• 151
    güvenilir olmayan veriler ışığında değerlendirilerek doğru bağlamlar kurulmazsa yalnızca hatalı teşhise götürecek olan futbol parametrelerinden bir tanesidir. dünden beri çok farklı koşu verileri gördük, frankfurt* ile eşit mesafede koştuğumuzu belirten veriler de vardı. koşu mesafesi tek başına hiçbir şeyi göstermez. buna odaklanmak yüzde yüz doğru sonucu vermez. problemler için doğru sorular sorulmalı, doğru bağlamlar kurulmalı ve doğru çözüm önerileri sunulmalıdır. az koşuyoruz, çok koşalım sorun çözülsün şeklinde bir bakış açısı doğru değildir.

    https://x.com/.../1969403233501159831
  • 152
    az koşuyoruz. tamam. bu tespiti cebimize koyduk. frankfurt maçında frankfurt kadar koşsak hangi golü yemezdlk diye düşünüyorum. ikinci golü yine yerdik. belki dördüncü golü yemezdik.

    şampiyonlar ligi seviyesinde koşmayana ekmek yok da başı kesik tavuk gibi koşana da ekmek yok pek.

    oyunun hangi anında nereye koşacaksın, hangi dakikada hangi oyunu oynayacaksın. fark yaratan koşuyu, fark yaratan deparı ne zaman yapacaksın. bence bunlar daha önemli.

    daha çok koşup daha kaliteli bir ön alan baskısı mı yapacaktık? frankfurt maçının başlangıç taktiği ile her şey yolunda gitseydi ve galip dönseydik bu mesafe farkı bu kadar dert olmazdı. eşit veya daha fazla koşarak da aynı mağlubiyeti alırdık.

    koşu mesafesine gelene kadar çözmemiz gereken çok daha önemli sorunlar mevcut.

    bu hafta club brugge - monaco maçını izledim biraz. monaco 116 km koşmuş. izleyenler varsa belki bana katılır. bu hafta monaco ile oynasak galip gelme olasılığımız gayet yüksekti. halbuki bizden fazla koşmuş.

    hasılı kelam: koşmak elbette önemli ama bilhassa bizim için şimdilik herşey değil.
  • 154
    30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçından sonra içinde yeller esen başka bir başlık… *

    önemli bir istatistiktir ama her şey demek değildir. hava topu mücadelesi * ve ikili mücadele * kazanma yüzdeleri, pas yüzdesi * vb. hepsi önemlidir. bir maçı yorumlarken sadece kat edilen mesafe * üzerinden konuşmak pek doğru bir yaklaşım değil.

    bu arada uefa resmi sitesindeki verilerin her zaman güvenilir olmadığını belirteyim.

    1. hafta oynanan maçta slavia ve bodo toplamda 10.2 km koşmuş gözüküyorlar mesela…

    https://gss.gs/My0.jpeg

    https://www.uefa.com/...do-glimt/statistics/

    (bkz: 17 eylül 2025 slavia prag bodo/glimt maçı)
  • 157
    bir oyuncu maç boyunca ortalama 10 km koşuyor. bir maçın sonunda rakibin senden yaklaşık 10 km daha fazla koşmuşsa, maçta senden 1 kişi fazla oynamış gibi olur. bu işin en basit tanımı budur. 3-5 km farklar sorun çıkartmaz ama bir rakip gelip senden 10-15km fazla koşarsa o maçı kazanma şansın 0'a yakındır. futbol 11-11'e oynanan bir oyundur, bir takım 12 kişi oynarsa ne hücumda boşluk bulabilirsin ne savunma yapabilirsin.
  • 158
    30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçında da esasen zafiyet gosterdigimiz performans. dünkü maç şampiyonlar ligi'nde en az koşulan maçlardan biri oldu, buna rağmen çok yorulduğumuz gözüktü. ayrıca top ortalama altında oyunda kaldı. biz, dezavantajı oyunu gerektiğinde soğutarak dengelemeye çalıştık ve bunda başarılı olduk. ancak 60'tan sonra takımın demirbaş elemanları birer birer tükendi. sahada kalite kaybettik. koşu mesafesine ilerleyen maçlarda ihtiyacımız olacak ve topun bizde daha uzun kalacağı maçlar oynayacağız. dünkü kompakt oyunda kırılmadık ama ne zaman takım boyu uzar da geri koşma gerekliliğimiz artarsa, o zaman yine sorun yaşarız. yani kazandığımız maçı geride bırakıp, bunun bir sorun olduğunu kabul edip ona göre hareket etmek gerekiyor.
  • 159
    https://www.uefa.com/...iverpool/statistics/

    fiziksel mücadeleye girilen maçlarda koşu mesafelerinin yüksek olması mantığa aykırı. sen her boşlukta rakibini sıkıştırmış, oyuna hapsetmişsin. kora kor fiziksel mücadeleye girmişsin. tabii ki yorulacaksın. bunun koşmakla alakası yok.

    bir de ikili mücadele istatistiklerine bakın bakalım ne diyor? 21 kez ikili mücadeleye girmişiz, liverpool 7 kez. 44 kez top kazanmışız liverpool 32. yani mücadele tarafında resmen epl şampiyonunu ekarte etmişiz.

    (bkz: 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı)
  • 160
    koşu mesafesi ile alakalı bir şeyler bildiğinizi iddia ediyorsanız önce koşu mesafesi değil kat edilen mesafe demekle başlayın. okan hocanın da dün dediği gibi 19 gündür izin yapmayan takım, (bkz: 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı) gibi sürekli ikili mücadelelerin fiziksel temasların olduğu bir maçta elbette yorulur. ama alnının akıyla da çıkar. istersek 50 km mesafe kat etmiş olalım. bu maç fiziksel olarak (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)ndan çok daha yorucu bi maçtı. ama iki maçta da galatasaray rakipleri ile muhtemelen aynı veya çok yakın kat edilen mesafe değerlerine sahip.
  • 162
    30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçında 104 kilometre koşmuşuz. bu koşu mesafesi avrupa maçları için yetersiz gözüküyor. ancak birçok oyuncumuzun hazır olmadığı bir dönemdeyiz. yani en formda dönemlerinde değiller.

    önce ilk on birden başlayalım.

    osimhen: yaklaşık 1 ay önce sakatlandı ve nerdeyse ilk maçına dün çıktı. bazı pozisyonları kondisyon yüzünden sonuçlandıramadı.
    yunus: 2024-2025 sezonu biter bitmez ameliyat geçirdi. geçen sezonki formda halinden hala uzakta.
    barış: transfer işleri yüzünden antreman ve maç eksiği, dikkat eksikliği vs. oluştu. yeni yeni toparlanıyor. iyi niyetle oynamaya çalışıyor ama gördüğüm kadarıyla hala eski hırsı ve formu yok.
    lemina : ufak tefek te olsa sakatlıklar onu da etkiliyor. o da geçen sezonki formunda değil.
    ilkay: zaten çok koşan bir oyuncu değil aklıyla oynayan bir oyuncu. okan hocanın söylediğine göre o da tam hazır değil.

    yedeklerden oyuna girenler

    icardi : malum, 1 sene ayağına top değmedi. kilo, yaş, sakatlık vs. baya hantallaştı. toparlayacaktır.
    sara : sebebini kimsenin bilmediği formsuzluk, kilo gibi durumlar var. o da toparlayacaktır bir yerde.

    bu yazdığım isimler gerçekten en azından bizdeki en formda döneminde değiller. bunlardan en azından birkaçı toparlarsa koşu mesafesi otomatikman artacaktır.
  • 163
    rakibe göre, oyuna göre yeterliliği değişebilen, mutlak değil bağıl değerlendirilmesi gereken parametre. örneğin karşılaşan iki geçiş takımından birisiniz, çok koşan bir rakibe karşı 25-30 km daha az koşarsanız, büyük ihtimalle kaybedersiniz. o durumda koşu mesafesi yüzünden kaybettiğinizi iddia edebilirsiniz. ancak topu kontrol ettiğiniz ve iyi kullandığınız bir maçta rakipten az koşmuş olmanız maçı kaybedeceğinizi göstermez. rakip koşar ama nereye koşar, nasıl koşar, ne kadar mesafesinde gerçekten koşar, koşmasına ne kadar gerek vardır? bu gibi soruların cevabı maçtan maça, oyundan oyuna, rakipten rakibe ve hatta pozisyondan pozisyona değişir. bu yüzden koşu mesafesi tek başına çok anlamsız bir veridir.

    maçları sadece koşu mesafesi üzerinden okumak ve "bakın 103 km koşmuşuz, yeterli değiliz, o yüzden kazanamayız" demek çok anlamsızdır. kaldı ki 103 km koştuğumuz bir maçta, son premier lig şampiyonunu ve mevcut lig liderini, şampiyonlar liginin en büyük favorisini yenebilmişiz, demek ki 103 km koşma istatistiği tek başına yeterli bir veri olmuyor, kaybedeceğimizi garantilemiyormuş. üstelik koşu mesafesi verilerinin tutulma yöntemi, firmadan firmaya neden bu kadar değişkenlik gösterdiği gibi soruların cevabı bilinmeden, bu istatistiğe bu kadar anlam yüklemek gereksizdir.

    (bkz: 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı)
  • 164
    iki yerde yanıltır.
    1-ikili mücadele ve temas yoğunluğu yaşanan maçta ki 30 eylül 2025 galatasaray liverpool maçı böyle bir maçtı. bu kadar temaslı maçta oyun da sık sık durur. koşu mesafesi düşer. galatasaray 103 km koşmuş ama liverpool da 103 koşmuş. ikili mücadelede galatasaray 58, liverpool 45 kazanmış. galatasaray fiziksel olarak rakibini dövmüş.
    2-barcelona, city, psg gibi aşırı bir pas takımı olursan. top sende zaten. sen topu koşturuyorsun. rakip elbette sana yetişmek istiyorsa senden fazla koşacak. prime barcelona'nın 96-97 km koşup rakibini pert ettiği maçlar vardı.
  • 165
    frankfurt maçında çok koştuk yenildik.
    liverpool maçında az koştuk yendik.
    sonuç: frankfurt maçında çok koştugumuz için yenildik.

    futbol istatistik verileri arasındaki en saçma veri. bir diğeri de isabetli pas.

    liverpool maçında 90 dakikayı 180 isabetli pas ile tamamlamışız. bu da demektir ki herhangi bir takımı yenmek için dakikada ortalama 2 başarılı pas yapmak yeterli. fazlası zarar. evet matematik mezunuyum, ücreti mukabilinde istediğiniz veriyi veya grafiği yorumlayabilirim. cheers,
  • 166
    boş istatistik. sinan yılmaz'dan öğrendim ve teyit ettim. şimdi yazacaklarım bu konuda çok kritik;

    bu bir kere ayakkabı çipinden ya da yelekten vs değil kameradan ölçülüyormuş. ve bu ölçümde kameranın sahaya yakınlığı çok önemli bir kritermiş. teyit ettim rizespor ve alanyasporun sahalarında koşu mesafeleri çok yüksek çıkarken rams park tüpraş gibi statlarda aynı takımların koşu mesafeleri daha düşük çıkıyor. bodo dün koştuğu kadar atatürk olimpiyat stadında koşsa 130 km çıkma olasılığı yok yani. bu sebeple bomboş bir istatistik.
  • 167
    bunun işe yaramayan bir istatistik olduğunu iddaa edenler 1-2 sene önce de takımda "fiziksel güç" arayanları fetişlikle suçluyordu. body building mi yapıyoruz, altı üstü top oynuyoruz deniliyordu. şimdi singo'ya, jakobs'a, davinson'a, barış'a ekmek banıyorlar.

    koşu mesafesinde sıkıntı sizin ne kadar koştuğunuz değildir. bak 103 koştuk; demek ki 103 koşarak da kazanıyoruz saçmalıktan ibaretttir. sen 103 koştun ama rakibin de 103 de koştu. rakibin 120 koşsa muhtemelen bu maçı kazanamayacaktın. işe basit yönüyle bakmak lazım; sahada koşmak demek savunma yapmak demektir, topa baskı demektir, bire bir kora kor mücadele demektir; öte yandan aynı zamanda hücum etmek demektir, savunma arkasına koşular demektir, geçiş oyunu demektir vs. rakibin senden 10-15 km fazla koşarsa ne hücum edebilirsin ne savunma yapabilirsin. bir maçta savunma arkasına 1 oyuncun 5 koşu fazla yapsa,gidip gelmesiyle birlikte 500 metre demek. 3 oyuncun bunu yapsa ekstra 1.5km demek. bakın 100 km ile 101.5 km koşmak arasında 3 oyuncunun toplam 15 defa defans arkasına koşu atması farkı var. mevzunun önemini burdan anlayın.
  • 168
    tek başına bir şey göstermeyen ama önemli bir parametre.

    hep demişimdir, eğer sadece koşu ile kazanılsaydı elvan abeylegesse'yi takıma kazandıralım tüm maç koşsun dursun. böyle bir dünya yok.

    ancak bir de işin diğer boyutu var, fiziksel kapasite. ben oyuncunun kaslı, güçlü falan fıstık olsun derdinde değilim. benim birinci önceliğim oyunda kalabilsin. yani, 3 - 5 koşunda dili dışarıda gezmesin; kritik anlarda şut çekebilecek, pas atabilecek hali kalsın. hala o kıvamda değiliz. ne kadar koştuğumuzun benim için önemi yok ama ben sahada şunu gördüm; victor osimhen çok iyi top kapıp karşı karşıya kaldığı pozisyonda osimhen gibi akıp gidemedi. sakatlıktan çıkmasının da etkisi vardır vs. vs. ama sonuç olarak beklediğimiz, bildiğimiz hızına çıkamadı. demek ki bu işte bir yanlışlık var, düzeltmemiz gerek. bu sadece bir örnekti, hep dediğim gibi gabriel sara da hantal vs. vs.
App Store'dan indirin Google Play'den alın