türk sporundaki her kötü olayı fenerbahçe'ye bağlamak

evet malum bir 3 temmuz şike soruşturması kapsamında yapılan soruşturmalar, tutuklamalar ve hala süren mahkemeler var. ve bu olayların orta yerindeki kulüp ezeli rakibimiz fenerbahçe ve onun başkanı aziz yıldırım ve saz ekibi olduğu için tabii ki makaramızı geçicez, onlardan şüphe duyucaz ve bu durumu, türk futbolunu ve sporuna yaşattıklarını unutmayacağız ister aklansınlar ister suçlu bulunsunlar. ama abilerim, kardeşlerim yeterince uzun olmadı mı yahu? ben her hakem kararında, maçların koyulduğu güne, diğer takımlarla yaptığımız maçlarda bile bu konuyla ilişkilendirilerek yapılan bu içerikteki yorumlarla karşılaşmaktan(satılmış takım, satılmış federasyon, ibne hakemler şikeciler, bize vermediler onlara verdiler, yine bit yeniği var) gibi yorumlar görmekten sıkıldım tamamen bitsin demiyorum, ki zaten bitmez de ama hani biraz ara versek ne bileyim soluklansak, ya da sadece gerektiği yerde bahsetsek, bir beynimizi, beyin kıvrımlarımızı dinlendirsek eminim ki maçları ve ligi daha zevkli takip ederiz ama her olayın fenerbahçeye, aziz yıldırıma daha da doğrusu şu şike davasına olayına bağlanmasından fanatik bir galatasaray'lı olarak alakalı alakasız her olayın içine bu olayın azıcık da serpiştirilmesinden sıkıldım, daraldım artık, bildiğin ruhuma karabasanlar tecavüz ediyor her maçımız sırasında bu tarz yorumlar görmekten. pek umrunuzda olmaya da bilir ama eminim ki dışarıdan da bir kompleks haline gelmiş antipatik bir davranış olarak görünüyordur bu durum. tabii bunlar benim naçizane görüşlerim ama bir deyim vardır ya hani "kabak tadı verdi" işte o.

bu yüzden futboldan keyif alamayacak dereceye geldim ve ben futbolu yine sevmek istiyorum.

ekleme: bu artık biraz da galatasaraylılıktan çok ilkokulluların, liselilerin yaptığı anti fener kavramına denk geliyor.