18748
as forveti osimhen, “yedek” forveti morata, stoperi davinson sanchez olan; orta sahasında torreira, taraftar baskısıyla cebren transfer ettirilmiş lemina ve süper lig’in bonservis rekorunu kıran sara’nın oynadığı süper lig’in en çok şampiyon olan takımı galatasaray’ı “beklenmedik bir şekilde” şampiyonluğa taşıyan ve gerçekten maharet kendisinde sanılan “vasat” hoca. hayır, maharet kendisinde değil. maharet bu kulübün kültüründe. bunu da dünyada en iyi bilen kişi yine okan hocadır. eğer “vasat”lığı aşıp büyük hoca olmak istiyorsa avrupa’da başarılı olmasının gerektiğinin farkındadır umarım. ve yine umarım bu seneki gibi beceriksiz yönetimle bir olup kulübe devasa maliyetli kadrolar kurdurup avrupa’nın “vasatın altının da altı” takımlarından şubat ayında küsküyü yiyince “nasıl olsa lig şampiyonluğu taraftarı mutlu etmeye yetiyor, avrupa’da başarılı olmasam da olur. yönetim ve taraftar bu maliyetlerin altındayken süper lig şampiyonluğuna yani bana muhtaç.” düşüncelerine girmez ve bu minvalde açıklamalar yapmaz. zira kulübümüzün amacı bazı taraftarlarımızın düşündüğünün aksine türkiye’nin en iyi takımı olmak değil, türk olmayan takımları yenmektir. benim kanaatimce bu yazılı olmayan vizyonu gerçekleştirmek adına okan buruk başarısızdır. yaptığı hatalardan ders aldığını düşünmediğimden gelecek için umutlu da değilim. kimse benden çok bilemez kafasıyla, erzurumspor’un kondisyonerleriyle olacak işler değil bunlar.
şimdiden ofsaytlarınız için teşekkür ederim eksik olmayın, seneye şubat ayında şampiyonlar ligi’nden elenip güzide ligimizin onda biri kadro değerimize sahip takımlarıyla olan kıyasıya rekabetimize yine yeniden geri dönünce burayı editlerim.
18749
kırdığı rekorları bile saymaya vakit yetmeyecek süper galatasaray'ın süper hocası. cahil cühela insanların saldırması doğru yolda olduğunu gösteriyor.
önceden galatasaray taraftarı zeki derdik ama yok abicim artık beyinsiz daha çok oransal olarak. daha önce de fatih hocaya saçma sapan argümanlarla saldırdılar şimdi aynısını okan hocaya yapıyorlar o küçük akıllarınca.
18750
işin teknik kısmı bir yana takımı bir aile haline getiren, oyuncuların birbiri için oynamasını sağlamış hocamız. yeterli süre alamayan futbolcuları idare edebilmek, takımda çatlak ses çıkmamasını sağlamak zor iştir. kendisi bu açıdan da oldukça önemlidir.
18751
biraz kendisini düşünüyorsa eğer sezon bitince istifayı basar. o kadar çok istiyorum ki istifa edip gitmesini anlatamam, belki o zaman kıymeti anlaşılır. bizi galibiyete ligi domine etmeye ne kadar alıştırdığı belki anlaşılır ve iki yıl son dön hocam diye kapısına gideriz.
bu lig ne üstün kadrolar gördü ama çöp oldu. avrupada başarısız diye eleştirmek ayrı hocaya çöp çekmek çok ayrı. bizden olanı hor görmek, beğenmemek bizim alamet-i farikamız zaten alıştık ama bazen can sıkıyor.
evet avrupada başarısız ama bunu söylerken bir şeyi kabul etmiyoruz. transfer politikamız avrupanın genel anlamda "senden geçmiş" dediği topçuları almak. genel anlamda diyorum yoksa çıkıp belli başlı topçu örneği vermeyin lütfen.
bir yapılanmayı kabul ediyor muyuz?
avrupada başarı için pişmemiş oyuncuları alıp bir seviyeye getirmeyi basamak takımı olmayı kabul ediyor muyuz?
bu iklimde bana 5 sene verin bu çocukları yetiştircem ve uçurcam denilse buna dayanır mıyız ?
avrupa biraz bunu da istiyor ama biz hem ayranımız dökülmesi hem arkamız gitmesin mantığındayız. biz en son bunu deneyen fatih terime sadece 6 ay sabredebildik, futbolcularını her hatasında yedik asla ama asla alkışlamadık.
bazen eleştirirken biz hangi koşullarda ne istiyoruz diye düşünmek lazım bence. bizim iklim oyunların "gerçekçi, hayatta kalma, savaşcı" bölümü gibi kardeşim.
tabii avrupada başarısız olduğunu kabul ederim ve eleştiririm hocamı, bayerne yaptığı planı ciddiyeti bizden düşük seviyede olan takımlara karşı görmek isterim, kapanan takımları açmak için akıl koymasını isterim. yenildiğinde bahane bulmamasını samimi bir şekilde yanlışlarını açıklamasını, hatalarından ders almasını, gelen eleştriyi küçümseyici konuşmamasını ve üzüntüyü bizimle paylaşmasını ister ve beklerim. umarım seneye avrupada dersini almış bir galatasaray görürüz ve eseriyle gurur duyarız inşallah.
kendisini seviyorum başımızda görmekten mutlu oluyorum, eksilerini artılarını tarttığımda artıları fazla geliyor. bu iklimden çıkmasa gerçekten başka yerlerde olabilceğine inanıyorum. umarım fatih terim'in koyduğu çıtayı aşarsın hocam.
18752
şampiyonluk yaklaştıkça artık 'avrupai' argümanlarla eleştirilmeye başlanan teknik direktörümüz. okan buruk'u eleştirmek(aslında eleştirebilmeye çalışmak) için süslü argüman olarak önümüze getirilen türk olmayan takımları kadrondaki 14 türk olmayan sporcu ile yenmek eğer o bahsedilen vizyonu temsil ediyorsa vay halimize.
18753
hatalarından ders almayı bilmesi en büyük artısı daha doğrusu hatalarında inat etmiyor. misal başka bir hoca inadindan lemina aldırmaz, alınsa bile oynatmazdi. ama okan hoca da bu yok.
özellikle avrupa'da kısmen kendisinden daha küçük takımlara karşı nasıl oynaması gerektigi kısmını da gelistirirse başka bir seviyeden bahsederiz.
efsane dediğimiz fatih terim bile dördüncü yıl sonunda avrupa'da ciddi başarı elde etmişti. okan hoca da bu ayrıcalığı hak ediyor.
18754
lemina'nın taraftar baskısıyla transfer ettirilip sağolsun beşiktaşın bu sene yine yıldızlarımızı döktüğü bir maç sayesinde ilk onbire monte edilmesiyle birlikte takım toparlandı. ben de sanırım okan buruk ile galatasaray arasında ne olup bittiğini biraz anladım.
bu bizim erinç bilican'ın bir lafı var; "arkadaşlar galatasaray düşündüğünüz kadar büyük bir camia değil. çok daha büyük" der. okan buruk ve galatasarayın avrupa macerası deyince sorun burada başlıyor. okan buruk'un kafasındaki galatasaray -muhtemelen en son orada bıraktığı için- avrupa'nın bir veya iki numarası. veya bir-iki numarası olmak zorunda. haliyle ona uygun bir oyunu standart haline getirmek istiyor; 2 orta saha ile topu eveleyip gevelemeden, oyunu 3. bölgede kilitleyerek (bunun için sanırım ileride 4 hücumcu gerekiyor) rakibi sürklase ederek oynamak istiyor.
ama ne elindeki kadronun dengesi, ne ligin temposu, belki ne de kendi tecrübesi bunu yapmak için yeterli değil. avrupa'da çok sükseli oyunlar, beklenmedik galibiyetler almak istiyor, bu sırada oyunu tutup kalitesiyle yenmesi gereken alt sıra takımlarla baş edemiyor. ligimiz biraz kaliteli olsa burada da aynısını görürdük.
lemina'nın gelmesi ve üçlü orta sahaya geçilmesiyle okan hocada "buruk" bir sevinç görüyor musunuz siz de, bilmem. bana biraz öyle görünüyor. 5 atıyor ama oyundan memnun değil çünkü bu oyunla bayern münih'i yenemeyeceğini biliyor.
ama rakibimiz o değil işte. neyse.