• 82
    itirazi olan ile oturup bir bardak su bile icilmemesi gereken onermedir.

    siyasi fikir dediginiz sey ideolojidir. ıdeolojileriniz de ne sartlarda yasamak istediginizi belirler. bir avuc zengine omur boyu hizmet etmeyi secmek ya da cabalamadan, hak etmeden o bir avuc zenginden biri olmak bir ideolojidir.

    ınsanca, hak ve hukuk icinde onurlu ve serefli bir yasam surmek istemek de bir ideolojidir. yardimlasarak, guven ve baris icinde, hakkini surekli araman gerekmeyen bir ortamda, arkanin bir avuc zengin tarafindan degil de liyakatli ve onurlu insanlar tarafindan kollandigini bilerek yasamak bir ideolojidir.

    bunlar haberturkte, halktvde, cnn'de sizin duygularinizi somurup siyaset yapiyoruz abi diyen kan emicilerin yaptigi is degildir.

    okumak lazimdir, egitilmek lazimdir, gelismek lazimdir.
    futbol ve takim islerini ideolojiler ile kiyaslamak kadar sığ bir dusunce olamaz.
  • 119
    en doğrusunu yapan insandır.

    isim, cisim, din, dil, ırk, cinsiyet fark etmeksizin... siyasi görüşü, sosyal yaşantısı, ekonomik durumu, eğitimi, işi-gücü ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşı olmanın farkındalığında olan insandır ayrıca.

    ve gene aynı şekilde taraftarı olduğu takımın bile önüne koymazsa eğer bunu; ne taraftarı olacağı bir takım kalmayacağını, ne de içerisine dahil olabileceği bir camiasının olamayacağını bilen insandır.

    taraftarlık ve siyasi kimlik maalesef bizim ülkemizde birbirine paralel gibi anlaşılıyor ki son derece sakıncalı bu konu.

    taraftarlık duygular ile yaşanılan bir durum... aşk ile, sevgi ile, koşulsuz bağlılık ile ve çoğu zaman mantıktan yoksun bir şekilde yaşanan bir durum. yense de , yenilse de , küme de düşse, şampiyon da olsa değişmeyen; ekseriyetle yaşam boyu sürecek bir tek şeritli yol.

    siyasi kimlik mantık ve akıl ile yaşanılan bir durum... mantık süzgecinden geçirilen fikirler, temel değerlerle harmanlanan yaşam görüşü ve fayda/zarar ekseninde gelişen bir durum. bireye, millete ve devlet e olan fayda ve zarar süreçlerine bakılır esasen ki bunun sonucunda da çok şeritli bir yol olan siyasette gerekli fayda sağlanmıyorsa şerit değiştirilir.

    bizde zurnanın zırt dediği yer burası genelde. insanlar siyasi kimliklerini taraftar gibi yaşıyorlar ekseriyetle, bu yaşam şekli de oldukça sakıncalı ve yanlış önyargılara kapılmaya çanak tutuyor.

    bunun en belirgin örneklerini genelde son günlerde yaşanan protesto gösterileri gibi sivil itaatsizlik ve toplumsal tepki anlarında görüyoruz. aklıma gelen ilk örnek devlet ve hükümet i bir tutmak gibi bilinçsiz önyargı ile hareket edenler geliyor. hükümet yani bizi yönetenleri, seçilmişleri eleştirmeyi, protesto etmeyi vatan hainliğine varacak kadar suçlayanlar taraftarlık algısıyla siyasi kimlik savunuculuğuna geçiyor ve işin vahametini göremiyorlar.

    devlet 100 küsurat yıldır var olan ve inşallah ilelebet var olacak olan türkiye cumhuriyetinin tüm unsurlarıyla bütünüdür. bu bütünün içinde kişiler değil kavramlar ve yönetim mekanizmalarının bütünü vardır. halktan, polise, askerden, meclise, mahkemelerden, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine ve aklınıza gelebilecek bilumum ülkesel hafıza paydaşlarının hepsini kapsayan koskocaman bir makinadır. önünde sayısız yol ve sapak olan bir arabadır.

    hükümet ise bu makinanın şoförlüğünü yapması için seçilmiş/atanmış yöneticiler topluluğudur ve yanlış yoldan götürüyorsa şoförünüz; hemen yanı başınızda trafiksiz asfaltlı yol varken keçi yolundan götürmekte inat ediyorsa, ben başka yol bilmiyorum, başka yollara güvenmiyorum diyorsa arabayı yakıp yıkmazsınız... şoförü önce eleştirir, sonra değiştirir, yerine de şerit değiştirebilen bir şoför koyarsınız. ve bunu sadece kendiniz için değil, arka koltukta yanınızda oturan farklı görüşteki insan için de, arabanın şanzımanı bozuk yolda dağılmasın diye de yaparsınız.

    ülkenin ekonomisinin, adaletinin, eğitiminin, kurum kimliklerinin içerisinden geçilirken insanların siyasi fikirlerini taraftarlıklarının önüne koymasının eleştirilmesi çok anlaşılmaz geliyor bana.

    taraftarı olduğumuz galatasarayda işler yolunda gitmediği zaman yönetim istifa, okan buruk istifa diyorsak, yapılan yanlış tercihleri ve transferleri ölümüne nasıl eleştiriyorsak ve yangın yapıyorsak; bu günlerde yaşananlar da bunun türkiye versiyonu. bir de bu gözle bakmanızı rica ederim hem büyüklerimden hem küçüklerimden.

    türkiye kötü durumdaysa galatasarayın iyi olma, türkiye yoksa galatasarayın var olma şansı yok. bunun bilinciyle süzmek lazım gelişmeleri.

    ya hep beraber ya hiçbirimiz
  • 41
    ülkeyi yönetenlerin amaçlarının, ülkenin menfaati ya da geleceği değil, oturdukları sıcak, ceylan derisi koltukları korumak olan bir ülkede, tuttuğu takımdan çok tuttuğu partisporu destekleme eylemi.

    bu ülkede insanların %99unun siyasi görüşü yok, fanatizm seviyesinde destekledikleri partileri var. aksinin iddiası komik. bu yüzden dün kara dediğine, bugün ak dendiğinde, 180 derece dönüp, desteklendiği, seni başkan yaptırmayacağız diye yola çıkanların, meclise girince büyük başkan çektiği, partisinin herhangi bir tabanını, fraksiyonunu temsil etmemesine rağmen, yurtdışından getirilen birinin aday gösterildiği ve, insanların bu şahsa, fikirleri tamamen zıt olmasına rağmen gidip oy verdiği, belli bir kökene mensup, x asıllı türk vatandaşlarının oyunun, x kökenli yöneticilerinin olduğu partiye zimmetli olduğu, siyasi çizgisiyle zıt bir partiden transfer edilen milletvekil adayına sorgusuz sualsiz oy veren insanların olduğu bir ülkede siyasi görüş yoktur, siyasi fanatizm vardır, siyasi holiganlık vardır.
  • 1
    galatasaraylıdır, fenerlidir, karşıyakalıdır...vb.

    ülke olarak hepimizin üzüldüğü ve polisin şiddet olaylarını arttırdığı, başbakan denilen lavuğun* halkı din aracılığı ile birbirine kışkırttığı ve olayların daha da çetrefilleştiği, olayların başında bir insanın öldüğü, sonra o masum adamın, olmadığı halde dhkp-c li ilan edildiği güzel ülkemde bir başka sorundur.

    sorundur, zira taraftarlığı siyasi emellerine alet etmek, bunun üzerinden kişisel ego tatmini yapmak ve kanaatini, kendisiyle aynı siyasi fikirde bulunan insanlara tüm galatasaraylıların kanaatiymiş gibi göstermek en hafif tabiri ile yavşaklıktır.

    sağda solda galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusuna* karşıt görüş içeren partinin milletvekili diye ''sen artık galatasaray efsanesi değilsin'' yazabilecek kadar körleşen ve ''sen kimsin, kimi efsanelikten çıkarıyorsun'' cevabını almayan insanlar var. maalesef var.

    beşiktaş'a kendi elleriyle tt arena'yı peşkeş çeken -gezi'de çarşının başı çektiğini iddia eder ama ben daha çok galatasaray formalı insanlar gördüm- fenerbahçe'yi şike konusunda anlayışla karşılayabilecek kadar akli dengesini yitirecek insanlar mevcut. neden? ''benle beraber yanyana destek verdi'' kardeş kusura bakma da o yürüyüşe bebek katilleri de destek verdi. bu onları hoş görebileceğim anlamına gelmez.

    şike yaparak 17 takımın hakkını, futbolcuların emeklerini, taraftarların cebinden çıkan paraları da cukkalayan kulübe ve bunu meşrulaştırmak için götünü yırtan taraftarına da gezi olaylarında el ele bağırdık diye sahip çıkacak değilim. bunun üzerinden kendi taraftar grubumu da dünyanın en şerefsiz, en namussuz taraftar grubu ilan edecek kadar da karakterimi arkaya atamam.

    en basitinden, bu tür insanların karşı tarafı suçlarken takındıkları tavır ve attıkları iftiralar nedeniyle, 2 yıldır savaştığımız, araya çeşitli insanlar koyarak vazgeçirdiğimiz kişilerin buraları okuyarak iddia sahiplerine dava açmasını istiyorum.

    kendilerini* suçlarken, ellerinde delil ya da mağdur edilmiş bir kişi olmayan insanların sadece kendi fikirlerini öne çıkarmak ve karşı tarafı haksız ilan etmek için yaptıkları katlanamaz boyutlara geldi.

    asıl katlanamaz boyuta gelen, adalet isteyen ama bu adaleti sadece kendisine isteyen kişilerin, adaleti sadece fenerbahçe'ye uygulayan tff yönetiminden farksız olmadıkları ve bunu hala kavrayamadıklarıdır.

    bu söylenenler yüzünden, ne siyasi kimlik, ne dini kimlik bırakmadan sadece yukarıda yazılanlar için küfredilecek, linç edileceksem de karşıt fikirli herkesle savaşmaya hazırım.

    ethem sarısülük kardeşime, gaz sıkılan, dayak yiyen nice kardeşime yapmış olduğum destek, onlarla her platformda hep aynı fikirleri savunacağım anlamına gelmez.

    gezi parkında kol kola bağırdığımız insanlar yarın akşam şükrü saraçoğlu'nda uefa kararlarına karşı yürüyüş yapacaklarını ilan etseler peşlerinden gidecek yanlışı yanlışla örtecek sürü ile sıvacı var ve siyasi fikirleri o kadar kör etmiş ki gözlerini, onlarla aynı fikirde olmayan her türlü aşağılık muameleye maruz kalmaya müstehaktır.

    sözlüğe siyaset katmayalım diye konuşurken bunun için yırtınmıştık, boşuna yırtınmadığımızın da farkına acı bir şekilde varmış olduk.

    sözlüğün ve taraftarlık mefhumunun en temiz, en mahrem, en dokunulmaması gereken tarafları artık kirleniyor. yavaş yavaş da değil, birden. ve engellemeye çalışan da galiz küfürlere ve hakaretlere maruz kalıyor.

    ülke yönetiminin en temelini oluşturan genel problemler bir prototip şeklinde taraftarlığa da yansımış vaziyette ve yıllardır galatasaray kültüründe olan taraftar ayrımcılığı son zamanlarda had safhaya ulaşmış vaziyette.

    tek bir suçlu var, fikrinden ateşli bir şekilde vazgeçmeyen ve karşı tarafı hakir gören kesim. hangi fikirde olduğu önemli değil, karşı tarafı itibarsızlaştırma ve başkalaştırma çabası içinde ise suçu olan o'dur.
  • 66
    fenerbahçeli değildir. bu fenerbahçe camiası atatürkçü'yüm der atatürk'e suikastten yargılanan başkanına toz kondurmaz. ali ismail korkmaz der, şikeden ceza alması gerekirken recep tayyip erdoğan tarafından kurtarılır. bunlar kadar kimliğinin merkezine futbol taraftarlığını koymuş bir topluluk yoktur. kendi hayırlarına olacaksa bırakın başka partiye oy vermeyi müstemleke olmayı kabul ederler.
  • 39
    "önce insan olmalı insan sonra ne olacaksa" felsefesi ile yaşamını sürdüren taraftardır. yukarıda bir renkdaşımızın da söylediği gibi futbol bir spor dalıdır ve keyif almak için takip edilmelidir. tuttuğu takım nedeni ile siyasi fikirlerinden ödün vermek bence fanatizme girer ve fanatizmin her türlüsü zarar vericidir.
    galatasaray'ımızı severiz, ama ülkenin yaşanabilir bir durumda olması her şeyden önce gelir.
  • 32
    galatasaray'ın ve galatasaraylılığın dünya görüşümle hiçbir zaman çelişmeyeceği için asla içinde bulunmayacağım durumdur.

    buradaki siyasi görüşten kasıt parti tutmak ise o zaman galatasaray bütün siyasi partilerin de siyasi figürlerin de üzerindedir benim için.

    bugün yanlışlarını eleştirdiğim iktidar ve rte figürü gitsin atıyorum iktidara chp partisi ve ekrem imamoğlu figürü gelsin onun da yanlışı neyse aynı sertlikte eleştiririm.

    partizanı olduğum tek şey galatasaraylılıktır onda bile elimden geldiğince objektiflik sınırları içerisinde kalmaya çalışıyorum.
  • 105
    2025'te türkiye cumhuriyeti'nde doğru yapan insandır.

    şu an siyasi fikri bir şeylerin önüne koyabilmek cumhuriyet ve gelecek demek. cumhuriyet dendi mi akla gelen en önemli kazanımlardan seçme ve seçilme hakkı hepimizin elinden alınmaya çalışılıyor. yemişim takımını da futbolunu da sporunu da.

    geleceğimiz çalındıktan sonra taraftarlık ne bizi kurtarır ne de karnımızı doyurur.
  • 114
    bu ülkede her şey siyasidir. bu bilgi bombardımanında sadece biraz dikiz aynasına bakarsanız bunu açık bir şekilde görebilirsiniz.

    elbette bu bir tercihtir fakat hukuksal dayanağı olmadan bu ülkenin gençlerini, çocuklarını hapis ile korkutmak ve hatta hapsetmek siyasi değildir. nitekim bu açıkça suçtur.

    5 yıldır ahlaki çöküşten bahsediyorum eşe dosta ve maalesef bugünlerde bunun derinliğinde iyice boğuluyoruz. bunun bugün yaşanmadığının hepimiz farkında olmalıyız. bilincimizi kaybetmemiz için ne kadar ciddi bir gayret olduğunu görmeliyiz.

    bizler varsak var bu ülke, takımlar ve artık her neyse. biz yok o da yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın