18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı

• 951

  burak kut gibi "yaşandı bitti saygısızca" deyip geçemediğim maç. önceki sezonlardan onca ders aldık, bu sene hedef şampiyonlar ligi deyip, milyon avrolar harcayıp, koca yaz deyim yerindeyse bu tür maçlara hazırlanma süresini bulup, hem de görece kolay bir rakiple almanya'da oynayacakken sonuç bu olmamalıydı. mesela fatih hoca zamanında yine 5-1 kaybettiğimiz bir psv maçı vardı*. o maçı kimse bu kadar umursamadı, umursamazdı. çünkü orada zaten bizden çok iyi bir kadro ve bizde aytaç'lı, sekidika'lı, ömer bayram'lı çok da beklenti yaratmayan bir galatasaray vardı. ama bu maç, bu maç hiç de öyle değildi.
  
  bu maç kolay unutulacak bir maç olmayacak ve hatta hiç unutulmayacak. bu maçın etkisini daha iyi anlamak için skoru ters çevirmek yeterli. frankfurt'u 5-1 yenmiş ve avrupa'da "ben de varım" mesajını ilk maçtan vermiş, "ligde var ama avrupa'da yok" diyen tüm laf cambazlarını ağzının payını vermiş, liverpool maçını "1 ay top görmemiş carlos" gibi bekleyen bir takım ve taraftar topluluğu ile coşkunun zirvesine çıkacak bir süreç yaşayacaktık. çok başka şeyler konuşacak, tam tersi bir ruh halinde olacaktık. bu maç "umut nasıl kırılır", "ben bildiğimi okurum inadı nasıl sonuçlar doğurur", "insan futboldan nasıl soğutulur", gibi pek çok anlam içeriyor. nice edebiyat eserleri, kült filmler bu denli yoğun katarsis yaşatamıyor seyircisine.
  
  her akla gelindiğinde yürekleri sızlatan bir maç olarak kalacak. maalesef.
• 952

  travmalarımızı tetikleyen maç ve galatasaray taraftarı olarak artık bile bile lades diyen teknik direktör, yönetim ve oyunculardan dolayı umudumuzu kaybettik.
  
  okan buruk öncesini unutalım desek bile okan hoca ile ynı dersleri almamız gereken bir sürü avrupa maçı oynadık.
  
  orta sahayı boşaltmamalıyız.
  oyuncu değişikliği çok önemli.
  oyuncuları yerinde oynatmalıyız.
  topun peşinde koşmayı gururuna yediremeyen oyunculara gereken mental ayar verilmeli.
  skordan bağımsız şekilde profesyonel bir ekip olarak 90 dakika boyunca gerekeni yapmalıyız.
  
  ancak her avrupa maçı aynı hataları yapıyoruz. oldu bitti diyerek geçiştiremeyiz, çünkü bir sonraki avrupa maçında aynılarını yaşayacağız. bunu bilmek gerçekten çok moral bozucu.
• 953

  2-1
  3-1
  
  mağlubiyeti hak etmedik oyunumuzla ama ciddiyet ve konsantrasyon kaybıyla hak ettik.
  
  keşke şu yukarıdaki skorlarda tutabilseydik mağlubiyeti en azından.
  
  1 gol sonrası yıllardır dağılıyoruz. hoca psikoloji yönetemiyor. bu konuda gelişmiyor da. bu yüzden olduğumuz yerde sayıyoruz.
• 954

  okan hoca geldiğinden beri ilk kez bir avrupa maçında umutlanmıştım. buna tottenham ve bayern maçları da dahil, nasıl oynamamız gerekiyorsa öyle oynuyorduk. rakip kalemize gelemiyor, kanatlarda boşluk bırakmıyoruz, savunmamız dikkatli vs. sonra ne olduysa yunus'un hatasıyla gelen golle oldu. o dakikaya kadar boşluk bırakmadığımız kanatlar yine boşaldı, yine yerleşim hataları, cezasahasımıza kolay girişler, haliyle de hatalarla gelen goller. 2.yarı okan hoca özüne döndü, tam da ondan beklenen değişiklikler geldi ve iş rezalete doğru ilerledi.
  
  bu maçın 35 dakikasını 90 dakika oynayabiliriz. okan hocanın aklındaki oyunu ise bu takım en fazla 20 dakika oynar. hadi zorlasan 25 dakika. sonrası yok, öyle bir fiziksel kalitemiz yok. bu maçtaki 35 dakika öyle değil ama, 90 dakika oynarsın, gerekirse 120 dakika da oynarsın. dikkatli, mücadeleci, kompakt bir oyun. rehberimiz bu 35 dakika olmalı. okan hoca da aklını başına almalı.
• 955

  nasıl okan buruk'un top bizdeydi, topa sahip olduk değerlendirmesi saçmaysa; taraftarın topla oynamayla ile yaptığı önerilerin de bir o kadar saçma olduğu maç.
  
  yok efendim topu %65 frankfurt'a verip bekleyecekmişiz. kanatlarda rakibi takipte sorunlu yunus+sane, merkezde topla oynamayı seven ilkay, ilk görevi ve en iyi yaptığı iş topun rakipte kalma süresini azaltan torreira varken geride bekleyip alan kapatamayız. yunus, sane, ilkay, torr, barış bunlar hep topu ayağına isteyen adamlar. alan kapatmayı nasıl yapardık; muazzam oyun ezberimiz olurdu. hiç denenmemiş şeyi bu oyuncu grubuyla bu maçta yapamazdık. bu takım topu rakibe verip geride bekleyen oyuncu yapısına sahip takım değil.
  
  bizde sıkıntı skor ne olursa olsun rakibin ağzına kadar basmaya çalışmamız. mümkün mertebe baskıyı 2. bölgeye kaydırma gibi planları pek göremiyoruz. ancak bu değil ki topu bırakıp kapanalım. rakip man city, barça değilse böyle dünya yok. liverpool maçında bile bellli sekanslarda rakibi önde karşılayacağız. torreria-ilkay'la alan kapatma oyunu oynarsanız wirtz dribling üstüne çalımla dakika 7'de menüyü açar. basacağız ama belirli dakikalarda bunu yapacağız. bizdeki savunmacılar baskı altında hata yapmaya müsait, dalgın oyuncular. liverpool'a geride yerleşik oynarsak hata yapmama ihtimalleri yok gibi bir şey. komple kapanıp oynayacağımız maç son city deplasmanı olacak, haricindeki hiçbir maç olmayacak.
• 956

  takımı çok dağıtmış.
  (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı)
  
  unutturmak, unutmak için çok sürpriz galibiyetler lazım muhtemelen.
• 957

  (bkz: almanya bizi kıskanıyor)
• 958

  yansımaları takım üzerinde (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı) sonucu itibariyle görünen maçtır.
  içerde bir yıkım etkisi yarattığı konya maçı röportajlarında görülmektedir.
  artık geride kalan ve ağır bir ders alınması gereken maç olarak tarihe geçmelidir.
• 959

  akıllara yüzmede türkiyede rakipsiz derecelerle rekorlar kırıp, avrupaya gidince dereceyi bırak farkla sonuncu olan yüzücümüz derya büyükuncu yu getiren maç olmuştur. üzerine çıkarılacak tonla ders olan olaydır bu maç, ülkemiz açısından.
• 960

  26 eylül 2025 alanyaspor galatasaray maçı kadar ezilmediğimiz maç. sinirden kafayı yiyeceğim.
• 961

  bir yol kazası olduğu bu akşam anlaşılmıştır.
  
  mağlubiyetin de hayırlısı vardır. bu maçta o oldu bana göre.
• 962

  tüm bireysel hata ve laubalilik kotamızı doldurduğumuz maç. iyi oldu iyi. ezici mağlubiyetleri severiz*, bunu gösterdik.
  
  (bkz: 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı)
• 963

  kazanabileceğimiz hatta rahat yeneceğimiz bir maçtı ama ne olduğunu dahi anlamadan 3 puanı bıraktığımız maç oldu.
  
  ilk 40 dakikasında gerçekten çok iyiydik. 1 hata sonucunda 10 dakikada maçtan koptuk. en azından ilk yarının son dakikasında 3. golü yemesek ikinci devre yine dönebilirdik.
  
  ne diyelim artık olan oldu. inşallah 1 gol yedik diye maçtan kopmamak gerektiğini anlamışızdır.
• 964

  frankfurt maçını kaybettiğimiz için belki de takım liverpool'a bu kadar iyi hazırlandı, bu kadar hırsla oynadı.
  
  frankfurt'u yensek ama liverpool'a yenilsek modumuz bu kadar yüksek olmazdı.
• 965

  bu maçı biz kendimiz kaybettik. rakip kazanmak için bizim yarımız kadar gayret göstermedi. galatasaray tarihindeki en talihsiz maç bu olabilir. kendileriyle 100 maç yapsak belki 3 4ünü kaybederdik, o da bu derece talihsiz bir maç olursa anca.
• 966

  şu maça şimdi daha çok üzülüyorum. şampiyonlar ligine 2 de 2 yaparak başlayabilirdik.
• 967

  maçı hezimete götüren savunma hatalarımızda bozulan tandemin ciddi etkisinin olduğu maç. yediğimiz gollerin çoğunu savunmada yerleşim hatasından yedik. apokerim davinson tandemi ile muhtemelen maçı dengede götürecektik. hoca bir deneme yaptı ama tutmadı o maçta, 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı ise mevcut yanlıştan dönüldü.
• 968

  insanlar futbolun ana amacinin insanlara keyif vermek oldugunu unutuyor. 3 puan gitti, gitsin...liverpool'a iyi oynayarak yenilseydik uzulurdum ama o kadar. onemli olan takimin oyun anlaminda birseyler vaadetmesi. okan buruk avrupada munih, united ve tottenham maclari disinda pek birseyler vaadeden oyun oynatamadi. ancak liverpool macinda oynatti. takim geride karsiladi, kontra aradi.
  
  3 puana cok takilmayin, belki gruptan da cikamayiz. ama bize 6 guzel mac izletsinler, mantikli taktikle mucadele edebilecegimiz maclar oynayalim. bence en onemli sey bu. tabi gruptan cikmak, basarili olmak cok onemli ama asil onemli seyi kacirmamak lazim.