923
aslında o kadar da kötü olmadığımız maç. kırılma anları bizim avantajımıza kırılsa, skor tam tersi olabilirdi. ancak işte futbol bu, yapacak bir şey yok. momentumu, o isteği / arzuyu, savaşma gücünü kaybettiniz mi kaybediyorsunuz.
ilk attığımız gol, barış alper yılmaz'ın çok net kaçırdığı frikik organizasyonu, barış'ın attığı ama sayılmayan gol *; bu kısma kadar her şeyi doğru yapan, rakibine üstünlük kurmuş bir takım vardı. işte kırılma noktaları dediğim kısım böyle anlar, şurada 3-0 bile yapabilecekken 1-0'da kaldık. bari 2-0 olsa gene ciddi bir psikolojik üstünlük sağlayacaktık, olmadı. bu skorları yapsak zaten yediğimiz golleri yememe ihtimalimiz de var.
sonrasında yunus akgün'ün çok büyük hatası ve ona buna çarpa çarpa giren bir gol yedik. o golün yenilmesi kaderimize yazılmış resmen, başka bir açıklaması yok. ikinci golde de yunus'un top kontrol problemi sonrası yaşanan bir atak ve bir türlü rakibi engelleyemememiz. burada yunus'a yine kızıyorum, bu kafayla asla büyük topçu olamaz. topu kontrol edemedin kaybettin, ama rakip yanındaki adama tekrar pas attı. yahu kapasana açısını kaybettin kaybettin bari topu. oradan atak başladı. atak başlamasına rağmen defansta o kadar adamız kimse de durduramadı rakibi, o da ayrı avellik. zaten diğeri duran top golü, bedavadan yedik. ilk yarı 3-1 geride kapattık.
ikinci yarının belli bir kısmından sonra orta alanı boşaltınca daha da çok yeriz dedim zaten. ancak yine de beklediğim kadar kötü olmadı, 2 gol daha yedik ama ikisi de bireysel hata. ben daha çok fark bekliyordum.
bazı oyuncuların oyun karakterini bir üst seviyeye taşıması lazım bu arenada. şu an çok kötü bir çıkmazdayız, türkiye'deki maçlar antrenman maçından hallice bizim için. avrupa'da işler öyle yürümüyor işte. türkiye'de duran topta rakibini kaçırsan bile adam atamıyor, kalibresi yetmiyor. avrupa'da atıyor işte adam. türkiye'de ileride defans yapmaman çok büyük problem değil, adam o kadar iyi hızlı atağa çıkamıyor, çıksa değerlendiremiyor. ancak bir seferlik konsantrasyon kaybı ile avrupa'da adamlar hızlıca atağa çıkıp değerlendiriyor işte. 2 golü böyle yedik. diğer 3 gol de bireysel hata, şans falan.
leroy sane, kendi kaptırdığı top dışında defans yaptığını görmedim. hadi defans yapmıyorsun, hücumda da iyi değil. yunus, defansif aksiyonları yok denecek kadar az. kendi kaptırdığı top dahil, o daha kötü yani. bu kadar az defansif aksiyonla zor bu iş zaten, burası türkiye değil avrupa.
bir de bizim antrenman sistemi. türkiye'deki maçlara bu antrenman yetince sanırım ekstra bir şey yapmıyoruz. yahu hayvan gibi olan barış'tan eser yok? ne yaptı bu tüm yaz, ne yaptırdınız? mauro icardi desek hala kilolu. mario lemina geldiğinde canavar gibiydi, bir türkiye antrenmanı yesin söner dedim; haklı çıktım. ondan iyi mi bileceksin bundan iyi mi bileceksin; eleştirme eleştirme de kardeşim görüyoruz yani gözümüzün önünde oynanıyor maçlar. geriye giden fiziksel özellikleri görüyoruz sürekli. abdülkerim bardakçı'ya yavaşladı deniyor, neden acaba? adam sakatlanmadı bir şey olmadı aslında, ne yaptınız da yavaşladı bu adam? artık odadaki fil hakkında konuşmak lazım, fiziksel kapasitemizi avrupa ile yarışacak seviyeye bir türlü getiremiyoruz yahu çıldıracağım. kaç yıldır aynı konuyu konuşuyoruz, anlamıyorum yahu çok mu zor getir almanya'dan bu işin profesyonel eğitim almış adamlarını yaptır antrenmanı ya. hep de bir bahanemiz var bu işe; yok yükleme yeni yapıldı, yok pik nokta şu ay olacak yok şu yok bu. sonuç? senelerdir avrupa'da mart'ı bile göremeyen takımlar. çok biliyorsunuz bu işleri de o yüzden göremiyorsunuz!
bu kafayla istersen 1 trilyonluk takım kur gene hiçbir işe yaramaz. gabriel sara neden çevikliğini kaybetti ya, bunun cevabını verin? yeminle kafayı yedirirler insana. şimdi konyaspor'a 10 gol atsan ne atmasan ne.
aslında iyi başladık, kırılma anları bizim olsaydı iyi biterdi diye başlayıp bayağı yükseldim * ancak ciddi sorunlarımız da var. bu maçı kazansaydık da o sorunları dile getirecektim. hayırlı mağlubiyet diyeceğim de bu laftan da bıktım. kaç yıldır aynı terane, okan buruk'la da başlamadı bu. hakikaten ikinci arabistan oldu burası. kamyonla para ver, ligde zaten doğru düzgün gelir yok. avrupa'da da doğru düzgün antrenman yaptırmadığından, oyuncunu sadece fiziksel değil eksik olan herhangi bir yönünü de geliştiremediğinden yokları oyna.
ilk attığımız gol, barış alper yılmaz'ın çok net kaçırdığı frikik organizasyonu, barış'ın attığı ama sayılmayan gol *; bu kısma kadar her şeyi doğru yapan, rakibine üstünlük kurmuş bir takım vardı. işte kırılma noktaları dediğim kısım böyle anlar, şurada 3-0 bile yapabilecekken 1-0'da kaldık. bari 2-0 olsa gene ciddi bir psikolojik üstünlük sağlayacaktık, olmadı. bu skorları yapsak zaten yediğimiz golleri yememe ihtimalimiz de var.
sonrasında yunus akgün'ün çok büyük hatası ve ona buna çarpa çarpa giren bir gol yedik. o golün yenilmesi kaderimize yazılmış resmen, başka bir açıklaması yok. ikinci golde de yunus'un top kontrol problemi sonrası yaşanan bir atak ve bir türlü rakibi engelleyemememiz. burada yunus'a yine kızıyorum, bu kafayla asla büyük topçu olamaz. topu kontrol edemedin kaybettin, ama rakip yanındaki adama tekrar pas attı. yahu kapasana açısını kaybettin kaybettin bari topu. oradan atak başladı. atak başlamasına rağmen defansta o kadar adamız kimse de durduramadı rakibi, o da ayrı avellik. zaten diğeri duran top golü, bedavadan yedik. ilk yarı 3-1 geride kapattık.
ikinci yarının belli bir kısmından sonra orta alanı boşaltınca daha da çok yeriz dedim zaten. ancak yine de beklediğim kadar kötü olmadı, 2 gol daha yedik ama ikisi de bireysel hata. ben daha çok fark bekliyordum.
bazı oyuncuların oyun karakterini bir üst seviyeye taşıması lazım bu arenada. şu an çok kötü bir çıkmazdayız, türkiye'deki maçlar antrenman maçından hallice bizim için. avrupa'da işler öyle yürümüyor işte. türkiye'de duran topta rakibini kaçırsan bile adam atamıyor, kalibresi yetmiyor. avrupa'da atıyor işte adam. türkiye'de ileride defans yapmaman çok büyük problem değil, adam o kadar iyi hızlı atağa çıkamıyor, çıksa değerlendiremiyor. ancak bir seferlik konsantrasyon kaybı ile avrupa'da adamlar hızlıca atağa çıkıp değerlendiriyor işte. 2 golü böyle yedik. diğer 3 gol de bireysel hata, şans falan.
leroy sane, kendi kaptırdığı top dışında defans yaptığını görmedim. hadi defans yapmıyorsun, hücumda da iyi değil. yunus, defansif aksiyonları yok denecek kadar az. kendi kaptırdığı top dahil, o daha kötü yani. bu kadar az defansif aksiyonla zor bu iş zaten, burası türkiye değil avrupa.
bir de bizim antrenman sistemi. türkiye'deki maçlara bu antrenman yetince sanırım ekstra bir şey yapmıyoruz. yahu hayvan gibi olan barış'tan eser yok? ne yaptı bu tüm yaz, ne yaptırdınız? mauro icardi desek hala kilolu. mario lemina geldiğinde canavar gibiydi, bir türkiye antrenmanı yesin söner dedim; haklı çıktım. ondan iyi mi bileceksin bundan iyi mi bileceksin; eleştirme eleştirme de kardeşim görüyoruz yani gözümüzün önünde oynanıyor maçlar. geriye giden fiziksel özellikleri görüyoruz sürekli. abdülkerim bardakçı'ya yavaşladı deniyor, neden acaba? adam sakatlanmadı bir şey olmadı aslında, ne yaptınız da yavaşladı bu adam? artık odadaki fil hakkında konuşmak lazım, fiziksel kapasitemizi avrupa ile yarışacak seviyeye bir türlü getiremiyoruz yahu çıldıracağım. kaç yıldır aynı konuyu konuşuyoruz, anlamıyorum yahu çok mu zor getir almanya'dan bu işin profesyonel eğitim almış adamlarını yaptır antrenmanı ya. hep de bir bahanemiz var bu işe; yok yükleme yeni yapıldı, yok pik nokta şu ay olacak yok şu yok bu. sonuç? senelerdir avrupa'da mart'ı bile göremeyen takımlar. çok biliyorsunuz bu işleri de o yüzden göremiyorsunuz!
bu kafayla istersen 1 trilyonluk takım kur gene hiçbir işe yaramaz. gabriel sara neden çevikliğini kaybetti ya, bunun cevabını verin? yeminle kafayı yedirirler insana. şimdi konyaspor'a 10 gol atsan ne atmasan ne.
aslında iyi başladık, kırılma anları bizim olsaydı iyi biterdi diye başlayıp bayağı yükseldim * ancak ciddi sorunlarımız da var. bu maçı kazansaydık da o sorunları dile getirecektim. hayırlı mağlubiyet diyeceğim de bu laftan da bıktım. kaç yıldır aynı terane, okan buruk'la da başlamadı bu. hakikaten ikinci arabistan oldu burası. kamyonla para ver, ligde zaten doğru düzgün gelir yok. avrupa'da da doğru düzgün antrenman yaptırmadığından, oyuncunu sadece fiziksel değil eksik olan herhangi bir yönünü de geliştiremediğinden yokları oyna.