1
galatasaray spor kulübü eski üyelerinden ve galatasaray lisesi'nde uzun yıllar görev yapmış coğrafya öğretmeni. ismi bazı belgelerde selahaddin sanrı veya salahaddin sanrı olarak da geçiyor.
prof. dr. ahmed yüksel özemre'nin öğretmenliğini yapmış olup, "galatasarayı mekteb-i sultânî'sinde sekiz yılım" kitabında, okulun efsane hocaları arasında ismini saymış (2006, s. 313). ankara galatasaraylılar birliği'nin "bitmeyen mektep" dergisinde ise küçük bir köşede lisenin önde gelen figürleriyle beraber şu sözlerle anılmış, ayrıca lakabı "toto" olarak verilmiş (2014, s. 18): "isimleri bile yetiyor... okuldaki ortak hayatımızın, hafızalarımıza adeta kazınmış renklerini oluşturan ve hemen her galatasaraylının hakkında anlatacağı birşeyler bulunan pek çok isimden aşağıdaki birkaçı, bizlere neler hatırlatıyor... [isimler] ve yerimizin kısıtlı olması yüzünden isimlerini sayamadığımız daha niceleri... bizi “biz” yapan bu harikulade insanları, binlerce teşekkür, kucak dolusu sevgi ve bitmeyen saygılarımızla, bir kere daha anıyoruz."
diğer yandan doç. dr. sinan çaya, bir makalesinde (2017) kendisine şu şekilde değinmiş: "lisedeki coğrafya hocamı da canlı bir şekilde hatırlıyorum; tarihle en yakından ilişkili olan bir branş. selahattin sanrı (lakabı: futbol piyangosu anlamına gelen toto), yaşlı bir istanbul beyefendisiydi. ilkokul öğretmeniyken aynı anda iki fakülteye (hem iktisat hem de coğrafya) kaydolduğunu ve ikisini de üstün başarıyla bitirdiğini anlatmıştı. üstelik bu arada fransızca da öğrenmişti. coğrafya derslerimizde, komşu bir devleti incelerken, coğrafyanın ve diğer maddi verilerin yanı sıra, o devletin türkiye üzerindeki olası etkilerini de ekonomik, sosyal ve politik açıdan hesaba katardı. bununla da haklı olarak övünürdü, zira başka hiçbir coğrafya öğretmeni bunu yapmaya cesaret edemez veya başaramazdı!"
oktay aras ve taner saka'nın "1955'lilerin 50. yılı - 1955/2005 - gs lisesi" kitabında ise (2006, ss. 172-173) "galatasaray lisesi 1953-1954 eğitim yılı hocaları" künyeli iki sayfalık fotoğrafta üst sırada soldan altıncı kişi olduğu, kendisinin coğrafya branşı bilgisiyle birlikte mevcut. ilgili fotoğraf ve detayda kendisi şu şekilde;
https://gss.gs/Oml.jpg
https://gss.gs/3g0.jpg
aynı yayındaki bir başka anekdottan, 1945 sonrası bir dönemde lisede göreve başladığını anlıyoruz (ss. 78-79).
son zamanlarda kendisiyle şu vesileyle iç içeyim, 928 okul numarası ile okuduğu istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi coğrafya bölümü 1939-1940 akademik yılı bitirme tezi olan 529 numaralı "ayvalık ve ayvalık mıntıkasında sabunculuk" başlıklı çalışmasını güncel bir araştırmam için satır satır okuyorum, irdeliyorum. hakikaten muazzam bir araştırma ortaya koymuş, bugünün lisans bitirme tezlerine kıyasla doktora tezi seviyesinde bir eser. ilginçtir, istanbul üniversitesi kütüphanesi'nde malum harf devrimi gereği daktiloyla latin alfabesiyle temize çekilmiş resmi versiyonu, ibb atatürk kitaplığı'nda ise osmanlı türkçesi yani eski alfabeyle el yazısı taslak versiyonu mevcut. yukarıdaki hatıradan kendisinin ilkokul öğretmeniyken, yani yaşı nispeten ileriyken üniversiteyi bitirdiğini, dolayısıyla okuma yazmayı eski alfabeyle öğrendiğini anlıyoruz. bitirme tezinin söz konusu iki versiyonunun ilk sayfaları, ayrıca yeni alfabeyle olanın takdim ve sonuç bölümleri şu şekilde;
https://gss.gs/wfl.jpg
https://gss.gs/ozm.jpg
https://gss.gs/cgP.jpg
https://gss.gs/iVl.jpg
yazılı içerik olarak aynı olsalar da eski alfabe ile yazılmış olanda yetmiş altı fotoğraftan oluşan ve yerel fotoğrafçı cevat ateşdağlı'nın arşivinden detaylı bir katalog bölümü var, içinde ayvalık'tan çeşit çeşit manzara söz konusu;
https://gss.gs/4n3.jpg
galatasaray lisesi'nde uzun yıllar görev yapmış, kulübümüze üye olmuş, eğitmen kimliğiyle birçok kişinin hayatına dokunarak olumlu şekilde yad edilen, ayrıca belli ki ortalamanın çok üstünde bir araştırmacı yönüne sahip bu muhterem beyefendinin hikayesini, bulabildiğim ve bilebildiğim kadarıyla paylaşmak istedim...
prof. dr. ahmed yüksel özemre'nin öğretmenliğini yapmış olup, "galatasarayı mekteb-i sultânî'sinde sekiz yılım" kitabında, okulun efsane hocaları arasında ismini saymış (2006, s. 313). ankara galatasaraylılar birliği'nin "bitmeyen mektep" dergisinde ise küçük bir köşede lisenin önde gelen figürleriyle beraber şu sözlerle anılmış, ayrıca lakabı "toto" olarak verilmiş (2014, s. 18): "isimleri bile yetiyor... okuldaki ortak hayatımızın, hafızalarımıza adeta kazınmış renklerini oluşturan ve hemen her galatasaraylının hakkında anlatacağı birşeyler bulunan pek çok isimden aşağıdaki birkaçı, bizlere neler hatırlatıyor... [isimler] ve yerimizin kısıtlı olması yüzünden isimlerini sayamadığımız daha niceleri... bizi “biz” yapan bu harikulade insanları, binlerce teşekkür, kucak dolusu sevgi ve bitmeyen saygılarımızla, bir kere daha anıyoruz."
diğer yandan doç. dr. sinan çaya, bir makalesinde (2017) kendisine şu şekilde değinmiş: "lisedeki coğrafya hocamı da canlı bir şekilde hatırlıyorum; tarihle en yakından ilişkili olan bir branş. selahattin sanrı (lakabı: futbol piyangosu anlamına gelen toto), yaşlı bir istanbul beyefendisiydi. ilkokul öğretmeniyken aynı anda iki fakülteye (hem iktisat hem de coğrafya) kaydolduğunu ve ikisini de üstün başarıyla bitirdiğini anlatmıştı. üstelik bu arada fransızca da öğrenmişti. coğrafya derslerimizde, komşu bir devleti incelerken, coğrafyanın ve diğer maddi verilerin yanı sıra, o devletin türkiye üzerindeki olası etkilerini de ekonomik, sosyal ve politik açıdan hesaba katardı. bununla da haklı olarak övünürdü, zira başka hiçbir coğrafya öğretmeni bunu yapmaya cesaret edemez veya başaramazdı!"
oktay aras ve taner saka'nın "1955'lilerin 50. yılı - 1955/2005 - gs lisesi" kitabında ise (2006, ss. 172-173) "galatasaray lisesi 1953-1954 eğitim yılı hocaları" künyeli iki sayfalık fotoğrafta üst sırada soldan altıncı kişi olduğu, kendisinin coğrafya branşı bilgisiyle birlikte mevcut. ilgili fotoğraf ve detayda kendisi şu şekilde;
https://gss.gs/Oml.jpg
https://gss.gs/3g0.jpg
aynı yayındaki bir başka anekdottan, 1945 sonrası bir dönemde lisede göreve başladığını anlıyoruz (ss. 78-79).
son zamanlarda kendisiyle şu vesileyle iç içeyim, 928 okul numarası ile okuduğu istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi coğrafya bölümü 1939-1940 akademik yılı bitirme tezi olan 529 numaralı "ayvalık ve ayvalık mıntıkasında sabunculuk" başlıklı çalışmasını güncel bir araştırmam için satır satır okuyorum, irdeliyorum. hakikaten muazzam bir araştırma ortaya koymuş, bugünün lisans bitirme tezlerine kıyasla doktora tezi seviyesinde bir eser. ilginçtir, istanbul üniversitesi kütüphanesi'nde malum harf devrimi gereği daktiloyla latin alfabesiyle temize çekilmiş resmi versiyonu, ibb atatürk kitaplığı'nda ise osmanlı türkçesi yani eski alfabeyle el yazısı taslak versiyonu mevcut. yukarıdaki hatıradan kendisinin ilkokul öğretmeniyken, yani yaşı nispeten ileriyken üniversiteyi bitirdiğini, dolayısıyla okuma yazmayı eski alfabeyle öğrendiğini anlıyoruz. bitirme tezinin söz konusu iki versiyonunun ilk sayfaları, ayrıca yeni alfabeyle olanın takdim ve sonuç bölümleri şu şekilde;
https://gss.gs/wfl.jpg
https://gss.gs/ozm.jpg
https://gss.gs/cgP.jpg
https://gss.gs/iVl.jpg
yazılı içerik olarak aynı olsalar da eski alfabe ile yazılmış olanda yetmiş altı fotoğraftan oluşan ve yerel fotoğrafçı cevat ateşdağlı'nın arşivinden detaylı bir katalog bölümü var, içinde ayvalık'tan çeşit çeşit manzara söz konusu;
https://gss.gs/4n3.jpg
galatasaray lisesi'nde uzun yıllar görev yapmış, kulübümüze üye olmuş, eğitmen kimliğiyle birçok kişinin hayatına dokunarak olumlu şekilde yad edilen, ayrıca belli ki ortalamanın çok üstünde bir araştırmacı yönüne sahip bu muhterem beyefendinin hikayesini, bulabildiğim ve bilebildiğim kadarıyla paylaşmak istedim...