• 26
    4 yaşındaki oğlumun az önce tabletinden galatasaray marşları açıp yarım saat boyunca "cimbom galatasaray" çığlıklarıyla evde koşturarak gerçekleştirdiği ritüel. arada da annesiyle bana kağıda ay yıldız çizdirdi. euro 24'te attığımız her golde sevinçle havaya fırlatmıştım, milli takımı da galatasaray sanmış çocuk.

    şampiyonluğun üzerinden 2 ay geçmişken kutlama yapmayı anca çocuklar sürdürür zaten. bir de galatasaray üzerinden gizli ajandası olanlar.
  • 36
    güzide memleketim tekirdağ’da güneşin tatlı tatlı yüzünü gösterdiği bir pazar sabahı… saat 12’ye doğru, krallara layık bir kahvaltıyla güne başlıyorum. marşlar eşliğinde yavaş yavaş hazırlanırken, üzerime parçalıyı geçirip şampiyonluk moduna tam anlamıyla geçiş yapıyorum.

    çevremdeki en sağlam iki galatasaraylı dostla buluşup arabaya atlıyoruz. arka planda marşlar yankılanıyor, ellerde biralar, dudaklarda gülümsemeler… şehri turlamaya başlıyoruz. her sokakta, her cadde başında galatasaray’ı haykırıyoruz.

    ardından tekirdağ’ın incisi sahile iniyoruz. formamızla, gururumuzla, onurumuzla yürüyoruz. galatasaraylı olmayanların fesat ve kıskanç bakışları üzerimize çevrildikçe coşkumuz daha da büyüyor. biz susuyoruz, parçalı konuşuyor.

    sahil turunun ardından yönümüzü üniversiteler bölgesi değirmenaltı’na çeviriyoruz bilen bilir, orasının yeri ayrıdır. araçla birkaç tur atıyor, sonra kumsala geçip biralarımızı keyifle yudumluyoruz. o an gökyüzü bile bizimle sarı kırmızı renkte parlıyor sanki.

    gün batarken, ultraslan tekirdağ’ın organize ettiği, deniz kenarında geniş bahçeli dreamer park’a geçiyoruz. puflarımıza oturuyoruz. etrafımız galatasaray aşkıyla yanıp tutuşan yüreklerle dolu. maç öncesi çalınan marşlarla, söylenen bestelerle coşkumuz doruklara çıkıyor. maç başlıyor. her golde her pozisyonda galatasaraylılarla aynı duygular içinde olmanın güzelliğini yaşıyoruz.

    ve gece… o gece tekirdağ bir kez daha şahit olacak: galatasaray taraftarı mı büyük, yoksa şehir mi? bu coşku ne sokaklara, ne sahillere, ne meydanlara sığacak.
  • 37
    oğlum doğalı yaklaşık 3 ay oldu. onun ilk şampiyonluğu olacak. ona store'dan metin oktay forması aldım. ilk forması ilk şampiyonluğu... ben de babamdan görmüştüm galatasarayı, galatasaraylılığı. onu 2014'te kaybettim. onu kaybettiğim günden bu yana yaşadığımız her şampiyonluğu ruhen beraber kutladığımızı düşünüyorum. öyle yaşıyorum. ya da yaşamak istiyorum. karışık, bir o kadar da güzel duygular içerisinde olacağım bu şampiyonluğumuzda. bu topraklarda erkeksen babanın ölümü ve evladının doğumu arasında yaşıyorsun hayatı. özeti budur. allah bu galatasaraylılığı gönlümüze koyanlardan bin kez razı olsun.
  • 40
    25. şampiyonluk ve 5. yıldız özelinde düzenleneni rezil bir iş oldu. daha hafif bir ifade kullanmayacağım. bu arada zaten bundan önceki iki kutlama da kötüydü de, bu bambaşkaydı. insanları yağmurda çamurda beklettikçe beklettiler, 50 tane şarkıcı çıktı kötü ses sistemiyle şarkılar söyledi, kenan doğulu da geldi tüy dikti. belki biraz aydilge biraz da emir can iğrek iyiydi ama gerisi kötüydü. hadi güliz ayla'yı da ayıralım kenara. ama bunda sanatçıların da en ufak suçu yok. abi bu nasıl ses sistemi ya? ya kusura bakmayın da yeter altay'ından da gına geldi kenan'ından da. tefo kim blok3 kim? ya saat 12'yi geçtikten sonra kaldırıldı kupa ya. insanları 16'da kapıyı açıyorum diye erkenden çağırdın ne takım hazır ne bir şey. kayserispor maçı sonrası yaşanan rezilliğe cuk oturan bir kutlama oldu şu.

    yapılması gereken de basitti. galatasaray başakşehir maçını cumartesi saat 16:00'ya çektirmek. bu kadar. 16'da maç başlayacaktı, 18'de bitecekti. sahnede hemen basit ama şık bir sahne, hızlıca madalya töreni ve kupa takdimi. sonrasında da sadece futbolcu eş, sevgili ve çocuklarının sahaya girme izni ile beraber stadyumda gündüz gözüyle kupa turu. bu kadar. pazar günü de bir meydanda (mümkünse taksim falan ya bu meydan) kutlama. ama 50 tane sanatçıya falan gerek yok. takım tesisten otobüsle çıkacak ve meydana gelecekti, taraftarı da ona göre çağıracaktın ve orada da isim isim anons edecektin ama yine şahsi müzik saçmalığına girmeden. o kutlamada da bir tane dj başka bir şey değil. ama modası geçmiş isimler değil, daha modern, kalabalığı coşturabilecek bir dj. bursaspor mahmut orhan'ı getirdi bursalı diye. yok mu abi benzer moodu yakalayabilecek dj. trabzon'un kutlaması ne güzeldi birkaç sene önce. tek bir dj ya. fazlası değil.

    hop dedik ayhan'dan gına geldi. sesi olmayan kendini gülünç duruma düşüren kadın sunucu performansı neydi öyle ya dün? her sene aynı şey oluyor. sanki becerebiliyormuşsunuz gibi tutturmuşsunuz bir ışık şovu anasını belliyorsunuz kutlama havasının. hay lazerinize dronunuza sizin ya. kayserispor maçından sonra her yer karanlık bi halt gözükmüyor sahada, instagrama bir giriyorum ne kadar yayıncı youtuber varsa sahada. kimsiniz abi siz kim sağlıyor size bu akreditasyonları?

    son olarak bu şarkı seçme işine de sallayıp bitiriyorum. abi vazgeçin bu saçmalıktan. valla deli ettiniz kendinizi şarkı seçimi diye. ismini oku topçunun, şov yapmadan gelsin geçsin podyumda yerine. şov yapma hakkı olan 2-3 isim var onlar gitsin çektirsin üçlüyü. onlar da veda eden muslera, mertens ve osimhen'dir bu sezon. bir de kudurtucu kontenjanından icardi. gerisinin şov yapmasına ne gerek var ya? müzik falan karıştırmayın işin içine. bir tane güzel bir eşlikçi müzik tüm organizasyona eşlik etsin yeterli. sunucu da please stay with us falan diye yalvarmasın. abi her topçuya şarkı seçtiriyorsunuz, 15 kere pode pode dinledik yeter ya. hayır kimsenin zevki bizim nezdimizde makul bir zemine oturmak zorunda değil tamam da abi sizin zevkiniz de yok belli ki. kutlamaya slow kederli parçayla çıkan topçu var ya. aldı seyircinin gazını uçurdu.

    altyapı oyuncularımız diye anons et topluca tek sıra halinde çıksınlar podyuma, sonra tüm takımı aldıkları süre/önem sırasına göre azdan çoğa doğru isimlerini okuyarak anons et onlar da çıksınlar podyuma hızlıca, en son da ikinci kaptanı ve birinci kaptanı anons et gelsinler kupayı kaldırsınlar. bu kadar mı zor ya? bu görgüsüzlüğün ne alemi var? 50 şarkıcı, 7 saat konserimsi etkinlik, yorulmuş seyirci. lan kimsenin mertens'e muslera'ya enerjisi kalmadı yordunuz herkesi. hay sizin yapacağınız işe.
  • 42
    şampiyon olmak konusunda bu kadar başarılı bir camia iş kutlama konusuna geldiğinde nasıl bu kadar saçmalıyor anlayamıyorum. herhalde allah bir yerden verip bir yerden aldı. şampiyon olalım kutlaması orada kalsın ayrı konu da birazcık özen ya.

    her sene futbolcularımız müzikleriyle çıkıyor. bir kişi de çıkıp demiyor ki; oyuncular podyuma yürüyesiye şarkının nakaratı daha gelmiyor, bu şarkıları en can alıcı yerinden başlatalım bari. bu kadar basit bir şeye bile özen gösterilmiyor.

    futbolcuların sahaya çıkış sırası ayrı bir sorun. maçların büyük kısmında oynayan oyuncu erken çıkıp iki saat boyunca ayakta bir dakika süre almamış oyuncuyu bekliyor. şu futbolcuların çıkış sırasını ligde aldıkları süreye göre yapmak nasıl bir kişinin bile aklına gelmez cidden insan kafayı yiyecek.

    futbolcularımız podyuma yürürken gazetecilerden dolayı oyuncuların görülmemesi. insanlar stadyuma gazeteci ensesi görmeye gitmiyor veya televizyonların başına bu sebeple geçmiyor. şu gazetecileri oyuncuların yürüyüş alanının beş metre ilerisinde konuşlandırmak çok zor olmamalı. bu en nefret ettiğim şeylerden biri. ayrıca çalışanların da kenara dizilmesi saçma. hem insanlara yazık hem de görüntü kirliliği.

    konser rezilliğine de girelim. insanlar futbolcuları görmeye geliyor oraya, sanatçıları değil. şarkı ise mevzu her futbolcunun şarkısı var zaten. futbolcuları on saniye görüyoruz, sanatçıları on dakika. olmasın da demiyorum ama en fazla beş şarkı, o da beş yıldızlı ilk ve tek kulüp olduğumuz için.

    yazdıkça saçmalık bulunur da artık gerek yok. biz beceremiyoruz kutlamayı, biz şampiyon olalım yeter.
  • 44
    5. yıldız devam kutlamasıdır.

    bırakınız kutlasınlar, bırakınız eğlensinler.

    sosyal medyada gördüğüm yorumlar üzerine; transfer süreçlerine engel değildir. çünkü transfer süreçlerini yürüten yöneticiler, böyle operasyonel organizasyon işleriyle uğraşmaz, vakit kaybetmezler. en iyi ihtimalle organizasyon planı için yorum yaparlar, bu da maksimum bir kaç dakikalarını alır. organizasyon gecesi de 3-4 saatliğine orada bulunurlar. günün 24 saat olduğunu, uykuda geçen saatin en fazla 8 olduğunu varsayarsak, kalan 16 saatin de 3-4 saati eğlencede bulunduğunu düşünürsek, nette 12 saat transfer işiyle ilgilenebilecekleri bir bakiye kalır. hadi kendi işleri ve gündelik işler için de 5 saat gitsin. 7 saat kalır. yani ne olursa olsun yeterli vakit bulunmaktadır.

    eğlence işine çok takılmamak lazım.

    bırakınız kutlasınlar, bırakınız eğlensinler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın