2003-04 UEFA Kupası 3. Eleme Turu İlk Maçı
20:30 Atatürk Olimpiyat Stadı
2 - 2
  • 14
    ilk gittiğim ve galatasaray'a aşık olduğum maç, maç öncesi ford ka ile giderken otoyol üzerinde gs otobüsüne eskortluk eder gibi sürüyordu arabayı rahmetli babam. en arkanın bir önündeki cam kenarında sabri sarıoğlu perdeyi açıp benimle göz göze geldi ve ben el sallayınca o da bana el sallamıştı (yanlış hatırlamıyorsam onun ilk avrupa maçıydı). bu başlığı burada görünce duygulandım. 32. gün gibi oldu, iyi akşamlar.
  • 11
    zaten soğuk olan havayı olimpiyat stadının hissedile(meye)n manevi soğuğu ile birleştirip akıllara kazımış maçtır. ha şunu da es geçmeyelim villarealin de villareal olduğu zamanlardı. bir de galatasaray tarihinin en orantısız sağ beki olan cesar prates aklımda yer etmiş bu maçla ilgili. nasıl oluyorda bu kadar kötü bir oyuncu bu kadar net frikik kullanabiliyordu hala çözemiyorum.
  • 5
    o sezonun siyahlara bürünmüş parçalısıyla oynadığımız karşılaşma. teenage mutant ninja turtle cesar prates'imizin yıldızlaştığı maçtır. ilk golde uzaklardan kaleye savurduğu ve kaleciden seken frikiğini murat erdoğan tamamlamış, ikinci yarıda olimpiyat stadı rüzgarına karşı kullandığı bir başka frikiği ise ağlarla buluşarak skour dengelemiştir. amma velakin üzerinde sarı lacivert değil sarı kırmızı olduğundan mütevellit frikik kralı olarak anılmak bir kenara, bu özelliğinden neredeyse bahsedilmemiştir bile... maçın kırılma anı ise skor 2-1 olduktan birkaç dakika sonra gole giden ümit karan'ın zemine takılıp düştüğü pozisyondur. öylesine berbat bir zeminde oynanmıştır ki olimpiyat stadı tercihini eleştirme niyetindeki yaratıcı spor basını tarafından "ümit karan'a zeminin yaptığı penaltıyı hakem es geçti" mealinden satırlarla yer almıştır. ofsayt taktiği yanlışından dönene kadar skor 2-0 olmuş, hafızam yamultmuyorsa villareal iki golünü de ikiye bir pozisyonda sakin sakin paslaşarak bulmuştur.

    bu maçta prates'in frikiğiyle gelen 2. golümüz şöyle birşeydir.

    http://www.youtube.com/watch?v=K9Rz8R5vYWg
  • 10
    gerek şampiyonlar ligi'nde grubun son maçında deplasmanda sociedad'ı yenmemiz durumunda üst tura çıkabilecekken yenemeyerek 3. olmamızın yarattığı hayal kırıklığı, gerekse rakibin sonny andersonlu ve riquelmeli villarreal olmasından ötürü bu turu geçebileceğimize dair hiç umudum yoktu. zaten 10 aralık 2003 real sociedad galatasaray maçı sonrası takımda bir boşvermişlik, her ne kadar uefa'ya kalmış olsak da avrupa'yı kafada bitirmiş bir hava mevcuttu. bu durumu tersine çevirebilecek tek şey de villarreal'i evimizde yenmekti ama o da olmadı.

    rövanşta da ise sürpriz yaşamayarak 3-0 kaybetmiştik.
  • 13
    avrupa kupası kazanan kadronun 4 yıl içinde nasıl şu seviyeye düştüğünü anlamayı iyice zorlaştıran maç.

    https://gss.gs/R2A.jpeg

    maalesef fatih hoca’nın kadro tercihlerinin en yanlış olduğu döneme denk gelmiş.

    2002’de şampiyonlar ligi ikinci grubunda son maça kadar şansını sürdüren galatasaray’ın o günkü ortalama kadrosundan dahi çok uzak şu takım.

    yine de o günün sakatlıkları ve tercihleri bir kenara bırakırsak bugünden geriye kağıt üzerine göre şu takım sahaya çıkabilirmiş;

    —————-mondi————
    prates-bülent-orhan-h.ünsal
    ————-—batista————
    ————ayhan—ergün—-
    ——-arif—————-şaş—
    —————-h.şükür——-

    tabii bülent, h.ünsal ve arif kadro dışı yanılmıyorsam o dönem. h.şükür de 18 kişilik kadroda ya sakatlık dolayısıyla ya da tercihen yok. ama uefa maçına da ömer/murat erdoğan, volkan arslanla çıkmasaymışız iyiymişti. petre, bratu, lukunku… ne kötü dönem ya :(

    şu 11 ile 2022’de 13. olan takımın en çok forma giyen 11’i paralel evrende prime halleriyle maç yapsa 21-22 model galatasaray farkla alır maçı. orhan ak-ömer erdoğan tandemine cicaldau-halil ikilisi şov yapar gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın