• 22101
    çok sağlam 2 hücum bekiyle 4-3-2-1 dizilişini iyi oynayabileceğini düşündüğüm takımdır. bakın naga ve mariano ile hallaç pamuğuna döneriz ama telles ve eboue tarzı iki bekimiz olsaydı bence gayet güzel işlerdik oyunumuzu.
    muslera
    x luyindama marcao x
    nzonzi
    seri belhanda
    feghouli
    falcao babel
    bu tarz bi dizilişle sahaya çıktığımızda 4-3-3 veya 4-2-3-1 gibi dizilişlere de hücüm ve savunma anına göre gayet kolay geçiş yapılabilir. neden bilmiyorum ama bir şekilde bu dizilişe geçeceğimizi hissediyorum.
  • 22102
    yerli merkez ortasaha adayları olan taylan antalyalı, mehmet özcan, mert hakan yandaş, abdülkadir parmak gibi isimleri transfer etmek yerine selçuk inan'la sözleşme uzatıp şener özbayraklı'yı üçüncü sağ bek olarak kadrosuna katan takım. "falcao gelirse son yılların en iyi kadrosunu izleyeceğiz" diyenler nzonzi-seri-belhanda üçlüsünün yedeklerinin sadece donk ve selçuk olduğunu (üçüncü isim var mı henüz göremedik ama atalay veya ömer bayram olacağını tahmin ediyorum) görmüyorlar galiba.

    şener'le selçuk'a verilecek parayı cebimizde tutsak bu adamlardan birini (parmak hariç) haydi haydi alırdık. sattığın kadar al dengesinde şu anda 2.9 milyon açığımız var, bu adamlardan birini takas + para ile alsak taş çatlasın 3.9 milyon euro zararımız olurdu. 1 milyon euro vermemek için selçuk ve donk'la sürünmeyi göze aldık resmen.

    takımda altı tane bek var (emre taşdemir-ömer bayram-şener-linnes-mariano-nagatomo), beş tane kanat oyuncusu var (babel-feghouli-emre mor-jimmy durmaz-adem büyük) ama ortasahadaki tek opsiyonumuz selçuk veya donk. inşallah transfer sezonunu bu ortasaha rotasyonuyla kapatmayız.
  • 22103
    19/20 sezonuna hazır olarak girememiş takımımız.

    bugüne kadar verim aldığımızı bildiğimiz defans oyuncularının konsantrasyon veya fiziksel yetersizlikten dolayı performansı kötü.
    orta sahada oynayacak as adamlardan birisi yeni transfer edildi, diğeri ilk 18'e yazılabilecek kadar bile hazır değil.
    santrafor olarak eldeki oyuncularımız kalacak mı, yenisi mi gelecek bilen yok.

    3-4 haftaya kadar toparlarız diyoruz. ama neden biz bu kadar geç hazır oluyoruz. bugüne kadar maç yaptığımız ve bizden daha iyi performans gösteren fiorentina, augsburg, denizlispor gibi takımlar nasıl hazır olmayı başardı.

    bu sezon 23. şampiyonluğumuzu alacağımız sezon olacaktır. fakat işe yeni başlamış çömez edasıyla yapmış olduğumuz bu hatalar hedefimize giden yolu çok zorlaştıracak.

    her halükarda şampiyonuz tutumundan vazgeçmemiz lazım. bu ligte çizgisini geçeceğimiz bir kulüp yok. çıtayı biz belirliyoruz. bu yüzden her sene daha şanlı bir şampiyonluk için çalışmamız lazım.
  • 22104
    tek sorununun gereksiz rehavet olduğunu düşündüğüm takım. rakiplerimizin yaz döneminde kuramadığı kadrolar, geçen sezon form durumu en iyi olan 2 futbolcumuzun * ağustos ayı başında takıma katılmaları, sıcak hava, hocamızın kenarda olmaması gibi etmenler bir araya gelince bir yol kazasıyla başladık bu sezona. ancak sezon daha yeni başladı form durumumuzu toparlamalı ve işimize konsantre olmalıyız.
  • 22105
    takımın en formsuz isimleri nagatomo - mariano - marcao.

    bu üçlü yazın herhangi bir şampiyonaya katılmadı ki geç geldikleri için sezon başı yüklemesi konusunda eksik kaldılar diyelim.

    yaşı ileride olanların da bu kadar bitik bir halde olması henüz sezon yeni açılmışken mantıklı değil.

    mesele ne abi o zaman? hadi malum tayfa haklı olsun iki dakikalığına hoca ne oynatacağına karar veremedi diyelim ki abi 'koşmayın, mücadele etmeyin' mi diyor?

    deli gibi övdüğümüz bartalli mi yanlış yaptı mevzu nedir anlamadım ki?
  • 22106
    bu yıl* avrupa’dan büyük bir beklentim yok, birkaç sene sonra daha iyi olacağımıza inanıyorum. grupta 3.olabilirsek başarılı sayarım, kiralık ve 30 yaş üstü oyuncularla 2 milyon euro falan harcayarak başarılı olmayı deniyoruz. gençleşme imkanı pek yok. kolay değil bu kadar.

    amaa birkaç hafta sonra görmeye başlayacağız ki annemizin liginde üst üste koyarak şampiyon olacak bu takım. avrupa başarısı isteyen taraftarı ne kadar tatmin eder bilmiyorum ama oraya buraya galatasarayla ilgili negatif algı pompalayan küçük takım taraftarlarını not alın, tokat delisi yapacağız.

    edit:sezon bilgisi eklendi.
  • 22107
    an itibariyle transfermarkt verilerine göre piyasa değeri 120,60 milyon € olan takımımız. ayrıca ligimizin de en değerli kadrosuna sahip olma ünvanına sahip olmasının yanında en değerli kadroya sahip olan ikinci kulüp fenerbahçe ile 46,87 milyon € değer farkı vardır.(1)

    arkadaşlar avrupa bizle makası açtıysa biz de ligle makası açtık. işin teknik-taktik kısmına bu entry’de fazla değinmeyeceğim, zaten yeri gelince gerek bu başlık gerek başka başlıklar da değerlendirmelerimizi yapıyoruz ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki alnımızın akıyla ardarda iki sene şampiyon olduk. üstüne sürekli koyarak bugünlere geldik, hem de ffp gibi bir bela varken. diğer kulüpler ile kıyaslayınca kendimizi şanslı saymalı, şükretmeli, elimizdekinin kıymetini bilmeli ve eksikleri doğru şekilde saptayıp daha da güçlenmeliyiz.

    ben bu dönemdeki, teknik ve idari kadro arasındaki uyumu en son, araları bozulmadan önce ünal aysal-fatih terim ikilisinde görmüştüm. tabi ki oyuncuların da hocanın da yönetimin de hataları oluyor, hatasız kul olmaz nihayetinde; ama son iki sezonda çok iyi işler çıkardılar. avrupa’yla makas açıldı diyoruz ama bu yönetim ve teknik kadro devam ederse, ffp belasından kurtulduğumuzda avrupa’yla arayı azaltabiliriz.

    artık toparlayalım. elimizdekilerin kıymetini bilelim, sahip çıkalım. lig standartlarının çok üstünde bir kadromuz, efsane bir hocamız, işini layıkıyla yapan bir yönetimimiz var. bu değerlerimize sahip çıkalım, inan edelim, ortalığı gereksiz şekilde yangın yerine çevirmeyelim, inşallah da sezon sonunda ben23rsiz bir şekilde 23.şampiyonluğumuzu kutlayalım :)

    1: https://gss.gs/cbL.png
    https://www.transfermarkt.com/...seite/wettbewerb/TR1
  • 22108
    maçtan sonra yazmayı bekledim, çok da düşündüm değer mi diye ancak yazmaya karar verdim. biraz uzun olacak, okumak isteyenler çayını kahvesini hazırlasın. yazının içeriği; galatasaray futbol takımı ve fatih terim olacak. yazıda öncelikle denizli maçı hakkında konuşacağım, sonra takım üstünde derinleşecek yazı. başlayalım.

    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı hakkında konuşalım. savunma 4lüsü beklediğimiz gibi, orta sahada seri ve selçuk var, önlerinde belhanda. solda babel sağda feg'in yokluğunda jimmy. önde de epey tartışılan diagne.

    maça kötü başlamadı bizim takım. hatta beklediğimden iyi başladı. beklentimin düşük olması bunda etkili oldu, hem sezonlara kötü baslama geleneğimiz olsun hem de hazırlık maçları sonrası beklentiyi düşük tuttum, iyi de yaptım. maça iyi başladık, birkaç tehlikeli pozisyon yakaladık. hatta diagne 2 dakika içinde 2 pozisyona girdi, ikisi de gollük pozisyonlardı. diagne kötü seçimler yapmadı. kendisinin birkaç güzel atak başlatışı vardı ki şaşırdım, oyun kurucu gibi oyunu yönlendirdi ama ona ilerde değinelim.

    orta saha kurgumuz geride seri, onun önünde de selçuk."seri neden geride kullanılıyor? onun yeri ön taraf, takım bu yüzden kötü" diyenler pistten ayrılsın. fatih terim sizden daha iyi biliyor dostlar. fatih terim sizden iyi biliyor, siz eleştirmeyin demiyorum. fatih terim seri'yi nasıl kullanacağını sizden daha iyi biliyor. hazırlık maçlarında seri'yi bir maç hariç hep aynı pozisyonda kullandı. seri kariyeri boyunca orada değil de daha önde oynayan bir isim. ama geride de oynamışlığı var, kendisi de oynayabildiğini ifade etti geçen gün. neyse. fatih terim seri'yi hep aynı rolde kullandı, donk'u oynatmadı. yanında da selçuk inan oynadı. buradan çıkardığımız şey klasik şeyler. pas oyunu oynamak istememiz, oyunun yönünü hızlı değiştirmek istememiz gibi basit şeyleri çıkartabiliyoruz. ama çıkartamadığımız bir sürü şey var ki fatih terim seri'yi geride oynatmakta ısrar ediyor. donk ve seri fiorentina maçında birlikte oynamıştı, seri yine geriden oyun kuruyordu. yani hocanın aklında farklı şeyler var. anlamak için biraz zaman geçmesi lazım. anlıyorum birkaç şeyi ancak şu an yazmak ne kadar doğrudur bilinmez. neyse tekrar maça dönersek seri birkaç kez aradan güzel oynadı, keza selçuk kötü değildi. iyi de değildi. takım iyi başlamıştı maça. taki penaltıya kadar. penaltıyı selçuk çok kötü bir vuruş ile kaçırdı. selçuk daha önce de penaltı kaçırmıştı ancak ilk kez bu kadar laubali bir vuruş yaparken gördüm onu. o da ayrı bir zamanda konuşulacak bir konu. penaltıdan sonra takım tamamen düştü. bakın kirmızı kart ile alakalı değil, tamamen penaltı bizi düşürdü. belki o gol olsaydı kırmızıya rağmen biz maçı alacaktık. takım bir kez düştü mü toparlanamadı, bu fatih terim'e yazmaz. hele ki kenarıda olmadığı bir maçta kesinlikle yazmaz. kırmızı pozisyonunda marcao çok hatalı, geçen yıl da bu tarz hatalar yaptı. marcao luyindama kalitesinde bir stoper değil. bunları yapacak, alışın. 20m'ye satarız diye de hayaller kurmayın. kırmızı yemesine sebep olan atak belhanda'nın saçma sapan bir top kaybı ile başladı. yine de marcao suçsuz değil. buradan sonra oyunu iyice verdik. ikinci yarı da doğru düzgün top oynamadık. ilk yarının en iyisi kesinlikle diagne'ydi. 2 tane güzel atak başlatışı, ileride güzel takibi ve penaltı alması iyiydi. takım çok kötüydü ve ona yine pozisyon hazırlamadık. buna rağmen iyi oynadı. ikinci yarı da çok tutsak oynadık ve maçı kaybettik. luyindama'ya çok iş düştü. marcao'ya bu kadar çok iş düşseydi 2-0 iyi bir skor olurdu, değerini bilin. maçı böyle kısaca anlattıktan sonra takımımız hakkında konuşmaya başlayalım.

    bu maçtan çıkarılacak bir sürü ders var. ama futboldan anlamayan kişiler hocaya sallamak için seri orada mı kullanılır demekten öteye gidemiyor. futbol da bilmiyor bunlar. en azından çoğu. berbat oynanan oyunun sebebi seri'nin geride oynaması mı? bence kesinlikle değil. pasör olan seri'nin 2-3 adım geriye gelince sürekli pas hatası yapması da fatih terim'in onu orada oynatması ile alakalı değil. o da hazır değil belli ki. ben size sorunları söyleyeyim, enseyi karartmaya hiç gerek yok.

    takımın kötü olmasının sebebi hiç hazır olmaması. ne kondisyon olarak, ne birlikte oynama düzeni olarak hiç hazır değiliz. ama tamamen de kötü değiliz ki ilk yarı az da olsa düzgün top oynadık. takima acilen transferler lazım ama yapacak bir şey yok. mariano ve nagatomo çok kötü. mariano bu maç özelinde kötü ancak oyun açabilen birisi. bize çok yardımcı olacak. nagatomo'da o da yok. hücum gücü 0. savunma gücü de ligde ancak idare eder bizi. schalke maçını falan hatırlayın, yol geçen hanı gibiydi kendi kanadı. bir de belhanda yerine transfer lazım. belhanda'nın maç performansını bir önceki entrymden izleyebilirsiniz. geçen yıl da böyleydi. bir maç iyi bir maç kötü. çok laubali oynuyor.

    bu uzun paragraftan ortaya transfer istediğim çıkabilir ancak istemiyorum. mariano nagatomo ve belhanda'nın gidişi ile 11'e 3 oyuncu gelecek. buna maddi şartlar izin verse bile ben istemiyorum. kadronun uyumu, takım kimyası çok bozulacak. kesinlikle bu yıl o yıl değil. fatih hoca da benim gibi düşünüyor ki buralara transfer istemedi, istediyse de öncelik sırasında gerideydi. forvet ve orta saha istedi. orta sahamız düzeldi, sadece zamana ihtiyacı var.
    kanatlarımız iyi, 2 yıldır garry ve onyekuru vardı kanatta. ilk yıl garry sonra onyekuru'dan çok verim aldık. şimdi babel var. bu iki oyuncu kadar hızlı değil, dezavantajlarını yaşayacağız ama avantajlarımız daha fazla olacak.

    tekrar geriye dönersek takımda birden çok sıkıntı var. bunların sebebi ne diagne ne de seri'nin geride oynaması. bu yüzden realist bakın. geçen yıl bartalli geldikten sonra seri galibiyetler alininca bir kondisyonere tapan taraftarlar gecenki maci nasıl açıklayacak? o zamanlar sözlükte yazar değildim, twitter'dan çokça belirttim görüşümü. seri galibiyetleri, iyi oyunu sadece kondisyonere bağlamayın. saçmalamayın. denizli maçı da bunun güzel bir örneği oldu. falcao takıma geldikten sonra, nzonzi'de 11'e girince bambaşka bir takım izleyeceğiz. sebebi bu gelen 2 oyuncu olmayacak, az da olsa zamanın ilerlemesi olacak. sadece zamana ihtiyacımız var. seri, nzonzi gibi oyuncuları tanımayanlar var, tanıyacaksınız. bu takıma falcao da boşuna gelmiyor. bu takım avrupa'da 3. olup uefa'ya gitmek için kurulmadı. amaç şampiyonlar ligi'nde minimum son 16'ya kalmak. olumsuz düşünmeyi bırakın. her şey düzelecek. çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yok. bekler bir şekilde idare edecek, ki ediyor geçen yıl gördük. orta sahada belhanda'nın oyununu hep iyi tutmasını bekleyeceğiz. başka da yapacak bir şeyimiz yok. elimiz kolumuz bağlı çünkü. destekleyeceğiz.
  • 22109
    avrupada başarı hedefliyorsa topa sahip olma oyunu değil de kontra atak futbolunu benimsemesi gereken takımım. tr liginde topa sahip olma oyunu işe yarayabilir fakat anca o kadar. ucl'deki takımların bir oyuncusunun bonservis parasından bile daha azına tüm takımı kuruyorken onları topa sahip olma oyununda yenebilme ihtimalimiz de yok.
    çok iyi kapanıp defans yapan. topu rakibe bırakıp sabırla disiplinle bekleyen ve kaptığımız gibi topu hiç evelemeden 3 4 pasla pozisyonları bitirdiğimiz bir takım olursak avrupada şansımız olur. aksi taktirde ligimizde ne kadar iyi olsak da baş edemeyeceğimiz takım geldiği an futbolu hiç bilmiyormuş gibi kalmaya devam edeceğiz.
  • 22110
    oyuncuların mevkilerine çakılı kalmaktan vazgeçip, hareket halinde boş alan yaratması gereken canım takımım.

    bu sorundan erman toroğlu da bahsetmişti, mağlup olduğumuz denizlispor maçında hepten gün yüzüne çıktı. ligin ilk haftası itibariyle mevcut kadromuz, feghouli, nzonzi ve olası falcao takviyesiyle umuyorum ki kısır oyundan biraz daha uzaklaşacak.
  • 22111
    kağıt üzerinde pek çoğumuzu tatmin eden fakat maç içinde verdiği izlenimle hayal kırıklığı yaratan takımımız.

    henüz sezon başı ve gözükene göre 2-3 kişi daha girecek takıma. biraz zamana ihtiyaç var.

    asıl göze çarpan ve gözüken bruma ile başlayıp rodrigues, onyekuru ile devam eden hızlı ve çevik kanat oyuncu katkısını maalesef bu sezon alamayacak oluşumuz.

    beklerimizin temposuz oluşu ve kanat rotasyonunda emre mor hariç bahsettiğimiz tarzda oyuncumuzun olmayışı sezon içinde özellikle kilitlenen maçlarda başımızı ağrıtacak gibi.

    yabancı oyuncu sayısı ve ffp anlaşmamız bu doğrultuda ne bek transferi için ne hızlı kanat transferi için olanak sunmuyor. son günlere girilmişken ne tarz hamleler olacak meraklıyım.

    ben sürpriz şeyler bekliyorum.
  • 22113
    bence oyuncu profilleri göz önüne alındığında oynaması gereken formasyon 4-4-2 ya da 4-4-1-1 olmalıdır. bununla ilgili kaideyi taciz eden istisna da yazmıştı. dün de twitterda futbol bilgisine güvendiğim sinan yılmaz da bu diziliş ile ilgili bir flood yayınladı.

    -----------------------muslera------------------------
    mariano------- luyindama--marcao-------nagatomo
    feghouli---------seri--------nzonzi---------belhanda
    -------------------babel------falcao------------------

    bekler ve stoperler rahatlar, belhanda'nın gereksiz top kayıpları merkezde olmaz, babel falcao ile birlikte gol yollarında bence etkili bir ikili olur.
  • 22114
    çok daha iyi olacağını düşündüğüm takımdır. bu kadar kaliteli ayak ile en azından şu ligde ölümüzün önceki senelerde olduğu gibi tepeye oynaması lazım. sosyal medyanın da etkisiyle olumlu ya da olumsuz tepkiler çok daha ses getiriyor artık.

    transferin bitimine 13 gün gibi bir şey var. as takımdan hala oyuncu göndermek isteyenler var. bu durum hem ekonomik olarak bizi daha çok sıkıntıya sokar, hem de sattığımız adamdan iyi para alsak bile yerine alacağımız oyuncu draması ile uğraşacağız, maaşı 3'ten başlayacak, menejeridir, geldisi-gittisi mi derken bu zamanı aşacağız. diagne'nin gidişi dışında bir hamle yapacağımızı beklemiyorum ben şu saatten sonra. bize hem para kazandıracak hem de gidince olası falcao transferi sonrası en az arayacağımız isim kendisi olacak. bu sebeple diagne dışındaki oyuncuların gitme ihtimali yok bana göre. her yerde vurulan oyuncularımız sene ilerledikçe ritimlerini bulacaktır, 2 senedir bizi şampiyon yapan oyuncular bu kadar kısa sürede ipe gönderilmemeli.

    hepimizi gönlünde bir aslan var. hepimizin kafasında bir 11 var ancak gerçekler de ortada. dışarıdan oyuncu getirmek çok zor, menejerleri beslesen de zor. yerli piyasada ise fahiş fiyatlar çeken kulüp başkanları var. eldeki oyuncuların değeri bilinmek zorunda.

    avrupa hedeflerini ise ben pek gerçekçi görmüyorum açıkçası. ffp var iken kadro genişliğini sağlamak pek mümkün değil. eldeki dar kadro bile şampiyonlar ligi destekli dönüyor. şampiyonlar ligi olmasa eldeki oyuncuları da takımda tutma durumumuz zorlaşacak. galatasaray 6 puan ve üzeri alır ise benim gözümde başarılı bir avrupa sezonu geçirmiş olacaktır. hayallerimiz için maalesef para gerek, iş yapan oyuncu sayısının 16-17'lere çıkarmak demek. onu da tam yapamıyoruz çünkü mevcut yabancı kuralı bu duruma engel, bir de mevcutu da daraltacaklar. geleceğin bu konuda karanlık olduğunu öngörmek zor değil.

    son olarak hocaya gelelim. hoca elbet eleştirilebilir ancak ortası da olmalı. eleştiri bir kere yapıcı olmalı. yangıncı taraftar durumundan ben haz alanlardanım, hoca yokken bende çok yaktım gemileri rahat rahat. ama camiayı kenetleyen yegane isim hoca. formsuz olur, başarı getirmez ama her sene herşeyin doğru olmasını ve her sene başarıya ulaşmamızı bekleyemeyiz, bunun olduğu herhangi bir camia yok. başarıyı sportif olarak sürdürülebilir hale getirebilen bir tane takım olmadı. her takımın inişleri ve çıkışlarının olması fazlasıyla normal. galatasaray'a 20 adet kupa kazandırmış bir adamı bir maç ile, bir sezon ile, şampiyonluklar kaybetti diye vurmamalıyız. her camia böyle bir karakter arıyor, sahip çıkmamız gerekiyor. yapıcı eleştirileri de okumaktan büyük keyif alıyorum ben zamanım oldukça.

    sonuç olarak enseyi karartacak bir şey yok. uzun vadeli düşünülmeli. 2. yarıya başlarken yukarılarda olmak ocak ayına kadar ki hedefimiz olmalı. devamını nasıl getirteceğini en iyi bilen hoca var, sonunu bitirebilen bir iskeletimiz var.
  • 22115
    2019-2020 sezonunun muhtemel şampiyonu.

    süper lig de ilk 6 ve son 6 hafta çok önemli oldu hep. ilk 6 haftayı minimum 12 son 6 haftayı da minimum 16 puanla kapatan kafa takımlar genellikle şampiyon olur.

    ilk haftalardaki kayıplar üzerinden takım eleştirilerini çok doğru bulmuyorum. geçmişten gelen ve hala devam eden sıkıntılar eleştirilebilir(örneğin mariano nun defans zafiyeti, yönetimsel hatalar vs) ancak ilk haftalardaki performanslarını eleştirmek yersizdir. gerek yeni takviyeler gerekse ağır kamplardan dolayı ufak bir süreye ihtiyacı olur takımların. çok büyütmemek gerek.

    hepimizin istediği transferler vardı sezon bittikten sonra. diagne satılsın , sola oyuncu alınsın, alternatif bir kanat alınsın , orta sahaya kaliteli ayaklar alınsın vs. şimdi alınanlara baktığımızda forvet hariç tüm mevkilere iyi takviyeler yapıldı. özellikle orta saha kalitesi (seri ve nzonzi)inanılmaz. belki uzun süre türkiye'ye öyle oyuncular gelmez.

    o yüzden ilk haftalarda biraz yapıcı olmaktan zarar gelmez.
  • 22116
    https://galatasaray11.com/i/51906.jpg

    belhanda'yı pres gücünden daha fazla yararlanmak adına sola atıp, babel'i daha serbest bir rolde kullansak nasıl olurdu acaba.
    4-4-2'ye geçişli 4-4-1-1.

    savunma anlamında daha oturaklı olacağımızı düşünüyorum. tabi dizilişler işin görünen kısmı. daha önemlisi bu dizilişlerden maksimum fayda sağlayacak oyun planımız.
  • 22118
    66 farklı teknik direktörle çalışmış yegane karşılıksız sevdamdır. vazgeçilmezim, saplantımdır.

    işte galatasarayıma teknik direktörlük yapmış kıymetli isimler. ve galibiyet, mağlubiyet sayıları.

    (takımımızdaki ilk sezonlarına göre sıralanmıştır. o sebeple fatih hocamızı sonda göremeyince şaşırmayınız.)

    isim -----> yönettiği maç sayısı - galibiyet - beraberlik - mağlubiyet sayıları

    (bkz: boris nikolof) 2-0-2-0
    (bkz: horace armitage) 10-10-0-0
    (bkz: hasan basri bey) 2-2-0-0
    (bkz: hasan bey) 2-1-0-1
    (bkz: ali sami yen) 1-1-0-0
    (bkz: necip şahin bey) 4-2-0-2
    (bkz: sedat kantoğlu) 1-0-0-1
    (bkz: nihat bekdik) 19-13-4-2
    (bkz: billy hunter) 16-14-2-0
    (bkz: jül lamberg) 16-12-3-1
    (bkz: fred pagnam) 1-1-0-0
    (bkz: syd puddefoot) 14-6-4-4
    (bkz: hans baar) 40-32-3-5
    (bkz: peter szabo) 47-27-7-13
    (bkz: peter tandler) 32-22-5-5
    (bkz: ceslav zaharczuk) 16-10-3-3
    (bkz: hayman) 12-9-0-3
    (bkz: john begget) 122-88-15-19
    (bkz: miço dimitriyadis) 17-5-6-6
    (bkz: jozsef schweng) 31-13-11-7
    (bkz: peter molloy) 17-11-1-5
    (bkz: duggie lockhead) 33-18-10-5
    (bkz: gündüz kılıç) 369-218-96-55
    (bkz: laszlo szekelly) 10-5-3-2
    (bkz: george dick) 54-35-12-7
    (bkz: musa sezer) 9-7-2-0
    (bkz: coşkun özarı) 97-50-23-24
    (bkz: leandro remondini) 19-10-7-2
    (bkz: bülent eken) 43-21-11-11
    (bkz: toma kaloperovic) 85-42-25-18
    (bkz: brian birch) 214-103-66-45
    (bkz: jack mansell) 40-21-7-12
    (bkz: doğan koloğlu) 1-1-0-0
    (bkz: fethi demircan) 69-33-22-14
    (bkz: don howe) 9-2-3-4
    (bkz: malcolm allison) 45-15-18-12
    (bkz: turgay şeren) 31-11-11-9
    (bkz: tamer kaptan) 6-2-2-2
    (bkz: özkan sümer) 78-34-27-17
    (bkz: günay kayarlar) 4-2-1-1
    (bkz: tomislav ivic) 45-20-14-11
    (bkz: jupp derwall) 148-70-55-23
    (bkz: mustafa denizli) 199-119-42-38
    (bkz: siegfried held) 41-21-7-13
    (bkz: karl-heinz feldkamp) 89-54-20-15
    (bkz: reiner hollmann) 50-28-10-12
    (bkz: reinhard saftig) 40-22-7-11
    (bkz: müfit erkasap) 13-5-5-3
    (bkz: fatih terim) 464-280-104-80
    (bkz: graeme souness) 45-25-8-12
    (bkz: mircea lucescu) 107-64-22-21
    (bkz: gheorghe hagi) 71-40-12-19
    (bkz: eric gerets) 91-50-22-19
    (bkz: cevat güler) 7-6-1-0
    (bkz: michael skibbe) 37-20-9-8
    (bkz: bülent korkmaz) 16-8-4-4
    (bkz: frank rijkaard) 67-37-15-15
    (bkz: bülent ünder) 8-4-1-3
    (bkz: roberto mancini) 46-24-13-9
    (bkz: claudio taffarel) 4-1-2-1
    (bkz: hamza hamzaoğlu) 52-33-9-10
    (bkz: cesare prandelli) 16-6-3-7
    (bkz: jan olde riekerink) 41-21-10-10
    (bkz: orhan atik) 3-0-3-0
    (bkz: igor tudor) 34-19-4-11
  • 22119
    ligin ve takımın durumuna göre, steven nzonzi'nin takıma ne katabileceği ve genel bir oyun anlayışı hakkında uzun uzadayı bir entry olabilir bunun için anlayışınızı bekliyorum.

    öncelikle ligin ilk haftası* kötü futbol klasik deplasman fobisi ile geçerken takım sahada varlık gösterememiş kaçan penaltı(evet bildiniz selçuk tarafından) ardından kırmızı kart ile oyundan kopulmuş ikinci yarı biraz hareketlensek bile 3-5 dakikayı aşmamıştır.

    şimdi takıma bakıldığında her şey kağıt üstünde güzel takım şampiyon olur denir fakat burada ilk soru şu olmalı biz ne oynuyoruz? fatih hocam takıma ne oynatmak istiyor? eğer rakip kanatları kapatırsa istenilen pas oyunu bizi kurtarır mı?

    gelelim bu sorunun cevaplarına hoca pas oyunu oynatmak istiyor(görülen köy kılavuz istemez) ve takımı paa oyunana uygun insanlarla dolduruyor. nzonzi, seri, babel bunlara en büyük örnek hatta defans zaafı olmasına karşı mariano'nun değişmez sağ bek olması gibi. bunun yanında zaten pas yapmaya yatkın feghouli, belhanda takımda mevcut oyuncular. geçen sene de mariano ile birlikte üçgenler oluşturarak ilerlemiştik hücuma. bunu nzonzi, babel, seri ile daha geniş alana yaymak istiyor. alternatif olaraksa kanat oyunu oynamayı deniyoruz bekler kanatları kitleyince çok zor olduğu aşikar hatta üstüne forvetsiz* kaldığımız için gol tehlikesi oluşturamıyoruz.

    pas oyunu oynamak için de topu çok hızlı geri kazanmak gerekiyor peki biz geri kazanabiliyor muyuz hayır, kazanamadığımız toplar ne oluyor tehlikeli atak oluyor gol yiyebiliyoruz. 90 dakika baskılı oynayalım demiyorum iki farklı yarıda da ortalama 30 dakika baskılı oynasak rakibi boğup topu çok hızlı kazanabiliriz. tabi gol kralımız diagne ile bu baskı olmuyor çünkü adam koşmaya küsmüş. falcao* bize bu katkıyı verebilir mi inanın bilinmiyorum isterse önde basar istemezse basmaz ama pas oyununda ver kaçta golü atar. bu noktada bize ne gerekiyor pır pır kanatlar. ileri geri çok hızlı koşmalılar çünkü forvetin baskı yapamadığı nokta da var güçleriyle koşmaları şart. peki kim bu pır pır kanatlar geçen senenin yıldızlarından onyekuru :( onun yerine kim geldi babel(babelden verimli baskı yapması beklenir ama oraya buraya sürekli koşmaz) peki diğer pır pır kim emre mor onun önünde kim var feghouli. bu durumda kim öne çıkıyor belhanda ve seri. nzonzi takımın arkasını toplarken belhanda ve serinin bir nebze olsun deli dana gibi basıp, oyunu da çok önde kurması gerekiyor. oyun öne atıldığı an gol tehlikesi yaratırız ama geride oyun kurup pas oyunu denersek topu stoperlerle çevirmeye devam ederiz. topu ayakta tutma süresini düşürüp bu pas oyununda hızlanmamız şart oğlu şart peki biz bunu nasıl çözeriz dersek takımın kondisyonu artmalı bu da benim düşüncem 8. 9. haftadan önce gerçekleşmez. takıma çok ağır bir yükleme yapıldığı için koşmaya mecali yokmuş gibi gözüküyor umarım cidden sonradan form tutabiliriz tek temennim o yönde. olur ya falcao da gelirse 10 kişi değil 11 kişi oynamaya başlarız artık.

    her şeyi kenara bırakıp bu sene de en büyük yük taraftarda. galatasaray futbol takımı galatasaray taraftarıyla bütünleştiği her sene şampiyon olmuştur şampiyonluğa oynamıştır. ümidini kaybedeceği yerlerde takımı taraftar ayağa kaldırmıştır. duygusal adamlarla dolu bu takımı karalamadan önce sezon sonu size yaşattığı duyguları hatırlayın ve ardından bir silkelenin. burası galatasaray beyler takımıyla, taraftarıyla, kulübüyle. bu takım sadece galatasaray futbol takımı adına indirgenemez. birlik olacağız, dik duracağız, kimsenin maşası olmadan takıma destek verecek sıkıntı çıkmazsa bu sene de tertemiz şampiyon olacağız. ve her şeyin öncesinde kendi oyuncumuza karalama kampanyası yapmaktan vazgeçeceğiz.
  • 22120
    süper lig 2019-2020 sezonunun ilk haftasının bitmesiyle birlikte aşağı yukarı her takımın hazırlık kampları sonrası, son durumunu görme şansımız oldu. favori takımların çoğunun tam hazır olmadığını da görmüş olduk.
    bu ilk izlenimler ışığında galatasarayımızın son durumunu analiz etmeye çalışalım.

    uzun yıllardır olduğu gibi kaleci mevkiinde yine sıkıntısız sayılabilecek bir şekilde sezona giriyoruz. artı olarak yine uzun yıllardır eksikliğini hissettiğimiz yedek kaleci mevkii konusunda da neredeyse herkesin içinin daha rahat olduğu genç bir kalecimiz var. beklerimiz ve defans hattımız geçen sene şampiyon olan kadronun aynısı. niteliği tartışılabilir olsa da nicelik olarak sol bekte 4 (nagatomo, linnes, emre taşdemir, ömer bayram) sağ bekte 3 (mariano, linnes, şener) alternatifli bir kadromuz var. defans hattında ana problem stoper yedeği konusunda birinci alternatifimizin orta sahadan geliyor olması. ki o orta sahanın ana parçaları da yeni transferler ve onların da nitelikli yedekleri olduğunu söylemek zor. yapılan transferleden sonra belki de beklentimizi en çok yükselten hat da bu hat. geçen sene ligimizin çok üzerinde miktarlarda bonservis ödenmiş, kariyerli 2 yeni oyuncuyla orta sahada kalitemizi kağıt üstünde yükselttik. hücum hattımızda da ligimizi tanıyan babel ve geçen sene ki şampiyonluğun ana parçalarından feghouli var. falcao'nun da gelmesi ile bu hattın son yılların en efektif hücum hattı olabileceğini düşünüyor neredeyse tüm galatasaraylılar.

    peki biz bu malzeme ile ne oynamayı düşünüyoruz?

    bu günlerde klasikleşen ifade ile topun kendisinde kaldığı bir galatasaray'dan bahsediyor herkes. ayağı iyi stoperler, oyun kurmaya yardımcı en azından bir bek, ayağı iyi ve pas özelliği baskın merkez orta sahaların defans önünde olduğu neoklasik bir defansif orta saha anlayışı. en azından nzonzi gelene kadar kah selçukla kah seri'yle hazırlık maçlarında gördüğümüz sistem buydu. peki bu kurgunun başarılı olduğunu düşünebileceğimiz tek bir hazırlık maçımız var mı? yok.

    topun bizde kalması için defansın önünde konumlandırdığımız oyuncular fiziken yetersiz kaldıkları gibi pas oyununda dahi başarılı gözükmediler. rakip orta sahanın arasında kaybolduğumuz, topu kanatlara aktaramadığımız, defansa yardım konusunda yetersiz kaldığımız bir orta saha izledik. top defansın önünden nitelikli çıkamadıkça orta saha üçlülerinin neredeyse hepsinin defansın önüne gelerek top aldığı ama hiç bir şekilde atak yönü değiştirecek paslarla oyunu açamadığı, kaotik, sahadaki rollerin tam oturmadığı her halinden belli bir galatasaray orta sahası. nihayetinde tüm işin yetenekli futbolcuların anlık kişisel becerilerine kaldığı bir atak organizasyonu.

    peki biz neden top bizde kalsın istiyoruz? başlangıçta saçma bir soru gibi görülebilir ancak topun ayağınızda kalması amaç değil araçtır malum. sahada hiç hareket etmeyen, hızlı paslaşmayan, topun yerini ve atağın yönünü hızlı değiştiremeyen bir takımın ayağında topu tutması neye yarar? kaldı ki biz top ayağımızdayken etkili olamadığımız gibi top rakipteyken de çok etkisiz bir takımız.

    nzonzi, feghouli ve artık geleceğine inandığım falcao'nun katılması ile bu oyun nereye evrilir kısaca tahminde bulunmaya çalışayım. biraz uzattım. nzonzi klasik bir çapa değil. fizik üstünlüğü, uzun bacaklar ve hava toplarında etkili olması, tempo hariç onu defansif orta saha rolünde zaten ligimiz için çok yeterli bir defansif orta saha yapıyor. esas katkı fiziğine oranla üstün bir teknik ve pas yeteneğine sahip olması. top rakipteyken pozisyon alma konusunda da gayet iyi bir oyuncu olması. feghouli de zaten klasik bir kanat oyuncusundan öte topu saklayan, dağıtan bir ekstra oyun kurucu aynı zamanda. bu iki oyuncunun katılımı topun bizde amaçsızca kalmasından topun bizde kalmasının bir sebebe oturacağı oyuna geçişimize katkı sağlayacaktır. falcao ise yaşına rağmen asla çakılı bir sanrtafor olmadı. gelirse onu da sık sık orta sahanın ortasına kadar gelip, ters bir topla topu kanatlara açıp içeri koşu yaparken göreceğiz.

    yaşlı beklerimizin geç form tutma problemi halledilip, seri ve belhanda rakip kaleye daha yakın oynamaya başladıkça, oyunu ilerde de kurabilen ve orta sahaya gelip top dağıtımına katkı sağlayacak hücum hattı ile galatasaray ezici bir güce dönüşebilir. gereken tek şey, doğru rollerde, fiziksel yeterlilikte ve tempolu, hareketli bir hücum takımına evrilebilmek. potansiyel ortada...
  • 22122
    2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarında skor olarak olmasa da oyun olarak tatmin etmeyen canım takımım.

    rakamlara ve dizilişlere çok fazla takılan biri değilim ancak yaş sorunu olan (özellikle beklerde) bu takımın 4-2-3-1 veya 4-3-3 sevdasından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyorum. sol tarafta babel - yuto, sağ tarafta soso - mariano. ofansif olarak göze hoş gelse de defansif olarak kanatlarımızın otobandan bir farkı yok. bu 4 oyuncu ileri - geri oynayacak yapıda değiller. şimdi dizilişle bunun ne alakası var diyenler olacaktır ancak, dizilişi ve oyuncuların yerlerini değiştirerek çok daha tehlikeli bir takım olacağımızı düşünüyorum.

    çözüm 4-4-2' dir saygıdeğer renktaşlarım. defans bloğunu yazmaya gerek yok, orta saha ve ileriyi aşağıdaki isimlerle aşağıdaki kurguyla oynamamız en azından denememiz gerektiğini düşünüyorum.

    feghouli - nzonzi - seri - belhanda

    ---------falcao - babel-------------

    yukarıdaki dizilişte, nzonzi sağ tarafımıza yardım ederek oynayacak. sol tarafımızda ise belhanda'nın ileri-geri oynayabileceğini hepimizin bildiğimizi düşünüyorum. babel ise sahte 9 misali alan savunmasına katılarak ve belhanda tarafına yaklaşır şekilde defans bloğunu başlatacak. asimetrik bir 4-4-2 ile ve gerekirse yer de değiştirerek tüm futbolcularımızdan verim alabileceğiz. bu dizilişte beklerin de çok fazla ileri geri yapmasına gerek kalmayacaktır. zira çift forvet oynayan takımların savunulabilinmesi için defans yapan takımın beklerinin stoperlere vereceği destek daha fazla olacaktır. karşı takımın beklerinin atağa az çıkması demek yuto ve mariano'nun aktif dinlenebileceği anlamına gelecektir.

    bir başka önemi, seri-belhanda-babel ve soso-nzonzi-falcao üçgenleri hemen hemen birbirileri ile eşit güçteler. bu şekilde bir 6'lıyı karşı takım hem nicelik hem nitelik olarak savunamayacaktır.

    demem o ki takımda illa bir çapa, ön libero bulunmasına gerek bulunmuyor. savunma, kişisel ve sertlikle değil, takım olarak alan daraltarak yapılır. umarım 2019-2020 sezonunda oynamaya çalıştığımız pas oyununu nzonzi ve seri'yi 6 numaraya hapsederek oynamaya çalışmayız.
  • 22123
    ekşi sözlükte sadece bir kaç maç giyilen formlarının bir derlemesi yapılmış yazarının izniyle buraya koymak istedim. buradan da emeğine sağlık diyeyim.
    https://eksisozluk.com/entry/94189039

    her forması ayrı güzel ama metin oktay'ı andığımız forma ile beyaz forma en asilleri olmuş arada bir retro forma koleksiyonu üretsek de piyasaya sürülse keşke.
    edit:entryde yanlışlık yapmışım bunlar sadece tek maç için üretilmiş kullanılmış formalarmış.
  • 22125
    2018-2019 futbol sezonunu şampiyon bitirirken ligin ikinci yarısında şampiyon olarak çıktığı sivasspor deplasmanı hariç oynadığı 16 maçta 39 gol atmış ve bu 39 golün tam 35 tanesi afrikalı oyunculardan gelmiştir (kalan 4 gol: sinan gümüş(göztepe), mitro(akhisar), yuto(kayserispor), fernando(beşiktaş)*). gerçekten ilk kez duyunca şaşırtıcı geliyor ancak doğru bir istatistik. bununla beraber pozisyonu gereği gol sevinci yaşama şansına nail olmasa da savunmamız için çok önemli olan christian luyindama da afrikalı bir oyuncudur. bu da şu demek oluyor ki bu takımın omurgasını oluşturan en önemli oyuncular afrikalı oyuncular. bu oyunculardan badou ve onyekuru sezon bitimi takımımızdan ayrılırken bir başka afrikalı oyuncu jean michael seri transfer edildi. şimdi diyeceksiniz ki kardeş sen neden yazdın bunları? şimdi neden olduğunu anlamadığım bir panik havası oluştu camiada. hem de kusursuza yakın bir kadro kurulmaya çok yaklaşmışken. bunun da en önemli sebebi takımın hem hazırlık maçlarında hem de ligin ilk maçı olan 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçında göstermiş olduğu yetersiz performanstı. takımın kötü olduğunu ben de kabul ediyorum ancak gözden kaçırdığımız husus takımın omurgasının en önemli oyuncularının afrikalı oyuncular olması ve bu oyuncuların da çok ama çok zorlu ve eforlu geçen sezon bitiminde tatil yapma imkanları olmadan afrika uluslar kupası oynamaya gitmeleri. bu sebepten ötürü fifa kuralları gereği 9 ağustos 2019'a kadar izinliydi bu oyuncular *. ne kamp yapabildiler ne de tatil. fizik güçleri de yetersiz tabi ki şimdilik. bu durumda da takımın istediğimiz futbolu oynaması için bu oyuncuların fiziken yeterli duruma gelip form tutmalarını beklememiz gerekiyor ne yazık ki. biraz da sabırlı davranırsak eylül ayının ortalarına doğru forma girecektir bu takım. tahminim bu sezon çok zorlanmayacağımız(2012-2013 sezonuna benzer bir senaryo bekliyorum) ve ekim-kasım gibi alacağımız liderliği mayısa kadar bırakmayacağımız yönünde. inşallah doğru düşünüyorumdur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın