3417
çok uzun olabilir baştan belirteyim.
kaan'ı beğenmeyebilirsin, istemeyebilirsin, yerine arda ünyay'ın oynaması gerektiğini üstelik sadece performans olarak değil bunun galatasaray'ın geleceği için de daha iyi bir seçim olduğunu söyleyebilirsin, hatta bence söylemelisin de. yani ben de o fikirdeyim. ancak bunu söylemenin 100 tane yolu var ve kaan'a hakarete varan söylemlerle bunu yapmak en kötü yok. aynısı bir süredir düzenli olarak abdülkerim'e yapılıyor. elbette bir zümrenin yaptığını tüm taraftara mal edemem ama oyuncuların etkilenip etkilenmemesi bir tarafa ben etkileniyorum. abdülkerim'e kaan'a ''sallayan'' bir entry gördüğümde öfkeye kapılıyorum ve aynı sertlikte cevap vermek istiyorum. engellemek bir seçenek olsa da sçzlüğe girdiğin sürece yine görüyorsun bunları, sevdiğin yorumcuları takip ederken canlı yayınlara atılan superchat'lerle vs. yine maruz kalıyorsun bu yorumlara. ama ben bunu istemiyorum ve bundan kaçabilmenin tek yolu sözlüğe girmemek, sevdiğin yorumcuları izlememek. fakat diğer yandan sözlüğe girmek ve sevdiğim yorumcuları izlemek de istiyorum çünkü büyük bir mutluluk yaşıyorum ve bu mutluluk paylaşıldığında daha keyifli oluyor. galip gelinen maçın ardından sözlükte övgüler okumak, yazarların mutluluklarını okumak; youtube'da orhan ulucal'nın keyifli keyifli yayın yapmasını izlemek benim mutluluğumu artırıyor, daha keyifli oluyorum.
38 yaşındayım ve 10'lu yaşların başından itibaren galatasaray'ı izleyen biriyim. hiçbir dönemde bu kadar dominant, başarılı bir takım izlemedim. uefa kupası aldığımız o meşhur fatih terim dönemi de dahil buna. onun belki son senesi bu takım gibiydi sadece. açın bakın istatistiklere; böyle bir galibiyet serisi yok. bırakın yenilmeyi, gol yemeyi sorun eder hale geldik. clean sheet olmayınca yeterince mutlu hissetmiyoruz. bunları bu takım yaptı. kaan ayhan, abdülkerim, icardi, okan hoca yaptı ama bırakın kötü bir sonucu yenen bir golden sonra bile bazıları bu isimlere düşmana saldırır gibi saldırıyor. eleştiriye karşı değilim, hele hele kötü bir sonucun ardından o duygu yoğunluğu ile yazılan kötü seylere hiç karşı değilim, onu zaten anlayabiliyorum ama kazanılan bir maçın ardından bile nefrete varan yorumlar görmek artık tahammül sınırımın kalmadığı bir durum.
bence taraftarın bir kısmı nasıl bir şey yaşadığının farkında değil ve bir gün bu dönem geride kaldığında bu anları hatırlayıp ne kadar mutluymuşuz diyecekler ama iş işten geçmiş olacak. dünyada hiçbir takım yoktur ki düşüş yaşamadan devam edebilsin. herkes daha mükemmelin hayalini kursa da bu çok mümkün değil, o sebeple tadını çıkarmanızı tavsiye ederim.
kadro kalitesini konuşuyopr herkes, osimhen, singo vs. terim'in elinde de tüm zamanların en iyi 10 numalarından biri ve tüm zamanların en iyi santraforlarından biri vardı. yanlış anlaşılmasın, derdim o başarıyı küçültmek değil, ama bu takımın başarılarını büyütmek gerekiyor bence.
kaan ayhan'a geri dönmem gerek başlık nazara alındığında. bence de atletizmi çok eksik. mutlaka artıları var ama eksileri özellikle bu oynadığımız oyunda göze batıyor. ama zaten kaan 24 kişilik bir takımın halihazırda 15. 16. oyuncusu. seneye kalmayabilir ama kalırsa da belki 20. oyuncusu olacak. bu takım kupa maçları oynayacak, lig sonuncusu ilke oynayacak, sezon sonuna doğru belki küme düşen takımla oynayacak. kadromuzdaki herhangi bir oyuncunun ben bu maçlara çıkamayacak seviyede olduğunu düşünmüyorum. bunlar robot değil insan. kaan yerine arda oynadığında kaan elbette ki trip yapamaz, yapmamalı yani ama böylesine başarılı ve maçları domine eden bir kadronun parçası olmayı arzu etmesi, olamadığında üzülmesi de kaan ayhan'ın insani bir hakkı bence. bu kadar adamı yönetmek, hepsini mutlu edebilmek kolay değil. okan hoca sane'yi kesti, gerekirse kaan'ı da ilkay'ı da keser ama bu takım ruhunun inşasında en büyük pay sahibi olan okan hocaya biraz daha fazla güvenmek, kararlarına daha fazla saygı göstermek ve genel olarak daha fazla kredi vermek gerekiyor bence.
kaan'ı beğenmeyebilirsin, istemeyebilirsin, yerine arda ünyay'ın oynaması gerektiğini üstelik sadece performans olarak değil bunun galatasaray'ın geleceği için de daha iyi bir seçim olduğunu söyleyebilirsin, hatta bence söylemelisin de. yani ben de o fikirdeyim. ancak bunu söylemenin 100 tane yolu var ve kaan'a hakarete varan söylemlerle bunu yapmak en kötü yok. aynısı bir süredir düzenli olarak abdülkerim'e yapılıyor. elbette bir zümrenin yaptığını tüm taraftara mal edemem ama oyuncuların etkilenip etkilenmemesi bir tarafa ben etkileniyorum. abdülkerim'e kaan'a ''sallayan'' bir entry gördüğümde öfkeye kapılıyorum ve aynı sertlikte cevap vermek istiyorum. engellemek bir seçenek olsa da sçzlüğe girdiğin sürece yine görüyorsun bunları, sevdiğin yorumcuları takip ederken canlı yayınlara atılan superchat'lerle vs. yine maruz kalıyorsun bu yorumlara. ama ben bunu istemiyorum ve bundan kaçabilmenin tek yolu sözlüğe girmemek, sevdiğin yorumcuları izlememek. fakat diğer yandan sözlüğe girmek ve sevdiğim yorumcuları izlemek de istiyorum çünkü büyük bir mutluluk yaşıyorum ve bu mutluluk paylaşıldığında daha keyifli oluyor. galip gelinen maçın ardından sözlükte övgüler okumak, yazarların mutluluklarını okumak; youtube'da orhan ulucal'nın keyifli keyifli yayın yapmasını izlemek benim mutluluğumu artırıyor, daha keyifli oluyorum.
38 yaşındayım ve 10'lu yaşların başından itibaren galatasaray'ı izleyen biriyim. hiçbir dönemde bu kadar dominant, başarılı bir takım izlemedim. uefa kupası aldığımız o meşhur fatih terim dönemi de dahil buna. onun belki son senesi bu takım gibiydi sadece. açın bakın istatistiklere; böyle bir galibiyet serisi yok. bırakın yenilmeyi, gol yemeyi sorun eder hale geldik. clean sheet olmayınca yeterince mutlu hissetmiyoruz. bunları bu takım yaptı. kaan ayhan, abdülkerim, icardi, okan hoca yaptı ama bırakın kötü bir sonucu yenen bir golden sonra bile bazıları bu isimlere düşmana saldırır gibi saldırıyor. eleştiriye karşı değilim, hele hele kötü bir sonucun ardından o duygu yoğunluğu ile yazılan kötü seylere hiç karşı değilim, onu zaten anlayabiliyorum ama kazanılan bir maçın ardından bile nefrete varan yorumlar görmek artık tahammül sınırımın kalmadığı bir durum.
bence taraftarın bir kısmı nasıl bir şey yaşadığının farkında değil ve bir gün bu dönem geride kaldığında bu anları hatırlayıp ne kadar mutluymuşuz diyecekler ama iş işten geçmiş olacak. dünyada hiçbir takım yoktur ki düşüş yaşamadan devam edebilsin. herkes daha mükemmelin hayalini kursa da bu çok mümkün değil, o sebeple tadını çıkarmanızı tavsiye ederim.
kadro kalitesini konuşuyopr herkes, osimhen, singo vs. terim'in elinde de tüm zamanların en iyi 10 numalarından biri ve tüm zamanların en iyi santraforlarından biri vardı. yanlış anlaşılmasın, derdim o başarıyı küçültmek değil, ama bu takımın başarılarını büyütmek gerekiyor bence.
kaan ayhan'a geri dönmem gerek başlık nazara alındığında. bence de atletizmi çok eksik. mutlaka artıları var ama eksileri özellikle bu oynadığımız oyunda göze batıyor. ama zaten kaan 24 kişilik bir takımın halihazırda 15. 16. oyuncusu. seneye kalmayabilir ama kalırsa da belki 20. oyuncusu olacak. bu takım kupa maçları oynayacak, lig sonuncusu ilke oynayacak, sezon sonuna doğru belki küme düşen takımla oynayacak. kadromuzdaki herhangi bir oyuncunun ben bu maçlara çıkamayacak seviyede olduğunu düşünmüyorum. bunlar robot değil insan. kaan yerine arda oynadığında kaan elbette ki trip yapamaz, yapmamalı yani ama böylesine başarılı ve maçları domine eden bir kadronun parçası olmayı arzu etmesi, olamadığında üzülmesi de kaan ayhan'ın insani bir hakkı bence. bu kadar adamı yönetmek, hepsini mutlu edebilmek kolay değil. okan hoca sane'yi kesti, gerekirse kaan'ı da ilkay'ı da keser ama bu takım ruhunun inşasında en büyük pay sahibi olan okan hocaya biraz daha fazla güvenmek, kararlarına daha fazla saygı göstermek ve genel olarak daha fazla kredi vermek gerekiyor bence.
