1943
kendisinin başlığının altını kirletmek istemezdim. benim eleştirim direkt olarak kendisine değil, kitlelerin benzer tavırlar göstermesine. cevaben şöyle bir şey söylenmiş: "yukarıdaki iki entry arasında 4 gün ve 5 gol fark var." e zaten ben de entrymde "skor yorumculuğu" demişim. barış alper meselesi ise fahiş bir olaydır. biri hakkında "çok iyi insan" diyorsun ama çevrendeki insanlar o kişi hakkında "tacizci" diyor. sen söylenilenlere kulaklarını tıkayıp o kişiye bunu yakıştırmıyorsun fakat bir gün gözlerinle şahit oluyorsun. ancak böylesi durumlarda kararların taban tabana değişir. okan buruk bu takıma bugün gelmedi, dördüncü senesi. ve üç senedir akl-ı selim birçok insan kendisinin özellikle avrupa'da yetersiz olduğunu söyledi, söylüyor. ama kendisine yönelik bu eleştirilere tıpkı mocuishle'nin ilk entrysinde yazdığı gibi karşı çıkıldı, "eleştiri"nin kendisi eleştirildi. sonrasında frankfurt maçı yaşandı ve herkese aydınlanma geldi. insanların kendi fikirlerine aşık olmaması son derece sağlıklı bir duygudur ama bu durum kitleler halinde yaşanıyorsa ya olağanüstü bir durum vardır (barış alper olayı gibi) ya da yıllardır süren bir "körleşme" yaşanmıştır. mocuishle'in ikinci entrysinde yazılanların hepsi bugünün yani frankfurt maçı sonrasının bir sonucu değil ki, orada yazılanların hemen hepsi geçmiş yıllara ait konular. demek ki kendi içinde de aslında durumun farkındaymış, bir şeyler birikmiş ama dışarıya renk vermemek için ilk entryde hocayı eleştirenleri eleştirmiş. bu durum çoğu kişide de aynı şekildeyse o zaman oturun kendi özeleştirinizi yapın.
kendisinin sözlüğe emek vermesi, değer katması, seviliyor olması bambaşka bir konu. ad hominem yaklaşımın mantığı yok.
kendisinin sözlüğe emek vermesi, değer katması, seviliyor olması bambaşka bir konu. ad hominem yaklaşımın mantığı yok.