51
gazi mustafa kemal paşa ile yunan general trikopis’in karşılaşması (2 eylül 1922, uşak)
"
yunan ordusu darmadağın olmuş, kaçan birlikler sağa sola dağılmıştı. başkomutan general trikopis ise yanında bir grup subayla birlikte dağ yollarında umutsuzca ilerliyordu. ama artık kurtuluş yoktu. türk süvarileri onları kıstırdı ve esir aldı.
bir süre sonra trikopis, diğer yunan generalleriyle birlikte mustafa kemal paşa’nın huzuruna çıkarıldı.
odaya girildiğinde mustafa kemal ayağa kalktı, sakin ve vakur bir şekilde elini uzattı. trikopis şaşkındı; yenilmişti, esirdi, ama karşısındaki komutan onu aşağılamıyor, aksine saygıyla karşılıyordu.
mustafa kemal, trikopis’e dönerek şöyle dedi:
— “üzülmeyiniz general, siz vazifenizi yaptınız. ordularımız karşı karşıya geldi, biz kazandık.”
sonra önemli bir ayrıntıyı ekledi:
— “bu arada şunu da biliniz ki, atina hükümeti sizi başkomutan olarak tayin ettiğini bildirmemiş. yani siz aslında yunan ordularının başkomutanı olduğunuzu bilmiyordunuz. ama biz sizi o makamda kabul ediyoruz.”
bu sözler trikopis’in hem onurunu korudu hem de mustafa kemal’in büyüklüğünü gösterdi.
ardından mustafa kemal, trikopis ve yanındakiler için yemek hazırlattı. hatta ertesi gün onları çadırında misafir etti, sigara ikram etti.
trikopis, yıllar sonra yunanistan’da şöyle diyecekti:
— “hayatımda tanıdığım en büyük insan mustafa kemal atatürk’tür.”
"
"
yunan ordusu darmadağın olmuş, kaçan birlikler sağa sola dağılmıştı. başkomutan general trikopis ise yanında bir grup subayla birlikte dağ yollarında umutsuzca ilerliyordu. ama artık kurtuluş yoktu. türk süvarileri onları kıstırdı ve esir aldı.
bir süre sonra trikopis, diğer yunan generalleriyle birlikte mustafa kemal paşa’nın huzuruna çıkarıldı.
odaya girildiğinde mustafa kemal ayağa kalktı, sakin ve vakur bir şekilde elini uzattı. trikopis şaşkındı; yenilmişti, esirdi, ama karşısındaki komutan onu aşağılamıyor, aksine saygıyla karşılıyordu.
mustafa kemal, trikopis’e dönerek şöyle dedi:
— “üzülmeyiniz general, siz vazifenizi yaptınız. ordularımız karşı karşıya geldi, biz kazandık.”
sonra önemli bir ayrıntıyı ekledi:
— “bu arada şunu da biliniz ki, atina hükümeti sizi başkomutan olarak tayin ettiğini bildirmemiş. yani siz aslında yunan ordularının başkomutanı olduğunuzu bilmiyordunuz. ama biz sizi o makamda kabul ediyoruz.”
bu sözler trikopis’in hem onurunu korudu hem de mustafa kemal’in büyüklüğünü gösterdi.
ardından mustafa kemal, trikopis ve yanındakiler için yemek hazırlattı. hatta ertesi gün onları çadırında misafir etti, sigara ikram etti.
trikopis, yıllar sonra yunanistan’da şöyle diyecekti:
— “hayatımda tanıdığım en büyük insan mustafa kemal atatürk’tür.”
"