9513
teknik direktör konusunda çok büyük terste kalan takım. millet ''mourinho gitti biri gelir, muhtemelen de ismail gelir.'' diye normal karşılıyor ancak pek o durumda değiller. o yüzden de günlerdir uğraşıyorlar. milli ara fırsatı varken hala hoca getiremediler. gördüğüm kadarıyla ismi geçenler arasında en fazla spaletti üzerinde bir birleşme oldu ancak o da bugün başından kovmuş bunları.
ismail kartal, bazı konularda en garanti isim gibi görünse de şaka maka 4. dönemi olacak fenerbahçe'de. üstelik 2'si ali koç döneminde yaşanan ve 3'ünde de herhangi bir zafer elde edilemeyen bir dönemler. yani zannedilenin aksine önemli bir muhalefet de var fenerbahçe tarafında kendisine karşı. ilk puan kaybında büyük infial yaşanır. yani öyle ''ismail gelsin de bir şeyler yapalım.'' diyen büyük bir kitle yok. her ne kadar meşhur derbide bizim saçma sapan mağlubiyetimiz ismail kartal'a önemli bir artı yazsa da birçok kişi iş ciddiye binince özellikle o sezonun 2. yarısında neler olduğunu hatırlıyor. zaten o derbi de olmasa bugün adı bile anılmazdı. oradan çok reklamı yapılıyor. ayrıca yönetim muhalifi fenerbahçeliler de artık ismail'in koç'a daha fazla yardım etmemesi gerektiğini savunuyor. böyle bir durum da ayrıca var.
yabancı teknik direktör zaten artık travma oldu ülkede. fenerbahçe'de çok daha fazla bu travma son dönemde. o da ayrı bir mesele. birçok kişi göz göre göre şampiyonluğu vermek olarak düşünüyor yabancı teknik direktör olayını. istatistikler de bunu destekliyor açıkçası. rekabetin maddi-manevi başka bir boyuta taşındığı bu dönemde yabancı işi çok riskli. gelip ülkeye, lige alışacak da yerlilerle iyi anlaşacak da sistem oturtacak da oho... üstelik en istemeyeceğin şekilde veriyorsun adama da takımı. sezon başladıktan sonra. bahanesi hazır: ''kadroyu ben kurmadım.'' valla gram umursamaz bahanesi de hazır olduktan sonra.
ali koç, mourinho'yu birkaç saat önce kovmuş olsaydı fenerbahçe'yi 1 haftadır sergen yalçın çalıştırıyordu. oradan da çok ters yakalandılar. fenerbahçe'de çalışmak için can atan sergen yalçın, zaten yabancı hocaya gitmek istemeyecek ali koç ve taraftarın büyük kısmının ''yeni okan buruk gibi bir şey çıkar mı?'' diye baktığı sergen yalçın. yani ali koç'a da uyardı, sergen'e de uyardı, taraftara da uyardı muhtemelen o eşleşme ancak o tren de birkaç saat farkla kaçtı. sergen yalçın için de fenerbahçe treni kaçtı bu arada.
üstelik arkadan da sürekli rahatsız eden bir saran var. ''benim teknik direktörüm belli, kongreye kadar kimseyle anlaşmayın.'' diyor kendisi. ciddi bir kesimde bunu destekliyor ancak milli ara sonrası ilk maç trabzon ile. o maçta olası bir puan kaybında ''bu maça nasıl teknik direktörsüz çıkartırsın takımı?!!'' hezeyanıyla birlikte henüz sezon başında hiç beklemediği bir noktada bulabilir kendisini fenerbahçe. öte yandan biriyle anlaştığında da ''kongreye kadar biriyle anlaşmamalıydın, yeni gelen başkan anlaşamazsa ne olacak?'' sopası yemesi muhtemel. iki ucu da ayrı sıkıntı yani. hele ki tedesco, terzic falan gelirse çok eğleniriz öyle söyleyeyim. bu ülkede tedesco'yu falan akşam prime timeda bile değil, öğlen spor bültenlerinde atıştırmalık niyetine yerler. akşam konuşacak kadar ciddiye bile alınmaz yani.
ne diyelim... 20 yıldır olduğu gibi en beter, en sıkıntılı senaryoyu yaşamanız dileğiyle.
ismail kartal, bazı konularda en garanti isim gibi görünse de şaka maka 4. dönemi olacak fenerbahçe'de. üstelik 2'si ali koç döneminde yaşanan ve 3'ünde de herhangi bir zafer elde edilemeyen bir dönemler. yani zannedilenin aksine önemli bir muhalefet de var fenerbahçe tarafında kendisine karşı. ilk puan kaybında büyük infial yaşanır. yani öyle ''ismail gelsin de bir şeyler yapalım.'' diyen büyük bir kitle yok. her ne kadar meşhur derbide bizim saçma sapan mağlubiyetimiz ismail kartal'a önemli bir artı yazsa da birçok kişi iş ciddiye binince özellikle o sezonun 2. yarısında neler olduğunu hatırlıyor. zaten o derbi de olmasa bugün adı bile anılmazdı. oradan çok reklamı yapılıyor. ayrıca yönetim muhalifi fenerbahçeliler de artık ismail'in koç'a daha fazla yardım etmemesi gerektiğini savunuyor. böyle bir durum da ayrıca var.
yabancı teknik direktör zaten artık travma oldu ülkede. fenerbahçe'de çok daha fazla bu travma son dönemde. o da ayrı bir mesele. birçok kişi göz göre göre şampiyonluğu vermek olarak düşünüyor yabancı teknik direktör olayını. istatistikler de bunu destekliyor açıkçası. rekabetin maddi-manevi başka bir boyuta taşındığı bu dönemde yabancı işi çok riskli. gelip ülkeye, lige alışacak da yerlilerle iyi anlaşacak da sistem oturtacak da oho... üstelik en istemeyeceğin şekilde veriyorsun adama da takımı. sezon başladıktan sonra. bahanesi hazır: ''kadroyu ben kurmadım.'' valla gram umursamaz bahanesi de hazır olduktan sonra.
ali koç, mourinho'yu birkaç saat önce kovmuş olsaydı fenerbahçe'yi 1 haftadır sergen yalçın çalıştırıyordu. oradan da çok ters yakalandılar. fenerbahçe'de çalışmak için can atan sergen yalçın, zaten yabancı hocaya gitmek istemeyecek ali koç ve taraftarın büyük kısmının ''yeni okan buruk gibi bir şey çıkar mı?'' diye baktığı sergen yalçın. yani ali koç'a da uyardı, sergen'e de uyardı, taraftara da uyardı muhtemelen o eşleşme ancak o tren de birkaç saat farkla kaçtı. sergen yalçın için de fenerbahçe treni kaçtı bu arada.
üstelik arkadan da sürekli rahatsız eden bir saran var. ''benim teknik direktörüm belli, kongreye kadar kimseyle anlaşmayın.'' diyor kendisi. ciddi bir kesimde bunu destekliyor ancak milli ara sonrası ilk maç trabzon ile. o maçta olası bir puan kaybında ''bu maça nasıl teknik direktörsüz çıkartırsın takımı?!!'' hezeyanıyla birlikte henüz sezon başında hiç beklemediği bir noktada bulabilir kendisini fenerbahçe. öte yandan biriyle anlaştığında da ''kongreye kadar biriyle anlaşmamalıydın, yeni gelen başkan anlaşamazsa ne olacak?'' sopası yemesi muhtemel. iki ucu da ayrı sıkıntı yani. hele ki tedesco, terzic falan gelirse çok eğleniriz öyle söyleyeyim. bu ülkede tedesco'yu falan akşam prime timeda bile değil, öğlen spor bültenlerinde atıştırmalık niyetine yerler. akşam konuşacak kadar ciddiye bile alınmaz yani.
ne diyelim... 20 yıldır olduğu gibi en beter, en sıkıntılı senaryoyu yaşamanız dileğiyle.
