13
fenerbahçe'de geçirdikleri 2 sezonda gol ve asist katkısı olarak kağıt üstünde iyi işler yapan, ancak fenerbahçe'nin oyun olarak galatasaray seviyesine çıkamamasında da başat rol oynayan ikili.
özellikle tadic'in tam bir ikinci takım topçusu olduğunu herkese söylüyordum. ligin temposu yavaş olsa da en önemli ve en yüksek para kazanan iki oyuncunuzu sıfır tempolu bir oyunun ana aktörü yaparsanız oyununuz ister istemez orta kafa gole evriliyor, ki ikisinin de özellikleri buna uygun olduğu için başka bir oyun oynamayı tercih de etmediler.
birçok maçı bu taktikle kazandıklarını da gördük ama ligde bu galatasaray ile çekişiyorsanız bundan çok fazlası gerekiyor. sadece galatasaray da değil, fenerbahçe'nin zorluk seviyesi yüksek maçlarda puan kaybını sık yaşamasının da sebebi buydu. avrupa'da ileri gidememeleri de bundan kaynaklıydı. bir sezon önce fred, ferdi, oosterwolde gibi daha atletik oyuncularla oynarlarken daha başarılılardı ve oyunu da çeşitlendirebiliyorlardı. zaten bu sebeple ligde bizi daha çok zorlamışlardı ve avrupa'da da daha başarılılardı.
bu sezon devre arasında talisca transferiyle çözüm aradılar ama tempo sorunu aslında çözülmedi. yine yavaş yavaş rakip yarı alana geçerek oyunu orada oynamaya çalıştılar ve fazlaca orta yapmaktan geri duramadılar. talisca belki merkezden de hücum etme anlamında katkı sağladı ama tempoya, geçiş oyununa, savunma arkası koşularına hiçbir artı koyamadı. zaten öyle bir oyuncu da değil. sadece dzeko, tadic ve en nesyri'nin azalan skor katkısına bazı maçlarda çare oldu.
ezcümle, bu ikili ligin yavaş temposunda belli nitelikleriyle kolay skor üreterek maçları kazanmayı vaat ediyordu. bunu anadolu maçlarında yapsalar da şampiyonluk için yetmedi. çünkü şampiyonluk için şampiyon ve modern bir oyun gerekir, çeşitlilik gerekir. bu sebeple kolay skor yapıyor gözükseler de bu ikilinin gidişine bizim açımızdan ben sevinmedim, üzüldüm. keşke kalıp fener'in elini kolunu bağlamaya devam etselerdi.
özellikle tadic'in tam bir ikinci takım topçusu olduğunu herkese söylüyordum. ligin temposu yavaş olsa da en önemli ve en yüksek para kazanan iki oyuncunuzu sıfır tempolu bir oyunun ana aktörü yaparsanız oyununuz ister istemez orta kafa gole evriliyor, ki ikisinin de özellikleri buna uygun olduğu için başka bir oyun oynamayı tercih de etmediler.
birçok maçı bu taktikle kazandıklarını da gördük ama ligde bu galatasaray ile çekişiyorsanız bundan çok fazlası gerekiyor. sadece galatasaray da değil, fenerbahçe'nin zorluk seviyesi yüksek maçlarda puan kaybını sık yaşamasının da sebebi buydu. avrupa'da ileri gidememeleri de bundan kaynaklıydı. bir sezon önce fred, ferdi, oosterwolde gibi daha atletik oyuncularla oynarlarken daha başarılılardı ve oyunu da çeşitlendirebiliyorlardı. zaten bu sebeple ligde bizi daha çok zorlamışlardı ve avrupa'da da daha başarılılardı.
bu sezon devre arasında talisca transferiyle çözüm aradılar ama tempo sorunu aslında çözülmedi. yine yavaş yavaş rakip yarı alana geçerek oyunu orada oynamaya çalıştılar ve fazlaca orta yapmaktan geri duramadılar. talisca belki merkezden de hücum etme anlamında katkı sağladı ama tempoya, geçiş oyununa, savunma arkası koşularına hiçbir artı koyamadı. zaten öyle bir oyuncu da değil. sadece dzeko, tadic ve en nesyri'nin azalan skor katkısına bazı maçlarda çare oldu.
ezcümle, bu ikili ligin yavaş temposunda belli nitelikleriyle kolay skor üreterek maçları kazanmayı vaat ediyordu. bunu anadolu maçlarında yapsalar da şampiyonluk için yetmedi. çünkü şampiyonluk için şampiyon ve modern bir oyun gerekir, çeşitlilik gerekir. bu sebeple kolay skor yapıyor gözükseler de bu ikilinin gidişine bizim açımızdan ben sevinmedim, üzüldüm. keşke kalıp fener'in elini kolunu bağlamaya devam etselerdi.