160
fenerbahçe'nin 8 isabetli şutta 5 gol çıkardığı karşılaşma. özellikle 2. yarıda yürüyecek hâli bile kalmayan ev sahibinin neredeyse tüm şutları gol oldu. yine de fenerbahçe'nin turu daha çok istediği ve iyi hazırlandığını itiraf ediyorum. defansif bir düzenle sahaya çıkmış fenerbahçe ve doğru olan da buydu. hazırlık maçlarında izlediğim fenerbahçe sert, agresif ve fizikli bir takım izlenimi vermişti. bugün de bunu bir kez daha gösterip genç feyenoord'u sindirmeyi başardılar. 2. yarıda fenerbahçe kondisyon olarak düşse de futbol şansı yanındaydı ve her vurduğu gol oldu. ancak bundan turu tesadüfen geçtiler anlamı çıkmaz. hollanda temsilcisi ise geçen seneki az alkmaar'ın ham hali gibi bir takım olmuş. kadrosu neredeyse tamamen yeni. genç sayılabilecek bir takım ve taraftarın baskısından etkilendiler. rotterdam'daki ilk maçta da şampiyonlar ligi'nde oynayabilecek bir takım havası vermemişti flemenkler.
161
özetleri izledim.
baya keyifli bir maç. çok güzel goller var.
klasik sezon başında fenerbahçe heveslenmesi için uygun bir maç olmuş.
spikerin anlatımı da iyi. tabii özet olmayan zamanda saçamalamış mı bilmiyorum ama bizim maçlardan birisini de anlatmasını isterim bir ara.
162
konserden dönünce skoru görmemle "1 hafta boyunca 'fenerbahçe intergalaktik takım ama yapı önünü kesiyor' goygoyu çekecez" diye üzülmeme neden olan maçtır.
yorucu bir hafta bizi bekliyor arkadaşlar.... kafamızı şişirecekler, her yerde morinyo editleri dolacak, fenerbahçe'nin hakettiği 9 yıldızın 7'sinin yapı tarafından engellendiğini söylecekler,
allah yar ve yardımcımız olsun.
163
galatasaray'ın büyüklenme kompleksine kapılmadan oturup bu maçtan bir takım sonuçlar çıkarması gerekiyor.
1- galatasaray kadrosu bizim nazarımızda çok iyi, yıldızlarla dolu. ancak işin aslı bizim yere göğe sığdıramadığımız torreira, davinson, icardi gibi isimler avrupa kıtasında unutulmaya yüz tutmuş eski isimler.
2- her yerde aynı diziliş ve kadro ile oynanmaz. gaziantep'te, sivas'ta savunma hattını orta saha çizgisine kadar çeker, önde baskı yaparsın. çünkü bu seviye takımlarda bu baskıyı kırıp cezalandırabilecek kalite bulunmaz. ancak sıradan bir balkan takımı bile bir anlık dalgınlığı affetmiyor. avrupa'da daha güvenilir, daha defansif ve mütevazi, rakibe saygı duyan bir anlayış ile oynamak ayıp değil, günah hiç değil. ilk yapmamız gereken öndeki oyunculara gerçekten savunma yaptırmak.
3- kimsenin gönlü kalmasın diye kadro yapılmamalı. kim hazırsa, kim en çok istiyorsa, kim tekmeye kafa uzatıyorsa o oynar.
4- avrupa'da başarı istiyorsak işimizi, gücümüzü bırakıp savunma çalışmalıyız. bu bizim dediğimiz gibi sadece lemina'nın oynaması ile çözülecek kadar basit değildir. basit bir ver kaç ile defans hattımız dağılmamalı. daha sert ve agresif olmalıyız. bunu herkes aynı şiddette yapmalıdır. aksi durumda tek başına sert oynamak kart ile cezalandırılıyor.
5- barış alper yılmaz'ın presi çok güçlü ancak takımla eş güdümlü değil, takımdan bihaber pres yapılınca kale surlarında ilk delik açılıyor. 90 dakika ön alan baskısı yapmak zaten mümkün değil. oyunu yavaşlatabilmek ve oyunun temposuna hükmedebilmek şart.
6- herkes orijinal mevkiinde güzel. sallai sağ bek, berkan sol bek olmaz. ha olur ama tek maça özel olur. böyle yamalı bir kadro ile yıllardır dilimiz hep yandı.
galatasaray'ın bütün derdi bu sene avrupa başarısıdır. lig ve türkiye kupası artık 2. planda. dünyanın en zor ligi'nde, en iyi oyunculara , en hızlı kanatlara, en sert defanslara karşı oynayacağız. işimiz çok zor ama buradan bizi tatmin edecek, başımızı yere eğdirmeyecek bir sonuç çıkarmaya mecburuz. artık avrupa'da nabız vermeliyiz.
164
feyenoord'un sağ bekinde herhangi bir futbolcu oynasaydı bütün stat mourinho istifa diye bağırıyor olurdu.
165
feyenoord'taki kadro ve hoca yetersizliği bir yana fener'in yine 1,5-2 xg'den 5 gol çıkardığı maç oldu.
biz çoğu zaman 3 xg'den 1 gol anca çıkarabiliyoruz...
tabi fener iyi de oynadı, asla oyunu hafife alınmamalı fakat panik yapacak bir şey yok.
karşılarında gerçekten sinik bir hoca ve takım vardı, kadro kalite farkı çok yüksekti.
maçın oyuncusunun brown olmasındaki en büyük etken brown'un müthiş oyuncu oluşu değildi mesela, feyenoord'un sağ bekinin futbolcu olmayışıydı.
neyse bizler için bu maçın böyle bitmesi iyi oldu, fener yine uzay takımıyız havalarına girdi.
bu söz belki ılık bir nisan akşamı tekrar söylenecek; fener ölmesi gerektiği yerde ölür... endişeye mahal yok.