227
akp üyelerinin itirazına rağmen adı yedikule spor tesisine verilmiştir. bu vesileyle kendisini tekrardan rahmetle anıyorum, büyük adamdı.
228
bir dönem yaşayıp hocalık yaptığı yedikulede adı yaşayacak olan efsane adam. benim asıl takıldığım akp denen partinin bu isimlendirmedeki muhalefet şerhi. muhalefetlerinin gerekçesi, kendisinin bir dönem siyasete atılması. kendisi akp'den yada mhp'den m.vekili seçilseydi sorun olmayacaktı. ismi hakan şükür, alpay özalan, saffet sancaklı olsaydı mesela.
ah ulan siz hiç akıllanmayacaksınız ''halka rağmen halk adına siyaset'' esnafları.
229
saygıyla, sevgiyle, rahmetle...
ışıklar içinde uyu çizgi metin, gladyatör
'sol çizgi boş kalmayacak'
230
yaşattığın her şey için, seni tanımanın verdiği gurur için teşekkür ederim güzel abim.
iyi ki hep aynı taraftaydık.
231
metin abiyi saygı ve özlem ile anıyorum.
iyi ki vardı, iyi ki bizimleydi.
233
“futbol borsada değil, arsada güzel” derken endüstriyel futbolun gidecegi yeri goren guzel insan. galatasaray’da şampiyonluklar yaşadı, sendika kurdu, grev yaptı. babasını kaybettikten sonra ailesine bakmak için futbola sarılması da az bilinen ama karakterini en iyi özetleyen detaylardan.
"hem cizgiyi kostu, hem cizgiyi bozmadi" derlerdi kendisi icin. onurlu bir yasam surmek kadar insanin vicdanini rahat tutan bir sey yoktur heralde.
bize dusen de kendisini her zaman hatirlamak olacaktir.
234
bu günlerde bir kez daha sadece kendini değil toplumunu düşünen bir fikrin öneminin yaygın anlayış haline gelmesi adına önemli bir mücadele göstermiş futbol emekçisi. futbol borsalarda meze oldu, futbolcular hisse senedi.
236
o, futbolu sermayenin oyuncağına, endüstrinin bir vitrin süsüne dönüştüren zihniyete karşı çıktı. “futbol borsada değil, arsada güzel” sözüyle, milyonların yüreğinde yer etmiş bir hakikati dile getirdi. çünkü arsa, çocukların neşesinin, emeğin, dostluğun, eşitliğin mekânıdır; borsa ise rantın, paranın ve sömürünün alanı.
yalnızca bir futbolcu değil; sahada mücadele eden, saha dışında da halkının yanında olan bir devrimciydi. futbolu bir meslekten çok bir onur meselesi, bir duruş olarak gördü. işçinin, emekçinin yanında durdu; sporun ticarileştirilmesine, emeğin sömürülmesine, değerlerin yozlaşmasına karşı dimdik durdu. onun çizgisi, yalnızca futbolda değil, hayatın her alanında emekten, dayanışmadan, halktan yana bir çizgiydi.
onu anmak, yalnızca bir yıldönümü vesilesiyle hatırlamak değil; onun bıraktığı mirası sahiplenmek, emeğin, adaletin ve gerçek sporun mücadelesini sürdürmektir. aynı çizgideyiz: futbol borsada değil, arsada güzel!