220
bugün kesin olarak 2 gol atacağımızı düşünüyorum. osimhen'in oynaması şartıyla tabii. liverpool bekleri arkaya adam kaçıran bekler. liverpool pozisyon veren bir takım. atak sonlandırmayı öğrenmemiz, bir süredir sane'nin sıklıkla yaptığı basit top kayıplarını yapmamamız gereken bir maç. kalelerinde muhteşem bir kaleci var. asıl soru şu 2 gol attığımız bir maçta puan çıkarabilecek miyiz? kendimce bir yoklama yaptım ve ilginç bir sonuç elde ettim. avrupa'da çok gol yediğimiz maçları analiz ettiğimde temel problemimizin mental olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
23-24 sezonu en baba maçlarımızdan biri olan içerde 1-3 yenildiğimiz bayern maçında 2. gol 73 3. gol 79. dakikada gelmiş (6 dakika)
aynı sezonda deplasmandaki bayern maçı 80. dakikaya kadar 0-0 iken son 1. gol 80 2. gol 86. dakikada gelmiş. (6 dakika)
içeride 3-3 biten manu maçında rakibin 1. golü 11. 2. golü 18. dakikada gelmiş (7 dakika)
evimizde 4-3 kazandığımız elfsborg maçı. ilk yarısı 3-0 üstünlüğümüzle geçmiş. ancak rakip 1. golünü 52. 2. golünü 65. dakikada atmış. (13 dakika)
en korkunçlarından biri deplasmandaki sparta prag maçı. 4-1 biten müsabakada 2. gol ile 4. gol arası sadece 16 dakika sürmüş.
deplasmanda 4-1 yenildiğimiz alkmaar maçı. ikinci yarıya 2-1 çıkıldı ancak 3. gol 57 4. gol 66. dakikada geldi (9 dakika)
evet korkulu rüya gördüğümüz tüm sinerjiyi dibe çöktüren 5-1'lik frankfurt maçı ise 1. ve 3. gol arası 8 dakika.
avrupa performansımızın böyle olmasındaki temel problem mental. çabuk dağılmamız. dünya üzerinde bu dakika aralıklarında bu golleri yiyen bu seviyede bir takım yok. sebeplerini iyi analiz etmemiz gerekiyor. tahminim sezonunu %70-80'ini tüm oyuna hükmeden bir takım olarak geçirmemiz üzerine önemli maçlarda yüksek motivasyonu sağlayamamak ya da aşırı motivasyonla başladığımız maçlarda yenilen golde konsantrasyonun hemen sönmesi. bu da büyük bir paniğe yol açıyor ki okan hoca'nın değişiklikleri, tavırları bunu gösteriyor. galatasaray'ın ligde en büyük a+ ancak avrupa'da maksimum b sınıfı bir takım olduğunun bilincinde hareket edip güç dengesinin farkında olarak hareket etmesi gerekiyor. bir gol yediğinde frankfurt maçında yunus'un davinson'un durumuna düşmemesi gerek.
23-24 sezonu en baba maçlarımızdan biri olan içerde 1-3 yenildiğimiz bayern maçında 2. gol 73 3. gol 79. dakikada gelmiş (6 dakika)
aynı sezonda deplasmandaki bayern maçı 80. dakikaya kadar 0-0 iken son 1. gol 80 2. gol 86. dakikada gelmiş. (6 dakika)
içeride 3-3 biten manu maçında rakibin 1. golü 11. 2. golü 18. dakikada gelmiş (7 dakika)
evimizde 4-3 kazandığımız elfsborg maçı. ilk yarısı 3-0 üstünlüğümüzle geçmiş. ancak rakip 1. golünü 52. 2. golünü 65. dakikada atmış. (13 dakika)
en korkunçlarından biri deplasmandaki sparta prag maçı. 4-1 biten müsabakada 2. gol ile 4. gol arası sadece 16 dakika sürmüş.
deplasmanda 4-1 yenildiğimiz alkmaar maçı. ikinci yarıya 2-1 çıkıldı ancak 3. gol 57 4. gol 66. dakikada geldi (9 dakika)
evet korkulu rüya gördüğümüz tüm sinerjiyi dibe çöktüren 5-1'lik frankfurt maçı ise 1. ve 3. gol arası 8 dakika.
avrupa performansımızın böyle olmasındaki temel problem mental. çabuk dağılmamız. dünya üzerinde bu dakika aralıklarında bu golleri yiyen bu seviyede bir takım yok. sebeplerini iyi analiz etmemiz gerekiyor. tahminim sezonunu %70-80'ini tüm oyuna hükmeden bir takım olarak geçirmemiz üzerine önemli maçlarda yüksek motivasyonu sağlayamamak ya da aşırı motivasyonla başladığımız maçlarda yenilen golde konsantrasyonun hemen sönmesi. bu da büyük bir paniğe yol açıyor ki okan hoca'nın değişiklikleri, tavırları bunu gösteriyor. galatasaray'ın ligde en büyük a+ ancak avrupa'da maksimum b sınıfı bir takım olduğunun bilincinde hareket edip güç dengesinin farkında olarak hareket etmesi gerekiyor. bir gol yediğinde frankfurt maçında yunus'un davinson'un durumuna düşmemesi gerek.