*

  • 6301
    şu anda çok ciddi sorunlara gebe olan takımımızdır:
    - yönetim boşluğu
    - ligdeki kötü konum nedeni ile şampiyonluklar ligine gidememe riski
    - taraftarın 8-15 yaş zihniyeti ile transferlere yaklaşması
    özellikle corona sonrasında ülkenin durumu ekonomik olarak çok kötü noktalara doğru yön aldı ve döviz kuru ciddi etkilendi ve daha da etkilenecek. yönetimler değişse de değişmeyen koca bir yalan “ scouting sistemine önem vereceğiz, kendi değerlerimizi bulacağız “ ama hala kör gözlerle sadece yurt içine odaklanılmış olduğu görülüyor.
    çok ciddi bir şey var ki o da şu; 2 sene şampiyonlar ligine gidemezsek fenerbahçeden farkımız kalmaz tüm takımlar borçla çeviriyorlar ekonomilerini ki bu durum sürdürülebilir değil. pasta, çilek, camianın evladı, dağın başındaki aslan geyiklerini bitirip acilen sistemli kadro planlamasına geçmemiz, takımı gençleştirmemiz lazım.
    tabi bunlar asla olmayacak, gidişat daha da kötüleşecek sonra da biz nerede hata yaptık denilecek.
  • 6302
    üzülerek söylüyorum ki, kulübümüzün temmuz sonu kongreye gidip, yeni bir yönetim belirlemesi gerekiyor.

    mustafa cengiz yönetimi, güçlü bir yönetim değil. durun, hemen kızmayın, ne demek istediğimi açıklayayım; hatırlayalım, ünal aysal ilk başkan olduğu 2011 yılında, yönetim kuruluna yine başkan olacak kapasitede adamları dahil etmişti. ali dürüst, adnan öztürk vs. hatta abdürrahim albayrak yedek üye felandı. çok güçlü bir yönetim vardı. bu durumun da iyi kötü yanları var tabi, ayrıca tartışılır ama şu an konumuz değil.

    mustafa başkan ise bu şekilde bir yönetim anlayışına gitmedi ve başrol de kendisinin olduğu bir anlayışı benimsedi. tabi bu durum eleştirilecek bir durum değil. bir tercih. başkan şu ana kadar çok ta güzel götürdü işleri. futbol'da fatih terim, başkanlıkta kendisi, arada harç statüsünde abdürrahim albayrak ile sistemi güzel işletti. taraftar olarak hepimiz memnunuz.

    peki neden kongreye gitmek lazım. başkanımız allah şifasını versin artık hasta. net bir şekilde adı konmadı belki ama, açıklamalardan anladığımız kadarıyla belli ki metastaz yapmış kanser illeti. bu illet vücuda girdi mi, artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor maalesef. iyileşme olduğunda bile bu durum geçerli. tekrar başa dönmemek için stressiz, sakin bir hayat yaşaması lazım. sağlıktan önemli bir konu da yok. başkan, kendi canıyla mı uğraşsın, kulüple mi ?

    hem başkanımızın sağlığına kavuşup sakin bir hayat yaşaması; hem de kulüpteki başıboşluğa ve dışarıdaki yamyamlara karşı kulübümüzün haklarının tereddütsüz bir şekilde savunulabilmesi için mümkünse liseci zihniyette olmayan, düzgün bir yeni yönetim ile ilerlemek daha doğru olacaktır.
  • 6303
    şu an taraftarları ve taraftarı gibi görünen kişileri, yemeden içmeden galatasaray düşmanlığı yapan haber ajanslarına bakarak kendi kulüp yöneticilerini, henüz kime gideceği belli olmayan başka takım futbolcularını linç etmekle meşgul olan iki gözümün çiçeği.

    bu taraftarların bazıları gerçekten galatasaray'ın iyiliğini isteyen kişilerden oluşuyor ve bunlardan yana hiçbir sorun yok. yalnız takımın kötü gitmesini 4 gözle bekleyen ve en ufak bir moral bozukluğunda ısmarlama haberler yapan "sözde" ajansların uydurmalarına göre yangın çıkaran "sözde" taraftarları da yok değil. herhalde geçen hafta rize'yi yenmiş olsak ne muslera ile ilgilenme haberi üzerine -ne alakası varsa artık- abdürrahim albayrak'ın rize şehir valisi gibi düzeni sağlaması beklenirdi ne de futbol dışı 50 tane maddi ve bürokratik destek almasına rağmen sadece 1 maç kaybetmemiş olsak şampiyonluğu rüyasında görecek olan bir kulübün galatasaray'a ihanet etmiş hocasına methiyeler dizilip, başımızda efsanemiz varken bize gelmesi istenirdi.

    bizde yangın hiç eksik olmaz ama dün ve bugün yazılanları okuyunca henüz ortada gözle görülür bir kötü gidişat olmamasına rağmen sanki kulübün kapısına kilit vurulmuş gibi hissettim.
  • 6311
    farkında mıyız bilmiyorum da, geçtiğimiz sezon mucizeyi gerçekleştirmiş takımdır, o yüzden de bu sezon her türlü intikam alınıyor.

    ülkenin 'sahibi' çıktı ve "başakşehir şampiyonluğu yakalarsa, bu da tabii bir devrimdir. illa milyonların izlediği takımlar değil, demek ki binlerin izlediği takımlar da şampiyon olabiliyormuş. iyi bir yönetim kadrosu var, abdullah hoca'yla. başakşehir maliyeti düşük bir takım. ama öbür tarafta bakıyorsunuz, milyonlarca dolara takım kuruluyor, netice yok. şu an maliyet yüzdesi çok düşük olmasına rağmen başakşehir şampiyon oluyor." demişti.

    ülkenin içinden geçtiği sürece bakarsanız, bu açıklamayı yiyen kişinin, neler yapabileceğini anlarsınız.

    yönetimin ve taraftarın bu tavrı sürdüğü müddetçe, önümüzdeki sezon da bundan farklı olmayacak.
  • 6312
    şuandaki başkanı ve yöneticileri bir işe yaramayan, canımdan çok sevdiğim kulüp. şuan başkana pek bir şey diyemiyeceğim malum adam hasta ama yöneticiler şu kendini hakem sanan alper ulusoy eyyamcısına düdüğü astırmassa yarın istifa edip gitsinler bıktık artık fatih hoca konuşamıyor, konuşunca ceza yiyor siz orada ne işe yarıyorsunuz doğru düzgün transfer yaptığınız yok diagneye 13 milyon eurolar falcaoya yılda 5 milyon eurolar... yeter artık bıktık bu işlerden, ya adam gibi yönetin şu kulübü yada çekip gidin.
    (bkz: 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı)
  • 6313
    21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçına ithafen
    korkuyorlar
    bize türkülerimizi söyletmiyorlar robson
    inci dişli zenci kardeşim
    kartal kanatlı kanaryam
    türkülerimizi söyletmiyorlar bize
    korkuyorlar robson şafaktan korkuyorlar
    görmekten,duymaktan,dokunmaktan korkuyorlar
    sevmekten korkuyorlar bizim ferhad gibi sevmekten
    tohumdan ve topraktan korkuyorlar
    akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar
    ümitten korkuyorlar robson,ümitten
    korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam
    türkülerimizden korkuyorlar...

    hiçbir şey yanınıza kalmayacak.
  • 6314
    21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçından sonra görülmüştür ki, maalesef bugün itibariyle sahipsiz kalmıştır. başkanı hayatıyla cebelleşmekte, seyiricisi salgın yüzünden evinde, kaptanı ayağını kırmış, tff tarafından zaten terimin gelişi ile birlikte terkedilmiş, terimden sonraki 2. adam pozisyonundaki antrenörü hasan şaş nedendir bilinmez salgın arasında kaybedilmiş, asbaşkanları sindirilip sesleri kesilmiş, oyuncuları sakatlıklar ve cezalar nedeniyle dağıtılmış. elde olan tek kale terim ağzını açsa takımın tek sahiplenicisi de takımdan ceza ile uzaklaştırılacak ki bugün çok da bişey dememesine rağmen pfdk ts ve ibfk maçlarında kenarda olmaması için 2 maç ceza verecektir.

    bir an önce seçim kararı alıp kendi görüşümce terimin yönetim kadrosunda en etkin rollerden birine geçerekten yeni yapılanmaya girmesi gerektiğini düşündüğüm takımım.
  • 6315
    yeri gelir teknik direktörsüz*, yeri gelir beş kuruşsuz*, yeri gelir 14 sene sonra*, yeri gelir 4 sene art arda****, yeri gelir tam bittik denilen anda*, yeri gelir sadece ruhuyla*, yeri gelir kanırta kanırta*, yeri gelir bir sezonda iki defa*, yeri gelir egemen güce karşı omuz omuza*...

    özetle...

    --- alıntı ---

    galatasaray'ı tabuta koyarsın, bir bakmışsın galatasaray, cenaze namazını kıldırıyor...

    --- alıntı ---
  • 6316
    galatasaray şampiyonluğu21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçında bırakmadı. galatasaray'ı bu noktaya getiren15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçının seyircisiz oynanması ve üzerine lige 3 ay ara verilmesidir. takımın ritmini bulması 6 ay sürdü. takım hem fizik olarak hem de oyun planı olarak lige hiç mi hiç hazır başlamadı. tam ritmiydi oyun planıydı yerleşmeye başlamışken lige 3 ay ara verildi. bizi şampiyonluktan uzaklaştıran yegane şey buydu. bu süreçte fatih hocanın corona olması takımla ilgilenememesi iyice tuzu biberi oldu. bu süreçte oyuncular kendilerine hiç iyi bakmamışlar hepsi geriye gitmiş. maalesef tembel bir futbolcu grubuna sahibiz. seyircisiz oynanan beşiktaş derbisini kazansaydık belki işler biraz daha farklı olurdu. şampiyonluğa oynayan diğer iki takıma bakıyorum ikisinin oyuncuları da zımba gibi dönmüş, sanki lige hiç ara verilmemiş gibi top oynuyorlar. ha tabi aradan sonra verilen hakem kararları da tamamen katliam ama biz rize de patlamasak antep de patlamasak ya başak'da ya trabzon'da patlayacaktık.

    hasılı bizi bitiren yegane şey pandemi yüzünden verilen aradır. tam rüzgarı arkamıza almış gidiyorken çok kötü oldu.
  • 6317
    bir yerlerde yanlış yapan kulüp. süper ligde maç yöneten hakemlerin yüzde 80'i bize düşman. ilk aklıma gelen isimler cücü, fırat, palabıyık, alper ulusoy, yaşar, mete kalkavan, halis özkahya vs vs. bir çırpıda saydığım bu kişiler sezonda en az 20 maçımızı yönetiyor. üstelik derbi ve kritik maçlarda ilk akla gelenler bu isimlerden bazıları.

    dün gece örneği yaşandı işte. resmen fırsat kolladı alper denilen şahsiyet (bkz: 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı) yarattığı şans da tuttu 2 puanımızı çaldı haram zıkkım olsun. bir hafta biri yaksa öbür hafta bir başkası işe soyunuyor. bunun sonu ne olacak.

    tabi emir yukarıdan geliyor, bunlarda gereğini yapıyor. ama resmin geneline bakınca suç bizde. çünkü yıllardır kurullarda, mhk'da, federasyonda temsilcimiz yok desek yeridir. varsa da azınlıktayızdır. kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. buna rağmen son yılları domine ettik. kafalarına vurduk. ama bu sene olmadı işte yenemedik hepsini. aynı olayı biz yapınca 100 gün hak mahrumiyeti, 5 maç ceza. başkaları yapınca sevk bile olmuyor veya 1 maç ceza alıyor. örnekler çoğaltılır. değinmeye gerek yok.

    acilen buralara adaleti sağlayacak kadar müdahil olmamız lazım. bırakın kurulları süper ligde maç yöneten, süper lige çıkacak hakemlerde bile eşit dağılım olmalı ama nerdeee. hepsi fenerli, beşiktaşlı olunca birinden kurtulsan öbürü çıkıyor karşına.
  • 6318
    her zaman her daim sahada güçlü olmak zorunda. masa başında bir şeyler kazanacak adamlar yok bizde. içimizde şuan ki hükümete tek yakın bir adam var onun dışında kimseye bulamazsın. çünkü zaten temelden çatışan bir yapımız var ve bu maalesef türkiye'nin problemi.

    başkaları birilerine yalakalık yaparak işlerini hallediyor ama bizde sahada güçlü olmadığında sana çok daha rahat kıyım yapabiliyorlar.
  • 6321
    sezonu şampiyon tamamlamayacaksak * 2020/2021 sezonunu öze dönüş sezonu yapması gereken takımımız. bunu yapacak en doğru zaman ve en doğru teknik adam sanırım şu an bizimle. belhanda, feghouli gibi yüksek kontratlardan kurtulup marcao, luyindama gibi potansiyelli adamları doğru fiyata satıp 1 sezonu altyapımızdaki isimlerin neler yapabileceklerini görmeye adayabiliriz.

    doğru bir yapılanma içinde yunus, atalay, süleyman, emin, abdussamed gibi futbolcularımızı bir sezon izleyip hem maddi anlamda hem manevi anlamda sağlam bir adım atabiliriz.
  • 6322
    istikrarlı bir politikası olmayan hatta herhangi bir politikası olmayan spor kulübüdür.

    ne demek istediğimi biraz daha açıklayayım: şimdi avrupa’da iyi yönetilen kulüplere baktığında hepsinin bir misyonu olduğunu ve bütün aksiyonlarını o misyon çerçevesinde aldıklarını görüyorsun. biri diyor ki ben hem anamın liginde şampiyonluğa oynayacağım hem de potansiyelli oyunculara yatırım yapıp onların üzerine koyup (eksiklerini geliştirip potansiyellerini tamamlamak) bunlarda gelir elde edeceğim. arada bir jenerasyon yakalarsam avrupada da başarı sağlarım.

    diğeri de ben altyapıma ciddi yatırım yapayım, buradan kendi kültürüme ve futboluma uygun gençler yetiştireyim, her sene bunlardan bir kaçını adapte etmeye çalışayım ve bir ekosistem oluşturayım sürdürülebilir finansal yapım olur önümü görebilirim. yine iyi bir jenerasyonla başarı gelir.

    kimisi de salt scouting uygular, ne oynadığını bilen bir takım, çok iyi bir antrenör, iyi bir gözlemci ağı ve ortalamanın üzerinde bir bütçe. ama salt bu üçünden birini uygulayan bir takım zor bulunurken çoğunluğu karma sistem uygular; biraz altyapı, biraz scouting biraz al-parlat-sat.

    peki biz bunlardan hangisini yapıyoruz? altyapıdan son 15 yılda arda turan ve ozan kabak dışında kariyeri parlak kaç topçumuz var? bir sürü yıldız adayı söndü gitti; evet hepsi onların suçuydu hiç altyapı hocalarının, oyunculara yeterli tecrübe imkanı sunamayan yönetimin falan hiç suçu yok. ayrıca bizim futbol kültürümüz de altyapıdan çıkacak çocuğa çok fazla sabretmeye müsait değil. biraz sabrederiz ama onun için o çocuğun ptt’de hollanda 2’de falan bir 30-40 maç
    oynaması lazım. peki bizim böyle bir organizasyonumuz var mı? yok!

    peki bugüne kadar aldığımız hangi oyuncunum üzerine koyabildik? bize gelmeden önce şutları çok zayıftı geldikten sonra ciddi aşama katetti yada a bak şu çocuk pozisyon bilgisini çok geliştirdi falan diyebileceğiniz kim var? tabi oyuncuya hiçbişey katmıyoruz demiyorum ama gerçekten sınıf atlatabildiğimiz bir futbolcumuz var mı?

    peki ciddi anlamda scouting yapıyor muyuz? tartışılır. marcao ve luyindama dışında (ona da çok ciddi bonservis ödedik) başarılı bir scouting çalışmamız yok. belki öneriliyordur ekip tarafından yönetim kabul etmiyordur, belki yeterince ısrarcı olamıyorlardır falan bilemiyorum ama sonuç ortada; bunu da yapamıyoruz! halandlar sissokolar ndombeleler falan alma ihtimalimiz olan oyunculardı ama bir şekilde direkten döndü olmadı; olabilirdi üzerinden kimseyi övemem kusura bakmayın.

    peki biz ne yapıyoruz? posası çıkmış yıldızları, potansiyelini doldurmuş kalburüstü oyuncuları alıp onlara astronomik yıllık ücretler ödeyip başarı bekliyoruz. alıyoruz da bu başarıları ama bunun sebebi ligimizin düşük seviyesi olmasın? öyle olmasa avrupada son bilmem kaç maçımızda bilmem kaç mağlubiyet almazdık. bakın şunu da söyliyeyim, sneijder, melo, drogba gibi transferler fırsat transferleridir bunları eleştirmem ama sistemin tamamen bunun üzerine kuruluysa sadece saman alevi olursun. anlık başarılar elde edersin uzun vadeli sonuç alamazsın.

    ben diyorum ki artık oturup akıllıca 5 yıllık 10 yıllık plan yapalım. çocukları yetiştirelim, tecrübelendirelim. aldığımız oyuncuların eksiklerini bilelim ve o eksiklerini gidererek katma değer yaratalım. gerekirse 26-27 yaşında ama takımımızın eksiklerini kapatacak scouting transferleri yapalım. yoksa maalesef işimiz çok zor.

    edit: futbol kulübü, spor kulübü olarak değiştirildi.
  • 6323
    bu entry'i bu gece giriyorum. çünkü yarın 28 haziran 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçında hakem ali palabıyıknasıl bir yönetim sergileyecek biliyorum. maçın öncesinde son 2 yılda yaşadığımız, geçen sene şampiyonluk gelmesiyle gözden kaçan süreci de değerlendirerek yazmak istedim.

    öncelikle şunu belirteyim galatasaray sahip olduğu gücün farkına varması gereken bir camiadır.
    ve basiret sahibi yöneticilerimiz bu gücü konsolide etmeyi bilmeli.
    bireysel olarak yayıncı kuruluşa para ödeyip, evine maç yayınlarını alan kişilerin yüzde 40 ila 45'inin evinde en az 1 galatasaraylı var. yani galatasaray camiası bu ülke futbolunu döndüren yegane çark olan yayıncı kuruluştan alınan paradaki en önemli unsur. bunu cebe attık.

    ortada bir düzen var. bu düzen kırılmadan, bu düzene alenen savaş açmadan yapılacak transferlerin, harcanan paraların, alınan kombinelerin, verilen emeğin hiçbir anlamı kalmıyor. hem kulüp açısından hem taraftar açısından. çünkü futbolda hakemi de yenmek diye bir şey yok değerli renktaşlar. sen zaman zaman hakemi de yendiğini zannedersin ama bu düzen sana 3 maç üst üsteyaşar kemal uğurlu, alper ulusoy, ali palabıyık verir.. o hakemi de yendiğin maçın hiçbir anlamı kalmaz.

    mesele şu ; eğer ortada kritik bir anda galatasarayın menfaatiyle sonuçlanan bir olay olmuşsa olay yerinde bulunan hakem ötekileştiriliyor, büyük maçlara verilmiyor, hatta zaman zaman emekli edilip, düdük astırılıyor.
    eğer aksi bir durum yaşanmışsa hakem en fazla 1 hafta maç alamıyor. o kadar.

    eğer ben hakem olsaydım ve bu düzene birinci gözden şahit olsaydım, doğru karar bile olsagalatasaraylehine olan bir kararda düdüğü ağzıma götürürken 2 kez düşünürdüm.

    hemen süper lig 2018-2019 sezonuna ufak bir dönüş yapalım ;

    23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçı ; hakemlik mesleğinden para kazanan kimsenin vermeyeceği bir penaltı veriyor hüseyin göçek son saniye. ==> https://gss.gs/Izw.jpg
    üstüne var hakemi halis özkahya bu pozisyonu ekranında görmesine rağmen izlemesi içinvar'a dahi çağırmıyor maçın hakemini. galatasarayson saniye uydurulan bir penaltıyla 2 puan bırakıyor. olaydan sonra halis özkahya'nın üstlerine yaptığı açıklama ; "basiretim bağlandı."

    sonuç : yapılan hatanın fahişliğinden dolayı hüseyin göçek ve halis özkahya süresiz olarak hakemlikten alınıyor. sonra göksel gümüşdağın önderliğinde diğer kulüplerle birlikte hakemler de hata yapar şeklinde korsan bir bildiri yayınlanıyor ve görevlerine geri geliyorlar. bu bildiriden sonra geçen zaman içerisinde hüseyin göçek 9 kere başakşehir maçına atanıyor. maç detaylarına girmeyeceğim ama kendisi bu maçlarda verdiği kritik kararlarla göksel gümüşdağa olan minnet borcunu fazlasıyla ödüyor.

    10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı ; hatırlarsanız marcao trabzonlusporlu bir vatandaşın ayağına basmıştı. pozisyon bence de penaltıydı ama hakem ümit öztürk var'da pozisyonu izleyip penaltıyı vermemişti. bir nevi galatasaray lehine bir hata yapmıştı.

    sonuç : ümit öztürk aylarca maç alamadı, fifa kokartı elinden alındı, kariyeri bitirilme noktasına getirildi. o günden beri aldığı tek tük maçlar içerisinde herhangi bir galatasaray veya trabzonspor maçı yok.

    14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı ; galatasaray 11'e 10 oynarken dünyanın her yerinde direk kırmızı kart olacak bir pozsiyon ali palabıyıkdenilen hakemin 2 metre yanında oldu. mehmet topal zamanlama hatası yaparaklinnesin göğüsüne tekmeyi bastı. ==> https://gss.gs/6Sr.jpg
    direk kırmızı kartı geçtim, pozisyondan önce hali hazırda sarı kartı olan mehmet topal sarı kart görüp oyundan dahi atılmadı. 9-11 devam etmesi gereken maç 10-11 devam etti.
    10 dakika sonrada gene dünyada futbol kurallarının uygulandığı her yerde faul olacak bir pozisyonla fenerbahçe golü bulup eşitliği sağladı.
    ==> https://gss.gs/Py8.jpg
    hakemali palabıyıkgolden sonra defalarca var'dan çağırılmasına rağmen golü iptal etmek zorunda kalacağı için gidip izlemedi. 3-4 dakika var ile telsizden konuşup golü verdi.

    sonuç :ali palabıyık bir kaç hafta dinlendirildikten sonra tekrar maç almaya devam etti. ve işin daha dramatik noktası o sezon 33. hafta galatasarayın şampiyonluk maçı olan başakşehir maçına var hakemi olarak atandı.

    5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçı ; bariz tek hatalı kararı orta sahada girilen bir ikili mücadelede aslında faul yokken galatasaray lehine çalınan bir faul. beşiktaş kalesine 80 metre uzakta, canerin baldırına sıyırıp giden bir topta taç galatasaraya verildi, dönüşünde gol oldu diye ortalık yangın yerine çevrildi.

    sonuç : kalemize ilk isabetli şutunu 85. dakika civarında çekebilmiş beşiktaş sanki maçı bülent yıldırım yüzünden kaybetti algısı yaratıldı. bülent yıldırımın düdüğü astırıldı.

    11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı ; emre akbaba'nın ayağının kırıldığı pozisyonda kontrolsüz hareketinden dolayı rakibe kırmızı kart verildi. 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında oynadığımız maçta rizeye verilen penaltıdan daha bariz bir penaltı galatasaray lehine verildi.

    sonuç : maçın hakemi serkan çınar görevini kaybetti. düdük astırıldı.

    eveeeet gelelimsüper lig 2019-2020 sezonuna

    sezon başı yapılan skandal atamalara, bariz hakem hatalarına, hakeme şerefsiz mi diyeyim diyen adama (bkz: ersun yanal) tek bir maç ceza vermeyip, fatih terime galatasaraya karşı organize bir kötülük seziyorum dediği için 3 maç ceza veren kurumlara, bu cezanın koca bir camia ile dalga geçercesine 19:05 de tweetlenmesine falan hiç girmiyorum.

    pandemi öncesi fenerbahçemaçı ile başlıyorum.

    23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı ; galatasarayın sahada eze eze yendiği, tek bir kişinin çıkıp galatasaray lehine yapılmış tek bir hata gösteremeyeceği bir maç. maçın hakemihalil umut meler kusursuza yakın bir performans sergiledi her iki taraf için. fanatik fenerbahçeli yorumcular dahi hakemle ilgili tek bir şey söyleyemedi.

    sonuç : hakem halil umut meler aradan geçen 6 haftada hiçbir büyük takımın tek bir maçına verilmedi.
    ufak bir hatırlatma : 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçının hakemi yaşar kemal uğurlu o maçtan 1 hafta sonra fenerbahçe maçına var hakemi olarak atandı.
    kusursuz işleyen bir ödül ceza sistemi.

    pandemi dolayısıyla lige verilen ara bitti. pandemiden önce son 10 maç lig için kusursuza yakın bir oyun sergileyen galatasarayın ilk maçı :

    14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı ; maçın hakemi maç boyunca bütün takdir haklarını rizespordan yana kullanıyor. rizespora çalınabilecek en kolay penaltılardan birini çalan hakem ( ki bence doğru bir karar, sarrachiçok ufakta olsa temas ediyor rakibe) galatasarayın penaltısını es geçiyor. var'da izlemesine rağmen es geçiyor.
    zamanlama hatası yapan rize kalecisi, topa temas edemeden andone'nin bacağının üstüne atlıyor. ==>https://gss.gs/FxP.jpg
    ceza sahasında yapılan bu tür müdahalede "yanlışlık" diye bir şey yok futbolda. ama hakemin kafasında ne varsa vermiyor bu penaltıyı.

    sonuç : yukarıda yazdığımız gibi yaşar kemal uğurlu tek bir maç dahi dinlendirilmeden ertesi hafta fenerbahçe kasımpaşa maçına veriliyor. ee bu hakem tekrar galatasaray maçı yönettiğinde galatasarayın canını yakmaktan neden çekinsin ki ???

    21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı ; zaten maç geçen hafta olan bir maç. herkesin malumu. hakem alper ulusoy. bu ligde son 10 yılda kalecilere 10.000 kere top gelmişse bunun 9990 tanesinde o kalecinin topu elinden çıkarma süresi 6 saniyenin üstündedir. ama bu kuraldan dolayı galatasaraya son saniye en direk vuruş çalındı. sonucunda gol oldu ve 2 puan bıraktık. ofsayt kuralı çok açık olmasına rağmen aynı maçta ofsayttan bir gol yedik. antepin attığı 2. golde okan'ın görüş alanında bariz olarak bir antepli futbolcu vardı. ama var verdi golü.

    sonuç : antepin ofsayt golünü verencüneyt çakıra tabi ki bir yaptırım olmadı. ve eminim alper ulusoy da birkaç haftaya tekrar maç almaya başlayacak.

    28 haziran 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçı ; galatasaray kazanırsa tekrar potaya girme şansı var.

    maçın hakemi : ali palabıyık

    loading.....
  • 6325
    son dönemlerde galatasaray olarak ne zaman hakemlerden veryansın etsek (köküne kadar haklı olduğumuz durumlar dahil) sürekli gözümüze sokulan bir durum var; "ee siz bu hakemlerle şampiyon olmadınız mı, şimdi şikayet ediyorsanız şampiyon olduğunuzda da sizin tarafa doğru mu alavere dalavere vardı yani" diyerek akılları sıra bizi susturma çabasına girişiyorlar.
    iki oyuncumuz sakatlanır "allah'ın sopası yok" derler,
    aleyhimize hakem kararı olur, daha ağzımızı açmadan "ilahi adalet, kul hakkı" derler..
    bu kesimin kafalarına vura vura şunu demek lazım "galatasaray'ın büyüklüğü tüm başarılarını, kupalarını bu kumpaslara, bu kirli düzene karşı almasından gelmektedir" diye.
    bugün 32 değil de 22 şampiyonlukta kaldıysak, bunun nedeni bu kirli düzendir.
    o yüzden "ilahi adalet" sözcüklerini kullanacak bir camia varsa o da galatasaray olabilir anca...
App Store'dan indirin Google Play'den alın