• 150
    taraftarlık bilinci zayıf olmaktır bana göre, eğer televizyon dışında bir bağ yoksa.

    taraftar olmak için bir gönül bağı, futbol kültürüne dahil olma, bir ortak payda sahibi olmak gerekir. benim galatasaraylı olmam babamın götürdüğü 5 ekim 1997 gençlerbirliği galatasaray maçı 7 yaşında volkan kilimci'nin eline ilişkin küfürler ile gerçekleşmiştir. o tutku, insanların hop oturup hop kalkmasıyla maraton tribünde coşmasıyla hasta olmuştum, galatasaray'a futbol ortamına. o günden sonra takım değiştirtmeye çalışanların hiç bir sözüne itibar etmedim, galatasaraylıydım. bilemiyorum belki gençler taraftarlarıyla otursam bugün gençler taraftarı olacaktım. ben galatasaray'la bir şeyler paylaştım.

    yabancı takımlarla bu bağı kurmak belki izlenen hikayeler nedeniyle olabilir, fakat içinde olup da hissetmedikçe, gerçek bir parçası olamadıkça, biraz yavan bir tat gibi geliyor bana. yurt dışında yaşarsınız, oranın takımlarıyla bir bağ kurarsınız belki, ki bu benim nezdimde schalke 04 adına oldu, zira arkadaşlarımla gittiğim maçta 1:0'dan 2-1'e maç çevirince gol anında nordkurve'de 'vur ananın esdafkgohkrogweo.... goool' böğürmesinin almancasını duyunca ve o gaza eşlik edince, o bağı kurabiliyorsunuz işte. geri kalanı bana köpük geliyor.

    edit: tanım pek genellemeciydi, biraz açtım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın