efsane kalecimiz muslera sonrası yeni 1 numaramız olmuştur.
muhtemelen uzun yıllar boyunca bonservisine en yüksek bedel ödenen türk kaleci olarak transfer tarihinde yerini koruyacaktır. kaleci planlaması için minimum 6 ayı olan yönetimin işi son güne bırakmasıyla bu bedele katlanmak sürpriz olmadı.
madalyonun öteki yüzüne bakacak olursak;
1) şampiyonlar ligi listesine en az 8 homegrown
* oyuncu yazmak durumundayız ve bu kritere uyuyor
2) ligin dinamiklerine hakim, önünde oynayacak savunmacıları tanıyor, daha önce şampiyonluk yaşamış bir oyuncu
3) üst üste 4. şampiyonluğumuz ve ülke olarak kötü bir dünya kupası serüveni sonrası tff'den radikal bir yabancı sınırı hamlesi gelmesi yüksek ihtimal, kaleye kontenjan ayırmamak büyük nimet olacaktır
4) mondragon ve muslera arasında koca 4 sezon var, ucuz etin yahnisi hep yavan olmuştu
5) trabzon'da kalsa muhtemelen çok daha yüksek maaş kazanabilirdi, makul bir maaşa imza atması kariyer hedeflerinin futbol odaklı olduğunu gösteriyor
dolayısıyla salt ödenen bonservis bedelini değil özetlemeye çalıştığım durumları da dikkate almalıyız diye düşünüyorum. uğurcan umuyorum ki muslera sonrası dönemde de yaşayacağımız başarılı sezonların ana parçalarından biri olacak ve bonservis bedelinin unutulduğu, kalesinde duvar ördüğü maçlarla, kupalarla anıldığı bir hikaye yazacak.