• 177
    ben de önceleri barış alperi forvete atalım diye düşünüyordum ama icardi oynasın. bilindiği üzere tek pozisyonda gol atabilme becerisine sahip.

    okan hoca iyice düşünüp taşınmıştır. ne 11 çıkarırsa çıkarsın saygım sonsuz. tek beklentim işler iyi gitmezse oyuncu değiştirmek için 70 dakika beklememesi.

    isteğim önce güzel futbol ve mümkünse 3 puan. başarılar aslanlar.
  • 178
    gerçekçi olmak lazım, son 32 şampiyonlar ligi maçında 3 kez kazanabilmiş, bu 32 maçtaki tek deplasman galibiyeti, ingiltere'nin komedi unsuruna dönüşmüş takımı manchester united'a karşı, rakip 10 kişi kaldıktan sonra, ancak 3-2 ile gelmiş galatasaray'ın, frankfurt deplasmanında kazanma ihtimalinin yüzde 10'larda olduğu karşılaşma.

    takımın ıcardi ve abdülkerim gibi oldukça zayıf 2 halkası olacak. kazanmak demek olağanüstü bir iş başarmak demek, ama muhtemel sonuç 2 farklı bir eintracht frankfurt galibiyetidir. son 2 yıldır çok daha aşağıdaki prag ve alkmaar deplasmanlarında dahi darmadağın olmuş bir teknik adam ve takımdan çok şey beklememek lazım. galatasaray maalesef hala türkiye için yeterli bir takım, avrupa hele hele şampiyonlar ligi için değil. takım averajla 24. olsun, bu bile büyük iş olur ve ben kabulüm.
  • 179
    bildiğimiz geçen sezonu bitiren düzenden şaşmamak adına sallai yerine singo’yu, barış yerine sallai’yi, osimhen yerine barış’ı, yunus yerine de sane’yi devşirerek oynamak en garanti yöntem.

    1-uğurcan
    2-singo 4-davi 5-apo 3-jakops
    6-lemina 6,5-torreira
    10,5-sane 8,5-sara 7-sallai
    9-barış

    evet yunus’u kesmek var fikrimde, hem düzeni korumak için hem sane’ye olan “zemini düzgün yerde oynar bu adam” hissiyatımdan hem de eyüpspor maçında yunus’un sane’ye vermediği işgüzar pas dolayısıyla biraz fevri bir düşünceyle tabi…

    icardi’yi sahada görmediğim sürece çıkan 11’lere itirazım olmaz. detaylı rakip analizi yapmadım tabi ama 2 gündür tüm maçlara bir şekilde vakıf oldum. döne döne izledim hepsini. union st gilloise‘den madrid’e kadar 1 tane anahtarı vardı takımların. sabaha kadar mücadele etmek. çarpışmak. yılmamak. hep ayakta kalabilmek. ciddi durabilmek. gol yesen de devam edebilmek. gol atsan da aynı düzende kalabilmek. şampiyonlar ligi gerçekten başka bir seviye, her futbolcunun hayali ve herkes karşılığını vermek için benliğini koyuyor ortaya.

    icardi’yi gole ihtiyaç duyulan ve rakibi gömdüğün* 10-15 dakika alabilirsin ancak ilk 11’e yazmak kalan 10 kişiye ihanet olur. tamamen fiziksel durumuyla alakalı söylüyorum. hatta icardi’ye de yazık olur. belki de, allah korusun, sakatlanmasına neden olur. yoksa aşkımız sorgulanamaz, onu not düşeyim.

    milli araya kadar frankfurt üstümüzden geçer düşüncesine sahiptim. bugün ise osimhen gibi şampiyonlar ligindeki bir kaç takımın tamamından daha değerli bir eksiğe rağmen %51 ibre bizden yana diyorum. beraberlik iyi bir sonuç olur ama kazanabileceğimiz bir ortam oluştu.

    eyüpspor maçına, 2 yıldır yaptığımız yanılgıya düşmeyerek rotasyonla yaklaşabilmemiz, milli maçlar sonrasında frankfurt’un ise rotasyon yapamaması, dar ve genç kadrosu ve hatta önemli sakat vermesi beni bu maça dair heyecanlandıran hadiseler oldu. osimhen yokken barış da olmasaydı çok ortada denebilirdi ancak barış’ın olması kadromuzu çok genişletiyor. zaten bunca hainliğine rağmen okan hoca’nın onu hala takımda isteme nedeni de budur herhalde.

    hem hissi kablel vuku hem mini bir fiziksel durum gözlemiyle maçı kazanma ihtimalimiz var diyorum. biraz şans. biraz uğurcan’ın iyi performansı bize farklı bir galibiyet getirebilir.

    skor tahminiyle bu eşsiz ligdeki ilk maçımızın maç önü entry’sini kapatayım: 1-4, sane (2), barış (1), 3.isimi hiç bilmiyorum, belki kendi kalesinedir. şanlı bir galibiyet istiyorum.
  • 180
    çok özlediğimiz arenaya, hayallerimizin olduğu arenaya, 2 sene önce tadı damağımızda kalan arenaya geri dönüyoruz. nihayet maç günü geldi çattı. hocanın dilinde nisan ayından beri avrupa, takımın dilinde avrupa, taraftarın dilinde avrupa.

    umarım bu heyecanın karşılığını aldığımız, mutluluktan uyuyamadığımız bir gece olur. galibiyet muhteşem bir başlangıç olacak. karşımızda iyi bir takım var, hızlı bir takım var. bizim en önemli silahımız eksik ancak hala çok kaliteli bir takımız. kazanılmayacak bir zafer değil bu. allah yardımcımız olsun, başlıyoruz.
  • 181
    bir sezon aradan sonra ait olduğumuz yerdeyiz, şampiyonlar ligindeyiz.

    şampiyonlar ligi 2025-26 sezonundaki ilk maçımız.

    ilk hafta maçlarında salı ve çarşamba günü maçları gösterdi ki rakip küçümseyeni cezalandırırlar. maçta 2 ya da 3 farkla öne geçtiğinde ligi düşünüp rotasyon değişimleri yapıp gevşersen cezalandırırlar.

    bu yüzden ilk düdükten son düdüğe kadar: full konsantrasyon!

    son dakikalara önde de girsek geride de girsek berabere de girsek gevşemek ya da dağılmak yok!

    şampiyonlar ligi takımı olduğumuzu gösterme zamanı! öyle bir oyun oynamalıyız ki rakiplerimize "daha bu takıma osimhen dahil olacak" dedirterek rakiplerimizi ürkütmeliyiz.

    bu maçla ilgili en büyük çekincem kalecimiz uğurcan'ın ilk şampiyonlar ligi maçı olması. ne kadar tecrübeli olursan ol şampiyonlar ligi başka bir seviye. herkesin hayalini kurduğu bir arena. bu yüzden oyuncuların bu ilk maçlarda ya elleri ayakları titrer ya da öyle bir konsantre olurlar ki bu ligin hakkını verir. bu ligi hak ettiğini, bu ligin oyuncusu olduğunu gösterir. umarım ikincisi olur uğurcan için. sahaya dizildiklerinde şampiyonlar ligi müziğini duyunca nasıl tepki verecek merak halindeyim.
  • 182
    rakipten ziyade bizim ne yapmak istediğimizin önemi var. takım kazanmaya çıkarsa gayet de kazanıp gelir.

    fizikli ve atletik bir kadro tercih edilmeli. lemina geldiğinden beri ara ara uyguladığımız dengeli bir oyuna dönmeliyiz.

    sadece konsantrasyon. başka bir şey değil. geçen yıl tottenham gibi bir ingiliz takımını yerden yere vuran da galatasaray, savaştan dolayı perişan olan ukrayna takımına gücü yetmeyen de aynı galatasaraydır.

    okan hocanın aklına, motivasyonuna ve isteğine bağlı bir maç.
  • 188
    canimiz cigerimizin uefa şampiyonlar ligi 2025-2026 sezonu 1. hafta mucadelesi.

    is yerinden samimi bir arkadasim, eintracht'in ultras grubuna mensup. adam normalde amerikada yasamasina ragmen, kombine bilet sahibi ve duzenli olarak amerikadan frankfurt'a maclara gidiyor.

    dun onunla sirf bu mac icin, goruntulu bir konusma yaptik*. ıki takimin da kendi capimizda artilarini, eksilerini oyun stillerini tartistik. geldigimiz noktada anlastigimiz nokta, eger biz ligteki her macta yaptigimiz gibi onde baski, karsi sahada oyun mantigindan hareket edersek, eintracht bizi supurur.

    eger geride bekler, savunma-orta sahayi guclu tutar ve gecis oyunu oynarsak, mac ortada ve hatta ibre bize donuk. ayrica duran top silahimizda cebimizde.

    ben maca temkinli yaklasiyorum. acikcasi gectigimiz senelerde, avrupadaki bir tip hedef maclarimizin tamaminda hic bir varlik gosteremedik. bu mac biraz da okan buruk'un gecmis hatalarindan ders cikarip cikarmadigini gosterecek.
  • 191
    sabah kalktık, yüzümüz gülüyor. editler, videolar, eski maçlar. heyecanımız dorukta. hevesimiz zirvede.
    bütün gün ne işe odaklanacağız, ne elimizden bir şey gelecek.
    maç başlama saatine kadar kalp ritmimiz çok yüksek olacak. ve maç başladığında ben 5. dakikada maçtan düşürücü gol görmek istemiyorum.
    herkes bu işin ciddiyetini kavrasın. artık eski güçsüz takım değiliz. hem bireysel hem takım olarak kendini kanıtlamış bir camiayız.
    bu saatten sonra öyle almanya dördüncüsü, hollanda altıncısı, fransa beşincisi falan gelip seni yenerse takke düşer, kel görünür.
    münih ile oynamıyoruz. ki onunla da oynadık, donumuzda salladık. şanssızdık, olmadı. ama artık biz buraların takımı diyorsak o seviyemizi de böyle maçlar belirleyecek.
    göreyim benim aslanlarımı.
    allah yardımcımız olsun inşallah.
  • 192
    21. yüzyılda iç sahada almanlara karşı galibiyetimiz yok. ama deplasmanda dortmund, hertha berlin ve schalke’yi yenmişiz.

    ben bugün 4. galibiyeti alacağımızı düşünüyorum. almanya deplasmanları her zaman bizim için daha güzel geçmiştir. buna stoperde kewell varken 10 kişi ile berabere kaldığımız hamburg deplasmanı ve hakem katliamı nedeniyle puan alamadığımız bayern deplasmanı dahil.

    inşallah gece vakti burada şölen havası olacak. gönlümden geçen skor 1-2.
  • 193
    koyduğumun yerinde sanki liverpoll, city, madrid, bayern dışında son bilmem kaç maçında 10'dan fazla deplasman galibiyeti alan varmış da bir tek biz az galibet almışız gibi temelsiz, değerlendirme yapılmamış, sırf objektifim ayağına kılçık salanlar var. yani o istatistiği vermeden konuşmak yasak aq.

    açın bakın elit takımlar hariç kim deplasmanda üst üste galibiyetler alıyor şampiyonlar ligi'nde. illa negatif konuşup milleti sinirlendirecek tipler var.

    maç için forvete barış'ın 11'e konulması taraftarıyım. icardi o fizikle 20. dakikada yorulur bu çok açık. hiç yıpratamaz defansı, önde baskı işini yapamaz. son 15-20 dakikada plan icabı girsin yeter. ah osimhen keşke sağlıklı olsaydın da rahat izleseydik.

    3'lü defans denemeleri de çok riskli olur. şu ana kadar hiç denemediğimiz şeylere gerek yok. osimhen yerine barış'ı koy yeterli hocam.
  • 196
    bugün günlerden galatasaray!

    https://gss.gs/O4c.jpg

    bu sezon hiçbir maça 3'lü başlamayan hatta maç içinde bile üçlüye dönmeyen okan buruk bu maçta da üçlü oynamaz.

    burada singo'yu oynatırsa formda sallai'yi kesmek bana doğru gelmiyor.

    davinson-singo hiç yan yana oynamadı, onları da görmedik.

    forvette icardi mi? barış mı olacak?

    aslında birden çok bilinmez var bizim için.

    barış-osimhen-sane olsaydık ben bayağı umutluydum galibiyet için.

    osimhen takımın hücum gücünü %20-30 arttırıyor.

    bilmiyorum, kaybederek başlamak istemiyorum. içimde bir galibiyet hissi var, inşallah kazanarak başlarız, beraberlik de mutsuz etmez. burada her puan önemli.

    konsantrasyon!
App Store'dan indirin Google Play'den alın