301
kadro bilgilerini (oyuna sonradan girenler dahil) yan tarafı kapatıp geçen sezon görsem herhalde türkiye kupası maçına çıkacağız diyeceğim maç. futbol yetenekli oyuncuların belli bir organizasyon ile birlikte uyum ve güç doğrultusunda sahada akması ise bizim için tüm bu detaylar dahilinde durgun bir gece oldu.umarım kısa zamanda toparlanırız, sağlık olsun "cimbom başı dik yürür."
302
elimizi vicdanımıza koyup cevap verelim.
maçın başında rakip kaleci, musleranın yaptığı hatanın aynısını yapsa bizim herhangi bir oyuncumuz oradan topu sırtı dönük iken kaleye vurabilir mi? bence vuramaz.
sadece bu bile neden gol atamayıp bu puanda kaldığımızı bence gösteriyor.
303
bu maç şunu gösterdi ki işlevsiz ve pahalı oynayan oyuncuları bugünden elden çıkarmaya çalışmalıyız. ki yerlerine transferler yapabilelim.
304
schalke maç boyunca 111.3, biz ise yalnızca 102.3 km koşmuşuz. hiç şaşmıyor ki her hafta en az koşan takım olup 32 takım içinde son sıradaki yerimizi alıyoruz. bu maça bakıyoruz. arada tam 9 km fark var. resmen 10 kişi oynamışız. bu sayılar bunu ortaya koyuyor. hiçbir zaman bir türk takımının bir avrupa maçında rakibinden fazla koştuğuna şahit olmadım fakat bu sezon bizim durumumuz vahim bir halde. ortada öyle bir durum var ki 1-2 ay form tutsam ben de sahaya çıkarım gibi gelmeye başladı.
305
ilk yarı çok ciddi efor sarfetmemiz bende sos ışıklarını yakmıştı. maç bir gitti bir geldi, koş koşa döndü hatta bir ara. bizde böyle bir kondüsyon, fizik kuvvet olmadığını biliyorduk. nitekim yediğimiz 2. gol ile beraber hem kafa olarak koptu oyuncularımız, hem de fiziki olarak ileri gitmeye güçleri kalmayacak hale geldi. canımız sıkılmaya devam ediyor, kara deliğin içerisine girdik resmen.
306
forvet transferinin yapılmadığı gün biz bu grubu tehlikeye atmıştık zaten . sonucu beni şaşırtmıyor ama üzüyor. eren derdiyok ile yola çıkmayı planlayan yönetimin tekerleği patladı artık. bütün bu sonuçlar fatih terim’e değil, yönetime yazar. bu sezonu tehlikeye attıkları için kendilerine teşekkür (!) ediyorum.
307
kalemizi bulan 5 şut var ama rakip kaleyi bulan hiç şutumuz yok. 8 şut çekmişiz 5'i dağa taşa gitmiş. muslera'yı sorumlu tutamayız bence. gary, onyekuru,sinan bomboş gollük pozisyonları dağlara taşlara vuruyor. porto maçını böyle kaybettik, evimizdeki schalke maçında 1 tane yüzde yüzlük pozisyonumuz vardı eren kalecinin üzerine vurdu. pozisyona giriyoruz ama atacaksın, atamazsan nasıl olacak muslera kaç tane kurtarabilir? sorunumuz sadece santrfor değil santrfor'a ek katkı yapması gereken gol ayakları da son vuruşları yapamıyor. böyle nasıl gol atacağız? her maç maicon linnes donk fernando vs. karambole gol mü çıkaracak. bu takımın gol yükünü ileri 3'lünün paylaşması lazım. süpriz gollerle nereye kadar.
308
maça dair tek üzüldüğüm nokta, cavurların özetleri izlerken yediğimiz ilk golü görecek olmaları.
309
maça olabilecek en kötü şekilde başlamamıza rağmen ilk yarı fena değildi takım. yani bir şeyler gördük en azından ancak porto maçında olduğu gibi yine bir bitiricimizin olmamasının cezasını çektik.
2. yarı ise kocaman bir boşluk.