• 30
    bu olgu hakkında en ofsayt entrylere girmesinden gurur duyacağım bir kaç şey yazmak istedim. bilinçli olmak ve yanlışlar hakkında konuşmak ne zamandır ihanet ve saygısızlık ile örtüştü tam olarak bunu bu başlık altında değerlendirmek istedim. osimhen'in gelişi, kulübün taraftar ile arasına maddi beklentilerini bariyer gibi sunması ve psikolojik açıdan bunu kırmayı bir acziyet olarak görenlerin sosyal baskı ile insanları yıldırmaya çalışması tam olarak türk tipi taraftarlığı ucundan, kıyısından anlatma isteği doğurdu.

    yazdıklarım eninde sonunda ya kardeşim iyi ki bir kombine aldın kapa çeneni, biz sana bilet alalım sus, hani osimhen gelince arsa satardınız gibi komik, çocuksu tepkilerle dışlanacak olsa dahi ben bu zihinsel refleksi hepimiz adına ortaya koymanın en doğrusu olduğuna eminim. insan sosyal bir varlık. bir gruba, takıma, mahalleye ya da millete ait olmak temel psikolojik ihtiyaçlardan. futbol kulüpleri bu boşluğu dolduruyor. “bizim takım” duygusu, insanlara bir anlam, grup kimliği ve ortak dil sunuyor. bunu anlayabiliyorum.
    özellikle erkek egemen toplumlarda bir futbol kulübü taraftarlığı, kişinin sosyal kimliğinin bir parçası haline geliyor. "ben galatasaraylıyım", "ben fenerliyim" cümlesi, bir değer sistemine ait olmayı ifade ediyor. eleştirmek bu yüzden kişisel saldırı gibi algılanıyor. bu da gayet tabi anlayabidiğim bir savunma zira ben de birçok kalabalık gruplar içerisinde bu his ile hareket ediyorum.
    kulüp başarılarıyla birlikte büyüyen bir nesil için o takım bir zaman kapsülü gibi çalışır. geçmiş başarılar, özel maçlar, tribün anıları... insanlar, çocukluklarındaki o duygusal bağlara hâlâ sadık kalmak isterler. buna da eyvallah, özellikle türkiye gibi mutluluğu incir çekirdeğinde bulmaya çalışan bir ülkenin vatandaşları için yanlış değil de kardeşim birisi sıranızı alsa bu türk, bu galatasaray taraftarı, bu bizim komşu demeyip hır gür çıkaracak insanlar iken ne diye hakkını arayan birini ihanet ile suçlarsınız hiç anlamıyorum. ve ben bu sözlükten birkaç yıl evvel sırf kombinesi olanlar para ile devrediyor diye hesabını sildirmiş, bu yıl kombineler satışa çıktığında kendine kombine aldıktan sonra bizzat hagi'ye mail atıp ben kombine aldım, gidemediğim zamanlarda ücretsiz devretmek ve sözlük yazarlarının bundan faydalanmasını istiyorum demiş biriyim. peşinen söyleyeyim buradan bir takdir hikayesi çıkarma gayesinde de değilim sadece küçük bir bilgi işte. neden bu yangın peki? yönetim istediği gibi at koşturmasın diye, sadece benim değil sizin de hakkınızı yemeye çalıştığında dur ya, biri çıkar bir şey der desin diye ya her şey bir kenara haksızlık olarak gördüğüm bir şeye tepki vermek için tepki vermek olsun diye. ortamlarda akp'ye oy veren galatasaraylı diye insanları grup grup ayırmayı biliyoruz ama aynı zihniyetin eleştiri kültürüne duyduğu nefreti de bir güzel kanıksıyoruz, bunun adı iki yüzlülük değil mi?

    “kutsal değer” algısı:
    kulübe zarar gelmesin diye bazı taraftarlar kendi çıkarlarını geri plana atar. bu da yönetime açık çek gibi olur. bir sabah kalkar bir bakarsınız şampiyonlar ligi maçlarına ayrı kombine istemişler. bunu yaşamayın diye bu yangın.

    taraftar forumları genellikle “aynı düşünen insanların yankı odası”dır. orada farklı düşünceler “hainlik” veya “küfür etmek” gibi algılanabilir. bu da sağlıklı tartışmanın önüne geçer. bir gün bir bakmışsınız alelade bir fikrinizden ötürü aynı yolda yürürüğünüzü sandığınız insanlar tarafından dalga konusu olmuş, küfürlerle karşılanmışsınız. bunu yaşamayın diye bu yangın.

    bazı insanlar, kulübün kendilerinden maddi olarak faydalanmasını, bir tür “fedakârlık” gibi görür. oysa bu, duygusal manipülasyona oldukça açık bir haldir. 1 alıp, 5 vermeyin diye bu yangın.

    duygusal bağlılığımız, bağımlılık olarak görülüp bizi yolmasınlar tek dileğim budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın