• 7
    orhan uluca dışındaki yorumcuların çoğunu izlemeye pek gerek olmadığını düşündüğüm yeni bir meslek grubu. kimisi diyor ki “galatasaray üçlü oynamalı,” sonra takım üçlü oynayınca ortaya kötü bir sonuç çıkıyor ama maç sonrası “ben üçlü derken öyle mi demiştim?” diyor. ya da alanya maçını izleyip, “galatasaray böyle oynarsa liverpool’u perişan eder,” yorumunda bulunuyor. tabii, sanki galatasaray alanya maçındaki konsantrasyonla liverpool’a karşı da oynayacakmış gibi. hayatında mahalle maçından öteye maç oynamamış, 15 kişilik bir takımı yönetmemiş adamlar kalkıp “ıcardi’ye çok fazla ayrıcalık veriliyor,” diyorlar. adam 30 yaşında, teknik direktör 50 yaşında. demesi gereken şu: 50 yaşındaki hoca nasıl oluyor da 30 yaşındaki bu süper yıldızla arasındaki bağı bu kadar güçlü tutuyor, üç yıldır omuzlarında taşıtıyor? hayatında insan yönetimiyle ilgili hiçbir deneyimi olmayanlar sanıyor ki bu futbolculara – ki çoğu 20’li yaşlarda – 7/24 kondisyon antrenmanı yaptırılacak. bu işler, youtube’dan konuşmakla kolay sanılıyor. osimhen, ilkay, ıcardi, sane gibi oyuncular kalkıp seni seçiyorsa, ve üç senede kırmadık rekor bırakmıyorsan, 80 yıllık ligde, neredeyse hiç motivasyonun düşmeden (sezonda 3-5 maç hariç) önüne geleni yeniyorsan, bence bazı yorumcuların yaptığı yorumlara çok da gerek yok. çünkü çoğu gerçekten boş konuşuyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın