resim
Gheorghe Hagi
Görev:Hissedar
Takım:FCV Farul
Yaş:60
Uyruk:Romanya
  • 1401
    daha önce gelip yapamadıkları , daha önce gelip yaptıklarından daha az olan teknik direktör , bana göre iyi teknik direktör. sen adamı sadece boka battığın zamanlarda hatırla , sözlüğünde fenerbahçe'ye handikaplı oynayacağını söyleyen taraftarların olduğu bir derbi öncesi takımın başına geçmesini teklif et ; adam da kendini ateşe atıp gelsin. sonra buraya gelip lagaluga yap.

    iyi futbolcudan iyi hoca olmaz önyargısından kurtulmadığınız sürece kendisi hakkında objektif bir fikir elde edemezsiniz. zamanında onun lafı dinlenseydi şimdinin 60 milyonluk futbolcusu ribery'yi elinden kaçırmazdın , daha önceki zamanda dinleyip emre-okan'ı kadro dışı bıraksaydın 6 sene üstüste şampiyon olduk diye bağırırdın tribünde.

    rijkaard'ın takım üzerinde disiplini olmadığı için başarılı olamadığının iddia edildiği bir yerde bu adamlar kötekten anlıyorlar demek ki. saçma sapan disiplin gösterisi değil , takım üzerinde hakimiyet gerekiyor demek ki. adam da bunu yapıyor , işine gelirse.

    ayrıca devlet adamıyla futbolcunun teknik direktörlükte şanslarının eşit olduğunu da öğrendik bu vesileyle. süleyman demirel gelse takımdaki abi boşluğunu baba rolünde doldurabilir belki , ne dersin ?
  • 1402
    eger bu yonetim bu adami harcarsa, biz de bu adami harcatirsak 3-5 çapulcuya, ergene, galatasaray nedir anlamamış akbabaya, bizi de yonetimle beraber anarlar bundan seneler sonra.

    hagi'ye futbol bilmiyor diyenlere gelsin: yaş kaç?

    herkes aklını başına devşirsin, hagi'nin kaçta kaçı adamım, kaçta kaçı galatasaraylıyım, hagi'nin yüzde biri kadar futboldan anlama şansım var mı diye düşünsün, öyle fm oynamak, winning atmakla olacak iş değil bu.

    galatasaray sözlük'te hagi'yi anlattırıyorsunuz ya bana, bizim yolumuz gerçekten yol değil..

    11 kazım alsa da güvenim zerre azalmaz, hagi'ye küfredeceğime, onu protesto edeceğime oturup ağlarım daha iyi be.

    küçük kaptan uğur'a vefa, hagi'ye böyle, afedersiniz ama bu yeni nesilden bi bok olmaz.
  • 1403
    oyuncuyken kenarda hoca varken aldigi insiyatifi teknik direktorken alamayan adam.

    ben hagi'yi o tuttugunu koparan, kafasina taktigini yapan haliyle sevdim. boyle yonetimin ve galatasaray icindeki bazi habis oyuncularin kuklasi olan bir hagi'yi icime sindiremiyorum ben. kendisi nasil sindiriyor bu durumu icine hala anlayamiyorum. manasiz hirslarin adami degil diye bilirim ben hagi'yi. teknik direktorlugu ozellikle galatasaray teknik direktorlugunu bu kadar hastalikli bir sekilde istedigini dusunmek istemiyorum. kafamdaki, kalbimdeki kumandan hagi bu degil. misimovic'i kadronun disina atmak icin kullandigi ozrun kralini yapan bir adamin alinmasini icine sindirecek, tukurdugunu yalayacak bir adam degil. kisacasi benim bildigim hagi piyon degil, her daim komutan.

    ya benim ve herkesin kendisini sevdigi yolda gidip bu yanlislardan donecek ya da icimdeki hagi'yi kendi elleriyle oldurecek.

    gorecegiz bakalim.
  • 1405
    galatasaray kulubunde, herkesi elestirebileceginiz gibi, hagi'yi de elestirebilirsiniz.

    futbol oynadigi zamanlarda da elestiriliyordu, teknik direktorluk yaparken de, hatta fazlasiyla.

    ama herseyin zamani var.

    agzindan cikan lafa gore hareket edecegim ben. "benim takimimi, 6 ay ile 1 yil icinde goreceksiniz." dedi. bekliyorum. gelecek sonbaharda nerelerde olacagiz, gorecegiz. bir kere yapti, bir kere daha yapabilir.

    tek istedigim, turkiye kupasi'na sarilsin. birakmasin.
  • 1407
    hagi benim için maradona'dan sonra gelir. ben maradona'yı izleme şansına sahip oldum 1986 ve 1990 dünya kupalarında, trt de verilen avrupa kupası maçlarında. hagi'yi ise ta steau bükreş galatasaray maçlarından beri izliyorum. bir futbol sanatçısı, hatta dahisidir hagi. ama iş teknik direktörlüğe gelince epey değişiyor. bu adam teknik direktör falan değil, futbolculuğunu efsaneleştirebilirsiniz, bu doğal ama asırlık galatasaray kulübü staj yapma, öğrenme ve kendini geliştirme yeri değildir. biz onun kendini galatasaray üzerinden geliştirmesine, takımı deneme tahtası yapmasına tahammül edemeyiz arkadaş. saygı duyulacak futbol kariyerini adnan polat uğruna buralarda teknik direktörlük yaparak heba eden hagi bakalım bir daha türkiye yüzü görebilecek mi sezon sonundan sonra?
  • 1408
    kendisine "milyon euroluk oyuncular sırf egon için hiç oluyorlar. disiplin disiplin diyorsun yeryüzündeki en disiplinsiz oyuncuyu alıyorsun. burası galatasaray, köstence değil. burası senin çiftliğin değil. ne bir sistemin var ne de bir planın! sen hoca filan değilsin! git kendini yetiştir öyle gel!" demeyi bilseniz ne kadar çok isterdim. ama daha dün gibi aklımda bitti derken bilbao'ya attığı gol. ne yaparsa yapsın efsane o. bu yüzden bir şey diyemiyorum. dilimin ucuna gelip gelip kalıyor orada.
  • 1409
    futbol taraftarlığı nedir? futbolu neden seyreder, takip eder insanlar? hani sorsanız şu cevabı alırsınız ya; abi seviyoruz ya, varsın başarılı olmasın, varsın kötü günler geçirsin. zaten onu sevmemizin sebebi bu kötü günleri atlatabilecek olmasına inandırmış olması değil mi? gibi. işte burada ortaya çıkıyor hagi. işte burada başlıyor benim futbolum. ister adını cehalet koy, ister ne dediğini bilmez koy ama benim hagi'me bir galatasaraylı laf etmesin. çünkü putlaştırdım onu ben. ülkesi dışında ülkesinden daha çok sevilen, okul kantininde rumen gördüğünde hagiiii diye bağırmanı sağlayan, babamla kavgam, ilk para biriktirme sebebim, babam yüzünden evde izleyemeyen bu vandal bodom'un onu izleyebilmek için kıraathanede çalışıp maç izleyebilmesi o. bunu sevgi diye açıklayamıyorum ben, aşk hiç değil zaten. hiçbir kadın bunları yaptıramaz ki. 11 yaşında adanaspor galatasaray maçına evden kaçmak için aşık olmak değil deli olmak lazım çünkü, adanada azgın taraftar, evde burnundan soluyan baba beklerken. delisiyim işte başka açıklaması yok. kimse bana çıkıp da ne olur kimse galatasaray'dan büyük değil, herkes tartışılır demesin. bu benim için geçerli değil. elbet ki galatasaray'dan büyük kimse yok, ama galatasaray'ın bu büyüklüğünün sebebi olan canlı izlediğim ve bu sevgiyi bana enjekte eden adamlardan hagi için bırakın delireyim. kolundaki bilekliğine kurbanım onun, 40 günlük sakalı ile elini kalbine götürdüğünde boğazımın düğümlenmesi o adam. boğazımı da kessen o düğüm kalacak, bunu hagi bile yıkamaz. karşılıksız, anlamsız, delice seviyorum. galatasaray'a tarihinin en kötü sezonunu da yaşatsa, dünyanın en saçma transferlerini de yaptırsa sikimde değil. amına koyayım başarının da, şampiyonluğun da, şampiyonlar ligininde. bana sadece hagi'yi verin, kulübede sakalını ovuştursun.

    benim sembolüme üç kuruşluk laflar etmeyin ne olur. yemin ederim katlanamıyorum, elim ayağım titriyor. bir galatasaraylıyım diyen insanın hagi'yi sorgulamasına içim el vermiyor. iyi hocadır kötü hocadır, benim için farketmese de senin için fark edebilir. somut olaylar üzerinden bunu düzgünce dile getirirsin, okuruz, düşünürüz. ama yönetim galatasaray'ı kazım'ı transfer etti diye yok etti diyenlerden daha çok yok ettin sen. futboldan soğuttun, ne olur galatasaray'dan soğutma yalvarıyorum. bu zihniyet hasan şaş'ımı yuhaladı benim. buradan sesleniyorum; hagi'ye yeltenmeyin. o zaman galatasaray'dan soğurum bak, hagi'ye yeltenmeyin. çünkü sizinle aynı takım taraftarı olmak utanç verir.

    toparlamaya çalışıp susayım, lütfen yanlış anlamayın, kimsenin düşüncesine ve futbol inancına laf edecek değilim, kendimi daha iyi açıklayabilmek için söylüyorum; galatasaray'ın avrupa'nın devleri düzeyine, modern futbol oynama düzeyine, bir sistem oturtup bu sistemin takımı olarak kupalara ambargo koyma ihtimalinin artmasını ve güzel futbol oynamasını isteyen arkadaşlarımız var, ne kadar güzel. ben kendim böyle değilim. bana varlığı yeter, sana da yeter elbet ancak ben olduğu gibi seviyorum, olması ihtimalini düşünerek değil. o yüzden adamlar, başarılardan önce gelir benim için. kim bu adamlar? hagi, kral hakan şükür, imparator vs. bu adamlarla herşeye razıyım. bana en iyi günlerimi yaşattılar, aydınlık yüzü görmesem onlarla gene razıyım. ben aslında uefa kupasını değil onları sevdim. kimisini sevdim, kimisine gönülden bağlandım, kimisine delirdim. işte beni deli eden adam hagi şuan florya'da ya, sokmuşum başarısına da kolin kazım'ına da, transferin de ağzına sıçayım.

    hagi > başarı benim için. işte bu kadar da ucuz bir galatasaraylıyım.
  • 1410
    vakt-i zamanında kendisi bulgar oyuncu hristo stoichkov ile karşılaştırılırdı.

    o zamanlarda karşılaştırmalarda hep hagiyi tutuyordum, stoichkov hep soğuk gelmişti bana. 94 dünya kupasında oynadıkları maçlarda her ikiside sürekli gol atıyordu. romanya çeyrek finalde elenince çok üzülmüştüm.

    sonra hagi bize geldi, ilk gazetede gördüm ve dünyalar benim olmuştu. o tuttuğum hagi bizim takımda oynayacaktı. sonra ilk antremanına çıktı ve fırtına gibi estiği haberini okumuştum. ilk maçı filan derken bugünlere geldik.

    seni hep sevdim, bundan sonra ne yaparsan yap hep seveceğim. şansın bol olsun, işin zor ama sen yaparsın diyorum.
  • 1411
    --- alıntı ---

    antrenmanın ikinci bölümünde ise şut çalışması yapıldı. şut çalışmasında uzun süre gol yemeyen kaleci aykut erçetin, gol atamayan arkadaşlarını kızdırarak antrenmanın havasını renklendirdi. bunun üzerine hagi de aykut'un koruduğu kaleye şut atmaya başladı. futbolu bırakalı 10 yıl olan hagi'nin bütün oyuncularından daha iyi topa vurduğu gözlendi.

    --- alıntı ---
  • 1412
    hagi'nin olduğu her yerde umut vardır. ister teknik direktör olsun ister futbolcu. ilk teknik direktörlük döneminde ara sezonda geldiği sezondan sornaki sezon yetersiz kadromuza rağmen çok iyi futbol oynatıyordu. ve ben hagi'nin bu yeni transferlerini de eleştiremem çünkü ona verilen transfer bütçesi bellidir buna göre liste veriyordur. ayrıca verdiği listelerde de son sıradaki adamlar alınıyordur. ama buna rağmen güzel bir takım çıkaracağına eminim.

    hagi yaw bu, bizim hagi. hani şu futbol topuna her zaman emreden hagi...

    iyi futbolcular iyi teknik direktör olmayabilir buna kesinlikle katılıyorum ama şöyle bir fark var; eğer bir futbolcunun teknik taktik bilgileri üst düzeyse o futbolcunun çok iyi teknik direktör olacağının garantisini veririm. çünkü teknik direktörlük dediğimiz şey zaten budur. ve hagi'nin oynadığı her döneminde saha içinde bütün arkadaşlarını teknik taktik açıdan yönlendirdiğini biliyoruz. hagi'nin beyni futbol tecrübesiyle, teknik taktik bilgisiyle dolu. böyle bir adamdan iyi teknik direktör olur. hem de çok iyi teknik direktör olur.

    kurban olurum sana hagi.. önderim ol arkandan savaşa girerim cana'yla neill'le beraber..
  • 1419
    devam edelim.

    görünüşe göre hagi,takımın ofansif yapısını hiç beğenmiyor.gerçi 5 yaşındaki çocuğa sorsanız da galatasaray'ın en büyük sıkıntısının gol atamamak olduğunu bilir.gerets zamanından geçen senenin devre arasına kadar golcü bir takımdık,defansif problemler hep vardı ama genel olarak yediğimizden fazlasını atıyorduk.ama sakatlıklar ve giden futbolcularla galatasaray hücum gücünü tamamen kaybetti bu sezon.sanırım hagi'nin istediği bu takımın öncelikle tekrardan golcü olmasını sağlamak,eğer sezon sonu kalırsa defansif problemleri o zaman çözecek.

    zaten lig bizim için artık formalite,önemli olan türkiye kupası.
  • 1423
    başarısızlıkta -bunun da tek göstergesi türkiye kupasını kazanamamak olacak sanırım, yoksa bundan daha başarısız olunamaz- yönetim tarafından ilk gönderilecek kişi olduğunun kendisi de farkında. sezon sonuna kadar günü kurtarma güdüsüyle hareket ettiği çok açık. onun için yapılabilecek her transfere eyvallah diyor. türkiye kupasını kazanıp yoluna devam etmek istemesi de bu açıdan normal karşılanması gereken bir durum. inşallah bunu da başarır. her galatasaraylı hagi'nin galatasaray'da başarılı olmasını canı gönülden ister.
  • 1424
    şu anki haliyle sahaya çıksa misimovicten daha fazla katkı sağlayacağını bildiği, gördüğü için misimovici kadro dışı bırakmış hocamdır.

    daha önce saha içinde sürekli yaptığı takımı yönlendirme işini saha dışından da yapmayı çok hızlı şekilde öğrenmektedir.

    büyük hocalar, sorunlu adamlarla çalışır (bkz: colin richards-kazım) ancak çalışmayan, kıpırdamayan, umursamaz adamlarla (bkz: misimovic) çalışamaz.

    ancak; sahadaki futbolcu tribünden o inancı almazsa başarmakta zorlanır. hagi'ye ve bu takıma karşı takınılması gereken tavır, onlardan önce kendileri hayal edip, en azından sezon sonuna kadar olabildiğince desteklemektir.

    işbu entrynin sahibi; ümidi hala tükenmemiş, galatasarayın büyüklüğünü bilen, bazen yazacaklarını tamamlamaya üşenen çaylak bir yazardır.
  • 1425
    gheorghe hagi; nam-ı diğer karpatların maradonası diyen çok güzel demiş. kendisinin ne real ne barca kariyerini bilirim bize transferini bile hatırlamam, bilmezdim ki o zaman takımın kimlerden oluştuğu, kim oynar bu galatasarayda diye sorduğunda, yalan yanlış 3 adam sayabilirdim ulrich van gobbel, dean saunders, kral hakan şükür. onlardan oncesini hiç bilmezdim. " hangi takımlısın sen bakıyım ?" diye soranlara bile galatasaray demezdik, cimbom derdik hatta cim bom bom; çünkü benim için o zaman cimbom > galatasaraydı.
    gheorghe hagi'nin galatasaray'a geliş tarihi benim ilkokul 1'e başlama yılıma denk gelir; fakat dedik ya o zaman herseyden bihaberdik. adını ilk defa, ömer çavuşoğlunun hagi dede demesi üzerine babamın ona karşı*hiddetli bir küfürü ile duymuştum. ondan sonra dur lan bu futbol güzel birşey galiba fikri bende oluşmaya başlamıştı.
    aradan zamanlar geçiyor bir adam var ki tartışmasız her hafta adı duyuluyor baba-abi muhabbetlerinde hep onun ismi geçiyordu, hagi. bende ufaktan ufaktan sanırım futbola giriş yapıyordum bu arada. yıllar süren hagi mi hacie mi sorunsalı o zamandan gelmektedir.
    artık mahallede hava atma vaktiydi, evden dinlenilen konuşmaların hepsi hafızaya alınıyor*, sokağa çıktıgında birebir söyleniyordu akranlara karşı, "oglum hagi var ya... " diye başlanaraktan.
    o zamanlar futbol ilgimle birlikte büyüyen gheorghe hagi, galatasaray sevgisinin yanında, beşiktaş'a karsı da bir antipati yükselmeye başlamıştı, benden 3-4 yaş buyuk kuzenlerin besiktaslı olmasının bunda etkisi olsa gerek. hemen kendimce rekabete başlıyorum onlarla cimbom böyle besiktaş soyle gibilerinden; fakat orda bilgisiz oldugum ortaya cıkıyor ve birçok yapılan kıyaslamada kendimi maglup hissediyorum, kendimce kazanılan macları atılan golleri saymaya çalısıyorum fakat yok bir turlu olmuyor. derken geliyor yine bir besiktas macı, galiba show tv yayınlamıstı uzatmalara giden bir mac*uzatmalar oynanırken, top havalanıyor nihat havadan gelen topa gelişine çakıyor, bizim kaleciyi asıyordu ve o golle biz besiktasa bir tane kupa veriyorduk. macın bitiminde banyoya gitmemle aglamaya baslamam bir oldu, oyle boyle degil, dedim kendi kendime "yok olmaz bu galatasarayla, bırakacam." ama dur bi dakka hagi? nasıl olacak onsuz? yok onsuz olmaz deyip aglamayla birlikte devam cimbom'a diyordum.dogruya dogru o yaşta bizdeki ne arma sevdasıydı, ne forma sevdasıydı.
    dedik cimbomla devam yola, o zaman artık cahilligi atmak gerekiyordu, daha ilgili olmaya basladım, "bu mac ne macı ? " sık sık sorulan bir soruydu artık. tüm bunların o zaman için tek sebebiydi benim için hagi. yarın okul var hadi bakalım yataga seklinde zorla uyutulurken tesaduf eseri açtıgında gozlerini, attıgı efsanevi gormek* tarif edilemez birşeydir. sonrasındaki basarıları saymaya gerek bile yok.

    hayatta kimi insanları sorgusuz sualsiz seversiniz, kimisi için o anne-baba olur bir digeri için sevgili. bir başkası için herhangi biri.gheorghe hagi benim sorgusuz sualsiz sevdigim insanlardan birisi. çocuklugumdaki sanki her hafta sonu bulustugum bir arkadasımdı. galatasaray ayrıldıgında da oyleydi geri gelip fener'e 5 attıgında da kayserideki olayda da. ve son olarak kazım transferinde de. hiç bir zaman bende bir gram eksilmedi sevgisi, sorgulamadım hiç ne futbolculugunu, ne insanlıgını, ne teknik adamlıgını. nasıl en ufak bile suphe duyardım ondan. tek bildigim var ki hagi benim çocukluğumdan süre gelen arkadaşım ve o mutlu gunleri tekrar yaşatacaktır bana. bende hiçbir zaman ondan desteğimi çekmem en kotu zamanda bile. bu bugunde boyledir, yarın fenerden alıp bilicayı, emre belozoglunu getirse bile. yıl 2011 ilkokul 1'den üniversite 4'e gelmişiz ve ben bu arkadaşıma hala çocukluğumdaki gibi inanır güvenirim. son olarak;
    i love you hagi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın