• 20377
    (bkz: 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı)

    dun aksamdan sonra yorum yapacak olursak, bu takimin suan bu halde olmasinin tek sorumlusu ''forvet''dir.

    bunu yonetimi vurmak, oyunculari korumak, teknik heyeti korumak icin soylemiyorum.

    bu takimin orta duzey bir forveti olsaydi, bu takim ligde lider, cl' de cok rahat gruptan cikma hesaplari yapiyordu suan.

    dunku schalke macini acin tekrar izleyin, son maclarin hepsinde saten bu var.

    -rodrigues kotu, cunku adama bakiyorum topu ne zaman alsa, yanina gelen bir forvet yok, bosa kacan forvet yok, perde olan forvet yok, rakibi bos alana goturen forvet yok, orta acsa icerde tamamlayacak forvet yok, 2 ye 1 e gelen forvet yok.

    ayni seyler henry icin de gecerli.

    bu iki adam topu aliyor karsilarinda 8 tane rakip defans oyuncusu.

    e ne bekliyoruz bu adamlardan ?

    bugune kadar belhandaya kizdim, schalke macinda iyi top oynadi ama ne oynadi ? adam geldi geldi rakip stopere birakti topu, neden ?

    forvet yok.

    gomisin sadece gotu su takimda cok farkli seyler oynatirdi.
  • 20379
    galatasaray'a ne gerekli biliyor musunuz gençler ?

    (bkz: kenetlenin başka galatasaray yok) t(bkz: türkiye'dir galatasaray) bu tarz söylemleri bir kenara bırakıp gerçekten göte göt diyecek, sorunları ortaya koyup tartışacak, karşı bir fikir geliştirebilip vizyon açabilecek platformlar ortamlar tribünler gerekli.

    nasıl iktidar milli görüş kisvesi altında hiç bir şeyin tartışılmasına görüşülmesine izin vermiyorsa karşıt fikirleri ezip yok etmek linç etmek istiyorsa, aynı şekilde yukarıda yazdığım söylemlerde galatasaray'da hep aynı pilavı yememizi aynı kısır döngüde yaşamamıza neden oluyor.
  • 20380
    "iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır" yani bu oyun bu kadar basit. teknik direktörler acayip taktisyenler değillerse, bu durumda olmayan takımlara yapacak çok bir şey yok. bizim de maalesef "iyi futbolcu" sayımız 3 bilemedin 4. performansa bağlı olarak bunlar da saçmaladığı zaman çekilmez bir futbol oynuyoruz. fatih terimson 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı'nda diziliş olarak 4 farklı formasyon denedi ancak taktik olarak takımda bir değişiklik yapmadı. yani en azından daha önce bazı maçlarda maicon veya donku ileri atarak eski bir taktik de olsa "doldur-boşalt" denemesi yapmıştı. bizim mevcut durumda görünen taktiğimiz hızlı kanat oyuncularıyla çizgilere inmek ancak ben bunun şu anda hiç de yapmamamız gereken bir taktik olduğunu düşünüyorum. çünkü bu kanat oyuncuları için ne bir hedef santraforumuz var ne de süpriz ceza sahası koşusu yapan orta sahamız. tolga ciğerci veya emre akbabaprofili adamlar olsa heden santrafor olmadan bile bu denenebilirdi. oynamamız gereken oyunun ne olduğunu da açıkçası bilemiyorum. bu mecburi 4-6-0 yapısı aslında pasa dayalı, top hakimiyeti odaklı bir oyunu işaret ediyor ancak yine eldeki personel buna uygun görünmüyor. topla arası iyi olan oyuncu sayısı çok az ki bunlardan biri olan younes belhanda nın da "first touch" sorunu çok sıkıntı çıkarıyor. çok uzatmadan bitiriyorum, maalesef bu sezon takımdan bir beklentim bulunmuyor. bu kadar avantajın üst üste geldiği bir sezonda, ffp kıskacına denk gelip, kadroyu yapılandırmadan sezona girmek de büyük şanssızlık.
  • 20382
    bu sezon şampiyonlar liginde oynadığımız maclarda rakiplerimizden koşu mesafesinde 8-9 km fark yemişiz. bir kişi eksik oynamışız yani. topla oynama oranlarımız city, barcelona gibi olsa bu istatistiğe çok takılmayacağım. ama öyle de değil.
    yeteneksiz bile olsanız mücadele ederseniz kazanma şansınız vardır. fatih hocanın takımlarında da herzaman mücadele ruhu vardır. radikal değişiklikler şart. ama ne olacak, nasıl olacak hiç bilmiyorum.
  • 20383
    sezona her açıdan son derece kötü hazırlandığı 3 ay içinde ortaya çıkan takım. 3 ayda dağıldık.
    futboldan anlamayan, iş bilmeyen, bütün sorumluluğu fatih terim'e yükleyip kenara çekilen bir yönetimimiz var.
    fatih terim ve ekibi de sanırım aşırı özgüvenden dolayı eldeki takımı da sezona hiç iyi hazırlamamışlar. oyuncuların sürekli sakatlanmaları, bütün maçlarda rakibe göre daha az koşmaları, maçların son kısımlarını kesinlikle çıkaramamaları hep teknik ekibin eksikliği. evet yönetim transfer yapmayı beceremedi, kadro dar, uefa'dan yaptırımlar aldık, vs...ama bunların hiçbiri aradan geçen onca zamana rağmen defanstan bir türlü top çıkartamamayı becerememizin açıklaması olamaz.
    bu takım idmanlarda ne çalışıyor? bir tane şablonu olmaz mı bir takımın? bir kez olsun akıcı ve hızlı bir şekilde top rakip sahaya geçemez mi? bu denli set oyunu özürlü olmanın sadece futbolcu ve kadro yetersizliği ile açıklanması mümkün değil. teknik heyet takımı ne taktik, ne teknik, ne oyun planı, ne şablon, ne fizik, ne mental hiçbir açıdan hazırlamamış. fenerbahçe maçında ise bu çapta profesyonel bir ekibe yakışmayacak şekilde dağılıp sahanın ortasında bu şerefsizlerin tahriklerine kapılıp takımı ve kendilerini tamamen yaktılar. 10 kişiye ceza gelecek. kime yaradı şimdi bu? hakeme kadar koşup yüzüne küfretmek kime yaradı hocam? 5-6 maç ceza alacaksın şimdi iyi mi oldu?
    golcümüz de olsa, iyi bir stoperimiz de olsa şu görüntüde bir şey farketmez. herkes dönüp aynaya bakacak, en başta fatih hoca hatayı dışarıda değil kendinde arayacak. ben nerede hata yaptım diyecek. bu kadar göt kalkmasının sonu işte böyle göt üstü oturmaktır. yönetimin tek bir işi var, uefa'dan ceza gelmemesini sağlamak, finansal yapıyı olabildiğince düzeltmek, ödemeler dengesini sarsamamak. zamanında ödeme yapmak. onun ötesinde bütün dizginleri fatih hoca'ya zaten emanet etmişler bu saatten sonra bu sistemden geri dönüş olması imkansız. eğer bir geri dönüş olacaksa bunu fatih hoca yapacak başkası değil. ama önce şapkalarını önlerine koymaları şart.
    muslera dahil takımın tamamının formu yerlerde, ayrıca son derece güzsüzler ve sürekli sakatlanıyorlar. bunların tamamı eksiksiz teknik adamın sorunudur başka kimsenin değil!!!
    herşeye rağmen bu alınan yenilgiler bize ders olsun, ve artık kendimize gelelim. geçen sene hoca onlan bunlan uğraşmayıp sahaya odaklandığında şampiyonluk nasıl geldiyse, şimdi onlan bunlan muhattap olup odağını kaybettiği için başımıza bunlar geliyor. fener maçındaki hareket buz gibi penaltı. taç var doğru ama taçtan gol yemek senin yerde yatarak rakibini takip etmeyen karaktersiz, şerefsiz futbolcunun hatasıdır hakemin değil. maç sonu çıkan olaylarda ise bu denli kontrolü kaybetmek ise izah edilir bir şey değil. herkes ayağını denk alacak yoksa bizim için yıkım kaçınılmaz olur, bu gidişle maç kazanmamız iyice imkansız hale gelir. zaten onca sakata şimdi bir sürü ceza da eklenecek, hoca ve yardımcı olmdan ilk yarının sonunu nasıl getireceğiz bence onu düşünelim
  • 20384
    kadrosundaki 12 yabancının sadece 1 tanesi avrupalı olan takım. takımın sorunu yalnızca yabancı oyuncular demiyorum ancak bir takımda 3 tane brezilyalı, 1 tane faslı, 1 tane cezayirli, 1 tane senegalli, 1 tane nijeryalı, 1 tane uruguaylı, 1 tane japon, 2 tane de her ne kadar hollanda doğumlu olsa da yeşil burun adalı ve surinamlı futbolcu varsa hepsini birden idare etmek zor olabilir. kadro planlaması yapılırken orta avrupa ve iskandinavya kökenli oyunculardan seçim yapmak ilerideki süreçte hem maddi hem de manevi olarak bizi rahatlatır. iyi bir gözlem sonucu alınabilecek çekyalı, avusturyalı, fin, isveçli gibi oyuncular hem çok pahalı olmaz hem de iş ahlakı olduklarından bizi çıldırtmazlar. japon olabilir ama aynı şekilde güney koreli de olabilir. onlarda da iş ahlakı var. tabi şöyle de bir şey var, buralardan oyuncu aldık, işimiz bitti demiyorum. sadece iş ahlaklı olma ihtimalleri çok ama çok daha yüksek diyorum.
  • 20386
    2018-2019 sezonunda problemi gayet ayan beyan ortada olan takım. oyunu ileriye taşıyabilecek oyuncularından olan emre akbaba'nın talihsiz sakatlığı, yine oyunu rahatlatacak oyuncusu fernando reges'in sakatlığı ve neticesinde ortasahada top yapabilecek tek oyuncusu olarak younes belhanda kalması.

    topu hızlı oynayamıyoruz, ortasahalarımız rakip ortasahanın kucağında oynuyor. ndiaye'den top çıkarmasını beklemek manasız olur. ayrıca takımın tek forveti sinan gümüş'tür. eren derdiyok veya muğdat çelik varken sinan gümüş banko sahada olmalı. eren ve muğdat oyun içinde topla buluşamayan, duvar olamayan oyuncular. sinan kaç kez topla buluşuyor, eren ve muğdat kaç kez topla buluşuyor buna bakmak lazım. oyunu rakip yarısahaya yıkabilmek adına en iyi uç oyuncu sinan gümüş eldeki kadroda. pozisyona girip kaçırdığı için eleştiriliyor da sinan yerine muğdat oynasın diyen var o çok komik :d
    rakip yarısahaya oyunu yıkmaktan ziyade gol atan oyuncu istiyorsanız burak yılmaz gelsin. ona da 2.maç küfredilir geçmişte yaşandı bunlar biliyoruz.
  • 20388
    kısıtlı kadroya sahip olan takım. 2017-2018 sezonunu da avrupa'ya erken vedanın sayesinde haftada 1 maç ve yaklaşık 13-14 oyuncu ile oynamaya çalıştı. zorda kalmadıkça hiç rotasyon yapmadı. haftada 1 maç oynamamıza rağmen fernando, mariano ve garry adale sakatlığı geçirdi. feghouli hep sakattı.

    bu sene özelinde eleştiriler var. bazı oyuncular geçen sene daha iyiydi geriye gitti, takım koşmuyor vs gibi tespitleri bir çoğumuz yaptık. ben takımın mevcut durumunun dar kadro ve şampiyonlar ligi nedeniyle olduğunu düşünüyorum. forvetsiz oynamak zaten büyük dert. üzerine bir de şampiyonlar ligi çıktı. bazı oyuncularımız haftada 1 maç oynamamıza rağmen ciddi sakatlıklar yaşamıştı. bu sene 7 gün 3 maç 9 gün 3 maç. bu tempoyu bir çok oyuncumuz kaldıramadı. fernando ve mariano geçen seneye göre çok daha erken sakatlandı. emre akbaba ve yuto'nun sakatlıkları darbeye bağlı sakatlıklar. onları çok fikstüre bağlayamayız. ancak saatlanmayan oyuncularımı da haftada 2 maç oynama alışkanlıkları olmadığından fiziksel açıdan ciddi anlamda zorlanıyorlar.

    yani bu takımın bu halde olmasının sebebi forvetsiz dar kadro ve ve oyuncuların haftada haftada 3 maç oynama alışkanlıklarının olmaması. maçın daha 10. dakikasında 2 tane ikili mücadeleye girdiyse götünden soluyan oyuncularımız var. alışkın olmadıları bu tempo, dar kadro nedeniyle fazla yapılamayan rotasyon oyuncuları ciddi anlamda aşağı çekmiş durumda. zaten şampiyonlar ligi gelene kadar ligde iyi durumdaydık. şampiyonlar liginde 2. maçı oynadıktan sonra sakatlıklar, kondisyon sorunu falan baş göstermeye başladı.

    yine şansımız varmış kolay gruba düştük. dar, forvetsiz ve şampiyonlar ligi için yeterliliği tartışılır bu kadro ile zor bir gruba düşsek ciddi anlamda rencide olabilirdik.
  • 20389
    ihtiyaçları ve yapabilecekleri ortada olan takımdır.

    bir kere bu takımın 2 forvet, 1 tane adam gibi kanat (tercihen solak) ve 1 tane de stopere ihtiyacı var.

    şimdi bunların hepsini devre arası yapamayız. bu 4'lüden 2 tanesini alsak büyük iş yapmış oluruz.

    gidenlerin de olması gerekiyor. ancak gerçekçi olalım lütfen. takımı baştan aşağı değiştirecek bütçemiz yok. işin içine ffp ve her yıl azalarak giden zarar açıklama durumu da düşünülünce imkan oldukça eldekilerden de faydalnılması gerekiyor.

    seneye ndiaye'yi yeniden kiralamalıyız. fernando kalmalı. emre akbaba var elimizde. bir de belhanda. belhanda'nın gidişine göre buraya bir adam alınabilir.

    kanatlar da sıkıntı. henry kalacak gibi görünmüyor. tabii ligin ikinci yarısında bir patlama yapmazsa. garry'nin de gitmesi gerekiyor. o zaman demek ki bizim 1 değil 2 kanat almamız şart. ama bunlardan 1 tanesi henry gibi olabilir. diğeriyse mutlaka sorumluluk alan, topu saklayan ve topla ilerleyip, gol atabilen bir oyuncu olmalı.

    forvet konusu kesin zaten. 2 tane alınacak. devre arası kimi alırız, bilemiyorum? ama devre arasındaki transfere göre sezon sonu alınacak forvetin nasıl bir oyuncu olacağı şekillenecektir. devre arası as forvet alırsak sezon sonu yedek forvet alınmalı, vice versa.

    1 tane sağlam stoper şart. yani böyle tartışmayacağız arkadaş. ilk oyazılacak geri dörtlüye. sonra diğerlerini yerleştireceğiz. 1 tane de yedek olabilir elbette. ama o lüks.

    beklerde sıkıntı yok. mariano belki gidebilir ama kalabilir de. zira maaşı öyle abartı değil. ömer bayram da artık yerli kontenjanından kalacak.

    gitmesi gerekenler belli: feghouli, garry, maicon, eren, donk ve selçuk mutlaka gitmeli. bu adamlara ödediğimiz parala yazık.

    donk konusunda çok itiraz gelebilir. ama kusura bakmayın. onun aldığı paraya 2 tane orta saha alınır gencinden. gerek yok. bu sezon yaptığımız en büyük hatalardan birisiydi donk. işe yaramadı değil. ama onun yapamadıklarını da yapabilen 2 adam bulurduk o ücrete.

    bu oyunculara belhanda katılırsa 1 tane daha orta saha almamız şart olacak. 2019 aralık ayında sözleşmesi biten ve işimize yarayacak bir oyuncu görünmüyor. ama 2019 temmuz'u her zaman olduğu gibi bir fırsat dönemi gibi görünüyor.

    bir çok fırsat, bir çok isim var. onu da biraz yönetim bulacak ve halledecek artık. ama tek nefeste baktığımda buraya gelebilecek oyuncular olarak şunlar göze çarpıyor:

    dzagoev
    ramires
    fer
    pato
    alan
    mangala
    giroud
    balotelli
    marlos
    garry cahill
    zohore
    bony

    yani buradan dzagoev, pato, cahill, marlos ve alan'ı kadroya katsak 2 transfer döneminde, bu takımın çehresi çok değişir.
  • 20395
    8 kasım 2018 pfdk kararları sonrası orta sahası çökmüştür. geçen seneden kalan fatih terim tff gerginliği artık çok farklı bir boyuta taşındı açıkçası, ellerine geçen ilk fırsatta çirkin yüzlerini gösterdi türk futbolunun sözde yöneticileri. zaten geçen sene evet goygoyundan terim siyasilerin radarına girmişti. fatih terim'in geçen seneki şampiyonluğu bu kertede kendisinin de ısrarla belirttiği gibi çok önemliydi, ama bu sene geçen senenin hıncı var aşikar olduğu üzere. galatasaray'ın işi açıkçası bu darboğazda çok zor. devre arasına ilk 3 potasında girebilmek çok önemli. (bkz: allah yardımcınız olsun)
  • 20396
    trabzonspor - sosa
    ankaragücü - el kebir
    yeni malatyaspor - adem büyük, guilherme
    fenerbahçe- valbuena
    schalke 04 * - konoplyanka
    lokomotiv moskova- fernandes

    özellikle bu sezon * top tekniği biraz iyi olan rakip oyuncular bizim maçlarda yıldız oluyorlar. 'hadi şu adama baskı yapalım' diyip 3-4 kişi aynı anda bassak bile topu kapamıyoruz. pres yaparken o kadar yumuşak kalıyoruz ki maçı izlerken acınası gözlerle bakıyorum takımıma. diğer takımlara karşı silik görüntü veren oyuncuların bizimle oynanan maçlarda yıldızlaşması 'bu takım fatih terim'in takımı olamaz' dedirtiyor insana.

    önümüzde 10 kasım 2018 kayserispor galatasaray maçı var. rakipte chery ve bilal gibi iki yetenekli oyuncu var. bakalım onları da 'maçın yıldızı' yapacak mıyız?

    edit:düzeltme
  • 20397
    orada burada, hakkında 2 santrfor veya 2 forvetli dizilimlerle sahaya çıkması gerektiği paylaşılan futbol takımı, takımım.

    4-4-2'nin farklı varyasyonları, efendime söyleyeyim 4-1-3-2'ler vesaire vesaire.

    ileri uçta 2 sayısını görünce müthiş bir aydınlanma yaşamadım desem yalan olur.

    şöyle ki:

    bir sayıyı 1’e bölmek hiçbir anlamı olmayan bir eylem olarak görülebilir. ama bunun anlamı o sayıda kaç tane 1 olduğu veya kaç tane 1 olduğu zaman sayımıza ulaşacağımızdır. değil mi?

    sözgelimi:

    2 / 1 = 2

    1 + 1 = 1 x 2 = 2 ise işlemin sağmasıdır.

    yani cevap yine 2’yi verir.

    şimdi bunları neden anlatıyorsun, ilkokul gibi diyecekseniz.

    diyelim eliminde 2 sayısı var. bunu 5 ile çarptığımızda 10 yapar. 10 sayısından 2 sayısına dönmek için, 10’u 5’e bölmek veya 5’in çarpmaya göre tersi yani 1/5 ile çarpmak gerekir. değil mi?

    dikkat ettiyseniz, 5 x 1/5 = 1 yapar. bu genel bir önermedir. her sayının kendisi ile çarpmaya göre tersinin çarpımı 1’e eşittir.

    şimdi düşünelim. elimizde hiç forvet oyuncusu yok. yani sayısal değeri 0’dır, değil mi? ama biz santrforda birini oynatmak istiyoruz. peki 1’i nasıl bulacağız. çok basit:

    eğer her sayının kendisi ile çarpmaya göre tersinin 1 ediyorsa, 0’ın çarpmaya göre tersi yani 1/0 ile çarpımı 1 etmeli. yani:

    1/0 x 0 = 1 olmalı.

    ama burada bir arıza var tabii. herhangi bir sayının 0 ile çarpımı yine 0 oluyor.

    genel terminolojide bilimin “hiçbir şey yoktan var edilemez ve varolan hiçbir şey yok olmaz,” dediği yerde, özelde termodinamik enerjinin korunumundan bahseder. matematik aristokrasisinde ise 0 numara kabadayının raconu muteberdir.

    fakat yine bildiğiniz gibi, “varolan her şey yıpranır,” der bilim. o halde kabadayılar bile yıpranır, raconu kesilir. ortaya yeni bir racon çıkar:

    farzımisal: takımımızdaki belirsizlik herkesin malumudur. bu safhada bir belirsizlik sembolü olan sonsuzluğu karakterini yani ∞ denkleme katalım.

    diyelim 0’ın çarpmaya göre tersi ile sonsuzluk birbirine eşittir:

    1/0 = ∞

    yani:

    0 x ∞ = 1

    demektir. bu demektir ki, santrforsuz bir takım belirsizlikler ile çevriliyken santrfor oynatabilecek 1 oyuncu bulabilir. yeterli midir?

    2 oyuncu oynatabilir miyiz? 2 santrforu bulabilir miyiz? diye soruyorsunuz biliyorum. matematiğin buna da bir cevabı var elbette.

    0 x ∞ = 1 ise, iki tanesinin toplamı 2 eder. yani:

    (0 x ∞) + (0 x ∞) = 2

    olmalı. elbette gözü kara her bitirim bunun farkına varmıştır.

    gelgelelim, aynı denklem, ortak çarpanlara alınırsa şöyle görünür:

    (0 + 0) x ∞ = 2

    pekala 0 ile 0 toplamı yine 0’dır. o halde;

    0 x ∞ = 2’dir. zaten 0 x ∞ işleminin sonucunun 1 olduğunu biliyoruz. yani;

    1 = 2’dir. bu aynı zamanda demektir ki, 2 = 1’dir. bunu nereden anlıyoruz.

    1 x 2 = 2 x 1 = 2

    denkliğinden elbette.

    yani bu şu anlama gelir ki, 2 kişinin 1 adam olamadığı yerde, 1 kişi 2 adamın yerini tutabilir. buna ek olarak, 1 kişinin yerini ancak 2 kişinin doldurabileceği belirsizlik ve kara çağlar da insanlık tarihinde çokça görülmüştür.

    işte, uyduruk matematikte size belirsizlikler içindeki galatasaray futbol takımının nasıl 2 santrforlu dizilişe geçeceğini çok güzel kanıtladım.

    evelallah, matematik’in yalan söylediğini herkes bilir.

    ne var ki, vakti zamanında, belirsizlik raconu kesen heisenberg nam bir muteber şahıs, 1 x 2 = 2 x 1’dir yani q x p çarpımı p x q çarpımına eşittir önermesinin ille de böyle olmayacağını açıkladığı dehşet verici bir racon kesti. bu klasik matematik ve fizik aristokrasisinde acayip sükse yapmasına vesile oldu. ama yeraltında az kalsın aforoz edilmesine, “seni çılgın” etiketi yemesine kadar varacaktı. hakikaten bu racona ihanetti. çarpma işleminde yer değiştirme zagonunun apaçık ihlaliydi.

    buradan hareketle şu sonucu çıkarabiliriz: 1 kişi 2 kişiyi hacamat edebilir ama bir işi doğru düzgün yapamayan 2 kişi, silme kabadayı 1 zata kafa tutamaz.

    yani anlayacağınız, yine bir çıkmaza girdik. zaten sen hep çıkmazdaydın diyenler olacaktır. makbuldür. 1 = 2 zaten mümkün değil diyenler, saçmaladın iyice orada diyenler olacaksa bu çok ağır bir itham olur. bu söylem pek yanlış sayılmaz. elbette, normal zamanlarda saçma gibi duruuyor. ama her sayının en muteber sayı olan 0’a eşit olduğunu varsayarsak hiç de yanlış değildir.

    yani, ∞ = 0 önermesi doğru olabilir. bana inanmayan riemann nam janti ağabeyimizin dediklerine baksın.

    kısacası, bilinmezlik hiçliğe eşittir diyebiliriz. bu durumda galatasaray futbol takımında santrfor sıkıntısı devam etmektedir haliyle.
  • 20400
    bugünkü galibiyet taraftarı yanıltmasın. takım doğru taktikle oynadı ama ilk ciddi rakipte feghouli-selçuk-belhanda gibi bir orta saha çil yavrusu gibi dağılır. ayrıca kayserispor bugün eksikti ve ertuğrul sağlam çok kötü yönetiyor. böyle bir orta sahaya bile üstünlük kuramadılar. sadece bilal ve ozan’ı birebire bırakarak denediler.

    ilerleyen haftalarda sinan’ın yerine feghouli geçse, yerine de dirençli biri konulursa daha uygun olur görüşündeyim ama altyapıdaki orta sahaların fiziksel durumu muamma.

    (bkz: 10 kasım 2018 kayserispor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın