130
27 yıla merdiven dayayan ömrümün 25 yılını geçirdiğim ve memleketim olan şehrin takımının taraftarı. öncelikle konya için şunu söyleyeyim şehir insanı ağırlıklı olarak galatasaraylıdır. konyaspor 2012-13 sezonu ve devamında bir atılım gerçekleştirdi, bu sürecin öncesinde galatasaray ağırlığını çok daha net görebilirdiniz. şimdilerde memleketin takımı, gönlün takımı ikileminde mahalle baskısı galip geliyor. (ben ömrüm boyunca zaten konyaspor'dan haz etmedim ama şu yıllarda ligdeki diğer takımları görünce konya sempatik geliyor.)
ikinci olarak şehrin iktidar yakınlığı aslında tam olarak sanıldığı gibi değil. merkezi üç ilçeden ikisi olan selçuklu ve meram'da sosyal hayata baksanız çok da akp baskınlığı görmezsiniz. ama konya büyüklüğünü ve stresini çok iyi örten bir şehir, baksanız burada nasıl üç milyon insan yaşıyor dersiniz ama perdenin arkası var. iktidar için oy deposu olan merkezin kenar mahalleleri ve taşra, ki oralarda da son yerel seçimlerde ilginç sonuçlar alınmadı değil. en son gördüğümde insanlar yavaş yavaş protestleşmeye başlamışlardı. yani malum haritada konya'nın da kırmızı olması hemen değilse bile sandığınız kadar uzak bir zaman olmayacak.
futbola geri dönersek, stadı dolduran taraftarın %70'i temiz aile çocuğudur. sadece maçlarda kale arkasında konumlanan, kendilerine nalçacılılar diyen illet bir grup var ki insanı insanlıktan soğutur. bildiğiniz, bilmediğiniz bütün o pislikler de o grup çevresinde gelişiyor. zamanla onlar da azalarak biteceklerdir, fazla ciddiye almamak lazımdır.
yine de her şey bir yana, konuk ülkenin milli marşını ıslıklama şerefsizliğinin savunulacak bir tarafı yoktur. maalesef ki şehir bu yönden benim vicdanımda sınıfta kalmıştır.
ikinci olarak şehrin iktidar yakınlığı aslında tam olarak sanıldığı gibi değil. merkezi üç ilçeden ikisi olan selçuklu ve meram'da sosyal hayata baksanız çok da akp baskınlığı görmezsiniz. ama konya büyüklüğünü ve stresini çok iyi örten bir şehir, baksanız burada nasıl üç milyon insan yaşıyor dersiniz ama perdenin arkası var. iktidar için oy deposu olan merkezin kenar mahalleleri ve taşra, ki oralarda da son yerel seçimlerde ilginç sonuçlar alınmadı değil. en son gördüğümde insanlar yavaş yavaş protestleşmeye başlamışlardı. yani malum haritada konya'nın da kırmızı olması hemen değilse bile sandığınız kadar uzak bir zaman olmayacak.
futbola geri dönersek, stadı dolduran taraftarın %70'i temiz aile çocuğudur. sadece maçlarda kale arkasında konumlanan, kendilerine nalçacılılar diyen illet bir grup var ki insanı insanlıktan soğutur. bildiğiniz, bilmediğiniz bütün o pislikler de o grup çevresinde gelişiyor. zamanla onlar da azalarak biteceklerdir, fazla ciddiye almamak lazımdır.
yine de her şey bir yana, konuk ülkenin milli marşını ıslıklama şerefsizliğinin savunulacak bir tarafı yoktur. maalesef ki şehir bu yönden benim vicdanımda sınıfta kalmıştır.
