türk futbol takımlarının transfer politikası

• 1

  yabancı oyuncularda fotomaç'ın yazdıklarının %1'ini al şeklinde özetlenebilecek politikadır. işin geyik tarafını bir yana bırakırsak artan yayın ve sponsor gelirleri ile birlikte yüksek bonservisi bedeli olan yabancı oyunculara doğru yönelen politikadır. fenerbahçe'de brezilya rüzgarı eserken son zamanda aykut kocaman'ın gelişi ile birlikte mücadele gücü yüksek oyunculara doğru yönelim oluşmuştur. gençlerbirliği ve gaziantep gibi kulüpler ise potansiyeli yüksek oyunculara yönelmekte, sonrasında iyi bir bonservis bedeli ile futbolcuları büyük takımlara gönderme seçeneğini tercih etmektedir. büyük takımların en büyük emeli ses getiren bir iki ismi kadrosuna katarak taraftarlarını tatmin etmeye çalışmaktır.
  
  memleketteki politikanın en büyük eksikliği planlamadır. özellikle büyük takımlarda olmak üzere kamplar başladıktan sonra yabancı oyuncular takıma dahil edilmektedir. türk oyuncular önceden alınmakta fakat aynı hassasiyet bütçe kaygılarından dolayı yabancı oyuncularda sonraya bırakılmaktadır. galatasaray hadiseyi abartıp lig başladıktan sonra transferleri yapmak gibi büyük bir olaya bu sezon imza atmıştır. velhasıl kelam daha düşük bütçeli takımlar oyuncuları öncelikli olarak kadroya katıp takım uyumunu sağlamaya yönelik erken hamle yapmakta büyük takımlar taraftar baskısı ile sağlam, ses getiren transfer yapma adına kıvrım kıvrım kıvranıp yumurtanın kapıya dayanmasını büyük bir sabır ile beklemekte ve son hamlelerini yapmaya çalışmaktadır.
  
  ukdeyi veren: eski sevgili
• 2

  işte hep imrendiğimiz -yav gardaşım avrupali yetiştiriyor oynatiyor gencleri- dediğimiz ancak sabredip de göremediğimiz politikayı uygulama vaktidir. gençleri oynatıp yetiştirmek bu dakikadan sonra çok daha değerlidir. bunca borç içindeyken hiçbir kulüp bu krizde bu kurlarla büyük paralar vermemeli. şampiyon takımın şampiyonluk primi şu kurlarla 10m€ civarı varın siz düşünün gerisini. taraftar şapkasını önüne koyup kabullenmeli ve kulüplerine bu revizyon için destek vermeli. -yav transfer yapamıyor bunlar- demek yerine gerçekleri görmemiz gerek. her geçen gün değil her dakika artan kur ile birlikte kulüplerin borçları artıyor, maaş yükü artıyor ama içerden hiçbir geliri yok. büyük takımların bir maç bileti ortalama 150 tl desek 20€ya denk gelir. futbolcuların maç başı ücretleri var daha. uzun lafın kısası bu revizyon şarttır. kulüpler altyapıya yönelmeli genç oyuncular keşfetmeli.
• 3

  dolar ve euro kurlarında ki gelinen nokta ortadayken seve seve alt yapıya gereken önemin verilmesine evrilecek politikadır. 2018 yazında alt yapımız için çokça transfer gerçekleştirdik. böyle devam edip yetiştirmek zorundayız. yetiştirip ihraç etmek zorundayız. taraftar olarak gerekirse dişimizi sıkmaktan dişimiz kırılacak ama sabredeceğiz. başka yolu yok bu işin. sonunda mecbur da kalmış olsak işin tek olumlu tarafı bu oldu sanırım.
• 4

  şu gelinen noktada transfer yapmamak en iyisi. zaten mali durumumuz belli, tamam eksiklerimiz var ama geçen senenin şampiyon kadrosunu neredeyse bozmadık. (denayer hariç) bu kadroyu da en iyi kullanabilecek hocaya sahibiz. borçlanmamak en iyisi.
• 5

  bir kaç menajerin önerdiği oyuncu havuzu dışında seçeneği olmayan ve gereğinden fazla ücretler verilip taraftarı oyalamaktan ibaret politikadır.transfer sezonunda çıkan isimlerin dışında sanki futbol dünyasında futbolcu kalmamış gibi bir durum söz konusudur.sonuç itibariyle yanlışlar yapılarak bu gün itibariyle takımlar borç batağındadır.
• 6

  satarken yurtiçinde bir takım isteyince 10m, yurtdışından bir takım isteyince 2, 3 , 4m'a tav olan manasız bir transfer politikasıdır. ağızlarını açsalar vatan millet sakarya türk futbolunun gelişmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
  
  geçenlerde sanırım kaideyi taciz eden istisna hollanda örneği vermişti ajax üzerinden. hollanda kulüpleri ajax'a uygun maliyetlerle oyuncularını verir. ajax da bunları dış pazara satar. böylece ülke futbolu hem kendi içinde hem de globlal ölçekte gelişir kalkınır vs.
  
  dönelim tekrardan bize. dumanı üstünde birkaç örnek verecek olursak, rize başkanının vedat muric için 10 m euro istemesi ya da kayseri başkanının deniz türüç için 10 m istemesi. çook beklerler. zannediyolar ki türk kulüpleri halen tabata'ya, amrabat'a 8 vericek kalibrede bütçelere sahip. malesef o tren çoktan kaçtı beyler. borçlar gırtlağa dayandı. gerçeklerle yüzleşme zamanı. ülke futboluna samimi olarak destek vermek istiyorsanız uygun maliyetlerle oyuncularinizi yurtiçi pazara vereceksiniz. en kötü ihtimalle sonraki satıştan yüzde koyacaksınız ki, oyuncunuz avrupada vitrin yapıp satilirsa sız de bu işten karlı çıkacaksınız.