• 20358
    sene başında badou ndiaye, henry onyekuru, emre akbaba transferler yapınca özellikle şampiyonlar ligi'nde savunmada kalıp, kontra ataklarla gol arayan bir takım izleyeceğimizi düşünmüştüm. çünkü ndiaye'nin pas oyununa yatkın bir 8 numara olmadığını, onyekuru ve garry rodrigues'in oyun kuran kanat oyuncuları olmadığını düşünüyordum. maicon roque, fernando reges, mariano filho gibi tecrübeli ve kapalı savunmalarla iş yapabilecek bir takım oluşmuş gibi gelmişti ama sahada oyunu rakip alanda oynamak isteyen, savunmayı orta sahaya kadar çıkaran, beklerinin ileri geri çalışması gereken bir oyun anlayışı ile çıktık. bu da takımın defolarını gün yüzüne çıkardı. üstelik forvetimizin olmayışı, sakatlıklar falan derken an itibari ile çökmüş durumda bu takım. geçen sene yanlış bir takım kurulmuş olabilir ama madem plan ileride oynamaktı. gerekirse emre akbaba alınmayacaktı, bafetimbi gomis takımda kalacaktı. onyekuru yerine oyun kuran kanat oyuncusu alınacaktı. badou yerine pas oyununa yatkın orta saha alınacaktı. hata hata üstüne geliyor bu sezon hem yönetimden, hem teknik ekipten, hem de oyunculardan. başarısızlık kaçınılmaz.
  • 20362
    devre arasında takım yapılandıran mı ararsınız, fatih terim'i gönderen mi, yönetimi istifaya davet eden mi?

    işte bunların hepsi "post-truth". ne ülkenin, ne dünyanın, ne de kendi takımının durumundan bihaber olmayı tercih eden taraftarın hezeyanı bunlar.

    arkadaşlar bu takım uefa'dan men cezası almaktan son anda kurtuldu. uefa'nın men cezası vermeme gerekçesi halen daha tartışılıyor. belki seneye men cezası çıkacak.

    bu takımın kadrosu zaten çok kaliteli değildi. herkes rahat bir gruba düştük diye namağlup çıkma hayalleri filan kurdu. sizin hayalleriniz gerçeklerle örtüşmüyor diye gerçekleri suçlayamazsınız. kusura bakmayın.

    yönetimin, teknik direktörün, futbolcuların hatası yok mu? var. ama lütfen bir dönün ülkenin haline bakın. bu ülkeden çıkan futbol takımları bunlar. rakibimiz dediğimiz adamlara genkler filan kendi evinde 4 atıyor. kendi çöplüğümüzde debeleniyoruz. durum bu.

    bu yüzden artık taraftarın biraz frene basması ve yönetim ile teknik direktöre zaman vermesi lazım. artık terim 6-7 sene çalıştırsın bu takımı. ne olacak yani? öyle ya da böyle, en kötü şartlarda bile 3 senede 1 şampiyonluk alıyoruz zaten. artık bir düzen oturtulsun. mali ve teknik disiplin gelsin.

    ama bunlar öyle 1 yılda olmaz. sabır gösterecek taraftar. göğsüne taş basacak ve sabredecek. maçına gidecek. takım yenilse de alkışlayacak. elbette eleştirecek. hataları söyleyecek. ama artık "o gitsin, bu gelsin, şu istifa" filan demeyecek. bunun bize hiçbir şey kazandırmadığını kaç kere tecrübe ettik, ben unuttum? biraz akıllanalım artık. lütfen.
  • 20363
    futbolunda biraz iyileştirme olmasının gerek ön koşulu fizik kondisyon ve sağlıklı bir futbolcu topluluğudur.

    bu takım koşacak abi. bu takım sonuna kadar fiziksel olarak sağlam duracak. takımdaki neredeyse hiçbir oyuncu teknik oyuncular değil. durağan oynayamazlar. sürekli koşmaları gerekir.

    ndiaye böyle bir oyuncu. belhanda böyle bir oyuncu. rodrigues böyle bir oyuncu. henry böyle bir oyuncu. linnes böyle bir oyuncu. yuto böyle bir oyuncu. işin garip kısmı, emre akbaba, donk, ozan ve serdar bile böyle oyuncular. koşu ve fiziksel mücadeleye dayalı bir futbol tarzları var.

    bunların tek istisnası, mariano ile fernando... saymaya gerek görmüyorum ama sinan ve eren koşmaya tenezzül etmezler zaten.

    koşacak, koşacak, koşacak.

    koşmadıkça bu takım iyi futbol oynayamaz.

    zaten hiçbir takım fiziksel olarak kötü olduğunda iyi futbol oynayamaz ya neyse. benim bahsettiğimi, koşmaktan kastımı zannediyorum anladı herkes.

    son kez söylüyorum:
    run gala, run!
  • 20364
    kalitesi düşük olan takım,takımımız. maalesef ki büyük takım oyuncusu dediğimiz tipte çok az oyuncu var ve yine maalesef ki oyuncu profilleri büyük, önemli maçları kaldıramıyor. buna sakatlıklar,cezalar ve forvetsizlik de katılınca hiçbir şey çıkmıyor ortaya. yapacak bir şey yok mevcut durum belli para yok. para olsa da oyuncu alabilmek için oyuncu satıp gelir elde etmen gerekiyor. desteklemeye devam.
  • 20367
    arkadaşlar,

    diğer takım taraftarlarının yaptığı gibi kör fanatizme gerek yok. bazı gerçekler var. bu gerçekleri ne kadar çabuk kabullenirseniz, o kadar az üzülürsünüz, problemlere o kadar kısa sürede çözüm üretmeye çalışırsınız.

    1-) 2018-2019 galatasaray futbol takımı ne yazık ki iyi bir futbol takımı değildir. evet takımın bazı önemli noktalarındaki oyuncuların ciddi formsuzluğu mevcut, ancak bu "kalitesiz" bir takım olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. 1 ayda oynadığımız son 7 maçta sadece 1 galibiyetimiz var, 4 gol atabilmişiz, 8 gol yemişiz. bu süre zarfında berabere kaldığımız ya da yenildiğimiz takımlar manchester city, barcelona, başakşehir ve beşiktaş değil. şampiyonlar ligi'nde 2 maçta da gol atamadığımız schalke 04, ligde 10 haftada 8 gol atabilmiş, sadece 3 galibiyeti var. höwedes, goretzka, pjaca, kerher, maxmillian meyer gibi isimler de yoklar, hepsi takımdan ayrıldılar. yani takımın kadro kalitesi ciddi şekilde geriye gitmiş. siz bu takıma 2 maçta, içeride - dışarıda sadece 1-2 pozisyon üretebiliyor, kalenizde de bir araba pozisyon görüyorsanız, kusura bakmayın siz de iyi takım değilsiniz.

    2-) fatih hocamız 3 kulvarda mücadele eden ancak kadro kalitesi yerlerde sürünen bir takımı idare etmeye çalışıyor. evet takımdaki oyuncuların sakatlıkları ve formsuzlukları tercih şansını kısıtlıyor. ancak bu yapılan yanlışların her maç devam etmesine geçerli bir sebep değil. yazdık, yine yazıyoruz, evet fatih terim hoca'nın enerjisine, mücadelesine hayranız ve desteğimiz devam ediyor. ancak bu yanlışları gör(e)memize bir engel değil. maalesef modern futbolun gerekliliklerini uygulamıyoruz ve bu tablo haftalardır de-ğiş-mi-yor! nedir bunlar, takımın boyu çok uzun, takımın eni çok geniş, takımın kondisyonu yerlerde, takım savunmasında ciddi zafiyetlerimiz var, takımın hücum planları oldukça sınırlı ve yetersiz. geriye ne kaldı? fatih hocanın buradaki en büyük kabahati saha içindeki olaylardan ziyade saha dışındaki olaylarla ilgileniyor olması. ayrıca madem takımda kadro kalitesinde sıkıntı var, oyuncular formsuz ve disiplin sorunları mevcut, neden u-21 takımına performansları fazla gelen oyuncular a takımda şans bulamıyor? tamam, fatih hoca takımdaki oyuncuların idman ve performansları konusunda daha donanımlı, daha bilgili ama ne yazık ki takımda bazı isimlerde ilerleme yok, olmuyor, olmayacak. e bu kadar kötü bir takımda u-21 oyuncuları şans bulamayacaksa, bu onlar için de handikap değil mi? madem bekledikleri forma şansı hiç gelmeyecek, neden kendilerini geliştirmek için çabalasınlar? biz ozan'a, atalay'a, yunus'a genç yetenek diyoruz, aynı yaşında mbappe denen çocuk, fransa'ya dünya kupasını kazandırdı, messi aynı yaşında nou camp'ta düzenli olarak forma giyiyordu. madem a takım futbolcuları "adam" gibi oynamıyor, öz çocuklarımız çıkar, oynarlar. alacakları sonuç önemli değil, ancak artık ciddi bir mesaj verilmesi gerekiyor ve bunu sağlayacak kişi fatih terim'dir.

    3-) yönetim kanadına gelecek olursak; bu eleştirim sadece mustafa cengiz ve ekibine değil, yakın tarihteki tüm galatasaray yönetimlerine. ne yazık ki galatasaray yönetimleri takımın öz kaynaklarını doğru kullanmayarak mali olarak kulübe ciddi bir külfet getirmişlerdir. gerek transfer olsun (futbolcu - antrenör), gerek borç yapılandırma, gerek gayrimenkul hususlarında bazı yönetimler doğru, bazı yönetimler yanlış politikalar seçmişlerdir. ancak yapılan hadiselerde net sonuçlar hep takımın alehine olmuştur. mesela transfer tercihlerini eleştirecek olursak, 10-15 yıldır formda son dönemlerini yaşayan oyunculara anormal bonservis ve yıllık ücretler verilmiştir. mesela mariano'yu 31 yaşında sevilla'dan 4.3 milyon euro'ya transfer etmek bir transfer başarısı değildir! bunun gibi sayısız transfer yapıldı, gelen genç oyunculara da yeterli süre tanınmadan ya kiraya verildi ya şutlandı. arada çok başarılı transferler yapılmadı mı, elbette yapıldı, ama gelinen nokta ve ffp konusu ortadadır. benim detaylıca anlatmama gerek yok. sadece şunu söylemem yeterli: 2000 - 2001 yılından beri olan süre zarfında futbolculara karşın alınan/verilen bonservis bedelleri konusunda kabaca 170 miyon euro zarardayız, peki bu futbolcuların yıllık ücretlerini de bilançoya katarsak? tablonun ciddiyetini umarım anlatabilmişimdir. diğer branşlardaki sıkıntıları ve ekonomik durumun diğer kalemlerini daha bilgili arkadaşlar yazsınlar.

    sözün özü;

    futbolcularımız kalitesiz ve yetersiz, fatih hocamız formsuz ve motivasyonu düşük, teknik ekibin kalanı yine kalitesiz ve yetersiz, yönetim de uzun vadeli bir plana sahip değil.

    çuvaldızı hep başkasına batırdık arkadaşlar.

    artık iğneyi kendimize batırma zamanı.
  • 20368
    temposuzluğu inanılmaz canımı yakan takımımız. evet bitiremiyoruz ama takımın genelinde çok ciddi bir kalite problemi var. üzerine bu formsuzluk da eklenince gerçekten tahammül edilemez bir noktaya gidiyor. elimiz kolumuz bağlı yapmak gereken yönetime de hocaya da sahip çıkmak. bir umut devre arasında birkaç takviye yapabiliriz belki.

    sene sonunda ise sözleşmesi bitecek oyunculardan 14 milyon euroluk bir maaş bütçesi açılıyor. feghouli, maicon gibi oyuncuları da satabilirsek seneye sil baştan bir takım kurabiliriz.
  • 20369
    son 1 yılın en kötü takımı.

    iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır. şu an galatasaray 90 dakikanın her anında, sahada 5-6 tane çok kötü futbolcu ile yer alıyor. kalan iyi futbolcular ise fark yaratacak, liderlik yapacak özelliklere değil, iyi takımın iyi parçaları olabilecek tarzdalar.

    bu kadar kötü olmanın nedeni, futbolcu maaşlarının ödenmemesi gibi bir durum da olabilir. ama bu konuda somut bir bilgi bilmiyorum. bu da direkt takım içinden alınabilecek bir bilgi.
  • 20371
    oyuncularına tek tek bakmak yerine genel olarak performansının sorgulanması gereken takım.
    takım dediğime bakmayın, bu sene maalesef takım olamıyoruz bir türlü.
    "takım" dediğin sahada bazı şeyleri ezbere yapar, biz de anlarız ki takım idmanda bunları çalışmış.
    maalesef bu sene öyle bir görüntümüz yok. varsa da sanırım gerideki 2 tandemimizin -rakibin de izniyle tabiki- kendi aralarındaki al-verlerinden ibaret.
    örneğin "pres" genelde takım olarak, ya da en az 4-5 kişinin aynı anda alan kapatmasıyla olur benim bildiğim, ne var ki bakıyorsun ndiaye zart diye pres yapıyor tek başına, ona en yakın oyuncumuz 30 m ötede, hem kendini yoruyor hem de pozisyonunu kaybediyor.
    kanatlar önde etkili olamadıkları gibi geriye de gelmeyip beklerine rakip kanatlarla ikiye birde bırakıyorlar.
    takım genel olarak saha içi pozisyon alamıyor. adam olması gereken yerde oyuncu olmazkeni bir bakıyorsun gereksiz bir yerde aynı anda 2-3 oyuncumuz kalabalık oluşturuyor. bu nedenle dönen topları almakta zorluk çekiyoruz.
    forvetsizliği dile getirmeye bile gerek yok, zira bu sene kaybedilecekse ana sebeplerin başında gelir.
    velhasıl 1 eylül 2018 gecesi aslında bugünleri biraz hissetmiştik ve ne yazık ki korktuğumuz başımıza geldi.
    şimdi zaten kısıtlı kadroya bir de ceza yağdırmaya hazırlanan bir pfdk var tepemizde.
    kısaca, zorluklar bizi bekliyor, takım biraz iyi olsa, ışık verse inanın zerre endişelenmez, hepsinin üstüste koyup geçeriz derdim ama maalesef..
    ne diyelim yine de inşallah iyi olur, hakkımızda hayırlısı artık...
  • 20372
    bu seneyi nasıl tamamladığımızı umursamadan önümüzdeki yaz itibariyle kadroyu baştan sona yenilemesi gereken takımdır. ömer,ozan, serdar, belhanda ve linnes haricindeki tüm oyuncuları elden çıkarıp baştan terim'in istediği kadroyu kurmak gerekmekte. maça kötü başlayabiliriz ama takımın maçın devamında reaksiyon verememesini kabullenemiyorum.

    2018-2019 sezonunu şampiyon tamamlayabilirsek ki bu uzak bir ihtimal değil 2019-2020 sezonunda en azından özlediğimiz özveriyi görebiliriz oyuncularda.

    edit: imla.
  • 20373
    iyi ve uyumlu oynayarak şampiyon olan bir takım nasıl olur da bu hale düşer anlamıyorum. gomisin gitmesi mi sorun yani? hiç sanmıyorum o takım tek oyuncuya bağlı bir takım değildi. bazı kendini akıllı sanan futbolcuların fatih hocaya yapmaya çalıştığı bir eylem mi bu? onun da olmamasını umuyorum. taraftar çünkü ne yaşandıysa da fatih hocayı hep sahipleniyor. bunu yapmayı düşünecek kadar salak değillerdir umarım. bu da değilse neden böyleyiz ya? üzülüyorum çok üzülüyorum. çok hayaller kuruyoruz bizim hayallerimiz dünyadan büyük lafını biz öyle benimsedik ki inanıyoruz hala.
App Store'dan indirin Google Play'den alın