26
en büyük belirtisi "bazen dörtlü bazen üçlü oynayacağız" olan olgu. ben bu yaşıma kadar bazen dörtlü bazen üçlü oynayıp başarılı olan bir türk takımı duymadım. gidiyoruz hem kanat bek alıyoruz hem bek alıyoruz. bugün dibi görmemiz tesadüf değil.
27
sistem vardı. son iki sezon gayet 4231 oynayan, stoperleri ileri çıkaran, bekleri halfspace kullandırtan, hücum forvetlerden birini üçüncü forvet gibi rakip ceza sahasına sokan, orta sahadaki biri false dokuz kullanan bir galatasaray vardı.
gel gör ki gidenlerin yeri hiç dolmadı. takım eksik bırakıldı ve 2 dünya yıldızı forvete sahip olundu. ipe ipe hem sistem hem diziliş değişti. üstüne yükü taşıyan ana oyunculardan biri sakatlandı birinin de yaşlılıktan yürümeye mecali kalmadı.
set de yapıyorduk, geçiş de yapıyorduk, duran topla da gol atıyorduk. ne olduysa bu sene yaz transfer sezonunda oldu ve takım hüviyetinden uzak kadro kuruldu. başlıca suçlu yönetimdir.
sonrasında elindeki hamuru işlerken ara sıra bozukluk veren okan hocaya bakmak lazım. takıma göre oyun mu, oyuna göre takım mı yapmak istediğini hala karar veremedi ve en iyi bildiğim yol bu yol düsturuyla iş yapmaya devam etti.
hocaya güvenim tam yine son 2 yılın takımını yaratacak çalışkanlığa sahip. şu tarih ve saat itibariyle kadro da çok genişledi. artık o küser, bu darılır demeden tekrar sistem takımı yapmak zorunda bizi.