183
ali sami yen'deki en efsane maçlardan biriydi ve canlı tanık oldugum için kendimi inanılmaz şanslı hissediyorum. hayatımın en güzel gecesiydi diyebilirim.
25 şubat gecesi televizyon izlerken lig tv'de eski lig maçlarının özetlerine rastladım. 2001 yılındaki yozgat-fener, beşiktaş-antalya maçlarını falan verdikten sonra ohh be sonunda bizim maç dedim. istanbulspor maçıydı fakat ne maçı hatırlayabildim ne de o stadı başta tanıyabildim. taffareli, arifi ne kadar özlemişim derken stadın şükrü saracoglu oldugunu anladım. fakat o dönemki haliyle bi kale arkası yok ve kapalı tribünleri de eski haliyle duruyordu. ama sarı lacivert koltuklarda kırmızı formalı coşkulu taraftarlar ve o pankartları görünce içim bi garip oldu ve mayıs ayındaki finali düşündüm. o görüntü bütün gün gözümün önünden gitmedi ve yeni açıktaki yerimi bu ruh haliyle aldım.
gerisi de malum, herkes maçın hikayesini anlatmış zaten, inanılmaz ötesi şeyler yaşandı ve bunlar birşeylerin işareti, kıvılcımlarıydı. ki o kıvılcımın gidip kadıköyü yakmasına az kaldı..
25 şubat gecesi televizyon izlerken lig tv'de eski lig maçlarının özetlerine rastladım. 2001 yılındaki yozgat-fener, beşiktaş-antalya maçlarını falan verdikten sonra ohh be sonunda bizim maç dedim. istanbulspor maçıydı fakat ne maçı hatırlayabildim ne de o stadı başta tanıyabildim. taffareli, arifi ne kadar özlemişim derken stadın şükrü saracoglu oldugunu anladım. fakat o dönemki haliyle bi kale arkası yok ve kapalı tribünleri de eski haliyle duruyordu. ama sarı lacivert koltuklarda kırmızı formalı coşkulu taraftarlar ve o pankartları görünce içim bi garip oldu ve mayıs ayındaki finali düşündüm. o görüntü bütün gün gözümün önünden gitmedi ve yeni açıktaki yerimi bu ruh haliyle aldım.
gerisi de malum, herkes maçın hikayesini anlatmış zaten, inanılmaz ötesi şeyler yaşandı ve bunlar birşeylerin işareti, kıvılcımlarıydı. ki o kıvılcımın gidip kadıköyü yakmasına az kaldı..