• 26
    derbi galibiyetini sadece 3 puan olarak görmek büyük yanlış. ek olarak rakibin o haftayı puansız geçmesini sağlıyorsun, psikolojik olarak kırıyorsun ve diğer takımlara mesaj veriyorsun. lig, derbiler için hazırlık değil ama derbiler konsantrasyon anlamında avrupa maçlarına ciddi hazırlık niteliği taşıyabiliyor. fenerbahçe-vardar olayı hariç tabi.
  • 33
    derbi nedir?

    galatasaray-fb veya galatasaray-bjk maçları. tudor efendi sadece bunları değil trabzon ve başakşehir'i de yenemiyor. eder sana 8 maç garanti puan kaybı.

    kalıyor geriye 26 maç. anadolu takımlarının hepsini içerde ve dışarda yeneceğimizin garantisi var mı? tabi ki yok.

    hayatımda böyle saçma şey duymadım. hamza bile şampiyon olduğu sene derbi kazanmadı mı?

    24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı'nda hangimiz şüphe ettik puan kaybedeceğimize. en ufak şüphe duymadan maç öncesi 4 yıldız koreografileri yaparak kazandık ve şampiyon olduk.

    winner takımın içine eden tudor bu maçları kazanmadan da şampiyon olacakmış, yersen.
  • 34
    başakşehir'in çıkış yakalamasıyla derbi kavramı değişti.

    yani istesek de istemesek de başakşehir de bizim rakibimiz ve bu adamları 2 senedir yenemiyoruz.

    derbi kazanmadan şampiyon olalım eyvallah da hedefleri küçülte küçülte gidiyoruz, başta derbi kazanmasak da olur nasılsa tüm anadolu maçlarını kazanırız fazla iyimser duruyor.

    bu takım bu psikoloji ve oyun anlayışıyla devam ederse anadolu'da da çok puan kaybederiz.
  • 35
    lig sonunda olabilecek senaryolardan birisi. 2017-18 sezonu içinde yüksek. lakin şu var, eğer ki bir adet takım ekstra puanlar alırsa o sene sonu şampiyonluk yaş olur. an itibari ile ligimizde ekstra puan alan bir takım yok gözümde, almışsa da saçma sapan maçlarda yediler o ekstra puanları. ligimizde büyük maç sayısı 2 iken trabzon ve başakşehir ile beraber bu sayı 4 e, rövanşlarla 8'e çıkıyor. 8x3=24, 34x3=102 102-24=78 puan gibi bir denklem hesabı yapmak fazlasıyla üzücü. 8 maça 0 puan verdiriyorlar bize taraftar olarak. fenerbahçe'den 1 aldık 79 oldu, antalya beraberliği etti 77. 20 hafta kaldı ligin bitmesine. bunların 4'ü büyük maç. onlara 0 dedirttiler bize zaten, kaldı 16. 16 haftada 14 galibiyet 2 beraberlik gibi bir şey yapmamız gerekiyor. içeride derbileri verirsek momentum falan zaten şu anda hakgetire. birde içeride derbi verirsek tepetaklak oluruz. şu günleri ararız.
  • 36
    çok zordur.

    şaka mı yapılıyor anlamıyorum. öyle bir hava var ki sanki anadolu takımlarıyla yapacağımız tüm maçları kazanacakmışız gibi düşünülüyor.

    birincisi ligin başından beri başarı sergilediğimiz sözde kolay maçlar öyle kolay geçmeyecektir artık. özellikle ligin ikinci yarısında herkes daha oturmuş bir kadroyla oynayacak, düşme potasındaki ve üst sıraları zorlayan takımlar bizi zorlayacaktır.

    ikincisi ve en önemlisi de şu. şu an bizim fb ve bjk'nin önünde olmamızın en büyük nedeni onların olmaz denilen takımlara puan kaybetmeleridir. peki bu hep böyle böyle gider mi?

    biz zor maç kazanamıyoruz malesef. iyi oyunculara, bir sisteme sahip takımlar bizi çok zorluyor.
  • 39
    şuandaki mevcut durumumuz göz önüne alındığında çok iyimser yaklaşmaktır.

    galatasaray bu oyun düzeni ve tudor ile sadece derbileri değil diğer anadolu takımları ile yapacağı maçlarda da çok zorlanacak cok puan kaybedecektir.

    taraftarımızda sanki sadece derbileri kaybedecez diğer 13 maçı da kazanıp şampiyon olacaz izlenimi var. malesef madalyonun diğer yüzünde böylesi bir son bizi beklemiyor.

    iş bu entryimizde tudor ile ligi tamamlandığımız varsayılmıştır.
  • 40
    derbi kazanmaktan kasıt fb, bjk, ts ve b.şehir maçlarıysa bu 8 maçı çıkarınca geriye 26 maç kalıyor.

    26x3=78 maksimum puan var. şampiyonluk minumum 74-75 ile geliyor.

    17-18 sezonu'nda kalan derbilerde 1-2 puan alsak madem o hesapla, 1 puan da fb'den aldık evimizde. antalya'ya da zaten 2 puan bırakmıştık. birbirini götürsün diyelim. kalan anadolu takımları maçlarında en fazla 2 beraberlik hakkımız var demektir ki o zaman bile 2'li averajla verebiliriz şampiyonluğu.

    yani matematikte olsa da gerçekte çok zor.

    zaten böyle hesap mı yapılır ts, b.şehir, bjk evimize gelecekken?
  • 41
    galatasaray için söylenemeyecek durumdur, kaybettiğimiz üç maç var ve üçü de deplasman. yani evimizdeki maçlarda nasıl sonuçlar çıkar bilemiyoruz. medyanın oluşturduğu algıya çok çabuk kapılıyoruz. ne yazık ki işin kötü durumu, bu algıya tudor da kapılıyor ve sürekli oyun yapısını değiştiriyor. kazansak da kaybetsek de oynamaya çalıştığımız bir oyun yapısı olmalı.
  • 43
    taraftarın hırsı ya da medyanın operasyonu galatasarayımın başarısından önemli değil diye düşünüyorum. ben de saç baş yolup kahroluyorum ama takımın ve tudorun şu sürecinde başarının nasil geldiği önemsiz. bu sezon kazanamayız derbi belki ama şampiyon olalım. tudor sistemini bulur, elindeki oyuncuları doğru kullanır, takım ruhunu oluşturabilirse 2. yarı derbilerde bambaşka galatasaray izleyebiliriz. yürüyeduralım. 21
  • 44
    bu konu büyük bir demagoji konusu haline gelmiştir. evet, bu başlıkta gerçek özne şampiyon olmaktır, derbi kazanmadan şampiyon olmak da şampiyonluğun adını zerre etkilemez fakat dev bir "ama" var.

    bu demagoji dediğim gibi saçma sapan boyutlara geldi. bizdeki yanlış kullanımı doğru kabul ederek trabzon maçlarını da derbi sayarsak, burada asıl konu şampiyonluk yolundaki rakiplere, ciddi ve organize takımlara karşı düştüğümüz durumdur. objektif olarak yaklaşmaya çalışanları da asıl korkutan budur. diyelim anadolu takımlarına hiç puan vermedik, kesinlikle küçümsenecek başarı değildir, ama bu maçları kadro kalitesi farkı ile kazandığımız gün gibi ortadadır. ilave olarak burada büyük bir oksimoron vardır, her maça üç puan verilmiyor mu kafası burada çuvallamakta. anadolu takımından aldığın üç puan elbet önemli bunu vurguluyorken, gerçek rakibin olan 4 takıma kaybetmenin, kaybederken ezilmenin önemini neden vurgulamıyorsun? her maç puan açısından aynı öneme sahipse, ciddi rakiplere kaybedilen puanlardan sonra neden kulağının üstüne yatıp, hemen anadolu maçlarından gelecek puanlara kapılıyorsun? alanya'ya yenilseydik, gönül rahatlığı ile "olabilir, beşiktaş'ı yener telafi ederiz " diyebilecek miydik?

    puan kısmından devam edelim, senin potada bir rakibin olur, bu adama bir şekilde iki maçta da yenilirsin, ama genele vurduğunda başarılı isen diğer maçları kazanır şampiyon olursun, o zaman dersin "lan kaybettik de ne oldu?!?!". matematik şaşmaz, senin potada 3 ciddi rakibin var, 3 rakibe yenilmek daha da önemlisi ezilmek, matematiksel şansını her geçen gün azaltıyor. 11 puan fark nasıl eridi ise bu durumda daha da erime ihtimali oldukça yüksek.

    burada kimse "kadıköy'de feneri yenmeden ne yapayım şampiyonluğu" avamlığı peşinde değil, tudor'u veya başka gönül verdiğiniz şahısları savunurken karşı cepheye bu ithamı yapmayın. derbileri kaybetmek değil, ciddi rakiplere karşı düşülen içler acısı durumdur bizleri endişelendiren. mesela benim tesadüf eseri az sayıdaki yakın çevrem de ekseriyetle galatasaraylıdır, beraber izler ve değerlendiririz maçları, hamza ile gelen şampiyonlukta o 1-0'lık maçlarda sevinmedik mi, şampiyonluğu kutlamadık mı, aynı diğer sezonlarda olduğu gibi kutladık ama saatlerce konuştuk bu iş böyle gitmez, rahatsız edici şeyler var, geleceği yok diye. nitekim de ceremesini senelerdir çekiyoruz. kaldı ki orada ciddi maçlarda durum bundan iyiydi.

    birinci fatih terim döneminden örnekler veriliyor, bu maçlar ile ilgili, evet sadece sonuçlara bakarsanız doğru. fakat belirttiğim gibi fener'den dört gol yemek değil galatasaray taraftarının derdi, hiç bir zaman da böyle olmadı olmasın da, bu taraftarın derdi senin ne kadar kazanmayı istediğin, bunun için neler yapabildiğin. o dönemde 9 puan geriden gelip şampiyon olduğumuz sezonda ali sami yen'de yanılmıyorsam berabere kaldığımız fenerbahçe maçına gitmiştim. maç kitapçığı hala evde durur, kapakta yazan "9 puan fark varken de buradaydık, şimdi de buradayız". bu sadece lafta değildi. takım, oyun, mentalite hepsi tüm tribünlere bunu düşündürtüyordu. kaybetsek bile gönül rahatlığı ile biz bunlardan iyi takımız diyebiliyorduk mühim olan bu.

    ben beşiktaş'a kaybetmeyi önemsemem, beşiktaş'tan iyi takım olmayı önemserim benim için konu budur. bu sebepten bu sene şampiyonluk için oyun olarak geçmen lazım bu adamları. ha kaybedersin o ayrı olur, bu durumların ebedi klişesi johnson'un attığı golle yenildiğimiz maçı bırakalım şuraya. bir allah'ın kulu demiş midir "olmaz olsun böyle tarihin en başarılı galatasaray'ı!"?

    son olarak, kuruluş amacı türk olmayan takımları yenmek olan takımın bir taraftarı olarak ligde ciddi rakipler ile oynanan maçlar benim için şu sebepten önemli; diyelim derbilerde fark yiye yiye şampiyon olduk, (ha bu nasıl oluyor bu arada, rakiplerin istisnai puan kayıpları ile başka matematiksel açıklaması yok bu işin) şampiyonlar liginde ne yapacaksın? benim arena'da son gittiğim maç, astana beraberliğidir. ben o gün beşiktaş veya başakşehir hezimetlerinden kat kat daha fazla üzüldüm, grupta bir iddiamızın olmamasına, beraberlikte de yola uefa'da devam edecek olmamıza rağmen.

    bu demagojiye kapılmayın renktaşlar, oynanan futbola odaklanın, içinize siniyorsa şampiyonluk zaten bize anamızın ak sütü gibi helal. ben bu futbolu içime sindiremiyorum, önem indisini azaltmadan, oyuncu kalitesi ile kazandığımız anadolu maçlarının farkındayım, tehlike sinyalleri alıyorum.

    galatasaray için her kulvarda ikincilik başarısızlıktır ama galatasaray'ın tek amacı ligini şampiyon bitirmek değildir. bu sadece ilk adımdır atılması gereken, avrupa'dır gaye. takımın ciddi rakipler ile oynadığı maçlardaki oyunu, iyi şeyler vaat etmemektedir ilerisi için.

    benim 35 yaşımın birikimi ile galatasaray'a yüklediğim tek mana şampiyonluk değil sadece. başarı için harekete geçme, vizyonerlik, yapılmamışı kovalama, büyük hedef koyma, şövalye ruhu vs. bunlar ile özdeşleştirdim bunca yılda ben bu kulübü. derbi kazanmış, kazanmamış bir yere kadar, bu değerleri benimsemeyenlerin yetki sahibi olduğunu görmek, bu zihniyeti kulübe ve takıma sirayet ettirmeye çalışmalarını görmektir bizleri üzüntüye boğan.
  • 46
    şöyle biraz tarihe göz atayım dedim ve buldum ki, bu olayı galatasaray en son 1996/97 sezonunda başarmış. fenerbahçe'ye 2 defa yenilip, beşiktaş'la 2 defa berabere kalıp şampiyon olmayı başarmışız.
    istatistiklere trabzonspor ile oynanan maçları almadım, zira derbi dediğimiz olay aynı şehirden iki takımın karşılaşmasıdır. başakşehir ile oynanan maçlar da artık derbiden sayılabilir aslında, ama istatistiği bozacağı için onları da almadım, zaten şunun şurasında 2-3 senedir varlar.
    süper kupa hariç beşiktaş 2002/03 sezonunda tüm derbileri kazanıp, yani bu maçlardan 12 puan alıp şampiyon olmuş. son 20 senede bunu birdaha başaran başka takım yok. biz 96/97 senesinde 2 derbi puanıyla şampiyonluğa ulaşırken, beşiktaş 08/09 sezonunda ve fenerbahçe 04/05 sezonunda 3 derbi puanıyla şampiyonluğa ulaşmış.

    2016/17 beşiktaş 1g 3b 0m / 6 puan
    2015/16 beşiktaş 3g 0b 1m / 9 puan
    2014/15 galatasaray 3g 0b 1m / 9 puan
    2013/14 fenerbahçe 1g 2b 1m / 5 puan
    2012/13 galatasaray 2g 1b 1m / 7 puan
    2011/12 galatasaray 3g 4b 1m / 13 puan (süper kupa)
    2010/11 trabzonspor
    2009/10 bursaspor
    2008/09 beşiktaş 1g 0b 3m / 3 puan
    2007/08 galatasaray 2g 0b 2m / 6 puan
    2006/07 fenerbahçe 3g 1b 0m / 10 puan
    2005/06 galatasaray 2g 0b 2m / 6 puan
    2004/05 fenerbahçe 1g 0b 3m / 3 puan
    2003/04 fenerbahçe 2g 2b 0m / 8 puan
    2002/03 beşiktaş 4g 0b 0m / 12 puan
    2001/02 galatasaray 2g 1b 1m / 7 puan
    2000/01 fenerbahçe 2g 1b 1m / 7 puan
    1999/00 galatasaray 2g 1b 1m / 7 puan
    1998/99 galatasaray 2g 2b 0m / 8 puan
    1997/98 galatasaray 1g 1b 2m / 4 puan
    1996/97 galatasaray 0g 2b 2m / 2 puan
  • 48
    17-18 sezonunun ilk yarısında derbilerde çuvallayarak, kalan malatya (d) ve göztepe maçlarıyla birlikte ilk 15 haftayı lider bitirdik. kendi ayağımıza sıkmazsak ilk yarıyı lider kapatacağız. demek ki derbi kazanmadan da lider olunabiliyor. e ligin ikinci yarısı fener hariç 'büyük' takımları hep evimizde ağırlayacağımıza göre ağlayıp sızlamanın faydası yok. anadolu takımlarına vura vura farkı açacağız ve rakipleri yarış dışına iteceğiz. taraftar da akıllanırsa zaten 2. yarıda öyle ya da böyle tudor ve dursuna rağmen derbilerde bileğimiz bükülmez saracoğlu hariç.
  • 49
    enteresan bir durum.

    bunu gerçekleştirmek çok zor, diğer maçlarda maksimum 1 veya 2 kez puan kaybetme lüksün kalıyor çünkü. ligin ilk yarısı itibariyle bunu başardık.

    zaten derbi de kazansak, herhalde 45 puan bandında bitirmiş olacaktık devreyi. bunu başaran bir hoca / takım da yok sanırım son 10 yılda.

    ligin ikinci yarısında işler biraz değişsin. ben derbi kazanacağımız konusunda inançlıyım. ama bu kez de, özellikle can derdindeki anadolu takımlarına puan bırakacağız. olsun, yolun sonu şampiyonluk olsun da nasıl olursa artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın