• 88
    nba tarihinin en rezalet basketbol oynayan takımlarından biri belki de birincisi.
    23 yıldır nba maçlarını izlerim ve takip ederim bu kadar kötü ve göz kanatan basketbol oynayan takım ilk defa görüyorum. zaten bizim oğlan olmasa çekilecek çile değil bu takımın maçlarını izlemek.tanking yapmak için kurulan çok kötü kadrolar gördüm ama hiçbiri bu kadar utanç verici bir basketbol oynamıyordu işin gıcık edici tarafı ise bu kadronun yetenek tavanı fena değil ama kenarda koç demeye dilimin varmadığı sümsük bir sorumlu var ki tarih yazıyor...
    bir rockets taraftarı olarak en büyük isteğim alperen'in bu rezil takımdan kurtulması çünkü basketbol oynamaya çalışan tek isim o.
  • 81
    bu takımın oyna(yama)dığı şey basketbol adına katliamdır. gregg popovich'in geçtiğimiz sezon içerisinde verdiği bir demeci vardı, "basketbolun sadece 3'lüğe dayalı bir oyun haline evrilmesinden tiksiniyorum" tarzında bir şeyler söylemişti. dillendirdiği şeyin altına imzamı atarım. temelde mantıklı olsa da şu tablo bana kalırsa basketbola yapılmış en büyük hainliktir, suçtur:

    https://twitter.com/.../1217109175894831105

    rockets ve rockets gibi takımlar bu tabloyu "bile" çöpe attı ve işi iyiden iyiye panayır goygoyuna dönüştürdü. hayır abi, tek kişilik dev kadro izletmek midir bu oyunun gayesi? öyle ise ata demirer'in 2005 yapımı "tek kişilik dev kadro"su çok daha başarılıdır hani. set hücumu yok, savunma zaten yok, yahu geçiş hücumu bile yok lan geçiş! westbrook'un ama özellikle harden'ın isolation'larından sıra gelmiyor ki amk. pick and pop'mış, roll'muş, post up'mış değinmiyorum bile. sonra "nba neden tekdüzeleşti, niye popülarite kaybı var", nasıl olmasın ki...
  • 83
    haklarında iyi bir playoff takımı olmadıklarına dair tuhaf bir kanı var. gelgelelim işin aslı tam olarak öyle değil.

    2012'de james harden'ın gelişi ile yeniden yapılanan houston, 2015 yılından geçen seneye kadar katıldığı 5 playoff'tan 4'ünde tarihin belki de en iyi takımı olan golden state warriors'a, 1'inde ise sezonu 61-21 derecesiyle bitiren san antonio spurs'e elendi. bu 5 senenin 2'sinde warriors ile konferans finali oynadılar, 1'inde warriors'a ilk turda elendiler, kalan 2'sinde ise golden state ve san antonio'ya konferans yarı finalinde elendiler. 2018 batı konferansı finalinde golden state'e 3-4 elendikleri seri hariç bu serilerin hiçbirinde saha avantajına sahip değillerdi. özellikle 2018 ve 2019 playofflarında hem kadro hem oyun olarak bambaşka bir seviyede olan golden state'e (golden state, her ne kadar durant ve klay'in sakatlıkları yüzünden 2019'da şampiyon olamasa da sağlıklı bir durant ve klay olsa toronto'nun hiç şansı olmazdı.) kafa tutmayı başardılar. özellikle 2018'de golden state'i elemeye çok yaklaşsalar da hem takımın en iyi 2. oyuncusu chris paul'ün serinin son 2 maçını kaçırması, hem de serinin 7. maçı olan 28 mayıs 2018 houston rockets golden state warriors maçının 11 farkla önde girdikleri 2. yarısında üst üste tam 27 üçlük kaçırmaları yüzünden bunu başaramadılar.

    ne olursa olsun büyük bir saygıyı hak ediyorlar. golden state hanedanlığı olmasa 2018 ve 2019'da şampiyonluğun en büyük adayı olacaklardı. nba playoffs 2020'ye sallantılı başladılar ancak oklahoma city thunder'ı son topa kalan seride 4-3 ile geçmeyi başardılar. 2. tur 1. maçta da bu senenin en büyük favorisi olan los angeles lakers'ı türkiye saatiyle bugün sabaha karşı oynanan maçta 97-112 gibi ciddi bir skorla yenmeyi başardılar. bu sene işleri yine çok zor, şampiyonluk için önce lakers'ı, sonra yüksek ihtimal leonard, paul george, lou williams, montrezl harrell gibi yıldızları olan los angeles clippers'ı, sonra da doğu şampiyonunu elemek zorundalar. ancak şampiyon olma ihtimalleri düşünülenden çok daha fazla, çünkü kesinlikle kötü bir playoff takımı değiller*.
  • 35
    chris bosh'un tek bir kararıyla bu sezon için her şeyi tamamen değişmiş takım.

    aslında transfer dönemi başlar başlamaz yeni bir yıldız düşüncesiyle plan oturtulmuş ve gerekli cap space oluşturulmuştu, ya da en azından oluşturulmaya çalışıldı. ilk olarak her ne kadar ihtiyaç duydukları oyuncu olmasa da, bir süper yıldız olması, james harden ve dwight howard ile üçlü güç oluşturma hedefiyle carmelo anthony'nin peşinden koştular. carmelo ile yaptıkları görüşmeden önce hazırlanan billboardlarda carmelo'yu 7 numaralı forma içerisinde göstermek yaptıkları hatalar zincirinin ilkiydi. çünkü takımda hali hazırda kontratlı olan ve 7 numaralı formayı giyen jeremy lin vardı.

    carmelo ile görüştükten sonra ondan cevap beklerken bir anda miami krizi patlak verdi. genel kanıya göre eğer lebron james başka takıma giderse arkasından chris bosh da başka bir takımda oynamak isteyecekti. bosh kadro yapıları itibariyle houston için biçilmiş kaftandı aslında. 4. numarada ciddi bir sıkıntı yaşıyorlardı ve bosh bunu doldurabilecek gayet iyi bir alternatifti.

    biraz geriye dönelim. önceki seneye. dwight howard'ın takıma katılmasından sonra ömer aşık yedek kalmayı istemediğini takıma iletmişti. onu yedek bırakmamak ve takımda tutmak adına 4 numara pozisyonunda oynatmaya çalıştılar ki bu tam bir faciaydı. sonra sezon ilerledikçe ömer'in takımdaki rolü yedek pivot olmaktan öteye gitmedi. halbuki howard geldiğinde ömer'i takas etselerdi karşılığında çok iyi parçalar gelebilirdi çünkü önceki sezonda ilk beş başlamış ve savunma yönü çok dikkat çekmiş ömeri isteyecek çok fazla takım vardı. ama houston büyük bir hata yaparak ömer'i tutmayı tercih etmişti.

    gelelim bu seneye ve bosh konusuna. öncelikle bosh'a maksimum kontrat teklif edileceği söylendi. 31 yaşında olan bosh için gayet iyi bir teklifti bu aslında ve iki tarafın anlaşmaya çok yakın olduğuna dair haberler geliyordu. tabi houston'ın bosh'a maksimum kontrat teklif edecek boşluğu yoktu ve bunun için ömer ile lin'in kontratlarından kurtulmaları gerekiyordu. ömer'i new orleans pelicans'a pick ve karşılığında, jeremy lin'i de los angeles lakers'a üstelik bir pick de kaybederek ama karşılığında 8.5 milyonluk trade exception alarak gönderdiler.

    plan bosh'a kontrat açmak, ardından parsons'a dallas mavericks'in yaptığı yüklü teklifi karşılayıp harden, parsons, bosh ve howard'ı içerecek mükemmel bir 5 oluşturmaktı. ama hesaba katılmayan bir şey vardı. lin ve ömer'e rağmen hala maksimum kontrat için yeterli boşluk oluşturulamamıştı ve parsons'ın 2.8 milyon dolarlık cap hold'u cehennem ateşi gibi duruyordu önlerinde. max için parsons'ın serbest bırakılması yani dallas'a gönderilmesi gerekiyordu. ama houston hem bosh gelsin hem de parsons kalsın düşüncesindeydi. houston bir türlü max'ı bulamazken miami elini çabuk tuttu ve parsons'a yapılan teklifin 2. gününde bosh miami'de kaldı. bosh'un bu kararı houston'ın bütün planlarını tek tek alt üst etti.

    elde sadece bir gün kalmıştı ve bu bir gün içerisinde parsons için karar vermek gerekiyordu. aslında elde bir hamle daha vardı ve bu hamle yine takımı daha iyi yapabilecek bir hamle olabilirdi. pau gasol. takımın ihtiyaç duyduğu bir pozisyonda hala fazlasıyla verimli olabilecek biriydi. ama ilgilenmediler bile. daha doğrusu ilgilenemediler. bunun da tek sebebi gasol'un lakers'ta iken howard ile yaşadığı sıkıntılar.

    artık parsons için karar verme zamanı gelmişti. eğer parsons'ı takımda tutarlarsa geçen yıldan daha kötü bir takım ama çok daha yüklü bir maaş yüküne girecek, sonraki yıllar için de esnekliği büyük ölçüde kaybetmiş olacaklardı. parsons ile aynı bölgede oynayan trevor ariza ile piyasaya göre gayet iyi bir miktara anlaşma sağladılar. ariza'nın olduğu takımda onun 2 katı kadar yüksek maaşlı parsons'ı tutmak takım ve takımın geleceği için tam bir felaket senaryosu olacaktı. onu da bildikleri için parsons'a yapılan teklif karşılanmadı ve parsons da kaybedilmiş oldu.

    bundan sonra ellerinde 10-12 milyon gibi kullanabilecekleri bir space var ve görünen o ki kısa süreçli anlaşmalar ve veteran minimumlar peşinde koşacaklar.

    takım için çok büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlanan bir transfer dönemi oldu. gerçi hala bir iki parça daha takviye edebilirler ama geçen yıldan daha iyi olabileceklerine artık inanmıyorum.

    carmelo'yu istediler gelmedi.

    chris bosh'u istediler gelmedi. gelmemekle kalmadı, tüm planları da bozdu.

    ömer aşık sadece bir pick karşılığında gitti.

    jeremy lin bir hiç uğruna gitti.

    parsons tamamen bedavaya gitti.

    o yok, bu yok, şu yok, kim var?

    elde var sadece trevor ariza.
  • 72
    geldik houston'a. geldik sonradan daha nevi ismine münhasır olan franchise'a. açıyorum olayı.

    charles barkley, clyde draxler, hakeem olajuwon, moses malone, tracy mcgrady, yao ming (adamın çin piyasasındaki etkisi organizasyona logo değiştirtti) ve şu an james harden. 1967 yılında kurulan bu iyi franchise'ın gördüğü ve görmekte olduğu önemli isimler bunlar. dahası da var elbette de ranker.com'da en ön planda tutulan figürler bunlar olmuş (açıkçası benim de aklıma direkt bunlar düştü malone hariç, malone'un yerine steve francis'i hatırladım). müzede 2 lig, 4 de konferans şampiyonluğu var. yalnız bu şampiyonlukların en yakını 1995'e ait. o yıldan beri en tepeyi göremiyor organizasyon. esasen roketler son yıllarda hep en tepeyi tehdit eden çıkıntı konumunda fakat şanssızlıkları golden state warriors'a denk gelmeleri oldu. nasıl ki futbolda zlatan ibrahimovic messi-ronaldo şanssızlığı yaşadıysa bunlar da benzer durumda. neyse, burası başka mevzu. ben asıl konuya dalıyorum.

    kulübün orijini kaliforniya eyaletinin san diego şehri. isim ise birçok organizasyonda olduğu gibi halka açık anket neticesinde belirlenmiş. peki niye roketler? farklı kaynaklar başka sebepler belirtmiş; bir kısım kaynak diyor ki, "san diego şehri 'a city in motion (kıpır kıpır şehir)' bir şehir, roket bunun tasviridir; bir kısım kaynak da diyor ki, "sıvı yakıtlı atlas füzeleri san diego çıkışlıdır". hangisi daha akla yatkın derseniz; yerel kaynaklar ilkini, nba.com ikincisini söylüyor. karar sizin. :(

    atlas roketleri: https://gss.gs/6k8.png

    entry'e başlarken "sonradan daha nevi ismine münhasır olan" ifadesini kullanmıştım. neden? 1971'e gelindiğinde organizasyon teksas eyaletinin houston şehrine, ebedi mabedine taşınıyor. houston denince akla ilk gelen figür nedir peki? uzay, ay, nasa, apollo... ay'a insanlı ilk yolculuk 1969 yılında gerçekleşmişti. o dönem nasa'nın uzay çağı fitilini ateşlediği yıllara tekabül ediyor yani. franchise da ismen bu dinamiklere o kadar cuk oturuyor ki, dönemin yöneticileri rockets adını değiştirmiyorlar. aksi saçma olurdu zaten. :(

    budur.

    https://youtu.be/C3J1AO9z0tA?t=79 (1.19)

    bitirmeden belirtmem lazım, ne kadar minimalizm seversem seveyim benim için rockets'ın logosu: https://gss.gs/T26.png

    şimdi bitti.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 57
    ilk olarak şunu belirteyim houston şu an nba'de en sevmediğim 2-3 takımdan biri. bu takım bu kadroyla, oyuncuların bu kafa yapısıyla batsa ben elimde patlamış mısır kıs kıs gülerim. şu da bir gerçek ki haklarında yanlış düşünülüyor. aslında berbat yönetilmeyen kulüptür. bu takımın koçunun 10 üzerinden en az 9'luk bir koç olması lazımken düzgün bir koç bulamamaları sonlarını getirmiştir. şimdiki koçları benim gözümde çöp hatta aynı bizdeki gibi oyuncuların isteği oldu diyebiliriz. skandal kısmı olarak burayı da kabul edebiliriz her ne kadar boşta çok iyi koç bulmak çok zor olsa da... geçtiğimiz sezon koçları mchale ise ilginç bir koçtu. bazı konularda iyi, bazı konularda çok kötüydü ama yine de dönem dönem takımı idare edebildi ve sırf bu bile takımın batı finali görmesini sağladı. adamlar batı finalinde golden state'e elendi. daha ne yapabilirlerdi ki?

    nba'de artık takas yapmak çok zorlaştı. çünkü takımların çoğu geleceğe yönelik yatırımlar yapıyor ve bir oyuncunuzun adı "takas edilmesi düşünülüyor" olarak çıktığında yandınız. çünkü oyuncunuzun değeri 5 olsa istisnalar hariç en fazla 3'lük teklifler geliyor.

    genel menajer daryl morey ise takas konusunda çok iyidir. her ne kadar daha çok kağıt üzerinde iyi olsa da bunları sahaya yansıtacak en önemli etken koçtur. birazdan size houston rockets'ın şu anki ve geçen seneki kadrosunu oluşturmak için yaptığı hamleleri yazacağım, siz de kendi gözünüzden değerlendirirsiniz.

    19 aralık 2014'te sadece troy daniels ve nba'de bile oynamayan sergei lishchuk'un draft haklarını verip son birkaç yıldır nba'in en iyi 6. adamlarından olan corey brewer'ı ve geçen sezon new york knicks'te harika işler yapan alexey shved'i aldılar. bence bu efsane bir hamle.

    17 eylül 2014'te alonzo gee ve scott hopson'ı verip(hopson çöp, gee de en fazla rotasyon oyuncusu olabilirdi ki günümüzde o da çöp oldu) artık kariyerinin sonlarına gelen jason terry'i ve bir tane de 2. tur draft hakkını aldılar. bence bu da iyi bir hamle çünkü jason terry 2014'te benchten gelip iyi işler başarabilecek, tecrübesiyle takıma katkıda bulunabilecek bir oyuncuydu. karşılığında da hiçbir şey vermediler desek yeridir.

    15 temmuz 2014'te ise üç takımın dahil olduğu takasta özetle trevor ariza'yı alıp ömer aşık'ı verdiler. bence bu da çok iyi bir hamleydi çünkü hem ellerinde dwight howard vardı pivot olarak. ömer'le yan yana oynamazdı. haliyle ömer'i de en fazla 10-15 dakika oynatabildiklerinden ömer'in morali de verimi de düşüyordu. iki taraf için de iyi oldu. ayrıca ariza nba'in en iyi savunmacılarından ve köşelere açılıp takıma alan yaratan(u: bu çok önemli çünkü harden'ın içeri drive etmesi en büyük hücum silahlarından, ona yer açıyor) üzerine de çok iyi ceza üçlükleri atabilen boş kalmaması gereken bir oyuncu ve hiç bencilliği yoktur oyun içinde katkısı bellidir aklı başındadır. düzen bozmaz yani. 3 numara sorunlarını da böyle çözmüşlerdi.

    2014'te hiç sevmediğim jeremy lin'den ve capinden kurtulmak için lakers'a verdiler. kötü bir hamleydi çünkü yanında 1. tur draft hakkı bile verdiler. sadece lin'i vermiş olsalar yine bir derece.

    aynı sene aaron brooks'u denver'a jordan hamilton karşılığı takasladılar. yanlış hatırlamıyorsam brooks'un sözleşmesinin son yılıydı ve imzalamayacak gibiydi. sene sonu kimse kalmayacaktı ellerinde ve aaron brooks'un salarysi düşük olduğundan sınırlı şansları vardı. mecburiyetten olsa da houston'ın zararına bir hamle oldu genel tabloda.

    2012'de ise müzmin sakat kevin martin, jeremy lamb ve 2 tane 1. tur draft hakkı verip james harden, cole aldrich, daequan cook ve lazar hayward'ı aldılar. bence bu muazzam bir hamleydi her ne kadar draft hakları verildiğinden houston'ı sınırlasa da. çünkü sene sonu howard'ı da alabilecek hale geldiler.

    son olarak geçen sezon ise detroit'in serbest bıraktığı josh smith'i 2-3 milyon dolar gibi ederinin çok daha azına kadrolarına kattılar. bu da müthiş bir hamleydi. zaten meyvelerini de topladılar.

    bu kadro kurulduğunda sıkıntı şuydu ki harden ve howard eli işte gözü oynaşta olan gerçek hayatta mal olan tipler. zaman zaman oyun zekalarına da yansıyor bu durum. ama yine de iki oyuncu da kariyerleri boyunca iyi yönetildiklerinde star-süperstar modunda oynadılar. ikisi oyun tipi olarak da uyumlu çünkü howard çok top kullanmayan, elinde çok top tutmayan, savunmaya yönelik zamanının en iyi pivotlarından. ki nba'de pivot yokluğu vardı. ömer bile nasıl değerlendi ki yıllık 15m'lik kontratlar aldı.

    guard olarak patrick beverley'i pek beğenmem ama topu hücumda harden yönlendirdiğinden beverley iyi bir hamle çünkü fiziği iyi, savunması iyi, takım oyununu bozmaz ve son yıllarda ceza şutlarını geliştirdi. daha çok ofans gerektiğinde benchten jason terry girecekti yerine. o da kabul edilebilir.

    harden en nefret ettiğim birkaç oyuncudan biri ama geçen sezon stephen curry'le başa baş mvp'likte yarışacak kadar oynadı. iyi yönetildiğinde süperstar gibi oynuyor.

    trevor ariza'yı yukarda anlattım. harika bir tamamlayıcı parça. yedeğinde corey brewer en iyi 6. adamlardan. ayrıca takıma enerji de katar.

    4 numara pozisyonu en sıkıntılı yerleri. josh smith'le iyi yamadılar öncesinde de terrence jones'tan da fena verim almadılar çünkü şutu vardı. howard ve harden rakip savunmayı içe gömülmeye mecbur bırakıyordu. zaafları olsa da güç bela idare edilebilecek durumdaydı yani.

    5 numarada da zamanında 90'lık bir oyuncu olsa ve alındığı sırada o dönemden uzak olsa da yine de bir 80'lik adam falandı howard. hep yapabilecekleri üzerinden değerlendiriliyor ama pivot yokluğunda her türlü ömer aşık'tan iyidir howard. ama tabii en azından %60-70 konsantre bir howard. ömer aşık'ın 15 aldığı ortamda maaş farkları da çok değil. ondan kalan 10-15 dakikalık sürede de motiejunas idare edebilirdi.

    geçen sezon durum buydu. bu sezon da ty lawson hamlesi en büyük hamleleriydi ve büyük hayalkırıklığı oldu. ama yine de sezon öncesi söylediğimi tekrarlıyorum mükemmel bir hamle bu da. çünkü ty lawson'ı yeni kontratlara göre çok çok düşük bir kontrata aldılar ve beverley'nin üstüne aldılar. bundan daha iyi bir hamle yapılması pek mümkün değildi. lawson'ın sıkıntısı alkol sorunlarıydı. daha önce tedavi bile görmesi sebebiyle serbest bırakılmıştı zaten yeniden yapılanlanan denver'da. sonrasında tekrar tedavi olmuştu lawson ve bu risk mutlaka alınmalıydı. çünkü sallantıda geçen son sezonunda bile lawson 15.4 sayı 9.5 asist yapmış bir isim. ty lawson saha dışı sorunları olsa da takım oyununu çok baltalamayan bir oyuncu. ama olmadı istenen verimi alamadılar.

    eldeki oyuncular sorunlu ama yönetebilmek burada önemli olan. ki bu kadroyu %100 yönetemesen de %70 verim alsan yine büyük işler başarırsın. mesela draymond green steve kerr'ün eline gelmeden önce nba serilerinde 100 üzerinden 59'luk yapılan bir oyuncuydu. potansiyeli de d-(en kötü 2.) gösteriliyordu.

    zorlu batı konferansında bu kadro şu rezalet durumuna rağmen hala play off potasında. hiç kimseyi iyi yönetemiyorlar, başlarında çöp koç var, verim yerlerde, moral yerlerde ona rağmen play off yapmaları muhtemel. neredeyse hiçbir şey feda etmeyip böyle bir kadro kurdu gm. o yüzden felaket yönetiliyorlar eleştirisine katılmıyorum. zaten nba'de zirveye çıkmak da, özellikle orada kalmak da aşırı zor. sürekli güçsüzü güçlendiren, güçlüyü güçsüzleştiren bir sistem var. bu yüzden uzun süreli net bir hegamonya göremiyoruz. sürekli bayrak devrediliyor.
  • 66
    chris paul'e 4 yıllık 160 milyon dolar kontrat sunduktan sonra luxury tax'in 5 milyon dolar üzerine çıkmıştır. üstelik takımın en önemli savunma ikilisi trevor ariza ve clint capela yokken bu yükün altına girdi. takım ayrıca üst üste sezonlar lüks vergisine girdiği için repeater offender konumunda ve normalde 5 milyon dolara kadar lüks vergisinde olan bir takım bir 1 dolar için 1.5 dolar vergi öderken lüks vergisinde kalmaya devam edenler için bu oran 1 dolar için 2.5 dolar oluyor. 5 milyon doları üstü için ise 1.75 dolar iken repeater offender takımlar için 2.75 dolara çıkıyor.

    houston için gelecek mali açıdan çok sıkıntılı. özellikle önümüzdeki sezon erken bir havlu atma durumu takımı dağılmaya götürebilir.
  • 95
    bu gece los angeles lakers karşısında maçı 135-119 ile kazanırlarken alperen şengün 31 sayı, 12 ribaund, 7 asist, 2 top çalma ve 1 blok ile jalen green ise 34 sayı, 12 ribaund, 7 asist ve 1 top çalma ile maçı tamamlamıştır. bu takım arkadaşı olan 21- yaş iki oyuncunun nba tarihinde ilk kez 30+ sayı ve 10+ ribaund barajını aşması anlamına geliyor.

    (bkz: 30 ocak 2024 houston rockets los angeles lakers maçı)
  • 75
    eğer bir takımın ilk 5'inde 3 tane top kullanma önceliği olmayan oyuncu varken (clint capela, danuel house, ve 3&d olan pj tucker) benchten gelen ve daha süre almasına ve kullandığı şutların %20'sinde isabet olmasına rağmen eric gordon hem westbrook hem de harden'dan daha fazla şut kullanıyorsa bir sıkıntı var demektir.

    bu takımda asla bir kimya yok. tamamiyle bireysellik üzerine kurulu bir takım olmuşlar. ve bu halde bırakın utah ya da denver'ı, portland ile bile başa çıkmaları zor.
  • 89
    james harden'in geri dönmesi durumunda eski şaaşalı günlerine geri dönmesi muhtemel, en kotu batı da yarı final yapacak potansiyele sahip olan takım. açıkçası, bir lakers taraftarı olarak harden'in houston'a döneceğine dair yapılan haberler nezdimde heyecan yarattı. fanatik rockets'li arkadaşım ile harden'in prime zamanları houston'un maçlarına kalkardik beraber. biz zaten tanking yaptığımız için hedefi olan bir takım izlemek daha çok keyif veriyordu açıkçası. gsw'ye karşı gücü yetse de nefesi yetmiyordu maalesef. o gsw'ye kimsenin nefesi yetemezdi zaten o ayrı, ama harden hayal ettiriyordu diyelim.
    olası dönme durumunda harden ve takıma eklenecek 15-16 ve 16-17 eric gordon ayarında bir şutör, alperen ve green gibi yükselen yıldızlar ve sahaya atılırken el titretmeyen yan parçalar; bunlara ek olarak iyi bir koçla yeniden çok tehlikeli bir takıma dönüşebilirler. en azından izlerken keyif verirler.
    şuan ki halleri felaket maalesef.
    ilk beşinde kelly-sacre uzunlarini izleyen bir lakers taraftarı olarak beterin beteri varmış diyorum. bizde en azından rahmetli vardı, genelde sakat olurdu ama arada bir çıkar gelir şovunu yapar bizi eğlendirir giderdi. rockets'ta o da yok maalesef. :(
  • 60
    2016-17 sezonunda d'antoni'nin gelişi ve howard adlı şebeleğin gidişi ile on numara basketbol oynayan takımım. takımda 5 numara pozisyonunda oynayanlar dışında herkes şutör, çoğu da keskin şutör. uzunlardan nene bile zaman zaman üçlük deniyor ve başarılı oluyor bu denemesinden. 4. sıradalar şuan da batıda. bu şekilde devam ettikleri sürece çok başarılı bir sezon geçirecekleri ortada. tek sorun şuan mükemmel verim oyuncularının sakatlanma riski. gordon inanılmaz bir sezon geçiriyor ancak bu arkadaşın uzun bir süreden beri sorunu sakatlanması. keza ryan anderson da öyle. beverley desek belki çok dikkat çekmiyor ama ciddi maç kaçıran oyunculardan kendisi. diliyorum ki bu sezon bu sakatlıklar yaşanmayacak ve her şey güzel olacak. 14-15 sezonunda batı finali yapmıştık. neden batı finali ve daha da yukarısı olmasın diyor insan.
  • 77
    bench'i iyi olan herhangi bir takımın rahatlıkla yenebileceği bir takım haline gelmiş. sahip oldukları kadro yapısında o kadar rezil bir bench'e sahipler ki ilk 5'i doğru dürüst dinlendiremiyorlar bile. nba'de bütün takımlar arasında bench oyuncularının aldığı süre kategorisinde 14 dakika civarı ile son sıradalar. bench oyuncularının oyunda olduğu durumdaki sayı farkı ise -21civarında.

    sonra şampiyonluk adayı dersiniz.
  • 40
    2015 playofflarında 2. turda clippers'ı 4-3 ile geçen takım. 3-1'den geri gelerek bu işi başardılar. rakibin yorgun olması avantaj sağladı zaman zaman rockets'a. ama bence turu bench getirdi rockets'a. smith-prigioni-brewer çok etkili oynuyorlar playoffta, hep böyle çocuklar. harden'ın yoldaşları ariza ve howard'ta çok iyiler, onlara da nazar değmesin. howard boyalı alan benim mesajı verirken, ariza rakibi kitleyip kritik şutları iyi yüzdeyle sokuyor.

    şimdiki rakip sezonun şampiyonluk adayı warriors. bu sene yenemedik bu arkadaşları, bakalım playofflar neler gösterecek. haydi koçlar.
  • 69
    haha daha yazın başında yazmıştım. (bkz: #2454493)

    bu takım bu kadar büyük bir maaş yükünün altındayken artık dağılmaya mahkumdur. her zaman diyorum, yıldız oyuncular ne kadar bir araya getirilmeye çalışılsın bu takımlarda rol oyuncuları asıl farkı yaratan oluyor. sezon başında elindeki savunma hamallığını yapan rol oyuncularını bir bir elden çıkarırsan sonucu böyle olur.

    sezonun ilk 19 maçı itibariyle 10 mağlubiyet almış ve sıkıntıları katlanarak devam eden takım. şimdi türkçe yazarsam yeni nesil enbieyciler beni off yağmuruna tutarlar o yüzden ecnebi dilinde yazayım.

    (bkz: way to tumple down the cliff for good)
  • 45
    (bkz: #1759438)

    çok iyi hamlelerine devam eden nba takımı. şimdi de ty lawson'ı kadrolarına kattılar ve şaka gibi bir takasla bunu sağladılar. adeta ellerindeki çöpleri kakaladılar bir de 2016 birinci tur draft hakkı verdiler ama korumalı draft hakkı. zaten houston üst sıralardan seçemeyecekti... ty lawson'ın yanına bir de utanmadan 2017 2. tur draft hakkı aldılar. şike olsa böyle takas yapamazlardı, öyle bir takas...

    bir de büyük hata yapıp yüksek ücrete aldıkları papanikolaou'yu da yolladılar. fazla cap kullanmadan sistemlerine çok uyan ty lawson gibi bir yıldızı aldılar.

    lawson harden ikilisi nba'in en delici ve en yüksek top hakimiyetine sahip guard ikililerinden olacaktır, ayrıca ciddi bir şut tehditleri de var. lawson - harden - howard'ın etrafını iyi hamlelerle doldurabilirse houston üst sıralara oynar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın