237
kuralar ilk çekildiğinde kimse ama hiç kimse grupta böyle bir başarı beklemiyordu. belki çoğumuz ilk ikinin bile imkansız olduğunu düşünüyordu, haliyle şu an herkesin hayal ettiği o senaryo da kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu.
namağlup grup liderliği çok önemli ancak böyle bir grupta daha da önemli. d, f, h gibi bir grupta da bu başarı yakalanabilirdi ama o zaman kimse o hayali kuramazdı; kura şansı denilip geçilirdi. şimdi ise çok farklı şeyler düşünüyoruz, konuşuyoruz. böyle bir gruptan 32 takım içerisinde en az gol yemek, hiç mağlup olmamak ve lider çıkmak...
bundan sonrası şampiyonlar liginden gelen takımlardan sonra çok zor. belki son 16'da eleneceğiz belki de daha ileriye gideceğiz. ancak hepimiz şundan eminiz bu takım mesala dortmund'la eşleşse içeride dışarıda fark yiyip elenmez hatta kurada barcelona'yı isteyenler bile oldukça fazla. neden? çünkü bu grup sayesinde camia muazzam bir özgüven sağladı. hepimiz eski avrupa fatihi günlerimize döndük. hocanın da dediği gibi şampiyonlar ligi ayarında olan bu grubun bize şu aşamada tek eksisi süper ligden kopmamız oldu.
hatırlarsanız geçtiğimiz sezon şampiyonlar ligi şampiyonu olan chelsea de premier ligi çok iyi bir dereceyle bitirmedi, bitiremedi ancak müzesine bu dünyadaki en iyi organizasyon olan turnuvanın kupasını götürdü. sözlerime che guevara'dan bir alıntı yaparak devam etmek istiyorum:
"kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin ve unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin."
biz bu grupta kuralar çekildiğinde taraftarlar olarak belki vazgeçtik ancak başta hoca olmak üzere oyuncular vazgeçmedi ve kazandı. kaybettiğimiz belki süper lig şampiyonluğu oldu, olsun şunu biliyorum ki avrupa'da gelebilecek ikinci bir kupaya beş süper lig şampiyonluğunu değişmem. hiçbir şey tabii ki kesin değil ne avrupa başarısı ne de süper lig başarısızlığı, her şeyi zaman gösterecek ancak şu aşamada naçizane bir taraftar olarak ben bu yeni kurulan genç ve dinamik takımdan razıyım, hakkım helaldir.
düzeltme: imla
namağlup grup liderliği çok önemli ancak böyle bir grupta daha da önemli. d, f, h gibi bir grupta da bu başarı yakalanabilirdi ama o zaman kimse o hayali kuramazdı; kura şansı denilip geçilirdi. şimdi ise çok farklı şeyler düşünüyoruz, konuşuyoruz. böyle bir gruptan 32 takım içerisinde en az gol yemek, hiç mağlup olmamak ve lider çıkmak...
bundan sonrası şampiyonlar liginden gelen takımlardan sonra çok zor. belki son 16'da eleneceğiz belki de daha ileriye gideceğiz. ancak hepimiz şundan eminiz bu takım mesala dortmund'la eşleşse içeride dışarıda fark yiyip elenmez hatta kurada barcelona'yı isteyenler bile oldukça fazla. neden? çünkü bu grup sayesinde camia muazzam bir özgüven sağladı. hepimiz eski avrupa fatihi günlerimize döndük. hocanın da dediği gibi şampiyonlar ligi ayarında olan bu grubun bize şu aşamada tek eksisi süper ligden kopmamız oldu.
hatırlarsanız geçtiğimiz sezon şampiyonlar ligi şampiyonu olan chelsea de premier ligi çok iyi bir dereceyle bitirmedi, bitiremedi ancak müzesine bu dünyadaki en iyi organizasyon olan turnuvanın kupasını götürdü. sözlerime che guevara'dan bir alıntı yaparak devam etmek istiyorum:
"kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin ve unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin."
biz bu grupta kuralar çekildiğinde taraftarlar olarak belki vazgeçtik ancak başta hoca olmak üzere oyuncular vazgeçmedi ve kazandı. kaybettiğimiz belki süper lig şampiyonluğu oldu, olsun şunu biliyorum ki avrupa'da gelebilecek ikinci bir kupaya beş süper lig şampiyonluğunu değişmem. hiçbir şey tabii ki kesin değil ne avrupa başarısı ne de süper lig başarısızlığı, her şeyi zaman gösterecek ancak şu aşamada naçizane bir taraftar olarak ben bu yeni kurulan genç ve dinamik takımdan razıyım, hakkım helaldir.
düzeltme: imla
