335
önümüzdeki 10-15 yılda gerçekleşmeyecek olaydır, hayal görmeye gerek yok.
rfs deplasmanında puan bırakan, malmö deplasmanında mağlubiyetin kıyısından dönen, 35'lik futbolu bırakmaya yaklaşan forvetlere ezilen, sparta prag ve az gibi kendi liginde dahi zirveye oturamayan kulüplerden 5-6 gol yiyen ve ancak kendi liginde alay konusu olmuş tottenham, manchester united gibi takımları 3-2 mağlup edebilen bir kulübün o mertebeye gelmesi için, arap bir şeyh tarafından satın alındıktan sonra en az 10 yıl yatırım yapılması gerekmektedir. psg dahi hala o kupayı kaldıramadı, kaç para harcadılar meçhul. kovulma dehlizlerinde dolaşan hocanın takımı tottenham'ı, kulusevski topu 95'te 5 metre yana vuramadı diye 3-2 mağlup ettikten sonra tottenham avrupa ligi şampiyonu olduğu için bu hayallere dalınmaz. zaten o 3-2 mağlup edebildiğin tottenham'ın o gün sahadaki 11'inden, dünkü avrupa ligi finali ilk 11'ine giren oyuncu sayısı 3. yani bambaşka bir takım.
bunun için önce bir jenerasyon, sonra her üyesi standard üstü oyuncular, akıcı bir oyun ve avrupa'da takımına iyi oyun oynatan bir antrenör lazım ve bunların hiçbirisi şu anda galatasaray'da yok, öyle osimhen'le, lemina'yla, sanchez'le de olacak iş değil.
zaten ülke kulüpleri buna değil 2 ve hatta 3 numaralı kupaya kanalize olmalılar. konferans ligi'ni alabiliriz, hem de her sene, ama şampiyon oldukça oraya gitmek de zor. ismail kartal, takımı penaltı atmayı bilse konferans ligi'ni alacaktı düşünün. şl gruplarından el'ye gitmek de artık kalktığı için, şampiyon oldukça ve doğrudan lige katıldıkça o iş de çok zorlaşacak. bu yüzden bir dilemmada olduğumuzu düşünüyorum. şampiyonlar ligi'nde mart ayını görmek için uğraşırken djurgardens falan 3 numaralı kupayı kovalayacak, o arada fırsat kaçabilir.
rfs deplasmanında puan bırakan, malmö deplasmanında mağlubiyetin kıyısından dönen, 35'lik futbolu bırakmaya yaklaşan forvetlere ezilen, sparta prag ve az gibi kendi liginde dahi zirveye oturamayan kulüplerden 5-6 gol yiyen ve ancak kendi liginde alay konusu olmuş tottenham, manchester united gibi takımları 3-2 mağlup edebilen bir kulübün o mertebeye gelmesi için, arap bir şeyh tarafından satın alındıktan sonra en az 10 yıl yatırım yapılması gerekmektedir. psg dahi hala o kupayı kaldıramadı, kaç para harcadılar meçhul. kovulma dehlizlerinde dolaşan hocanın takımı tottenham'ı, kulusevski topu 95'te 5 metre yana vuramadı diye 3-2 mağlup ettikten sonra tottenham avrupa ligi şampiyonu olduğu için bu hayallere dalınmaz. zaten o 3-2 mağlup edebildiğin tottenham'ın o gün sahadaki 11'inden, dünkü avrupa ligi finali ilk 11'ine giren oyuncu sayısı 3. yani bambaşka bir takım.
bunun için önce bir jenerasyon, sonra her üyesi standard üstü oyuncular, akıcı bir oyun ve avrupa'da takımına iyi oyun oynatan bir antrenör lazım ve bunların hiçbirisi şu anda galatasaray'da yok, öyle osimhen'le, lemina'yla, sanchez'le de olacak iş değil.
zaten ülke kulüpleri buna değil 2 ve hatta 3 numaralı kupaya kanalize olmalılar. konferans ligi'ni alabiliriz, hem de her sene, ama şampiyon oldukça oraya gitmek de zor. ismail kartal, takımı penaltı atmayı bilse konferans ligi'ni alacaktı düşünün. şl gruplarından el'ye gitmek de artık kalktığı için, şampiyon oldukça ve doğrudan lige katıldıkça o iş de çok zorlaşacak. bu yüzden bir dilemmada olduğumuzu düşünüyorum. şampiyonlar ligi'nde mart ayını görmek için uğraşırken djurgardens falan 3 numaralı kupayı kovalayacak, o arada fırsat kaçabilir.