• 576
    sabah ışır sis iner vadiye
    sis dere boyunca içinde bir ala geyik
    sabah çiseleri sarar okşar gülleri
    ırmak dilek taşlarını koynunda saklar
    yollar bir görünür bir kaybolur
    su kuşları inmeyin dereye ben bakarken
    hala umudu olanlar görsün sizi su içerken
    görmeden duymadan hiç kimseler
    ruhları öperek iyileştirirler
    periler bir görünür bir kaybolur
    söz verip de tutmayanlar utansın
    bekleyeni varken dönmeyenler
    sevilmişken mutlu mesut ölmeyenler
    kimsenin huzuru kaçsın istemem
    zaman bir görünür bir kaybolur
    yıldızlar sönün ve yanmayın ben düşene dek
    masallar anlatılsın ninniler söylensin
    yine su doldursun çeşmeden güzel kızlar
    çiçek versin onlara delikanlılar
    kaderimi de yazardım bir kalem bulup
    seni sevmeyi başka güne saklayabilseydim eğer
    ellerin bir görünür bir kaybolur
    yüzün bir görünür bir kaybolur
    hayat bir görünür bir kaybolur
  • 577
    şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız,
    o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız.
    gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız,
    yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız.
    o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız.

    bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı,
    güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı,
    hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı,
    gittiler akşam olmadan, ortalık karardı.

    bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra,
    sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara,
    simsiyah bir teselli olur belki kalanlara,
    geceler uzar hazırlık sonbahara...

    büyük usta atilla ilhan. saygılar sonsuz. bir yangın ormanında püsküren genç fidanlara, güneşten ışık yontanlara, sert adamlara, gülüşü hoyrat olup aydınlığı çalkalayanlara, akşam olmadan gidip ortalığı karartanlara armağan olsun. ölümlü olan sadece bedendir, ruh değil.
  • 578
    ölmek

    hergece gibi bu gecede uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum.
    kendimi bendimi derdimi kederimi öldürmek.
    hani pek çok giden memnunmuşya yerinden,
    belkide dünya dediğimiz aslında gerçek cehennem.
    hergece gibi bu gecede uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum.
    ne sevdanın yükü, ne de dünya gailesi
    bitmek bilmiyor ki kısacık ömürlerin çilesi
    sonu belli zamanı belirsiz çok beter bir gösteri
    bilseydi insan doğmayı istermiydi ki ?
    hergece gibi bu gecede uyumak ve birdaha uyanmamak istiyorum.
    kendimi bendimi derdimi kederimi öldürmek
    nefsimi arzularımı hayallerimi söndürmek
    bu karanlık rüyadan, bu apansız kabustan kurtulmak.

    ölmek nedir ? sevdiklerini arkada bırakmak mı yoksa daha çok sevdiklerine kavuşmak mı ?
    hayalle, rüya arası bir hayattan kurtulmak gerçeğe ulaşmak mı yoksa ?
    nedir ölmek ? bir sürü cevapsız sorulardan bir anda kurtulmak mı.
    ebedi bir hayat mı yoksa yok olmak mı ?
    ölmek nedir ? bedenin toprak olması mı yoksa ruhun huzura kavuşması mı ?

    akıllı işi midir ölmeyi istemek deli saçması mı ? yoksa bir pskopatın son arzusu, bir yalnızlığın son noktası mı ?
    hayat herkese bu kadar acımasız mı ? yoksa acı en büyük mükafatların sınavı mı ?
    ne kadar erken o kadar iyi mi ? yoksa ne kadar geç o kadar eziyet mi ?
    yüzlerce karmaşık soru ancak tek bir bilinmezlik.
    sahi ölmek nedir ?

    hergece gibi bu gecede uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum.
    yüzlerce binlerce cevapsız sorudan kurtulmak,
    belkide dünya denen bu cehennemden cennete kavuşmak.
    tek bilinmeze, tek gerçeğe kaçınılmaz sona, koşar adımlarla yürümek istiyorum bu gece. uyumak ve bir daha uyanmamak…
  • 580
    ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
    mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
    aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
    yoktan da vardan da ötede bir var vardır
    hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
    o şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
    sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
    ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
    gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
    yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
    yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
    sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
    göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
    senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır...

    umutsuzluğa düşmek, sinerjiyi kaybetmek yok. bu takım zaferini er ya da geç kazanacak.

    not: işbu entry herhangi bir siyasi propaganda, gönderme ve benzeri şeyler içermemektedir.
    sadece galatasaray...
  • 582
    kolombiya'da doğdu
    cimbombomlu oldu
    1,80 yok boyu
    yiyecek dzeko'yu
    yiyecek dzeko'yu
    oooooooo ooooo

    adı carlos cuesta
    kendisi tam gangsta
    çok sağlam defansta
    çilekli bir pasta
    çilekli bir pasta
    ooooooo ooooooo

    rams park'ta hep şölen
    kalbimde sami yen
    vazgeçmem ben senden
    armanın peşinden
    armanın peşinden
    ooooooo ooooooo

    şampiyonsun hep sen
    uefa'da kupan
    ay-yıldız bayrakla
    hedef hep avrupa
    hedef hep avrupa
    ooooooo ooooooo

    dursun başkan burda
    okan buruk kenarda
    osimhen morata
    yetmez bize kupa
    yetmez bize kupa
    ooooooo ooooooo

    çocukluk hayali
    at şimdi golleri
    şampiyon olunca
    yıldızımız yolda
    yıldızımız yolda
    ooooooo ooooooo

    şiirimin ilk 2 kıtası @sellyoursins'e aittir.
  • 583
    ben de en sevdiğim şiiri bırakayım buraya. fikriye hanım, mustafa kemal atatürk'ün üvey babası ragıp bey'in yeğeni olup, çocukluğundan itibaren mustafa kemal'e derin bir sevgi beslemiştir. milli mücadele yıllarında ankara'ya gelerek mustafa kemal'in yanında bulunmuş ve çankaya köşkü'nün ilk hanımefendisi olarak kabul edilmiştir. (bazı kaynaklara göre gizli şekilde evlendikleri de söylenir). ancak fikriye almanya'da tedavi görürken, mustafa kemal'in latife hanım ile evlenmesi, fikriye hanım'ı derinden etkilemiş ve bu durum onun ruhsal çöküntüsüne neden olmuştur. bu süreçte fikriye hanım'ın mustafa kemal'e olan özlemi ve kırgınlığı, yazdığı şiire yansımıştır.

    ciğer parem kanıyor, sanma ki dil yâresinden,
    aylardır öksüzüm, fikriye derken can veren sesinden,
    döktüm payına ne kaldıysa geriye, bi-çare fikriye’den,
    gel kurtar demeye kalmadı mecal, çektiğim bu çileden.

    çok mu gördün kuluna, bir namey-i nesretmey-i,
    isterdi kırık gönül, bir fırçayla seni resmetmey-i,
    tek dileğimdir hayata veda ederken, seni bir nebze görmeyi,
    nasip eder mi tanrı bilinmez, aguşunda ölmeyi.

    eylemem feryat, şekvacı ise hiç değilim,
    gidince esbab-ı hakikiye bilesin ki gene seninim,
    cennet de olsa yerim, her gece duanı beklerim,
    şems-abad olsada yattığım yer, payına yüz sürmeyi rüchan eylerim.

    gel bir katre ümmid ver, gitmeden harabe-zare,
    görenler sanır ki hastayım, değil, kulun divane,
    çeşm-i mahmurum bitti, kan kusuyor biğane.
    sevdi gönül neylesin, açık gidecek çeşm-i yar ne çare.

    -fikriye
  • 584
    bu şiiri dedem babaannem için yazdı. ben de şiiri biraz değiştirerek başkanımız dursun özbek'e ithaf ediyorum. mümkün olsa divan kurulunda okusam ama buraya not düşmek istedim.

    -nur yüzlüm benim-

    gerçek beş yıldızı gökyüzünden
    indireceksin yeryüzüne alın terimizden
    uzat gül yanaklarını esirgeme bizden
    ne dersen peşindeyiz nur yüzlüm benim

    sana yanak elletti diyenler dingilce
    ankarada poz vermekteydi günlerce
    kadıköy ya da urfa fark etmez bizce
    gölgen bile tokatlar nur yüzlüm benim

    osimheni olan kazansın diye yeniden
    al şu bonservisi dünya oynasın yerinden
    üç ahbap çavuşu da silsen var ya listenden
    dadından yenmezsin nur yüzlüm benim

    salıncakta sallasınlar birbirlerini boşver
    sen artık gözlerini avrupaya dikiver
    osimhen artı sağ ve sol bek alıver
    gerisi fırsat transferi nur yüzlüm benim

    bekle bizi ey avrupa diyenleriz biz
    gari lig kupasıyla yetinme bilmeyiz
    şampiyonlar liginde başarı da isteriz
    yaparsan beton yetmez nur yüzlüm benim
App Store'dan indirin Google Play'den alın