*

  • 576
    35 yaşında başlayıp 40 yaşında biten bir maç. 3 puan çok değerliydi başta osimhen olmak üzere tüm takıma tebrikler fakat aklıselim galatasaray taraftarı bu oyunun kötü ve yetersiz olduğunu görmelidir. özellikle milli takım arasında iyi hazırlanan ve hedefe kilitlenmiş bir galatasaray izlemek herkesin hakkıdır. defolarımızı sık sık gösteren ve zorlu geçmiş maçtır.
  • 577
    okan buruk'un, 19 ekim 2024 antalyaspor galatasaray maçından bu yana oynanan 28 resmi maçta, 1 farktan daha fazla bir skorla kazanamadığı (ya da berabere kalıp mağlup olduğu) 26. maç.

    bu istatistik bir dramdır, ve bu dramanın başrolü okan buruk, acilen görevi bırakmalıdır. ama kovularak ama istifa ederek. yoksa galatasaray camia genlerinde olan birçok önemli alışkanlığı bırakacak.
  • 578
    morata ve osimhen’in aynı anda sahada olması maçın son yarım saati ve geride değilsek gereksiz olduğunu gösterdi bence bu maç. morata orta sahaya gelip top dağıtıyormuş, o zaman bu işi direkt orta saha özellikli bi oyuncu yapsa olmuyor mu?
    bu maç herkesin şunu tartışmasına neden olacak, torreira-sara-lemina orta sahası olmuyor mu? bence gayet olabilir, yüksek nabızda maç
    izlemektense savunma güvenliğini ön planda tutup bulduğunu atan bir takım son 10 hafta için daha ideal, ama o bulduğunu atacak ileri üçlü osimhen-morata-bay değil tabiki. bu ileri 3’lüden bir şey üretmesini ancak 2025 model okan buruk bekleyebilir zaten. gerçi 90+’da topu muslera’ya dönüp, ahmet kutucu’ya şişirten sistem lemina, sara,torreiera’nın orta sahadaki rollerini nasıl oturtacak, o da meçhul.
  • 580
    maçın başından sonuna kadar rezalet bir oyunla, büyük bir şans galibiyeti aldık. artık okan buruk’un maç sonu röportajlarını merak bile etmiyorum. çünkü ya herhangi bir oyun planı olmadığının farkında ve konuyu saptırıyor, ya da bunu bile farketmeyecek kadar kötü teknik direktör. ikincisi olmadığını bildiğim için, oyununun çözülmesini kendine yediremeyip ona buna bahane bulduğunu düşünüyorum. yaptığı değişiklikler ve oyuna giren oyuncuların bazılarının isteksizce salınması beni sinir krizine soktu.
    frankovski midir nedir, hiç bir işe yaramayan bir herif.
    ileride hiç bir üretim yokken mertens son 30’da neden girmez?

    keşke hoca bu satırları okuyor olsa ve bu soruma cevap verse (o hani youtube’da konuk olduğu 500 kanaldan bir tanesinde hocayı eleştiren gençlerin birden karşısına hoca çıkınca ehe ehe moduna giriyorlardı. keşke şu an o pozisyonda olsam da hocanın yüzüne sorsam): ilk 45 dk boyunca sadece ve sadece half space denen bölgeden osimhen’e orta şişirme taktiği (?) sana mı ait yoksa taktiğin başkaydı ama futbolcular seni dinlemiyor mu? yoksa başka olan taktiğini alanyaspor mu oynatmadı?
    her halükarda skandal bir 45’ti. gözlerime inanamadım. umarım böyle bir oyun bir daha izlemeyiz. bu sezon şampiyonluk gitse de gitmese de seneye takımda okan buruk olacak mı, sanmıyorum.
  • 583
    toplamda 7 sarı kart ve 1 kırmızı kartla(yedek oyuncumuza) bitirip maçı kazandık. acun ılıcalı'ya selam çaktı hakem bak ben yerliyim ve bol bol kart verdim diyerek. sallai de sarı kart gördü ve sanırım sarı kart sınırındaki oyuncularımızdan biri olacak antalyaspor maçında. ahmed cezalı duruma düştü.

    alanyaspor sadece 3 sarı kart gördü(biri teknik direktörü).
  • 587
    tıpkı 15 nisan 2024 alanyaspor galatasaray maçında olduğu gibi yine izleyemedim (75. dakikadan sonrasını izledim) ve yine barış alper'in yıldızlaştığı maç olmuş. geçen sezonki alanya deplasmanında da sıkıntılı bir ilk yarı geçirmiş ve 2. yarı barış alper maçı çözmüştü. bugün de ilk golde uzaktan etkili şutu sonrası kaleci-defansın hatası ile golü çıkarttık, 2. golde de osimhen'e asisti yaptı. olası kayıpta çanların bizim için çalmaya başlayacağı bir ortamda ve stresin had safhada olduğu bir deplasmanda sorumluluk almış olması ve skoru döndürmesi çok değerliydi.

    2-1 öndeyken osimhen'in kaçırdığı 2 pozisyon var ki onları atabilse maç sonu bu kadar yoğun stres yaşamayacaktık. basketbol tabiri ile topun el yaktığı maçlar başladı ve alanya'daki 3 puan sonrası 1 maç fazlası ile 7 puan önde de olsak, artık kaybın, hatanın telafisi yok. bu da tek farklı önde olduğumuz her maç yoğun derecede stres ve sıkıntı demek.

    not: morata'nın neden alındığını da tekrar sorguladım bu maç sonrası. üstelik 3 milyon kiralama 6 milyon da maaş gibi uçuk maliyetler altında.
  • 588
    (bkz: 9 mart 2025 alanyaspor galatasaray maçı)
    topla oynama 65/35
    ikili mücadele kazanma 51/40
    hava topu kazanma 17/10
    pas arası 7/5
    korner 4/3
    pas 535/281
    isabetli pas 483/211
    orta 24/20
    şut 19/8
    isabetli şut 6/2
    xg 1.94/0.76
    rakip ceza sahasında topla buluşma 33/18
    tüm istatistiklerde biz öndeyiz. bizi geçebildikleri tek istatistik yok. musleranın üzerine gelen topu yemesi dışında önemli kurtarışı yok. osimhenin atamadığı 2 şut, yunusun atamadığı şut, saranın vuramadığı şut ve mükemmel freekick’i, barışın kaçırdığı şut ve 2si çok net verilmeyen 3 penaltımız. (yunusa ve morataya yapılan darbeler ile alanyalı oyuncunun elime gelen top)
    (buna rağmen çok kötüyüz, şöyleyiz böyleyiz çıldıran bir taraftar kitlesi.) ilk yarı da, tüm istatistiklerde öndeydik. artık son viraja girilmiş. ne bekliyorsunuz öyle fener yancısı takımların nasıl mücadele edeceğini hepimiz biliyoruz. bu hakem nüsfettesinden federasyonda daha çok var. her maçımıza da verecekler ve dozajı da artacak. artık destek olmanın zamanı bu takım üst üste 3. toplamda 25. şampiyonluğa gidiyor. şımarıklığın lüzümu yok.
  • 590
    artık kötüyüz, geriye gidiyoruz, berbatız açmazından çıkmamız gerektiğini gösteren bir skorla kazandığımız maçtır.
    galatasaray taraftarıyla bütünleşen ve sinerjisini bu bütünleşmeyle tamamlayan bir takımdır.
    taraftar tedirginse ve güvensiz ise takım bundan illaki etkilenir.
    gün kafayı kaldırma günüdür.
    gün artık buradan bir çıkış yakalama günüdür.
    günahı ve sevabıyla bu takım ve birleşenlerine güvenme günüdür.
    buradan bir yükseliş için umutlandığımız bir maç olacaktır.
  • 592
    en önemlisi üç puanı almaktı. haftaya da evimizde antalya maçı var. ondan sonra bi nefes alıp üzerimizdeki korkuyu atmamız lazım. tekrardan maç kazanma alışkanlığını elde etmemiz gerekiyor.

    umarım okan hoca, bjk ve samsun deplasmanları için mertens’i dinlendiriyordur. yoksa ne yaptığını anlamıyorum. buraya gelene kadar her maç adamı oynatıp canını çıkardık. şimdi tam lazım iken oturtuyoruz.

    ikinci yarı topladık. bitiricilikteki beceriksizliğimiz olmasa en az iki gol daha atabilirdik. bu da bizim sınavımız sanırım. her şeye rağmen kazanıp devam etmek iyidir.
  • 593
    ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında gece-gündüz gibi fark olan maç.
    ilk yarı yarım pozisyona girebildik sadece. rakibe de bir pozisyon verdik ve golü yedik. bence golde en büyük franky'nindi. solda topla buluşan adam çok rahat sürüp orta açtı. çalım bile atmadı, dümdüz top sürdü. franky de çok geri kaçtı. içerde çevirilen topa alanyalı çok rahat vurdu. hem lemina hem thor çok boş bırakmış oldu rakibi. o kadar vuruş imkanı olan adam da abandı zaten topa.
    ikinci yarı 1-1 yapana kadar etkisizdik ancak golden sonra güzel toparlandık. 2-1 sonrası ise skoru 4-5 yapabilecek pozisyonlar bulduk. sıkıntımız zaten bu. sokamıyoruz topu. sonra kendimizi sıkıntıya sokuyoruz. ancak bu sefer rakibin tehlike yaratmasına hiç izin vermedik. kasımpaşa maçındaki gibi savruk değildik. yunus çok önemli bir faktör bizim için. topun değerini biliyor. kasımpaşa maçında sahaya atabilseydik o maçı da tutardık.

    kötü oyun, iyi oyun farketmez 3 puanı yazdırdık hanemize. bu takım yeni bir takım değil, gayet güzel top oynadığı zamanlar vardı. hep böyle kalacak değil. o yüzden galibiyet önemliydi.
  • 594
    kim ne derse desin, polyannacı mı, fazla iyimser mi, neyse ne. inanılmaz bir moral maçı olmuştur. çok sık duyuyorum artık sağda solda, şampiyonluk gitti burdan dönmez gibi saçmalıkları. yanlış da anlaşılmasın ufaktan ben de bu umutsuzluğa kapılır gibi olmuştum. lakin, rakibinin evinde, avrupada 3-1 yenildiği ve avrupa sebepli maçının ötelendiği hafta önemli bir deplasman maçından 3 puanı alıyorsun, farkı maç fazlan ile 7’ye çıkarıyorsun. galatasaray taraftarı çok fazla kötü futbol gördü. ne kötü futbollardan yıldız kazanıldığını bile gördü. yeter ki isteyelim, destekleyelim.

    galatarasay adının olduğu yerde umut da vardır.
  • 596
    valla ben bu gece huzurlu ve mutlu uyuyacağım.

    ne kadar galatasaray düşmanı varsa aq. bağladığınız anadolu kulüpleri, başkanları, hakemleriniz, medyaniz, yapınız bu gece mutsuz uyuyacak.

    teşekkürler çocuklar, teşekkürler hocam, teşekkürler osimhen.

    şu antalya maçını da alalım, ligin boyu iyice kısalacak, fark öyle ya da böyle 10 olacak.

    kimse 2009 barça gibi oynamıyor, kimse 2017 real madrid değil.

    3'ü aldık, istanbul'a dönüyoruz.

    iyi geceler galatasaray ailesi.
  • 597
    bu maçı bile kazanabildiysek bence bundan sonra anadolu maçlarında en kötü ihtimalle yenilgi almayacağımızı düşünüyorum. öne geçinceye kadar en ufak bir şekilde kazanma ihtimalimiz yoktu. rastgele yoldan maçı izleyen 10 taraftar çevirsen kimse nasıl kazandığımızı açıklayamaz. barış'ın yaradana sığınıp vurduğu şut kalecinin hatası sayesinde gol olana kadar pozisyonumuz bile yoktu. hatta o gole bile pozisyon demem. sonrasında yine barış alper'in bireysel becerisi sayesinde gelen bir gol daha izledik. nasıl olduğunu anlamadan öne geçtik. öne geçtikten sonra zaten alanyaspor gibi harbi yeteneksiz bir takımın bırak gol atmayı pozisyona girme ihtimali bile oldukça düşük olduğundan rahatça bitirebildik maçı. bu maçın zaten bu noktaya bile gelmesi kabul edilebilir bir şey değil. bizim takım kalitesindeki bir takımın ilk yarıdan fişi çekmesi lazımdı. yine de her türlü kötü oyunumuza rağmen bir şekilde kazanabiliyor olmamız ya da en azından yenilmiyor olmamız bu tarz maçlar için artık büyük sıkıntı olmayacağını gösteriyor. ama bana göre her ne olursa olsun maçın büyük bölümünde ortaya koyduğumuz kötü oyunu açıklayamaz.
  • 599
    maç öncesi çok uzun uzun bahsettiğim bir durum vardı, hatların arasına girecek oynayacak oyuncuların önemi, formu ve haleti ruhiyeleri… buralardan yola çıkarak 3’lü bir formül dökmüştüm. özellikle frankowski’nin kullanımıyla alakalı bir durumdu bu, hatların arasında oynayabilecek bir adamdı.

    neydi bu hatlar arasında oynayabilmek. daha farklı anlatımla akışkan oyuncu, gerek çalım yeteneği, gerek dribling kabiliyetiyle, gerek hızlanmasıyla, gerek çevikliğiyle takımların iri, sert, uzun bacaklı fakat biraz hantal adamlarının aralarında, onlar daha pozisyonlarını bulamadan hareketlerini yapmaları. dün morata ve sara hatların arasında buluştu topla, ara ara torreira… morata sakatlıktan çıktı ayrıca bu iş için biçilmiş kaftan olmasa da bunu oynamayı biliyor. bunu tek başına yapamaz. illa yanına adam lazım.

    sara beli dönmez, tahmin edilebilir bir adam. ancak geriden kaleye yüzü dönük olduğunda pas kabiliyetini çok daha efektif gösteriyor. bununla beraber hiç de fena alan kapatmıyor, dolayısıyla torreira gibi top kapma becerisi, mücadele gücü yüksek ayrıca sürekli “garanti” pas tercihiyle klasik bir 6 numara için biçilmiş bir kaftan oyuncuyla oynamak sara’yı en etkin kullanma yöntemi olacak.

    torreira’yı da satır arasında geçirdim. klasik bir savaşçı oyuncu. top tekniği sınırlı olmasa da oyun tercihi topun ayakta kalmasına yönelik. geçen haftaki top kaybını da 8 numaralık yapmaya çalışırken yapıp gol yedirmişti. ancak 6 görevlerini yaparken belki bir kez top kaybetmişti, 5 şubat deprem öncesi trabzonspor maçıydı sanırım. hele ki lemina torreira beraber oynadığında bizzati üst üste biniyorlar. lemina’da ona keza sırtı dönük topu alıp yüzünü kaleye dönebilecek süratte değil. o da hat arasında kaybolangillerden.

    kim bu akışkan topçular. yunus ve mertens. yusuf demir de bunlardan biri. çok az morata ve ileri çıkarabilirsek frankowski.

    yunus ikinci devre oyuna girdiğinde rezalet bir üretim performansı gösteren galatasaray’ın %90 pas isabet oranı vardı. galatasaray iki 6 numara bir 8 numara ve bence 3 santrafor ile sahada olduğu için bağlantıyı kurabilecek akışkan adam eksikliğinden bu topa sahip olma oranıyla çok rezalet bir oyun oynadı. elleri yana açıp ileriden bağlantı beklediler koca 45 dakika geri hattaki adamlar.

    ikinci yarı pas isabet oranı %82. fakat çok daha etkin bir hücum performansı gösterdik. yunus bunu tek başına mı yaptı? tabi ki tek başına yapmadı ama dişlinin parçası gibi o profil sahada olmadan olmuyor… örneğin hem yunus hem mertens hem morata hem osimhen sahada oynayamayabilir. çünkü bu kez de topu geri kazanmak sorun haline gelir.

    akışkan oyuncuların ve sert oyuncuların dengesinden çıkar iyi takımlar. bu bir takım oyunu. takımda bir hagi olmazsa bir hakan şükür olmaz. bülent korkmaz olmazsa popescu dayanamaz ki tam tersinde de geçerli. bir okan buruk olmazsa hagi hiç bir işe yaramaz. ama hagi olmadan da şampiyonluklar olmaz.

    bunu en iyi kendisi biliyor okan buruk, şirazesi kaydı, hakem diyor, bir şey diyor, başka şeyler anlatıyor ancak sahaya daha detay ve dikkatli bakmak zorunda. yoksa bu futbol ve bu bakış açısıyla rekorlarla tarihe geçtiği takıma bir daha geri dönememek üzere tenekeyle gönderilecek.
  • 600
    kötü oynadığımız, ama anlatıldığı kadar kötü oynamadığımız maç.

    rakibimiz 2-3 hafta önce buraya gitti ve 0-2 kazandı. berbat bir maçtı. ancak 2 golden başka pozisyona da girmediler pozisyon da vermediler. biz ise dün 1 gol yedik 2 attık ama 3 tane de kaçırdık. biz de hiç pozisyon vermedik. sadece ilk golü yedik diye alanya deplasmanında biz berbat ötesi bir performans sergiledik fener iyi oynadı deniyor, ancak kazın ayağı öyle değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın