• 1928
    --- alıntı ---

    feodal toplumlarda birey, genellikle kendi kaderini tayin etme gücüne sahip değildir. osmanlı'da ve daha önceki türk beyliklerinde, geniş kitleler sultana, beye, ağaya ya da şeyhe bağımlıydı.

    --- alıntı ---

    sorgulamak değil itaat etmek makbul görüldü. nasıl olsa ben bir şey değiştiremem diyen toplumun sorumluluk bilinci zayıfladı. güce karşı kaderciliğin popüler hale gelmiş olması. olumsuz durumlar karşısında çözüm üretmek yerine 'allah'tan geldi' denilerek sıyrılma arayışına girilmesi, haksızlık karşısında sabretmenin bir erdem olarak görülüp, karşı koymanın ilahi sınava karşı gelmek olarak algılanması, feodal ve patrimonyal yapı kanuni olarak silinmiş olsa da, kafa yapılarına gerekli reseti atacak kadar vakit bulamayan cumhuriyet kurucusu mustafa kemal atatürk ve fikri benimseyen silah arkadaşlarının devrimlerinin yarım kalması, vatandaşlık yerine tebaa psikolojisinin beninsenmesi, devleti oluşturan figürler değil devlet babanın kimlik verdiği insancıklar olarak kendimizi tanımlama hevesimiz ve travmalarımız ile birlikte gelişen kolektif yorgunluk. tüm bu sosyolojik miras, günümüz insanının kamusal sorunlara tepkisiz kalmasının başlıca sebebidir. ama olsun birazdan biri verir mehteri, açarız camları veririz doğalgazı son gaz ormanlar yanmaktan kurtulur, insanlar ölmekten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın