233
benim kırmızı çizgim marcao, luyindama ikilisinin korunmasıdır öncelikle.
bir takımın gençleşmesi, yeniden yapılanması 15 adam gönderip yerine 15 genç transfer ederek olmaz. zaten bunu deneyen hiçbir takım da başarıya ulaşamamıştır. önemli olan senin sorunsuz çalışan parçalarını muhafaza etmek ve etraflarına potansiyelli gençleri dizmektir. gönül siter ki imkanlar olsun ve aksayan parçaları ileride aksamaaycağı umulan potansiyeli yüksek gençler yerine direkt oraya cuk oturacak adamlarla değiştir ama ona maddi gücün yetmez. mademki yeni kurallar ve ekonomik şartlar dahilinde yeniden yapılanacaksın o zaman yaş ortalaması 24 olan ve muazzam şekilde de tutmuş, şampiyonlar ligi için bile sırıtmamış bir tandemi bozmak bence aptallık olur. biri çıkarıp da luyindama ya da marcao için 30 milyon euro koyuyorsa masaya tamam sat da 10 15 milyon euroya bu adamlardan birini sattığında yerine zaten ona benzer bir adamı koymak için 5 6 milyon euro harcayacaksın yine.
telles gitti, hala sol bek arıyoruz, telles bugün 30 milyon euro. sende kalsaydı 30 olmazdı ama 20 olurdu yine. kaldı ki bizim taraftar denayer'e ozan kabak'a sabretmemiş, bu sözlükte bile bu admalar için abuk sabuk nedenelrle stoper olamazlar denmiş, ahmet'e mehmet'e kimse sabretmez. ozan'ın, ahmet mehmet'ten farkı şu; ozan denayer gibi adamlar sahaya çıktıklarında, rakiple karşı karşıya kaldıklarında ya da topu ayaklarına aldıklarında ben futbolcuyum diye bağırıyorlardı zaten. denayer sana gelmeden önce zaten iskoçya'da kendini ispatlamıştı, ozan 16 yaşından itibaren zaten konuşulan bir çocuktu. bunlara sabredemeyen, bunlara gömen taraftar ptt ligden gelen adamları linç eder. ama sen iyi bir takımın içine, işleyen bir sistemin içine o ptt'den gelen adamı monte edersin işte. luyindama'nın sağına koy burak kapacak'ı, burak adamını kaçırsın mesela ya da kötü bir çalım yesin vs. luyindama gider o sol açığı yer çizgide. ama orada oynayan emin gidip de bir de burak'ın açıklarını kapatamaz. ya da marcao'nun yanına emin'i koy, marcao ondan topları alır emin'e baskı gelirse, ileri oynar. ama emin'in yanında bir emin daha olursa adamlar kendileri daha tam hazır değiller ki birbirlerine yardımcı olabilsinler.
ben de genç oyuncular oynasın istiyorum, çok istiyorum ama bizim genç oyuncuların kiralık gittikleri takımlardaki halleri de ortada. bir bilemedin iki tanesi hariç kendini 2. ligde bile kabul ettiremeyen adam galatasaray'da nasıl oyansın?
özetle, mecburen gidenler gelenler olacak ama umarım luyindama, marcao gibi ilk 11'in banko oyuncusu olan, yıllık maliyeti düşük olan ve yaşları da genç olan adamları satmaya kalkmayız ki zaten bu ikisinden başka öyle bir adamımız da yok.
zamanında keita'yı satıp yerinin pino ile doldurmaya da kalkmıştık mesela, onu da unutmayalım.
bir takımın gençleşmesi, yeniden yapılanması 15 adam gönderip yerine 15 genç transfer ederek olmaz. zaten bunu deneyen hiçbir takım da başarıya ulaşamamıştır. önemli olan senin sorunsuz çalışan parçalarını muhafaza etmek ve etraflarına potansiyelli gençleri dizmektir. gönül siter ki imkanlar olsun ve aksayan parçaları ileride aksamaaycağı umulan potansiyeli yüksek gençler yerine direkt oraya cuk oturacak adamlarla değiştir ama ona maddi gücün yetmez. mademki yeni kurallar ve ekonomik şartlar dahilinde yeniden yapılanacaksın o zaman yaş ortalaması 24 olan ve muazzam şekilde de tutmuş, şampiyonlar ligi için bile sırıtmamış bir tandemi bozmak bence aptallık olur. biri çıkarıp da luyindama ya da marcao için 30 milyon euro koyuyorsa masaya tamam sat da 10 15 milyon euroya bu adamlardan birini sattığında yerine zaten ona benzer bir adamı koymak için 5 6 milyon euro harcayacaksın yine.
telles gitti, hala sol bek arıyoruz, telles bugün 30 milyon euro. sende kalsaydı 30 olmazdı ama 20 olurdu yine. kaldı ki bizim taraftar denayer'e ozan kabak'a sabretmemiş, bu sözlükte bile bu admalar için abuk sabuk nedenelrle stoper olamazlar denmiş, ahmet'e mehmet'e kimse sabretmez. ozan'ın, ahmet mehmet'ten farkı şu; ozan denayer gibi adamlar sahaya çıktıklarında, rakiple karşı karşıya kaldıklarında ya da topu ayaklarına aldıklarında ben futbolcuyum diye bağırıyorlardı zaten. denayer sana gelmeden önce zaten iskoçya'da kendini ispatlamıştı, ozan 16 yaşından itibaren zaten konuşulan bir çocuktu. bunlara sabredemeyen, bunlara gömen taraftar ptt ligden gelen adamları linç eder. ama sen iyi bir takımın içine, işleyen bir sistemin içine o ptt'den gelen adamı monte edersin işte. luyindama'nın sağına koy burak kapacak'ı, burak adamını kaçırsın mesela ya da kötü bir çalım yesin vs. luyindama gider o sol açığı yer çizgide. ama orada oynayan emin gidip de bir de burak'ın açıklarını kapatamaz. ya da marcao'nun yanına emin'i koy, marcao ondan topları alır emin'e baskı gelirse, ileri oynar. ama emin'in yanında bir emin daha olursa adamlar kendileri daha tam hazır değiller ki birbirlerine yardımcı olabilsinler.
ben de genç oyuncular oynasın istiyorum, çok istiyorum ama bizim genç oyuncuların kiralık gittikleri takımlardaki halleri de ortada. bir bilemedin iki tanesi hariç kendini 2. ligde bile kabul ettiremeyen adam galatasaray'da nasıl oyansın?
özetle, mecburen gidenler gelenler olacak ama umarım luyindama, marcao gibi ilk 11'in banko oyuncusu olan, yıllık maliyeti düşük olan ve yaşları da genç olan adamları satmaya kalkmayız ki zaten bu ikisinden başka öyle bir adamımız da yok.
zamanında keita'yı satıp yerinin pino ile doldurmaya da kalkmıştık mesela, onu da unutmayalım.