• 4
    a’dan z’ye bütün takım oyuncularının transfer süreçlerinde, son frankfurt tokatında ve ligdeki bu durgun gidişatın altında bu maç yatıyor. bu maç gerçek bir patlama ve bütün potansiyelin ortaya konacağı bir maç bekliyorum. futbolcuların ise profesyonel olarak bakmaktan çok küçücük çocukken yatağında tavana bakarak hayalini kurduğu düzeyde bir maça çıkacaklar. tam kadro olacağız, yüreğini, yeteneğini ve yapılan bütün algılara, umutsuzluklara karşı çıkıp galatasaray’ı bize gösterecekleri maç bu. maçın skorundan bağımsız bunları yazıyorum. netice ne olursa olsun!

    https://www.youtube.com/watch?v=CNpC1ZGMYAM
  • 5
    alışılmışın dışına çıkmamız gereken maç. rakip çok güçlü olabilir ancak hoca dokunuşu görmek isterim bu maçtan. bu tip maçlarla süper ligin uzaktan yakından alakası yok. belirli bir planımız olsun, olası kötü senaryoda 'tutmadı ne yapalım' diyelim. bunu dedirtmeli teknik heyet.

    salah'ın başına 2, bazen 3 adam koyacağız. yakın temas ve gerekirse pislikleşerek sindireceğiz. bunu adım mesafesi çabuk oyuncularla yapabiliriz. yani hem eren hem de jakobs bana göre 11'de olmalı. abdülkerim'in salah'ı birebirde veya gömülü marke edebilme ihtimali pek yok.

    eğer milos kerkez oynarsa bence zayıf karınları olacak. o bölgede orta mesafesinde alanı riske edip geri kalan yerleri kapatmak mantıklı olabilir. kerkez'in içinden bu maç roberto carlos çıkarsa yapacak bir şey yok. kaymalarda bazı alanları riske etmeden rakiple başa çıkamayız.

    maçı iyi götürsek dahi dakika 60'ta düşeceğiz. orta saha alın diye dilimizde tüy bitti ama alınmadı. mecbur merkeze kaan ayhan hamlesi ilerleyen dakikalarda gelecek ve ön hattın da düşmesiyle rakip kaleye gitmekte zorlanacağız. benim tercihim yunus ve barış'ı son yarım saat oyuna alıp hiç değilse dribblinglerle rakibe zorluk çıkarabilmek ve 'düşen' orta sahanın oyuna olumsuz yansımasını azaltmak. son yarım saat topu kısım kısım ileri taşıyarak defansı rahatlatmamız gerekecek. taze kan olarak giren barış ve yunus adam gibi rakiplerini kovalayacak. jogginge yer yok. bunun için ve takım gücünü 90 dakika sağlam götürebilmek için bu ikili yedek başlayacak.

    osimhen tam iyileşmemişse bile başlayacak. başka çare yok. osi yoksa liverpool çizgiyi öne çekip bizi boğabilir. her daim önde osi tehdidinin olması gerekir. osi'ye köprü görevini görecek ise leroy sane. bizi rezil de vezir de edebilir ama oyun aklı ve driblinglerine hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız var.

    maç 11'im
    top rakipteyken;
    https://i.galatasaray11.com/1y4p12ky.jpg

    topa hakimken;
    https://i.galatasaray11.com/ry0ed35n.jpg

    yerleşikken alan daraltacağız ama topu alınca alanları genişletip pas opsiyonları yaratacağız. rakibi sadece 1. bölgede karşılayarak bu maçtan çıkma ihtimalimiz pek yok. davinson da singo da jakobs da gömülü oynarken hataya ve dalgınlığa müsait oyuncular, bu yüzden fazla geride durmayacağız. singo gakpo'yu alacak, sallai ise kerkez'i riske edeceğimiz için ona yapışık durmayıp kazanılan toplarda ileriye çıkacak. ilkay-sallai-sane-osimhen dörtlüsüyle ani hücumlar kovalayacağız. ilk dizilişte çift forvet gözüküyor ama pratikte tam öyle olmayacak. sane forvet gibi olmayıp geçiş için kendine alan yaratmakla yükümlü olacak. rakip yerleşikken keza sane, önceki maçların aksine sorumluluk alıp osimhen'e top taşımakla görevlendirilecek. topu alınca ilkay 3-4-3'ün sağ kanatı görünse de öyle tam öyle olmayıp, sağ orta alana gelerek kimi zaman oyunu hücumların başlangıç merkezi olacak, kimi zaman pasörlükle oyunu öldürüp topu dinlendirecek.

    içimden geçenler bunlar ama tekrar belirtmeliyim ki ne olursa olsun taktiksel farklılık görmek istiyorum bu maçtan. sonuç çok önemli değil. sahada savaşan, organize olan ve dakika dakika planlı bir takım izlemek istiyorum.
  • 6
    hasan şaş geçen gün bir programda demişti. şampiyonlar liginde topu rakip köşe gönderinde kaybet 6-7 saniyede senin kalene iniyorlar diye. gerçekten de öyle. liverpool'un ilk maçından bir kesit. atletico madrid set hücumu yaparken 10 saniyede onların ceza sahasına girdiler.
    https://youtu.be/...Qkn0CTeTJz&t=296

    inanın bunu sadece liverpool değil bodo da yapacak union da. çünkü burası şampiyonlar ligi.

    son zamanlarda avrupadaki absürt skorlar hayal kırıklığı yaratsa da hala umudumuzu koruyoruz.

    18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı 5-1 bitti ama her iki takımın da xg istatistiği birbirine eşit seviyedeydi. hatta 37. dakikada golü yiyene kadar sanki maçı 0-2, 0-3 kazanacağız gibi bir hava vardı. amacım rakibi gömmek değil ama geçen sezon bjk de bizi benzer bir oyunla 5-0 yenmişti. sonra olanları gördük. tabi bu onların derdi. bizim cephemizden bakacak olursak biz de o kadar iyi değilmişiz ki young boys'a elendik. avrupa liginde de play-off'u geçemedik.

    esasında avrupa maçlarına iyi başlıyoruz ama sonunu getiremiyoruz. kopenhag, young boys maçlarında fizik güce kaybettik. sonra orada artış oldu ve dengelendik. geçen sezon avrupa ligine esasında iyi başlamıştık. sürekli öne geçip geçip gol yememizin sebepleri ise hem skor avantajıyla rakipleri hafife almamız hem de sanırım maç sonlarına doğru gelen yorgunluktu.

    şampiyonlar liginde 1 saniye olsun konsantrasyonunu kaybetme lüksün yok. mottomuz belli.

    dakika ve skor ne olursa olsun. konsantrasyon.
  • 9
    allah'ım o kadar heyecanlıyım ki içim içime sığmıyor. midemde kelebekler uçuyor. bende kadro müteahhitliği, kadro mühendisliği, kadro mimarlığı ve taktik maktik yok. bam bam bam. (bkz: yaşasın ruh hastası galatasaraylılar)

    maçta yapmamız gereken tek bir şey var. aslanlar gibi mücadele etmek. yenilsek bile problem etmem hayvan gibi mücadele ettiğimiz sürece. eğer ilk golü yersek bile maçı çevirebileceğimiz ümidini taşımak istiyorum sahada izlediğim mücadele yüzünden. ne demek istediğimi real madrid maçını canlı izleyenler anladı.

    ayağımıza taş değmesin. vurduğumuz gol olsun. allah yardımcımız olsun.

    o esnada bizim tribünler:

    https://gss.gs/jHb.jpg
  • 14
    an itibariyle statta bayram havası olan maç. takıma diyoruz da işte avrupa maçı atmosferi de bu olmalı. heyecan, skordan bağımsız ve mutlu bir heyecan. epl şampiyonuyla oynuyoruz. bunun endişe edilecek yönü elbette var; ama bir de futbol ve taraftarlık adına zevk içeren bölümü de var.

    bunun yanında yıllardır gördüğüm en dolu deplasman tribünlerinden biri. kop gerçekten bağlı takımına.

    hadi attığınız gol yediğiniz ofsayt olsun. burası bizim evimiz. korku yok.

    https://gss.gs/gKX
  • 20
    --- alıntı ---

    ben ve galatasaray taraftarı tabii ki kazanmak ister ama kazanmaktan önce mücadele ister, bir fazla koşmak ister. bıdı bıdı konuşma, hedef gösterme, ek kol hareketleri sevmez, tekmeye kafa, rakibe baskı, topa sertlik ister.

    --- alıntı ---

    https://gss.gs/4292612

    ne demek gerekir ki daha fazla, hepsini yaptılar. teşekkürler. bu mücadelenin devamını her maçta görmek istiyoruz, gerisi laf-ı güzaf

    osimhen… hiç utanmadan ucundan öperim. tiksinmem. sen ne güzel bir galatasaraylısın…
  • 22
    "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmek." diye açıklıyordu ali sami bey galatasaray'ın temel kuruluş hedefini...
    1 ekim 1905'te galatasaray lisesinin beşinci sınıfında edebiyat dersi esnasında ali sami yen, asım tevfik sonumut, reşat şirvani, cevdet kalpakçıoğlu, abidin daver, kamil gibi öğrenciler baş başa vererek galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verirler...

    ve tam da 1 ekim 2025 tarihinde, kuruluşun 120. yılında okan buruk önderliğindeki galatasaray'lı topçular ingilizlerin şampiyonu liverpool'u 1-0 ile yenerek kurucularının ruhunu şad ederken, galatasaray adını dünyaya bir kez daha hatırlatıyorlardı...

    şampiyonlar ligi ikinci hafta maçı gece yarısı onikiyi geçtikten sonra bitti bitmesine da aslında 24 saat evvel maslak'ta başlamıştı. sosyal medya analizcileri(!)nin gazıyla "kaç fark yiyeceğiz?" şımarıklığı ile "light" taraftarlar evlerinde mışıl mışıl uyurken, "cimbomun çocukları" liverpool'un konakladığı hotelin önüne gelip, havai fişeklerle ingilizleri korkutup, uyutmuyor, "cehenneme hoş geldiniz" mesajı veriyordu.
    bir gece evvel yakılan ateş, maça ümitsiz gelecek bir çok taraftara "galatasaraylılığı" hatırlatırken, ali sami yen'de saatler 22.00yi gösterirken desibel rekorları kırılıyordu ki liverpoollular şaşkınlıkla etrafa baka kalıyor, salah kulaklarını kapatıyordu. deplasman tribününe gelen liverpool'lular ülkelerinde dönüşlerinde yaşadıkları ortamı anlatmak için video çekerken, bir yandan da ultraslan tribünde açılan "rest in peace ahmet& jota" pankartını alkışlıyordu...

    bir kaç haftadır "acımasızca" eleştirilen okan buruk, maçtan 1 gün evvel kemerburgaz'daki basın toplantısında bir yandan rakiplerinin premier ligde kaybettikleri crystal palace maçını hatırlatıyor, diğer taraftan da "maça başlayan kadro ile bitirecek kadronun aynı olmayacağını ve her topçuya ihtiyacı olacağını" söyleyerek salı gecesi sahaya süreceği kadronun ip uçlarını veriyordu. oyuna da oldukça "sert" ve güçlü adamlarla başladı. singo sağ bek, jakobs sol bek ve birbirlerine uyumlu uzunlar sanchez ve abdülkerim stoperde yer alıyordu. önlerinde torreira ve lemina yer alırken, ilkay'ın tecrübesi ve oyun aklına güveniliyordu. gol yollarında ise barış, yunus ve sakatlığı atlatan osimhen bulunuyordu. takıma uyum sürecini atlatamayan, bir de fizik yönünde güçsüz gözüken sane kulübedeydi de barış alper uzun kollu forma ile takım arkadaşının eksikliğini aratmıyordu.

    taraftarın coşkusuna eşlik eden şok presle maça başladı galatasaray, rakipleri daha oyuna uyum sağlamaya çalışırken, idmanlanan pozisyonu da buldular, yunus'un ara pasında barış ceza sahasına girdi de pas mı şut mu ikileminde kötü bir vuruşla alisson'a ilk kurtarışını yaptırdı. okan buruk'un lige damgasını vuran tarzıdır rakip ceza sahası önünde başlayıp, çok adamla baskı kurmak, çok da maç puanlar kazanmıştır da zamanla "antitezi" bulununca galatasaray kalesi de sıkıntılar yaşıyordu. "upgrade" etmişti hoca kendini, rakip analizini de yaparak, bazen liverpool ceza sahası çevresinde press yaptırıken, çoğunlukla da lemina ve torreira ile rakip orta sahayı kapatıp, stoperlerin oyun kurmasına müsaade ediyordu, hal böyle olunca konate ve van dijk uzun attılar, durdular, seken toplar galatasaraylılarda kaldı...

    deplasman takımı adına gakpo'nun ortasında ekitike kafayla auta yollarken topu, maçın kırılma anı da ilk çeyrek saat biterken yaşandı. savunma arkasına yollanan topta "apokerim" ekitike'yi kaçırdı, "düşürsem düşürmesem" tereddütü yaşarken, biraz da rakibini bozdu ve onun şutunda iyi yer kaplayan uğurcan golü önlerken, devamında gakpo'nun boş kaleye yolladığı topu jakobs ikinci bir kaleci edasıyla çıkarıyordu. "atak sonlandırmak" deyimi vardır ya, liverpool bunu yapamadı ve oyunda kalan topta ilkay'ın zekası, torreira'nın oyun görüşü birleşince, barış bek özelliği olmayan szoboszlai'yi tekte yakalayıp, yüzüne şamarı yiyince hakem penaltıyı gösteriyordu. napoli forması ile liverpool'a karşı penaltı kaçıran osimhen, o günleri unutmuş mudur bilmem de bir golcü cesareti ve öz güveniyle topun başına geçti ve skorbordu değiştirdi...

    geriye düşmek slot'un planında var mıydı bilinmez de yine de bildikleri oyunu oynamaya devam ettiler, galatasaray da özellikle torreira ile ani preslerle top kapmaya. o anların birinde osimhen'in pasında ilkay'dan önce konate kornere atarken, sonrasında sanchez'in rövaşetası fotojenikti. bir kaç dakika sonra yine torreira-osimhen işbirliğinde nijeryalı aşırttı, alisson yerindeydi, topu yakaldı da yardımcı hakem yanlış ofsayt bayrağı kaldırıyordu. galatasaray torreira ile devre biterken bir kez daha top kaptı, osimhen ceza sahasına santimetreler kala düşürüldü ve kazanılan serbest atışta abdülkerim'in şutunda penaltı itirazları arasında hakem devreye giden düdüğü çalıyordu. liverpool'un da ilk yarı akıllarda kalacak bir pozisyonu wirtz'in şutunu uğurcan'ın uçarak kornere çelmesi ve köşe atışında konate'nin boş kafayı dışarı atmasıydı.

    ikinci yarıya deplasman ekibi daha baskılı başlarken jakobs'un kafayla geri pasını uğurcan son anda çeliyor, bir kaç dakika sonra ise hafta sonu alanya'da singo-icardi işbirliğinde arjantinli'nin golüne benzer ekitike'nin bir dokunuşunu uğurcan çıkarıyordu. ev sahibi kontrollü oyununu devam ettirirken, liverpool çözüm bulmakta zorlanıyor, topu da fazla ayaklarında geveleyince kaptırıyorlar ki 49. dakikada osimhen kendi kazandığı topla gitti, şutunu savunma engellerken, pas bekleyen yunus saçlarını yoluyordu. yine çok geçmeden osimhen topu çaldı, sürdü, ceza sahasına girdi ve plasesinde alisson sakatlanma pahasına golü engelliyordu.

    mevcut topçularla eşitliği sağlayamayacağını anlayan arne slot, milyon euroluk salah ve ısak'ı oyuna dahil ederek hücum hattını fazlalaştırdı da galatasaraylılar istim üstündeydi, çok dikkatli ve çalışılmış planın dışına çıkmıyorlardı. futbol bu, hatalar oyunu bazen kazalar da olacaktı ve bunlardan birinde ısak ceza sahasına girerken plaseledi uğurcan meşin yuvarlağı kucaklarken, 8 dakika sonra bradley'in kafası auta gidiyordu.
    "önemli olan başladığımız değil, bitirdiğimiz kadro" diyen okan buruk, yunus'un yerine sallai, sakatlanan osimhen'in yerine ıcardi ve yorulan ilkay'ı da sara ile değiştirerek güç tazeliyordu. dakikalar ilerleyince de tüm gücünü tüketen barış eren'le değişiyor, galatasaray'ın kanatları da tazeleniyordu. rakip baskı kuruyor, top çeviriyor da uğurcan'ı zorlayacak pozisyon bulamazken, maçın fransız hakemi birden singo-konate düellosuna penaltı düdüğü çalıyorduç buz kesmişti sami yen, çıt çıkmıyordu, desibeller yerlere inmişti de okan buruk'un kulübeden el sallayarak yan hakeme koşusu uyandırıyordu herkesi bu kabüs gibi uykudan: penaltı değildi, konate singo'ya vurmuştu ve var'a giden turpin de kararını hemen değiştiriyordu...

    sonrasında bir ömür gibi geçen 8 uzatma dakikası... geçmek bilmeyen dakikalar, saniyeler... mc allister'in auta giden uzun mesafeli şutu, torreira'nın direği yalayan füzesi...
    ve son düdük...

    yorgunluktan yerlere kapanan sarı kırmızılılar, sevinçten ağlayan taraftarlar ve okan hocayı tebrik etmeden kaçan "centilmen!" hollandalı arne slot... hepsi mehter marşı eşliğinde yaşanan sahneler... bir de ultraslan tribünü önünde takımıyla birlikte hak ederek üçlü çeken okan buruk... gerçekten inanan taraftar, sahaya yüreğini koyan futbolcular ve maça kafa yoran teknik adam...

    gerisi mi? sosyal medyada gönderilerini silen, taslaklara hazırladıkları "istifa" tweetlerini atamayan ve yapmacıktan sevinenler... sonraki maça kadar sessiz moda alabilirler kendilerini...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...ray1-0liverpool.html
  • 23
    çok sağlam olmayan bir yabancı kaynağın haberine göre galatasaray tribünlerde filistin yanlısı pankart açtı diye para cezası alabilirmiş.

    ulan uefa, ırkçılık yok dersin, herkes eşit dersin, tatlı su pembe mabatlı avrupalılar gibi başörtülü kız reklamlarda oynatıp duyar kasarsın ama bebeklerin öldüğü bir coğrafyadaki soykırıma karşı çıkanlara ceza verirsin.

    vermezsen adam değilsin. sizde zaten gram haysiyet, şeref, namus olsa sesiniz çıkardı. rusyayı 2 günde aforoz ettiniz ama iş israil olunca görmedim, duymadım, bilmiyorum yapıyorsunuz. alayınız kolpasınız.

    https://www.sportbible.com/...10GJdFRlO9pO-LrNy8Lg
App Store'dan indirin Google Play'den alın