler kazandırmak için aklıma gelen fikir üzerinde sizinle paylaşmak isteği duydum. belki saçma olabilir ya da mantıklı ama biz taraftar olarak böyle fikirler ile birlikte üstüne koyacağımız her bir tuğla ile kulübümüze sahip çıkmamız gerekmektedir.

    fazla uzatmak istemiyorum fikir temeli kulübümüze varlık kazandırmak olup bunu riva gibi değerli görülen ya da yatırım olabilecek arazilerin taraftara açılması. örnek x yeri 1000 m2 gerekli değeri 1 tirilyon olsun bunun için kulübe başvuracak taraftarlar ile birlikte sadece o arazi için her galatasaraylı elini taşın altına koyarak aylık cüzü bir miktarla ödeme yapacaktır. örnek veriyorum güzel anlamlı bir ürün çıkartılır arazi için onu satın alırız ordan gelecek parayı kulüp arazi ödemesine ayırır aylık veya yıllık olarak. öncelikle belirlenen arazi icin başvuruda bulunması gereken ödeme taahhüdünde bulunulması ki 30 milyon olan taraftarımız ilgi gösterecektir. böylece gelecek yıllara kulübümüze varlık kazandırmış olacağız. tek şartım bu arazide ödeme yapan taraftarın söz hakkı olması galatasaray üyelerinin söz hakkı olmaması ve ileride satılacaksa bile onu kulübün kazandıran taraftarın karar vermesidir.
  • 4
    hala taraftarı, yönetim veya kulüp üzerinde hak sahibi olmasının önüne geçici veya kısıtlayıcı fikirler geliyor sebebini anlamış değilim.

    galatasaray üyeliği herkese açılmalıdır hiç bir şart şurt kısıtlama veya değiştirme olmadan o 80 yaşındaki canlı cenazenin kulüp üzerindeki söz hakkı neyse benim de o olmalı.

    havva nineye selam göndererek bitirelim.

    galatasaray nedir ki? galatasaray bizim sayemizde galatasaraydır.
  • 45
    ilk olarak dursun özbek denen herifin komple tüm ekibiyle beraber bu kulüple ilişkisinin kesilmesi ki en zor kısım bu oluyor.

    daha sonra da beşiktaşın 5-6 yıl önce yaptığı ''feda'' projesinin bir benzerini yapmak. başka çaremiz yok. gereğinden fazla yaşlı ve pahalı bir kadro iskeletine sahibiz. ffp konusunda hala büyük sıkıntılarımız var. selçuk, sabri, chdejou, de jong ve hatta gerekirse çok sevdiğim snejder ile podolski bile gönderilmeli. sahada eli belinde bekleyen kaşar topçu izlemekten gına geldi artık. bu takımın yeniden doğması lazım.
  • 62
    kulüp yönetimi liseci dinozorlardan arınmadığı sürece asla hayata geçmeyecek proje. daha hırsızların aklandığı ibranın imzası kurumadı. bizim düşündüğümüz her şey, taşan barajı elle durdurmaya benziyor. unutmayalım ki dursun özbek büyük bir sivrisinekse, o genel kurul da hırsızları barındıran en büyük bataklık. önce orası kurutulmalı.
  • 65
    elimizde mal mulk ne varsa dursun yedigi icin asagidaki gibi bir plan geldi aklima:

    1. barcelona tipi uyelik sistemine gecip kulubu gerici lise zihniyetinden ozgurlestirmek
    2. yayin ihalesinden cekilip galatasaray maclarini sifreli olarak gs tv'den yayinlamak
    3. altyapiyi komple antrenman tercihlerinden oyuncu secmelerine kadar hagi'ye teslim etmek, duzenli olarak her sene buradan belli sayida futbolcuyu a takima terfi etmek
    4. emre utkucan ve ekibine guvenip transferlerin en az ucte birini ileride bonservis getirebilecek dusuk maliyetli genc yeteneklerden olusturmak
    5. getirisi yuksek finansal emtialara yatirimda bulunmak (ornek bitcoin, vanguard small cap index vs.)
  • 13
    bunun için 4 farklı parça olduğunu düşünüyorum.

    1)mali işlerle ilgilenen bir yönetim kanadı... sponsorluk, harcamalar, gelir getirecek projeler, pazarlama vs.

    2)sportif işlerle ilgilenecek yönetim kanadı... florya'nın yönetimi, scout ekibi idaresi, transferler, hoca seçimi vs. buna sportif direktörlük ya da futbol aklı mevkisi diyebiliriz. tecrübeli ve sağlam bir futbol felsefesinden gelmiş biri olabilir veya galatasaray'ı çok iyi bilen, medyayla arası iyi olan biri olabilir.

    3) teknik direktör... dinamik, adil ve galatasaray markasını taşıyabilecek bir hoca şart kere şart!

    4) düşük maliyetli genç yetenekler... fazla bir şey söylemeye gerek yok 2012-2013 başarılarında elmander, drogba, sneijder, muslera, burak, melo, eboue gibi dev transferler vardı artık o mümkün değil ayağa kalkmamızın başka yolu yok. belki sözleşmesi bitmek üzere olan oyuncu olursa top seviye transfer yapılabilir.(u: sezon başındaki konoplyanka, gignac, maxi pereira, ayew gibi... bana bi gülme geldi:d)

    bu 4 parçayı bir kaç sene içerisinde sağlayacağımıza inanmıyorum o ayrı. freni patlamış araba gibiyiz yokuş aşağı...
  • 3
    galatasaray'i galatasaraylilardan kaçirmak için kapilarini siki siki tutan cagdisi tuzuk yerine, galatasaray'a uye olmayi kolaylastiracak ve kulupte demokrasiyi saglayacak bir tuzuktur. her uye, liseli olsun olmasin her uye, kulube girmek icin 5000 tl verecek ve sonra da yillik 500 tl aidat odeyecektir. herkesin oy hakki olacak, herkes yonetime katilabilecektir. o sinerji ile sadece gelir degil, cok daha fazlasini, ileriye donuk buyuk projeleri kazaniriz. galatasaray kazanir bu tuzukle.

    ama bu tüzük için de büzük gerekir. liseli yiyicilerde olmayan da budur.
  • 5
    yukarida da yazilmis, kurtarici degil de daha cok destek olacak projedir. simdi sunu bi kabullenmemiz lazim. su sartlarda var olan borclari uefa standartlarina indirip cezadan kurtulsak bile maalesef uzun vadede bu borclar yine tepemize binecek. dolayisiyla bizim bakis acimizi, odak noktamizi ve temel fikriyatimizi sil bastan degistirmemiz gerek. linnes, carole, tellia, bruma, sinan gumus, koray gunter gibi oyuncularin yanina sneijder muslera gibi ust segment starlari yerlestirip, adam gibi bir foervet alip bu genc kadroyu ufak oynamalarla muhafaza etmek, ve kazanacagi her turlu basari ve yasayacagi her turlu basarisizligi kabullenip kucuk oynamalarla genc ve dinamik bir takim iskeleti kurmak varken, hala selcuklar hamitler umutlar buraklar yasinler pesinde kosuyoruz. maalesef bu kafayla anlik basarilardan oteye gecemeyecegiz.

    ilk yazar oldugumda tinercilerle ilgili "guzel ve genc bir kadro kurdular, sebat ederler, iyi bir teknik direktor bulurlar ve dogru hamleler yaparlarsa stadlari da acildiginda bu kadroyla ligi domine edebilirler" minvalinda yazmistim. ve ilginctir eksi yagmuruna tutulmustum. adamlar menemen yediler, buyuk takim eskileriyle acil aciklarini kapattilar, son iki uc sezondur neredeyse aldiklari her oyuncudan yuksek verim aldilar ve kar ettiler. sabirla beklediler. hep takimi tasiyacak iyi forvet oyuncularina yoneldiler ve ilginctir o forvetleri de gayet duauk miktarlara takima kazandirdilar ve hatta va'dan inanilmaz kar ettiler. bunlarla ugrasirken hep hocalarinin arkalarinda durdular, bir yandan da oyle ya da boyle stadlarinin yapimina devam ettiler. simdi geldigimiz duruma bakalim, iki sezon once rezalet bir kadroyla bizim kupa 1 ceyrek finalimizi izlerken simdi biz rezalet bir kadroyla onlarin ligde muthis futbol oynayip sampiyonluga gidislerini izliyoruz. iki sezon once menemen yiyoruz diye aciklamalarina biz gulerken simdi bizim bileklik satmaya calismamiza onlar guluyor. ki bu surecte bu adamlarin elinde stad bile yoktu. yanlis anlamayin tinerci sevicisi falan degilim ama su geldigimiz noktada kendimizi en iyi boyle degerlendirebiliriz.

    dogru yonetim, sabir, dogru planlama, oyun felsefesi belirleme ve ona gore kadro kurma, genc oyunculara yonelme ve pazarlama acilarindan bizim yonetimin o begenmedigimiz fikodan ders almasi gerektigini dusunuyorum.

    anlatmak istedigim; nasil besiktas biraz da sansinin yardimiyla o noktalardan su anki haline hem de kisa surede geldiyse biz de bir seyleri degistirerek bu ise baslayabiliriz. ha besiktas sampiyon oldu mu? bir basarisi var mi derseniz haklisiniz, ancak menemen yiyen bir kulupten, forvetinde mario gomez'in oynadigi ve ligin en iyi ve en surekliligi olan futbolunu oynayan kulup haline gelmesi bile bizim icin buyuk bir ders olmali.

    bizi kurtaracak anlayista ancak ve ancak benzer bir planlamadir. bunu yazar oldugumdan beri soyluyorum soylemeye de devam edecegim, galatasaray genclere yonelmedigi surece, pazarlama anlayisini degistirmedigi surece, kadrosunu belli bir oyun plani cevresinde olusturup o plana ve kadroya sadik kalarak sabir gostermedigi surece biz maliyeyi duzeltsek bile yeniden bozulacak. cunku her basarisizligin cozumu olarak transferi goruyoruz. ve bugune kadar yapilan transferler ve sacilan paralara baktikca kulup iyi bile dayanmis diyoruz. futbol takimini para yutan bir kara delik halinden cikarmazsak en duzgun maliye bize bes sene dayanir. sonra yine ayni seyleri yasariz.

    sahsi dusuncelerimdir belki de yaniloyorum.

    eyyorlamam daha var ama dersim var ogrencilerim bekliyo canlarim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın